Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/310 E. 2018/79 K. 31.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
STANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/310 Esas
KARAR NO : 2018/79

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/03/2017
KARAR TARİHİ : 31/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17/02/2007 tarihinde sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile Niksar istikametinden Reşadiye istikametine seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu karşı şeride geçerek istikametine göre yolun soluna ve yoldan çıkarak kelkit çayına çapraz olarak 50 m takla atıp devrilmesi sonucu tek taraflı ölümlü ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, söz konusu kazada müvekkilerinin murisi …’ın hayatını kaybettiğini, olay yerinde tanzim edilen kaza tespit tutanağında kazanın oluşumunda … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın kusurlu bulunduğunu, kaza sebebiyle … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından … soruşturma numaralı dosya ile soruşturma başlatıldığını ancak araç sürücüsü müvekkillerinin desteği …’ın hayatını kaybetmesi nedeniyle 2007/759 karar numarası ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, müteveffa …’ın müvekkillerinin hayattaki tek dayanakları olduğunu, başka bir gelir kaynakları olmayan müvekkilerinin hali hazırda yakınlarınının yardımları ile hayatlarını idame ettirmeye çalıştıklarını, müvekkili …’ın çok genç yaşta üç çocuğuyla dul kaldığını, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu amir hükümleri uyarınca trafik kazası sonucu meydana gelen bedensel ve maddi zararlardan aracı güvence altına alan sigorta şirketinin sorumlu olduğunu, bu sebeple müvekkillerinin desteklerini kaybetmeleri nedeniyle uğradıkları maddi zararların – kaza tarihindeki teminat limitleri dahilinde sigorta şirketince karşılanması için iş bu davayı açmak zorunda kaldıklarını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere trafik kazasında ölenin desteğinden mahrum kalan her bir davacı için ayrı ayrı 1.000,00’er TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu olan kazanın 17/12/2007 tarihinde vuku bulunduğunu, trafik sigortası genel şartlarınının C-8 maddesi ve Karayolları Trafik Kanunu’nun 109. maddesi hükmünce, motorlu araç kazalarından doğan zararların tazminine ilişkin davaların maddi tazminat yönünden iki yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, müteveffa kendi kusuru ile vefat ettiği ve herhangi bir ceza davası söz konusu olamayacağından uzamış zamanaşımı süresinin de söz konusu olmadığını, dolayısıyla davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, müteveffanın desteğinden yoksun kalan davacıların üçüncü kişi sıfatıyla tazminat talep etmelerinin mümkün olmadığını, …’ın tek taraflı trafik kazası yaptığını ve vefat ettiğini, KTK.’ nun 85 ve 91. maddeleri uyarınca müvekkili sigorta şirketinin işletenin üzerine düşen hukuki sorumluluğu poliçe limitleri ve sınırları içinde üstlenmekte olduğunu, kişi eylemlerinden dolayı sorumlu olduğunu, müvekkili müteveffa …’ın üzerine düşen hukuki sorumluluğu üstlendiğine göre kendine verdiği zarardan dolayı kendinden talep hakkı bulunmadığına göre müvekkili şirketin de sorumluluğunun bulunmadığını, sigortacılık sektörünü düzenleyen ve denetleyen kurum olarak Hazine Müsteşarlığının zorunlu sigortalar çerçevesinde aktüeryal hesaplamayı gerektiren tazminat ödemelerinde uygulamaya ilişkin 05/02/2010 tarih ve 2010/4 tarih ve 2010/4 sayılı genelgeyi yayımlayarak sigorta şirketlerinin destekten yoksun kalma tazminatını Aktüerlere ve CSO 1980 tablosuna göre hesaplatması gerektiğini belirttiğini, hesaplama da CSO 1980 tablosunun esas alınması gerektiğini, davacıların ancak yasal faiz talep edebileceklerini, müvekkilinin davadan önce temerrüde düşürülmediğini ve kaza tarihinden itibaren faiz istenemeyeceğini, SGK tarafından yapılan ödeme varsa yapılan tazminat hesabından indirilmesi gerektiğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, trafik kazasında ölenin desteğinden yoksun kalınması sebebiyle açılmış tazminat talebine ilişkindir.
Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi …’ın davalı … şirketi nezdinde sigortalı aracı ile tek taraflı olarak geçirmiş olduğu trafik kazası neticesinde vefat ettiğini, müteveffanın davacıların desteği olduğunu beyanla destekten yoksun kalma tazminatı talep etmiş, davalı vekili ise müteveffanın kendi kusuru ile vefat ettiğini, davacıların üçüncü kişi konumunda olmadıklarını, müvekkilinin üçüncü kişilere verilen zararları poliçe limitleri dahilinde karşıladığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, … 14. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmış, Mahkemece yetkisizlik kararı verilmiş, verilen karar temyiz incelemesinden geçerek kesinleşmiş ve dosya Mahkememize gönderilmiştir. Sigorta poliçesi, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası celp edilmiş, davalı … şirketinden hasar dosyası istenilmiş, kazaya karışan … plakalı aracın 15/09/2007 ila 15/09/2008 tarihleri arasında davalı … şirketi nezdinde zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, aracın hususi araç olduğu,… CBS tarafından 2007/948 soruşturma sayılı dosyada kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, kazanın 17/12/2007 tarihinde müteveffa … tarafından tek taraflı olarak yapıldığı, dava tarihi (03/03/2014) itibariyle uzamış ceza zamanaşımı süresinin henüz dolmadığı anlaşılmıştır.
