Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/199 E. 2019/929 K. 17.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/199 Esas
KARAR NO : 2019/929

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 01/03/2017
KARAR TARİHİ : 17/10/2019

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin davalı şirket ile imzalamış olduğu … Projesi … Yapı İşleri Sözleşmesi kapsamında toplam 6 adet blok’un kaba yapı imalatlarının yapımını üstlendiğini, 22/07/2015 tarihinde yapılan yer teslimi sonrasında müvekkili şirket tarafından sölzeşme konusu işe başlandığını ancak daha sonra taraflar arasında akdedilen 15/12/2015 tarihli ek protokol ile yapılacak blok sayısının %50 azaltılarak sadece 3 adet bloğun yapımı için anlaşmaya varıldığını, 01/05/2016 tarihli ek protokol ile 4. Blok kaba yapı işlerini de müvekkili şirketin yapacağının kararlaştırıldığını, müvekkili şirketin sözleşme ve ek protokollerde yazılı hükümlere uygun olarak süresi içerisinde tüm edimlerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, bu kapsamda davalı şirketten 341.184,38-TL alacağı kaldığını, davalı şirketin kötü niyetli davranarak haksız fatura tanzim etmek sureti ile müvekkiline olan borcundan kurtulma çabası içerisine girdiğini, davalı şirket adına … 40. Noterliği’nce … tarihli … yevmiye numaralı ihtarname kapsamında söz konusu borcun ödenmesi için ihtarname düzenlendiğini, ihtarnameye rağmen herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine davalı şirket aleyhine … 4. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile 341.184,38-TL alacağın icraen tahsili amacı ile takip başlatıldığını, anılan icra dosyasından gönderilen ödeme emrinin 11/01/2017 tarihinde borçlu şirkete tebliğ edildiğini, borçlu vekili tarafından 13/01/2017 tarihinde borcun tamamına haksız olarak itiraz edildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek davanın kabulü ile … 4. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalı şirket aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davacının dava dilekçesindeki iddialarının aksine kendisine bir bütün olarak verilen sözleşme konusu işin yapımında gerekli özeni göstermediğini, müvekkili şirketin uğramış olduğu zararlar ile ilgili TBK’nun 471. maddesi gereğince sorumlu olduğunu, davacının iddiasının aksine taahhüt konusu işlerin süresi içerisinde tamamlanmadığını belirterek davanın reddine, davacı şirket aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce … 4. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklı … Tic. Ltd. Şti. tarafından borçlu… A.Ş. aleyhine 341.184,38-TL asıl alacak, 364,55-TL işlemiş faiz, 189,11-TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 341.738,04-TL’nin 06/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek %9,75 oranında avans faizi ile birlikte tahsili talebi ile 06/01/2017 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK 67. Maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Dava, taraflar arasında akdedilen 22/06/2015 tarihli sözleşme ve ek protokollerden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce, taraflarca delil olarak gösterilen 22/06/2015 tarihli sözleşme, 15/12/2015 tarihli ve 01/05/2016 tarihli ek protokoller, ihtarnameler, fatura, yer teslim tutanağı … 10. SHM’nin … değişik iş nolu tespit dosyası ve … 6. SHM’nin … değişik iş nolu tespit dosyası ve dosyaya sunulan tüm deliller incelenmiştir.
