Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/260 E. 2019/201 K. 20.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/260 Esas
KARAR NO : 2019/201

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 17/03/2017
KARAR TARİHİ : 20/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa göre kurulan bir tedarik şirketi olduğunu, yurt çapında faaliyet gösterdiğini, müvekkili ile davalı arasında 01/10/2012-30/06/2013 tarihleri arasını kapsayacak şekilde elektrik tedarik sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre müvekkili tarafından sözleşme süresince davalıya elektrik satışı yapıldığını ve kullanım miktarına göre fatura keşide edildiğini, sözleşme feshedilmediği için 7.1. maddesine göre kendiliğinden birer yıllık süreler halinde yenilendiğini, davalının sözleşmeyi geçerli olduğu dönem içerisinde erken feshederek başka bir tedarik şirketi ile ikili anlaşma yaptığını ve sözleşme devam ederken başka bir tedarik şirketinden elektrik almaya başladığını, müvekkili şirket tarafından davalıya bu nedenle seri … sıra numaralı, 21/06/2016 vade tarihli, 3.002,56 TL bedelli faturanın ve seri … sıra nolu, 21/06/2016 vade tarihli, 1.463,57 TL bedelli elektrik satışından kaynaklanan piyasa maliyetleri faturasının keşide edildiğini ve gönderildiğini ancak davalı tarafından anılan faturaların ödenmediğini, bu nedenle taraflarınca … 13. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini beyanla itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın likit olmasından dolayı %20 aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunması ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında elektrik satış sözleşmesi olsa da sözleşmenin yenilenmediğini, davacının kendi içinde çelişkiye düşerek hem sözleşmenin yenilendiğini ve hem de müvekkili tarafından sözleşmenin erken feshedilerek başka bir tedarik şirketiyle anlaşma yapıldığını beyan ettiğini, davacının iddia ettiği 21/06/2016 tarihli 3.002,56 TL cazi şart konulu ve 21/06/2016 tarihli ve 1.463,57 TL bedelli ve elektrik satışından kaynaklanan fatura bedeli konulu faturaların tamamen geçersiz olduğunu, faturaların müvekkiline tebliğ edilmediğini, müvekkilinin davacıya böyle bir borcunun olmadığını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce … 13. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davacı tarafından davalı aleyhine faturadan kaynaklı 4.466,13 TL asıl alacak ve 53,59 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.519,72 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 08/07/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 13/07/2016 tarihli dilekçesi ile icra dairesinin yetkisine, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşme, davalının elektrik kullanımına dair kayıtlar getirtilerek dosya mali müşavir bilirkişiye tevdii edilmiş ve rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasında 2012 yılında başlayan cari hesap ilişkisi olduğunu, takibe konu faturaların davacının defterlerinde kayıtlı olduğunu, defterlerin usulüne uygun olarak tutulmuş olduklarını, davacının icra takip tarihi itibariyle 17,86 TL faiz talep edebileceğini tespit ve beyan etmiştir. Bundan sonra dosya elektrik mühendisi bilirkişiye tevdii edilerek faturaların içerikleri ile davalı tarafın savunmaları hususunda rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasında imzalanan elektrik abonelik sözleşmesinin başlangıç tarihinin 23/08/2012, tedarik başlangıç tarihinin 01/10/2012, sözleşme bitiş tarihinin 30/06/2013 olduğunu, davalının, davacının portföyünden 2016 yılı Mayıs ayında çıktığını, davacı tarafından davalı adına düzenlenen son faturaların 11/04/2016 ve 10/05/2016 tarihli olduğunu, davacı tarafından düzenlenen cezai şart faturasının son iki ay faturası toplamı olarak sözleşmenin 7. maddesine uygun olduğunu, elektrik kullanım bedeline ilişkin 14/06/2016 tarihli 1.463,57 TL bedelli faturanın da gerçek kullanıma ilişkin ve mevzuata uygun olarak düzenlendiğini, takip öncesi işlemiş faizin 53,59 TL olduğunu tespit etmiştir. Raporlar taraflara tebliğ edilmiş, Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; taraflar arasında imzalanan 23/08/2012 tarihli elektrik satışına dair sözleşmenin 7. maddesi uyarınca sözleşmenin belirlenen fesih tarihinde sona ereceği, süresinden önce abone tarafından feshedilmesi halinde son iki aylık fatura bedeli kadar cezai şart ödeneceği, sözleşmenin bitim tarihinden iki ay önceden taraflarca feshedilmemesi halinde devam edeceği, sözleşmenin bitiş tarihinin 30/06/2013 olduğu, bu tarihten itibaren sözleşme feshedilmediğinden birer yıl süre ile uzamış olduğu, buna göre 30/06/2016 tarihinde sona ereceği, davalının bu tarihten iki ay öncesinde davacıya sözleşmenin feshi hususunda bir ihtarname göndermeksizin 2016 yılı Mayıs ayında davacının portföyünden çıkarak başka bir elektrik tedarik şirketinden elektrik satın almaya başladığı, bu nedenle davacının sözleşmenin mezkur maddesi uyarınca son iki aylık fatura tutarı kadar cezai şart talep edebileceği, alınan bilirkişi raporu ile cezai şart bedeline ilişkin faturanın usulüne uygun olarak düzenlendiğinin ve takibe konu diğer faturanın da kullanıma ilişkin olduğunun tespit edildiği, bu nedenle davalının söz konusu faturalara itirazının haksız olduğu, faturaların ödeme tarihlerinden takip tarihine kadar işletilen temerrüt faizinin de doğru olduğu, taraflar arasında elektrik satım sözleşmesi olması ve davacının bu sözleşmeden doğan para alacağının ifasını Türk Borçlar Kanunu’nun 89. ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 10. maddesi uyarınca kendi yerleşim yeri adresinde talep edebileceği ve bu nedenle adresi itibariyle İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olduğu anlaşılmakla davalının tüm haksız itirazlarının iptali ile takibin devamına, alacak likit ve itiraz haksız olduğundan davalı aleyhine hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KABULÜ ile davalının … 13. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına itirazının İPTALİ ile takibin talep edildiği şekilde DEVAMINA,
2-Hüküm altına alınan 4.519,72 TL alacak üzerinden hesaplanan 903,94 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar ve ilam harcı 308,74 TL’den peşin alınan 54,59 TL harcın mahsubu ile kalan 254,15 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 900,00 TL bilirkişi ücreti, 234,10 TL posta ve tebligat masrafı 1.134,10 TL olmak üzere toplam 83,79 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/03/2019

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza