Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/274 E. 2019/925 K. 16.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/274 Esas
KARAR NO : 2019/925

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/03/2017
KARAR TARİHİ : 16/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki gereğince müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ürün tedarik edilmesi hususunda sözlü anlaşma sağlandığını, müvekkili tarafından davalı şirkete ürün tedarik edildiğini ve karşılığında davalıdan ödeme talep edildiğini, söz konusu müvekkili şirketinin alacağının davalı tarafça ödenmediğini, buna istinaden davalı şirket tarafından ödenmesi gereken 02.09.2016 vade tarihli 29.399,70-TL’lik cari hesap alacağının tahsili için … 25. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığını, davalı/borçlu kendisine gönderilen ödeme emrine, faiz oranına ve tüm ferilerine 26.10.2016 tarihinde itiraz ettiğini, davalı borçlunun bu itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı tarafından borçlu ürün tedarik yapılmasına rağmen davalı/borçlu borcunu ödemediğini, bu nedenle cari hesap bakiye borcunun bulunduğunu, davacı müvekkili ile davalı borçlunun sözlü olarak ürün tedariki konusunda anlaşmalarına istinaden davacı müvekkilinin edimlerini yerine getirdiğini ve ürünlerin tedarikini davalı/borçluya sağladığını, buna rağmen davalı tarafından ilamsız icra takibine haksız ve kötüniyetli olarak itiraz edildiğini, davalı/borçlunun haksız itirazı ile müvekkilinin alacağının tahsilini kasten uzattığını, fazlaya ilişkin dava ve talep etme haklarının saklı kalmak kaydıyla … 25. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini, davalı borçlu aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: işbu dava davacı taraf ile davalı müvekkili arasındaki cari hesaptan doğan bakiye alacak konulu olduğunu, işbu davanın dayanağının davalı müvekkili şirket aleyhine … 25. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası olduğunu, davacı ile davalı müvekkili arasındaki cari hesaptan doğan alacak 22/03/2016 tarihinde 30/09/2016 tarihli … numaralı … Bank … Şubesine ait 28.000,00-TL’lik çekin davacıya teslim edilmesi ile alacağın ödendiğini, ayrıca davacı tarafından müvekkiline gönderilen Av. … imzalı 21/07/2016 tarihli faksta da bakiye alacağının 1.399,70-TL olduğunun belirtildiğini, davalı müvekkili ile davacı arasındaki cari hesap neticesinde yapılan ödemelerin sonunda davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, açıklanan nedenlerle davacının müvekkili aleyhine açtığı davanın haksız ve kötü niyetli olarak açıldığından reddinin gerektiğini, icra takibinde kötü niyetli olan davacının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalı müvekkiline ödenmesine, masraf, vekalet ücretinin karşı tarafa hükmedilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesinde özetle: huzurdaki davanın her ne kadar 29.399,70-TL olarak belirtilmiş ise de davalı tarafın davacı müvekkiline 1.399,70-TL borcunun bulunduğunu, söz konusu maddi hatanın taraflarından kaynaklandığını, HMK’nın 183. Maddesi gereğince maddi hatanın düzeltilmesini, dava konusu ve itiraza konu alacağın 1.399,70-TL üzerinden devam etmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-… 25. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası.
2-… Bank … şubesine ait … nolu 30/09/2016 tarihli 28.000,00-TL bedelli çek sureti, 21/07/2016 tarihli Av. … imzalı bakiye alacak 1.399,70-TL olduğunu bildiren 1 sayfadan ibaret faks, taraflar arasındaki cari hesap ekstresi,
3-Mahkememizce atanan Mali Müşavir … tarafından sunulan 31/01/2019 tarihli bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı, dava dilekçesi ile davalı ile aralarındaki ticari iş, taraflar arasında ürün tedariki nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu meblağ için icra takibi başlattığını ve bu takibe yapılan itirazın iptalini ve inkar tazminatı talep etmiş, davalı davanın reddini savunmuştur.
Davanın; Cari hesaptan kaynaklandığı iddia edilen bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki davalı borçlu itirazının İİK 67 maddesine göre iptalidir.