Dosya talep edilen destekten yoksun kalma tazminatının varlığı ve miktarı hususunda rapor tanzim edilmek üzere aktüerya bilirkişisine tevdii edilmiş, bilirkişi 27/11/2017 tarihli raporunda özetle; müteveffanın kazaya %100 kusuru ile sebebiyet verdiğinin kabulü ile vefat tarihinde PMF 1931 tablosuna göre bakiye ömrünün 30 yıl olduğunu, davacı … yönünden 18 yaşının tamamlanmasına kadar olacak destek süresinin 8 yıl, davacı … yönünden 18 yaşının tamamlanmasına kadar olacak destek süresinin 15 yıl, davacı … yönünden 22 yaşının tamamlanmasına kadar olacak destek süresinin 13 yıl, davacı … yönünden bakiye 32 yıl ömrü olduğu kabul edilerek destek süresinin 37 yıl olduğunu tespitle asgari ücret üzerinden yapılan hesaplama neticesinde davalının sigorta poliçesinin üst limiti olan 80.000,00 TL’nin davacıların paylarına göre paylaştırılması neticesinde davacı …’ın talep edebileceği tazminat miktarını 6.110,43 TL, davacı …’ın talep edebileceği tazminat miktarını 1.083,67 TL, davacı …’ın talep edebileceği tazminat miktarını 4.942,61 TL ve davacı …’ın talep edebileceği tazminat miktarını 67.863,28 TL olarak tespit etniştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacılar vekili 07/12/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile her bir davacı yönünden talebini bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah ederek eksik peşin harcını ikmal etmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamının iddia ve savunma kapsamında değerlendirilmesi neticesinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı … şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı aracın sürücüsü olan davacılar murisinin asli ve tam kusuru sebebiyle meydana gelen kazada vefat etmiş olması nedeniyle mirasçısı olan davacıların sigorta şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı talep edip edemeyecekleri noktasında toplanmakta olduğu,Karayolları Trafik Kanunu’nun zorunlu mali mesuliyet sigortası dışında kalan hususları düzenleyen 92. maddesinde 6704 sayılı kanun ile yapılan değişiklik ile hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri, ilgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri, bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan taleplerin sigorta teminatının kapsamından çıkarılmış olduğu, değişikliğin 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe girdiği, 14/05/2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının teminat dışında kalan halleri düzenleyen 6. maddesinde “Destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri”nin sigorta teminatının kapsamında bırakılmış olduğu, bu düzenleme ile açıkça sigortalı araç malikinin tamamen kendi kusuru nedeniyle meydana gelen kaza nedeniyle ölümü halinde mirasçıları tarafından destekten yoksun kalma tazminatı talep edilemeyeceği düzenlenmiş olmakla birlikte, KTK’nın 92. maddesinde yapılan ve genel şartlarda sayılan istisnanın uygulanacağına dair düzenlemenin yürürlük tarihinin 26/04/2016 olduğu ve bu düzenlemeden önce Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarının sigortalı aracın maliki ve sürücüsünün kendi kusuru ile meydana gelen kazada vefatından dolayı mirasçılarının talep ettikleri destekten yoksun kalma tazminatında üçüncü kişi kabul edilecekleri ve müteveffanın kusurunun mirasçılara yansıtılamayacağı yönünde olduğu, bu açıklama karşında davaya konu kazanın 17/12/2007 tarihinde KTK’nın 92. maddesinde yapılan düzenlemeden önce meydana gelmesi ve poliçenin de bu tarihten önce olması sebebiyle yargıtay uygulamaları kapsamında müteveffanın kusurunun davacılara yansıtılmasının mümkün olmadığı kabul edilerek denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu ile ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne, davadan önce sigorta şirketi temerrüde düşürülmüş olmadığından faizin dava tarihinden başlatılmasına ve aracın hususi olması sebebiyle yasal faiz uygulanmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, Davacı … yönünden 61.863,28 TL, davacı … yönünden 6.110,43 TL , davacı … yönünden 4.942,61 TL , davacı … yönünden 1.083,67 TL olmak üzere toplam 80.000,00 TL tazminatın dava tarihi olan 28/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı 5.464,80 TL’den peşin alınan 284,78 TL harcın mahsubu ile kalan 5.180,02 TLharcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan 309,98 TL ilk harç, 600,00 TL bilirkişi ücreti ve 59,50 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 969,48 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 9.150,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacılarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.31/01/2018

Katip …

Hakim …
E-İmza

“TASHİH ŞERHİ”
Her ne kadar Mahkememizin iş bu Esas Karar sayılı ve Tarihli kararının hüküm fıkrasının 1 nolu bendinde “1-Davanın KABULÜNE, Davacı … yönünden 61.863,28 TL, davacı … yönünden 6.110,43 TL , davacı … yönünden 4.942,61 TL , davacı … yönünden 1.083,67 TL olmak üzere toplam 80.000,00 TL tazminatın dava tarihi olan 28/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine,” denilerek davacı … yönünden sehven tazminat miktarının rakamında yanlışlık yapıldığı anlaşılmakla hükmün “1-Davanın KABULÜNE, Davacı … yönünden 67.863,28 TL, davacı … yönünden 6.110,43 TL , davacı … yönünden 4.942,61 TL , davacı … yönünden 1.083,67 TL olmak üzere toplam 80.000,00 TL tazminatın dava tarihi olan 28/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine,” şeklinde tashihine karar verildi.06/03/2018

Katip Hakim
E-İmza