Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/273 E. 2018/111 K. 07.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/6 Esas
KARAR NO : 2018/120

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/01/2017
KARAR TARİHİ : 09/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ” … ” ibareli marka ve logosunu uzun yıllar kurucularından olduğu ve bizzat kendi adını taşıyan … LTD. ŞTİ sahipliğinde tescilli olarak kullandığını, ” …” ibareli marka ve logonun, müvekkiline ait okul tarafından TPE nezdinde ilk defa … yılında tescil edildiğini, davalının müvekkiline ait … okulları için de marka ve lisans haklarından yararlanmak istediğini, bu amaçla müvekkili ile davalı arasında 01/05/2014 tarihli marka ve lisans sözleşmesi imzalandığını, sözleşme hükmü gereği davalı tarafından ödenmesi gereken isim hakkı bedelinin dava tarihi itibarıyle halen ödenmediğini, buna karşın davalının müvekkiline ait markayı kullanmaya ve sözleşme hükümlerinden yararlanmaya devam ettiğini, davalının sözleşmenin açık hükmü gereği sözleşmenin temel ve en önemli unsuru olan ücreti ödememesi nedeniyle hakkında … 18. İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyasından icra takibine başlandığını, davalının takip borcunu ödemek yerine borca haksız ve kötüniyetle itiraz ettiğini ve takibin durmasına neden olduğunu, takip alacaklarının likit olduğunu, borçlu likit olan alacaklarına itiraz ettiğinden takip alacağının % 20 sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatı taleplerinin de bulunduğunu beyanla davalının … 18. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki itirazının iptaline, takibin devamına, % 20 den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … 18. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde takip dayanağı olarak 01/05/2014 tarihli marka ve lisans sözleşmesinin belirtildiğinin anlaşıldığını, Marka ve Lisans Sözleşmesinin 12. maddesi ile taraflar arasında anlaşmazlıkların çözümü için yetki sözleşmesi yapıldığını ve sözleşmeden doğan ihtilaflarda … İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olacağının hüküm altına alındığını, genel yetki kuralının uygulanacağına dair sözleşmede bir hüküm de olmadığını, bu ndenle … İcra Dairesinin takipte yetkisiz olduğunu, itirazın iptali davasının görülebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış, geçerli bir icra takibinin bulunması gerektiğini, geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak olmadığını, davaya konu icra takibinin geçerli bir icra takibi olarak değerlendirilmesinin hukuken mümkün olmadığını, müvekkilinin davacının ortakları olan … ve …’in mevcut okullarındaki velileri yönlendirmeleri ve kurucu ortaklık sıfatını yüklenmeleri ile kurulan bir şirket olduğunu, kuruluş aşamasında da davacı şirket ortakları … ve …’in birlikte en büyük ortaklık payına sahip olmak üzere müvekkili şirketin kuruluşunun gerçekleştirildiğini, davacı şirket ortaklarının sermaye anlamında herhangi bir katkıları olmadığını, tüm sermayenin müvekkili şirketin diğer ortaklarının katkıları ile sağlandığını, davacı ve davalı şirketler arasında organik bir bağ olduğunu, devam eden süreçte müvekkili şirketin nakit sıkıntısına girmesi ve ortaklar arasında bir takım ihtilafların yaşanmaya başlamasının ardından ortakların çoğunluğunun davacı şirket ortakları da dahil olmak üzere bir araya gelerek şirketi ayakta tutma ve şirkete ciddi anlamda para girişi sağlama konusunda anlaştıklarını, yeni eğitim ve öğretim sezonunda yapılan görüşmeler neticesinde davacı şirket ortaklarının şirketin sağlıklı bir şekilde devamı için gerekli maddi katkıyı sağlamayacaklarını bildirmesi üzerine, katkı sağlamayı kabul eden diğer şirket ortakları ile bir araya gelindiğini ve netice olarak davacı şirket ortaklarının üzerlerinde kalan diğer hisseleri de devretmek suretiyle şirket ortaklığından ayrıldıklarını, davalı müvekkilinin kuruluş aşamasında davacı şirket ortakları … ve …’in yüksek pay sahibi