Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/213 E. 2018/686 K. 21.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/213 Esas
KARAR NO : 2018/686

DAVA : Yönetim Kurulu Kararının Hükümsüzlüğünün Tespiti
DAVA TARİHİ : 06/03/2017
KARAR TARİHİ : 21/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili aşamalarda tekrarladığı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu ve 11/05/2015 tarihi itibari ile 75.000,00-TL sermayeli şirketin 7.500,00-TL itibari değerde 7.500 adet payına sahip olduğunu, davalı şirketin ortaklarından …’ın 16/07/2015 tarihinde vefat ettiğini, yönetim kurulu başkanı …’ın talebi üzerine … 15. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/833-490 E.K. sayılı mirasçılık belgesi düzenlendiğini, halen geçerli olan mirasçılık belgesine göre murisin mirasçılarının …, …, … ve davacı … olduğunu, murisin vefat tarihi itibari ile davalı şirketteki 32.250,38-TL itibari değerde 32.250,38 adet payına mirasçıların elbirliği ile sahip olduklarını, yönetim kurulunun mirasçıların bir kısmının talebi ile mirasçıların tümünün rızası olmaksızın ortaklığı bozmasının hukuken mümkün olmadığını, davalı şirketin kanuna aykırı şekilde ve hiçbir yasal zemin oluşturmadan mirasçıların el birliği ile sahip olduğu miras ortaklığının payını paylaştırdığını, mirasçıların … 2. Sulh Hukuk Mahkekmesi’nin … esas sırasında ortaklığın giderilmesi davası açtıklarını, müvekkilinin davaya konu bâtıl yönetim kurulu kararının tarih ve nosunun davalı şirketin … 21. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile öğrendiğini belirterek dava sonuçlanıncaya kadar davalı şirketin pay defterinde işlem yapılmaması için teminatsız tedbir kararı verilmesini, davalı şirketin 07/03/2016 tarihli 1 nolu yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespitine karar verilmesini, bâtıl yönetim kurulu kararına göre pay defterine işlenen kayıtların önceki duruma getirilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; murisin 16/07/2015 tarihinde vefat ettiğini, müvekkili şirketin hissedarlarından … ile …’ın murisin vasiyetnamesine uygun olarak pay devrinin gerçekleştirilmesi yönünde müvekkili şirketten talepte bulunduklarını, bu talep doğrultusunda muristen kalan payların murisin vasiyetnamesine uygun olarak genel kurul pay defterine kaydedildiğini, davacının dayandığı mirasçılık belgesinin vasiyetname dikkate alınmadan hazırlandığını belirterek davanın reddine, davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini, şayet davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine verilmemesi halinde davacının talebi ile ilgili muristen intikal eden hisselerin değerinin en az %40’ı oranında teminat göstermesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davalı şirketin sicil kaydı ve tarafların delil listesinde yazılı deliller getirtilip incelenmiştir.
Dava; davalı şirketin 07/02/2016 tarihli 1 nolu yönetim kurulu kararının hükümsüz olduğunun tespiti ile bu karara ilişkin olarak pay defterine işlenen kaydın düzeltilmesi talebine ilişkindir.6102 sayılı TTK’nun “Bâtıl Kararlar” başlıklı 391. maddesinde “(1) Yönetim kurulunun kararının batıl olduğunun tespiti mahkemeden istenebilir. Özellikle; a) Eşit işlem ilkesine aykırı olan, b) Anonim şirketin temel yapısına uymayan veya sermayenin korunması ilkesini gözetmeyen, c) Pay sahiplerinin, özellikle vazgeçilmez nitelikteki haklarını ihlal eden veya bunların kullanılmalarını kısıtlayan ya da güçleştiren, d) Diğer organların devredilemez yetkilerine giren ve bu yetkilerin devrine ilişkin, kararlar batıldır.” düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda davacının davalı şirkette ortak olduğu, davacının babası ve aynı zamanda davalı şirketin ortaklarından olan …’ın 16/07/2015 tarihinde vefat ettiği, dosyada mevcut … 15. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/833-490 E.K. sayılı, … 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/253-243 E.K. sayılı, … 2. Sulh Hukuk Mahkemesi ‘ nin 2015/765-87 E.K. sayılı mirasçılık belgelerine göre geriye mirasçı olarak …, …, …, …’ın kaldığı anlaşılmıştır. … 15. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/358 esas sırasında davacı …, … tarafından davalılar …, … aleyhine anılan mirasçılık belgelerinin iptali talebi ile “Mirasçılık Belgesinin İptali” davası açılmış olduğu, davanın derdest olduğu anlaşılmıştır. Diğer yandan … 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/797-2016/238 E.K. sayılı kararı ile muris …’ ın … 9. Noterliği’nin … tarih … yevmiye numarası ile düzenlenen düzenleme şeklinde vasiyetnamesinin açılıp okunduğunun ve bütün ilgililere duyurulduğunun tespitine karar verildiği anlaşılmıştır. … 21. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sırasında davacı … tarafından davalılar …, …, … aleyhine anılan vasiyetnamenin iptali talebi ile “Vasiyetnamenin İptali” davası açıldığı, … 21. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/103-104 E.K. Sayılı Yetkisizlik Kararı ile davanın usulden reddine , dosyanın talep halinde yetkili … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verildiği, iş bu yetkisizlik kararı sonucu dosyanın … 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/34 esas sırasına kayıt edildiği, … 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/34-36 E.K. sayılı kararı ile aktif dava ehliyeti yokluğundan davanın usulden reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi’nin 2017/1253-1245 E.K. sayılı ilamı ile esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır. … 6. Asliye Hukuk Mahkmesi’nin …esas sırasında davacı … tarafından davalı …, … aleyhine anılan vasiyetnameye ilişkin olarak muris …’ın terekesi hakkında ölüme bağlı tasarrufun iptali (tenkis) davası açılmış olduğu, davanın derdest olduğu anlaşılmıştır. … 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/620 esas sırasında davacı …, … tarafından davalılar …, … aleyhine muris …’ ın terekesi hakkında ortaklığın giderilmesi (taksim) davası açılmış olduğu, davanın derdest olduğu anlaşılmıştır. TMK 640 maddesi uyarınca murisin 1’den çok mirasçısının bulunması halinde mirasın geçmesi ile birlikte paylaşmaya kadar mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir ve mirasçılar terekeye el birliği ile sahip olurlar ve terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. “El Birliği Mülkiyeti” TMK 701-703 maddelerinde düzenlenmiş olup, el birliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı ortaklığa giren malların tamamına yaygındır. Somut olayda davalı şirketin yönetim kurulunca alınan 07/03/2016 tarihli 1 numaralı yönetim kurulu kararı ile murisin anılan vasiyetnamesine göre pay sahipliğinin belirlendiği, buna göre pay defteri oluşturulduğu tarihte murisin terekesinin elbirliği mülkiyetine tabi olduğu bu nedenle davaya konu yönetim kurulu kararının yasaya aykırı olduğu, davacının haklarını ihlal ettiği davacının dava açmakta haklı olduğu anlaşılmakla davaya konu yönetim kurulu kararının TTK 391 maddesi uyarınca bâtıl (hükümsüz) olduğunun tespiti talebinin kabulüne karar verilmiştir. Diğer yandan bu tespit hükmü bütün ilgililer hakkında geçmişe etkili olarak etki edeceğinden ve bağlayıcı olacağından pay defterine işlenen kayıtlar hukuken geçersiz hale geleceğinden davacının pay defterinin önceki duruma getirilmesine ilişkin hüküm kurulması talebi hakkında ayrıca karar verilmesine gerek görülmediğinden bu yönde karar verilmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulüne, davalı şirketin 07/02/2016 tarihli 1 nolu yönetim kurulu kararının hükümsüzlüğünün tespitine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 35,90-TL maktu karar harcından peşin alınan 31,40TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 138,00-TL tebligat posta gideri ile 67,40-TL harç gideri olmak üzere toplam 205,40-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davacı vekili lehine takdir olunan 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 19/07/2018

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza

Üye …
e-imza
Katip …
e-imza