Davacı, taraflar arasında düzenlenen 22/06/2015 tarihli “… Projesi Forumlar Etabı C Bloklar Kaba Yapı İşleri Sözleşmesi” ile 15/12/2015 ve 01/05/2016 tarihli ek protokollerde yazılı hükümlere uygun olarak C1-C2-C4-C6 bloğun kaba yapı (tünel kalıp) işlerini süresinde tam ve eksiksiz yerine getirdiğini iddia etmiş, davalı ise anılan işin süresinde tamamlanmadığını ve gerekli özen gösterilmediğinden imalatlar ile ilgili belirlenen toleranslardan daha fazla sehim hataları yapıldığını, delil olarak bildirilen tespit dosyalarında bu durumun sabit olduğunu belirterek takas-mahsup talebinde bulunmuştur. Uyuşmazlığın çözümü için davaya konu işin sözleşmeye uygun yapılıp yapılmadığı, davacı tarafça yapılan işlerin süresinde tamamlanıp tamamlanmadığı, ayıplı iş olup olmadığı, davalının takas mahsup talebine hak kazanması için yasal süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunma yükümlülüğünün yerine getirilip getirilmediği, faturaların taraf defterlerinde yer alıp almadığı, davacının takibe konu alacak talebinde haklı olup olmadığı hususlarının tespiti gerekmekte olup, bu sebeple tarafların dava konusu döneme ilişkin ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre davacının icra takip tarihi itibari ile hak ediş alacağının olup olmadığının, var ise miktarının tespiti için keşfen bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. 06/03/2019 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında “…Teknik değerlendirmeler ışığında, davacı yanın hatalı imalatlarının düzeltilmesi amacıyla kişilere yaptırılan işler toplamının KDV dahil 148.372,16-TL olabileceği, davalı yanın davacı yanın hatalı işlerinin düzeltilmesi amacıyla 3. kişi Aran Yapı firmasına 152 gün karşılığında 2 blokluk işin verilmesi nedeni ile bu sürenin akant firmasının süresinden düşülmesi gerektiği yönündeki beyanlarının yapılan ek protokollerde süre kısıtına gidilmemiş olması, davacı yanın sözleşmede belirlenen süreler ile sorumluluğunun devam ettiğinin anlaşılması karşısında yerinde görülmediği, bu durumda davacı yanın takip tarihi itibari ile alacaklı göründüğü 341.184,16-TL tutarındaki asıl alacaktan, 3. Kişilere yaptıılan 148.372,16-TL’nin düşülmesi sonucunda davacı yanın takipte talep edebileceği tutarın 192.812,00-TL olabileceği değerlendirilmekle işlemiş faiz hesabı yapılabilmesi için ise … 40. Noterliği’nden çekilen … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamenin tebliğ şerhinin sunulması gerektiği…” yönünde görüş bildirilmiştir. Taraf vekillerinin bilirkişi kök raporuna itirazlarının değerlendirilmesi için bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiştir. 13/09/2019 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunun sonuç kısmında “…Davacının davalıdan takip tarihi itibari ile 192.812,00-TL asıl alacağının ve 337,42-TL takip tarihine kadar işlemiş temerrüt faizi alacağının bulunduğu, asıl alacağın takip tarihinden itibaren işletilecek temerrüt faizi ile birlikte tahsili gerektiği…” yönünde görüş bildirilmiştir. Bilirkişi kök ve ek raporu bilimsel, denetime elverişli ve kanaat oluşturmaya yeterli kabul edilmiştir.
Tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda: davacı şirket (yüklenici) ile davalı şirket (işveren) arasında 22/06/2015 tarihli “… Projesi … Etabı (3 nolu parsel) c bloklar kaba yapı (tünel kalıp) işleri sözleşmesi ve anılan sözleşme ile ilgili 15/12/2015 ve 01/05/2016 tarihli ek protokol akdedilmiş olup, ek protokol ile davacının yapmayı üstlendiği inşaat işlerinin kesin kapsamı belirlenmiştir. Taraflar arasında akdedilen anlaşma 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 maddesinde tanımlanan eser sözleşmesi niteliğindedir. Eser sözleşmesinde kural olarak yüklenici, yükümlendiği imâlatı fen ve sanat kurallarına, sözleşmeye ve iş sahibinin amacına uygun tamamlayarak teslim etmek zorundadır. İmâlatın ayıplı olması halinde iş sahibinin hakları TBK’nun 475 maddesinde sayılmıştır. Buna göre eserin iş sahibinin kullanamayacağı derecede ayıplı olması veya hakkaniyet kaideleri gereği eseri kabul etmesinin iş sahibinden beklenememesi veya eserin sözleşmede açıkça kararlaştırılan nitelikleri taşımaması halinde iş sahibi eseri kabulden kaçınarak sözleşmeden dönebilir, eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteyebilir. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere eserin ücretsiz onarılmasını isteybilir. Ayrıca iş sahibinin genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. Eser sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda işin yapılıp teslim edildiğini yüklenici, iş bedelinin ödendiği ve varsa ayıplı imâlat yapıldığı savunmasını iş sahibi ispatlamak zorundadır. Somut olayda davacı 01/05/2016 tarihli ek protokol ile üstlenmiş olduğu işleri yapıp teslim etmiştir. Davalı, davacının ek protokol ile üstlenmiş olduğu inşaat işlerini ayıplı ve gecikmeli olarak yapmış olduğu gerekçesi ile “İş gecikmesi ceza bedeli”, “Hatalı imalat yansıtma bedeli” açıklaması ile 24/11/2016 tarihli 289.953,00-TL + KDV tutarlı fatura ve “Hatalı imalat bedeli yansıtması” açıklaması ile 11/01/2017 tarihli 41.800,00-TL + KDV tutarlı 2 adet fatura düzenlemiştir. Yukarıda özetlenen ve mahkememizce benimsenen bilirkişi raporundan davacının üstlendiği işi ayıplı olarak yerine getirdiği anlaşılmıştır. Ana sözleşmenin 38.2 nolu maddesi ile davacı tarafından 5 yıl süreli garanti verilmiştir. Sözleşmede 5 yıllık garanti taahhüdü bulunduğundan ayıp ihbarları için ön görülen yasal sürelerin somut olaya uygulanmasının söz konusu olmayıp davacının sözleşmedeki garanti taahhüdü nedeni ile ayıplardan sorumlu olması gerektiği, bu durumda davalının ayıplı işler nedeni ile 3. kişilere yaptırılan 148.372,16-TL’nin hak ediş alacağından mahsubu gerektiği kabul edilmiştir. Diğer yandan ana sözleşmenin 9 nolu maddesi ile sözleşme konusu işlerin tamamlanması gereken süre 430 gün olarak belirlenmiş olup, işlerin kesin kapsamının saptandığı 01/05/2016 tarihli ek protokolde ise ana sözleşmedeki süreye uyulacağı belirlenmiştir. Davacının işleri bu süre içerisinde tamamlayıp teslim ettiği, bu nedenle davalının gecikme cezası bedeli 200.000,00-TL’yi mahsup talebinde haklı olmadığı kabul edilerek neticeden davacının davalıdan takip tarihi itibari ile 192.812,00-TL hak ediş alacağı talebinde haklı olduğu kabul edilmiştir. Davacının hak ediş alacağının ödenmesi hususunda davalıya ihtarname keşide ettiği ve dosya kapsamından davalının 31/12/2016 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmakla 337,42-TL takip tarihine kadar işlemiş temerrüt faizi talebinde haklı olduğu kabul edilmiştir. İİK 67/2 maddesi uyarınca icra takibine konu alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçlunun itirazında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan alacak miktarının %20’si oranında icra inkar tazminatına, reddedilen kısım yönünden davacı/alacaklının takibe geçmede kötü niyetli olduğu kabul edilerek davacı aleyhine %20 oranında kötü niyet tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalının … 4. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile 192.812,00-TL asıl alacak, 337,42-TL işlemiş faiz üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren temerrüt faizi uygulanmak sureti ile takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Hüküm altına alınan alacağın (192.812,00-TL asıl alacak + 337,42-TL işlemiş faiz=193.149,42-TL) %20’si üzerinden hesaplanan 38.629,89-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Red edilen alacağın (148.588,62-TL) %20’si üzerinden hesaplanan 29.717,72-TL kötüniyet tazminatının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 13.194,04-TL nispi harçtan peşin alınan 4.127,35-TL harcın mahsubu ile bakiye 9.066,69-TL nispi karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 5.100,00-TL bilirkişi ücreti, 372,40-TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 5.472,40-TL üzerinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 3.092,98-TL ile 4.417,15-TL harç gideri olmak üzere toplam 7.510,13-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 700,00-TL bilirkişi ücreti üzerinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 304,36-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden davacı vekili lehine hesaplanan 17.538,97-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca reddedilen dava değeri üzerinden davalı vekili lehine hesaplanan 14.637,09-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.17/10/2019

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza