Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/225 E. 2019/253 K. 03.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/225 Esas
KARAR NO : 2019/253

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/03/2017
KARAR TARİHİ : 03/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 2 adet 10 duraklı 3300 model asansörler için 01/06/2015-31/05/2020 tarihleri arasında geçerli olmak üzere bakım sözleşmesi imzalandığını, buna istinaden müvekkilinin üzerine düşen sorumlulukları yerine gitererek her ay asansörlerin bakımını düzenli olarak gerçekleştirdiğini, bu sözleşmenin ” İşin Fiyatı” başlıklı 4. maddesi gereği asansör yıllık bakım bedelinin, ayda 680,00 TL + KDV olmak üzere toplam 8.160,00 TL + KDV olarak ödeneceği ve takip eden diğer yıllar için bir önceki yıl bedeline (TEFE+ÜFE)/2 oranında artış uygulancağı konusunda anlaşıldığını, müvekkilinin taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 7. maddesinde belirtilen üzerine düşen sorumlulukları yerine getirdiğini, sözleşme konusu asansörlerin bakım ve onarımı işini sözleşme şartları çerçevesinde ifa ettiğini ve iş bedeli olarak … fatura numaralı 19/10/2015 tarihli, … fatura numaralı 11/09/2015 tarihli, … numaralı 08/09/2015 tarihli, … numaralı 22/10/2015 tarihli faturaları tanzim ettiğini, faturaların toplam bedelinin 12.226,93 TL olduğunu, müvekkilinin bu faturalara binaen … 33. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, davalının, borçlu olmadığını ileri sürerek haksız olarak takibe itirazda bulunduğunu, itirazın haksız olduğunu, taraflar arasında yapılan sözleşme ile %2 oranında gecikme faizi uygulanacağının belirlediğini, buna ilişkin olarak basiretli tacir olan davalının faiz oranına ve faize ilişkin itriazlarının da reddinin gerektiğini beyanla davalının … 33. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptali ile takibin devamına, davalı borçlu tarafın itirazı haksız olduğundan müvekkili lehine %20 icra inkar tazminatına ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İş bu yargılamaya konu takibin davacı tarafça 06/01/2016 tarihinde başlatıldığını ve müvekkiline ödeme emrinin 11/01/2016 tarihinde tebliğ edildiğini, bu takibe taraflarınca 18/01/2016 tarihinde itiraz edildiğini, icra iflas kanununda itirazın iptali davaları için 1 senelik hak düşürücü süre öngörüldüğünü, taraflarınca söz konusu takibe 18/01/2016 tarihinde itiraz edilmiş olmasına rağmen davacı tarafça itirazın iptali davasının 08/03/2017 tarihinde açıldığını, bu tarihlerden anlaşılabileceği üzere davacı tarafça huzurdaki itirazın iptali davasının 1 senelik hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, bu sebeple her şeyden önce davanın süre yönünden reddinin gerektiğini, davacı taraf ile müvekkili … firması arasında 01/06/2015 tarihi ile 31/05/2020 tarihileri arasında geçerli olacak asansör servis sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşmenin 6.5. maddesinde davacı ile müvekkili arasında cari hesap ilişkisi olduğunun düzenlendiğini, davacı ile müvekkili arasında belirsiz süreli cari hesap ilişkisi mevcut olduğunu, bu cari hesabın sonlandırılmadığını, hesabın kat edilmediğini, bununla birlikte davacı tarafça alacaklara ilişkin bir cetvel düzenlenip müvekkiline gönderilmediği için davacı tardafın iddia ettiği alacaklar yönünden bir mutabakatın söz konusu olmadığnı, davacı tarafça henüz muaccel hale gelmeyen ve mutabakat sağlanmayan bir cari hesap ilişkisi yönünden icra takibi yapıldığını, bu takibin haksız olduğunu, davacının dava dilekçesinde sözleşmenin 7. maddesinde belirtilen sorumluluklarını eksiksiz yerine getirdiğini savunduğunu, davacının bu iddiasının gerçek dışı olduğunu, söz konusu sözleşmenin 7.10. maddesinde asansörlerin teslim tarihinden itibaren tesis, işçilik ve malzeme bakımından 2 yıl için davacı şirketin garantisi altında olacağının kabul edildiğini, sözleşmedeki bu hükme rağmen davacı tarafça yapılan servislerde sürekli olarak parça değişimi ve arıza sebepleri ile müvekkiline fiyat yansıtıldığını, müvekkili lie davacı arasında imzalanan sözleşmenin genel işlem koşulu niteliğinde hükümleri bulunan bir sözleşme olduğunu, buna göre sözleşmede taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunduğu belirtilmesine rağmen ödeme süresi olarak 20 gün belirlenmesinin ve bu ödeme süresi aşıldığı takdirde yazılı bildirim tarihinden itibaren %2 oranında faiz uygulanacağı hükmünün hukuki ilişkinin özüne aykırı olduğunu ve haksız şart olarak kabul edilmesi gerektiğini beyanla davanın reddine, davacı taraf aleyhine % 20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce … 33. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davacı tarafça, davalı aleyhine 12.226,93 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 12/01/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 18/01/2017 tarihli dilekçesi ile borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça sunulan deliller ile tarafların ticari defterleri üzerinde aralarındaki ticari ilişkinin tespiti hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti raporunda özetle; tarafların incelemeye sunulan ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduklarını, davacının kendi ticari defterlerine göre davalıdan takip tarihi itibariyle 12.226,93 TL alacaklı olduğunu, davalının ticari defterlerine göre 07/01/2016 tarihi itibariyle davacıya 12.226,93 TL borçlu olduğunu ancak 25/07/2016 tarihinde 2.000,00 TL ve 31/12/2016 tarihinde 10.000,00 TL tutarında ödeme yaptığını ve dava tarihi itibariyle davacıya 226,93 TL borçlu olduğunu, davacı tarafından sözleşmeye ve TSE standartlarına uygun olarak asansörlerin bakımlarının periyodik olarak yapıldığını, davacı tarafından fatura edilen işlerin garanti kapsamındaki işlerden olmadığını tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş ve Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; taraflar arasında imzalanan bila tarihli sözleşme ile davacının, 01/06/2015-31/05/2020 tarihleri arasında 60 ay süre ile davalıya asansör bakım hizmeti vermeyi üstlendiği, işin bedelinin yıllık 8.160,00 TL + KDV olarak belirlendiği, davacı tarafından sözleşmeye istinaden 4 adet toplam 12.226,93 TL bedelli fatura düzenlendiği ve davalı tarafından fatura bedellerinin ödenmediğinden bahisle icra takibi başlatıldığı, tarafların incelenen ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş oldukları, söz konusu faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve takip tarihi itibariyle davacının 12.226,93 TL alacaklı olduğu, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olması ve yine usulüne uygun olarak tutulan davalı defterlerinin aksine bir kayıt içermemesi nedeniyle HMK’nın 222. maddesi uyarınca alacağın ispatı yönünden kesin delil olduğu, her ne kadar davalı tarafından fatura konusu işlerin garanti kapsamında olduğu ve fatura edilemeyeceği iddia edilmiş ise de yapılan inceleme neticesinde teknik bilirkişi tarafından söz konusu işlerin garanti kapsamında olmadığının tespit edildiği ve davalının bu savunmasına itibar edilemeyeceği, yine taraflar arasındaki sözleşmenin 6.1. maddesinde geciken ödemeler için %2 oranında temerrüt faizi ödeneceğinin düzenlediği anlaşılmakla davanın kabulüne, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalı tarafından yapılan ancak icra takip dosyasına yansımayan defterlerinde kayıtlı olan ödemelerin infazda nazara alınmasına, alacak likit ve itiraz haksız olduğundan davacı lehine hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KABULÜNE, davalının … 33. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına itirazının iptali ile takibin talep edildiği şekilde devamına, takipten sonra yapılan ödemelerin infazda nazara alınmasına,
2-Hüküm altına alınan alacak üzerinden hesaplanan 2445,38 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar ve ilam harcı 835,22 TL’den peşin alınan 208,80 TL harcın mahsubu ile kalan 626,42 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 92,50 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.292,50 TL yargılama gideri ile 240,20 TL ilk harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.03/04/2019

Katip
E-imza

Hakim
E-imza