Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/254 E. 2018/210 K. 02.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/254 Esas
KARAR NO : 2018/210

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 15/03/2017
KARAR TARİHİ : 02/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … Ltd. Şti ile müvekkili banka arasında Genel Kredi Sözleşmesi Öncesi Bilgilendirme Formu ve Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, diğer davalı …’in bu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, bu sözleşme çerçevesinde davalılara 7806298 numaralı ticari kredi kullandırıldığını, davalı borçlulara kullandıkları bu krediden kaynaklanan borçlarını ödememeleri sebebiyle ihtarname gönderilmiş ise de bir sonuç alınamaması üzerine … 13. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile 25.038,52 TL’nin tahsilinin talep edildiğini, davalıların irca dosyasına yapmış oldukları itirazlar nedeni ile takibin durduğunu, davalıların icra dosyasına yapmış oldukları itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğundan bahisle itirazın iptaline, takibin devamına, davalıların alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ödemelerine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiş ve duruşmaya katılmamışladır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmediği iddiası ile başlatılan takibe vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Mahkememizce … 13. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davacı tarafından davalılar aleyhine toplam 25.038,52 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalılara tebliği ile süresi içerisinde sundukları dilekçe ile davalıların icra dairesinin yetkisine ve borcun tamamına itiraz ettikleri, takibin durduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinin X-3 maddesinde aralarında çıkabilecek ihtilaflarda İstanbul Mahkemeleri ile İcra Dairelerini yetkili kıldıklarına dair anlaşma olduğu, tarafların tacir olması sebebiyle münhasıran yetkilendirilen İstanbul İcra Dairelerinin yetkili oldukları anlaşıldığından icra dairesinin yetkisine itirazın reddine karar verilerek esastan incelemeye geçilmiştir.
Davacı vekilince sunulan sözleşme ve ekleri ile banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davalıların takip tarihi itibariyle borçlu olup olmadıkları ve varsa borcun miktarı hususunda rapor alınmış, bilirkişi raporunda davalı asıl borçlu şirket yönünden kat tarihinden ihtarnamenin tebliği ile oluşan temerrüt tarihine kadar akdi, temerrüt tarihinden takip tarihine kadar temerrüt faizi hesaplayarak davalının takip tarihi itibariyle sorumlu olduğu miktarı, diğer davalı kefile ihtarname tebliğ edilmemiş olduğundan kat tarihinden takip tarihine kadar akdi faiz işletmek suretiyle sorumlu olduğu miktarı ayrı ayrı tespit etmiştir. Rapor denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacı ile davalı şirket arasında imzalanan 10/02/2015 tarihli 100.000,00 L bedelli genel kredi sözleşmesini diğer davalının müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, kefaletin gerekli şekil şartlarını taşıdığı anlaşılmıştır. Bankacı bilirkişi tarafından banka kayıtları üzerinde yerinde yapılan inceleme neticesinde takip tarihi itibariyle davalıların 20.064,56 TL ana para, 3.971,05 TL işlemiş faiz, 198,55 TL bsmv olmak üzere toplam 24.956,48 TL yönünden davacıya borçlu oldukları, her ne kadar diğer davalı kefile Noter ihtarnamesi tebliğ edilmemiş ve takipten önce davalı kefil yönünden temerrüt gerçekleşmemiş ise de davalı borçlu şirketin borçlu olduğu miktarın kefalet limitinin altında olması sebebiyle her iki davalı için de takibin aynı miktarlar üzerinden devamının gerektiği anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile alacak likit ve itiraz haksız olduğundan hüküm alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; Davalıların … 13. İcra dairesinin … Esas sayılı dosyasında yapmış oldukları itirazın ana para 20.064,56 TL, işlemiş faiz 3.971,05 TL, BSMV 198,55 TL yönünden iptali ile; takibin ana para üzerinden işleyecek yıllık %48 oranında faizi ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hüküm altına alınan toplam 24.956,48 TL üzerinden hesaplanan 4.991,30 TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar ve ilam harcı 1.704,78 TL harçtan peşin alınan 427,60TL harcın mahsubu ile bakiye 1.277,18 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 600,00 TL bilirkişi ücreti ve 240,50 TL tebligat masrafı üzere toplam 840,50 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 832,95 TL ile peşin olarak ödenen 459,00 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği hesaplanan 2.994,78 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/03/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