Tarafların delilleri toplanmış ve defterleri üzerinde inceleme yaptırılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler ve her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile takip tarihi itibari ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı konusunda dosya, Mali Müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş olmakla, hizmet alımı yönünde herhangi bir itirazın bulunmadığı, bakiye alacağın 1.399.70 TL olduğu yönünde mütabık kalındıktan sonra, bakiye borcum kapatıldığının davalı yanca belirtildiği, buna göre, taraflar arasında ticari bir ilişki olduğu ve cari hesap ilişkisinin oluştuğu, davacı defterlerinin 6102 sayılı TTK 64/3 madde, VUK 182 madde uyarınca tutulması zorunlu olan 2016 yılı yevmiye defteri kebir ve envanter defterlerinin açılış tasdikinin yasal süresi içerisinde yaptırıldığı, kapanış tasdiki zorunlu olan yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yapılamadığı, bu itibarla HMK 222 madde ve 6102 sayılı TTK 64/3 madde gereğince mevcut haliyle davacının 2016 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinini bulunmadığı ancak davalı defterlerini 6102 sayılı TTK 64/3 madde, VUK 182 madde uyarınca tutulması zorunlu olan 2016 yılları yevmiye, defter-i kebir ve envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yaptırıldığını, dönem sonu kapanış tasdikinin zorunlu olan yevmiye defterinin de kapanış onayının yaptırıldığı, bu itibarla HMK 222. Madde ve 6102 sayılı TTK 64/3 madde gereğince mevcut haliyle davalının 2016 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu anlaşılmış ve davalının 2016 yılı ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda takip tarihi olan 31/08/2016 sonu itibariyle 1.399,70-TL davacıya borçlu olduğu tespit edilmiş ve davalı defterlerindeki kayıtlara itibar edilmiştir.
Davacı vekili, cevaba cevap dilekçesinde her ne kadar işbu davayı 29.399,70-TL üzerinden takip başlatmış ise de, bu talebin yani 29.399,70-TL’nin sehven maddi hata yapılarak talep edildiğini, asıl talebin 1.399,70-TL olduğunu belirtmiş ve bu bedel üzerinden davanın devamına karar verilmesini talep etmiş ve ayrıca yine davacı vekilinin UYAP üzerinden gönderdiği 10/05/2019 tarihli ıslah dilekçesinde belirttiği üzere bilirkişi raporu ile tespit olunan 1.399,70-TL alacaklı olduklarına dair karar verilmesini istemiş olduğu anlaşılmakla,ıslahla ve beyan dilekçesi ile talebin azaltılmasının miktar ve rakamlar dikkate alındığında maddi hata olduğu değerlendirilmiş ve bakiye kısım feragat olarak nitelendirilmemiştir.çeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir (HMK 220/3).
Ticari davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir ancak sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri mezkur kanunda belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunun kabul edilmesi gerekir. Bu açıklamalar doğrultusunda, cari hesap alacağı yönünden yapılan değerlendirmede; taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunduğu, davacının defterleri usulüne uygun olarak tutulmamış ise de, davalının defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve kayıtların birbirini doğruladığı, bu itibarla davalı kayıtlarına itibar edilerek, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 1.399.70 TL alacaklı olduğu anlaşıldığından, davanın kabulüne, miktarın likit olmadığı ve dahi itirazda davalının kötü niyetli sayılamayacağı değerlendirilmekle, icra inkar tazminatı red edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Karar miktar itibari ile kesin olmakla birlikte, her ne kadar kanun yolu, kısa kararda açık olarak gösterilmiş ise de, bu durumdaki maddi hatanın taraflar leh ve aleyhine sonuç doğurmayacağı dikkate alınarak kanun yolu düzeltilmeden bırakılmıştır.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KABULÜNE,
a/… 25. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 1.399,70-TL asıl alacak üzerinden takip talebindeki şartlarla devamına,
b/İcra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 95,61-TL harcın peşin alınan 502,08-TL harçtan mahsubu ile bakiye 406,47-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 1.399,70-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama gideri 95.61-TL peşin harç, 600,00-TL bilirkişi ücreti, 128,00-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 823.61 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/10/2019

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza