Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/118 E. 2020/19 K. 22.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/118 Esas
KARAR NO : 2020/19

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/02/2017
KARAR TARİHİ : 22/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24/09/2016 tarihinde … plakalı araç sürücüsü olan müvekkilinin dava dışı …’nün sevk ve idaresindeki … plakalı aracın ön kısmına çarpması neticesinde, bu aracın da dava dışı …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması sonucu 3 taraflı maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın oluşumunda …’nın kusurlu olduğunu, müvekkilinin kazada yaralandığını, tedavi gördüğünü, müvekkili ve … hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan soruşturma başlatıldığını, … plakalı aracın davalı sigorta şirketinde kaza tarihinde sigortalı olduğunu, müvekkili tarafından davalıya 04/11/2016 tarihinde başvuru yapıldığını, davalı tarafından sağlık kurulu raporu talep edildiğini, müvekkilinin maluliyetine ilişkin engelli sağlık kurulu raporunun temin edilebilmesi için 1 yıllık sürenin geçmesi gerektiğini, bu sürenin henüz dolmadığını, süre sonuna kadar müvekkilinin hak kaybına uğrayacağını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak suretiyle 3.200,00 TL daimi maluliyet tazminatının 04/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline yapılan başvuruda gerekli belgelerin ibraz edilmediğini, bu nedenle usulüne uygun başvuru olmadığını ve davanın usulden reddinin gerektiğini, … plakalı aracın 09/04/2016-09/04/2017 tarihileri arasında geçerli trafik sigortası poliçesi ile müvekkili nezdinde sigortalı ve poliçe üst limitinin 310.000,00 TL olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacının ATK’ya sevki ile maluliyeti yönünden rapor alınması ve kusur yönünden rapor alınarak tazminat miktarının belirlenmesi gerektiğini, müvekkilinin davadan önce temerrüdünün oluşmadığını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, trafik kazası nedeniyle oluştuğu iddia edilen sürekli maluliyet zararının tazmini talebine ilişkindir.
Mahkememizce, … Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı soruşturma dosyası, davalı sigorta şirketi nezdinde bulunan poliçe ve hasar dosyası, davacının kaza nedeniyle gördüğü tedaviye ilişkin evraklar, kaza nedeniyle davacıya rücuya tabi ödeme yapılmadığına dair SGK yazı cevabı, … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiştir. Davacı İstanbul ATK 3. İhtisas Dairesine sevk edilerek maluliyeti yönünden rapor alınmış ve 19/04/2018 tarihli ATK raporunda, davacının kaza nedeniyle %39.2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş olduğu, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 6 ay olduğu tespit edilmiştir. Raporda poliçe tarihi itibariyle Özürlülük Ölçütü ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerinin nazara alınması gerektiği ancak raporun bu yönetmelik nazara alınmadan düzenlendiği anlaşıldığından ATK’dan yeniden rapor alınmış, 05/03/2019 tarihli raporda davacının kaza nedeniyle %23 oranında maluliyete uğradığı, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan 28/08/2018 tarihli raporda; kazanın meydana gelmesinde davacının sevk ve idaresindeki kamyonet ile far ışığı altındaki hareket alanını kontrolü altında bulundurarak teyakkuz halinde seyrini sürdürmemesi, bu şekilde seyri ile kontrolsüzce karşı yol bölümüne geçerek karşı yönden gelen sürücü … sevk ve idaresindeki otomobille karşılıklı çarpışması nedeniyle %100 oranında kusurlu olduğu, diğer sürücüler … ve …’nın kusursuz olduğu tespit ve beyan edilmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davacı tarafın itirazları nedeniyle … Üniversitesi’nden oluşturulan 3 kişilik trafik bilirkişi heyetinden kazanın meydana geliş şekli ve kusur durumu yönünden yeniden rapor alınmıştır. Heyet raporunda özetle; davacının kontrolsüz ve ani şekilde yolun soluna geçerek …’nün ilk geçiş hakkını ihlal ettiği, trafik için fevkalade tehlikeli bir durum yarattığı, tedbirsiz, dikkatsiz, özen yükümlülüğüne ve şerit izleme kurallarına aykırı şekilde seyrettiği, bu hatalı sevk ve idaresinin olayda 1. derecede ve tam etkili olduğu, kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında, sanık …’nın kazada kusursuz olduğu gerekçesiyle beraatine, davacı …’in ise kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğu gerekçesiyle taksirle bir kişinin ölümüne ve bir kişinin yaralanmasına sebep olma suçundan cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacıya ait … plakalı araç, dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı araç arasında 24/09/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı, %23 oranında sürekli maluliyete uğradığı, … plakalı aracın 09/04/2016-09/04/2017 tarihileri arasında geçerli trafik sigortası poliçesi ile davalı nezdinde sigortalı olduğu, davalının sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve poliçe teminat limiti ile sınırlı olduğu, mahkememizce alınan ATK Trafik İhtisas Dairesi raporu ve 3 kişilik bilirkişi heyeti raporunda kazanın meydana gelmesinde davacının %100 oranında kusurlu olduğunun, davalıya sigortalı araç sürücüsü …’nın kusursuz olduğunun tespit edildiği, … Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde de, …’nın beraatine, davacının ise kusurlu olması sebebiyle cezalandırılmasına karar verildiği, bu şekilde davalı sigorta şirketinin sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olması sebebiyle davacıya karşı herhangi bir tazmin sorumluluğunun olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın Reddine,
2-Karar ve ilam harcı 54,40 TL’den peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile kalan 23,00 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 3.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı davacının yokluğunda kesin olmak üzere karar verildi.22/01/2020

Katip
E-imza

Hakim
E-imza