ve kurucu olarak etkin rol oynamasının taraflar arasında akdedilmiş bulunan davaya konu marka ve lisans sözleşmesinin genel bir franchise sözleşmesinde bulunması gereken temel unsurları nispeten taşımaması neticesini doğurduğunu, zira müvekkili şirketin kurulmasında ve diğer şirket ortaklarından finansman sağlanmasında davacı şirket ortaklarının vaatlerinin ciddi bir kurucu rol oynadığını, bu vaatlerden bir tanesinin de davacı şirket ortaklarının elde ettikleri pay karşılığında herhangi bir isim hakkı bedelinin ödenmemesi olduğunu, ancak sembolik bir rakamın sözleşmeye yazıldığını, ortaklık yapısı sebebi ile esasen isim hakkına dayalı olarak herhangi bir bedel ödenmeyeceği konusunda davacı şirket ortaklarınınbizzat beyan ve taahhütte bulunduğunu, davacı şirketin dilekçesinde, taraflar arasında akdedilen Marka ve Lisans Sözleşmesi hükmü gereğince, davalı şirket tarafından ödenmesi gereken isim hakkı bedelinin ödenmediğini, buna karşın davacı şirkete ait markanın kullanılmaya devam edildiğini ve sözleşme hükümlerinden de yararlanılmaya devam edildiğini iddia etmesinin kötü niyerli olduğunu, Marka ve Lisans sözleşmesinin 7. maddesinde, lisans veren davacı şirketin yükümlülüklerinin belirlendiğini ancak davacı şirketin hiç bir zaman bu yükümlülükleri yerine getirmediğini, verilmeyen hizmet karşılığı ücretin ödenmediği iddiasıyla taraflarına icra takibi başlatıldığını, sözleşmedeki edimleri yerine getirmeyen davacı şirketin, kendi edimlerini yerine getirmediği sürece sözleşmeye dayalı olarak ücret istemesi ve bu ücreti icra takibine konu etmesinin tamamen haksız ve kötüniyetli olduğunu, müvekkili şirketin bu nedenlerle davacı şirkete karşı borcunun bulunmadığını beyanla öncelikle … İcra Müdürlüğünün yetkisiz olduğunun tespiti ile ortada geçerli bir icra takibinin bulunmaması nedeniyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, aksi halde esastan reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİNDE DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Mahlememizce … 18. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile davacı tarafça 24/08/2016 tarihinde 100.000,00 TL asıl alacak ve 25.114,38 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 125.114,38 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 29/08/2016 tarihinde tebliğ edildiği, aynı tarihli dilekçe ile davalı vekilinin icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettiği, taraflara arasında 01/05/2014 tarihli Marka ve Lisans Sözleşmesinin imzalanmış olduğu hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmadığı ve sözleşmenin anlaşmazlıkların çözümü başlıklı 12. maddesinde tarafların bu sözleşmeden doğacak anlaşmazlıkların çözümünde münhasıran … İcra Daireleri ile Mahkemelerini yetkili kıldıkları anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 17. maddesinde yer alan “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğan veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemede açılır.” düzenlemesi uyarınca iş bu davada tacir olan tarafların aralarında yapmış oldukları sözleşmede, sözleşmeden doğacak ihtilaflarda münhasıran … İcra Dairelerini yetkili kılmış olmaları sebebiyle takibin yetkisiz … İcra Dairesinde açılmış olduğu, takibin yetkili icra dairesinde usulüne uygun olarak yapılmış olmasının itirazın iptali davası için dava şartı niteliğinde olduğu, davalı borçlunun yetkiye itirazında yetkili icra dairesini göstermiş olması sebebiyle itirazın usulüne uygun olduğu anlaşılmakla yetkili icra dairesinde usulüne uygun olarak yapılmış bir icra takibi bulunmadığından davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Dava tarihi itibariyle usulüne uygun olarak başlatılmış bir icra takibi bulunmadığından davanın DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Karar ve ilam harcı 35,90 TL’nin peşin alınan 1.511,08 TL’den mahsubu ile bakiye 1.475,18 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/02/2018

Katip …

Hakim …