Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1127 E. 2019/329 K. 18.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1127 Esas
KARAR NO : 2019/329

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 29/12/2017
KARAR TARİHİ : 18/04/2019

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle;
müvekkili ile dava dışı … A.Ş., …, …, …, …, … Ltd. Şti. arasında 15/05/2015 tarihli pay alım satım sözleşmesi akdedildiğini, satıcıların bu sözleşme tahtındaki olası borçlarının teminatı olarak … Bank A.Ş. tarafından 06/07/2015 tarihli … numaralı azami 10.000.000,00-TL tutarlı ve 10/07/2017 tarihine kadar geçerlilik süresi bulunan teminat mektubunun müvekkiline teslim edildiğini, müvekkili tarafından 10/07/2017 tarihinde … Bank A.Ş.’ye gerçekleştirilen bildirim ile söz konusu teminat mektubu uyarınca bankanın garanti taahhüdü ve ödeme yükümlülüğü bulunan 1.838.854,41-TL’nin ödenmesinin talep edildiğini ancak … Bank A.Ş. tarafından 10/07/2017 tarihinde müvekkiline gönderilen cevabi yazı ile … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı davasında verilen 17/05/2016 tarihli ara kararı uyarınca teminat mektubunun nakte çevrilmesini engelleyecek biçimde ihtiyati tedbir kararı verildiği belirtilerek ödeme yapmaktan kaçındığını, müvekkili şirket adına davalı aleyhine … 32. İcra Müdürlüğü’nün … esas sırasında takip başlatıldığını, ödeme emrinin davalı borçluya tebliğine rağmen icra takibine haksız şekilde itiraz edildiğini ve takibin durduğunu belirterek davalı tarafından … 32. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına ilişkin olarak yapılan, asıl alacağa, faizine ve fer’ilerine ilişkin haksız itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın tespitine ve tahsiline, davalı tarafın itiraz konusu değerin %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davaya konu teminat mektubunun ödenmesinini ihtiyati tedbir kararı ile yasaklanmış olduğundan ihtiyati tedbir kararı kaldırılmadan müvekkili aleyhine dava açılmasının hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafından açılan geçerli bir icra takibi ve likit bir alacak söz konusu olmadığından itiraz edilen davalı talebine istinaden icra inkar tazminatı talep edilemeyeceğini, teminat mektubu vadesi içerisinde teminat mektubu koşullarına uygun tazmin talebinde bulunulmadığından bankanın teminat mektubu tahtında ödeme borcu bulunmadığını, garanti edilmeyen Hikmet Kiler’in sözleşme ile ilgili müşterek ve müteselsil borçlarını ifa etmediğini belirten yazılı tazmin talebi yapılmadığını, tazmin taleplerine istinaden teminat mektubu tahtında ödeme yapılmasının ihtiyati tedbir kararının ihlaline yol açacağını, teminat mektubu tahtında müvekkilinin temerrüde düşmediğinden temerrüt faizinin talebinin hukuka aykırı olduğunu belirterek haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, davacının dava tutarının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… 32. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı …. tarafından borçlu … Bank A.Ş. aleyhine teminat mektubuna dayanarak 1.838.854,41-TL teminat mektubu alacağı, 10.428,57-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.849.282,98-TL’nin 02/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek %9 oranında temerrüt faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile tahsili talebi ile 02/08/2017 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK 67. Maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 2016/521-2018/841 E.K. sayılı dosyasının incelenmesinde; davacılar …, …, …, … ve …, … Holding tarafından davalı … aleyhine menfi tespit davası açılmış olduğu, 17/05/2016 tarihli ihtiyati tedbir kararı ile “Davacı tarafça sunulan dilekçeler ve eki belgelerin incelenmesi neticesinde; davalı tarafından cevap dilekçesi ile tarafların delilleri sunulduğunda yeniden değerlendirmek kaydıyla dava tutarının %30 ‘ u olan 551.656.66 TL teminat yatırıldığında … A.Ş. Tarafından tanzim edilmiş olan 06/07/2015 tarihli … numaralı teminat mektubunun bu aşamada dava konusu ihtilaf ve miktarla (1.838.854,41 TL) ile sınırlı olmak şartıyla paraya çevrilmesinin önlenmesine dair HMK 389 maddesi gereğince İhtiyati tedbir kararı verilmesine, Teminat yatırıldıktan sonra kararın gereği için İstanbul Nöbetçi İcra Müdürlüğüne gönderilmesine” karar verilmiş olduğu, yargılama sonucunda verilen 2016/521-2018/841 E.K. sayılı karar ile davanın reddine karar verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkin olup, somut olayda uyuşmazlık takibe konu alacağın davalı bankanın teminat mektubu ile garanti ettiği risk kapsamında olup olmadığı, teminat mektubu hükümlerine uygun tazmin talebi yapılıp yapılmadığı, mahkememizin 2016/521 esas 17/05/2016 tarihli ihtiyati tedbir kararının teminat mektubunun tazminine engel teşkil edip etmediği, takip tarihi itibari ile teminat mektubunun ödeme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, temerrüt, icra inkar ve kötü niyet tazminatı ve disiplin para cezasının uygulanmasını gerektirir yasal koşulların mevcut olup olmadığının tespitine ilişkindir.
Uyuşmazlık konularının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 18/03/2019 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında “…1- Taraflar arasındaki takibe konu alacağın davalı bankanın teminat mektubu ile garanti ettiği risk kapsamında olduğu, 2- Alacağa konu Teminat mektubunda tazmin şartının oluştuğu, 3- Mahkemenin 2016/521 esas 17/05/2016 tarihli ihtiyati tedbir kararının teminat mektubunun tazminine engel teşkil edip etmediği hususunun hukuki konu olması nedeniyle Mahkemenin takdiri olduğu, 4-Mahkemenin, tazmin talebinin yerine getirilmesi yönünde takdirde bulunması halinde; icra takibine konu olan asıl alacağın 1.838.854,41 TL, bu alacağın işlemiş faizinin 10.428,57 TL olmak üzere toplam alacağın 1.849.282,98 TL olduğu, 5- Davacının talep ettiği icra inkar tazminatının mahkemenin takdirinde olduğu…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davacı … A.Ş. ile dava dışı … Şirketi, …, …, …, …, …, … Tic. Ltd. Şti. arasında 15/05/2015 tarihli “…Ticaret Anonim Şirketi’nin Paylarının Devir Ve Temlikine İlişkin Pay Alım-Satım Sözleşmesi” akdedildiği, anılan sözleşme ile pay sahiplerinin değişik oranlardaki paylarını davacı … A.Ş.’ye devir ettikleri, davalı banka tarafından davacı … A.Ş.’ye hitaben 06/07/2015 tarihinde düzenlenen … mektup nolu teminat mektubu ile anılan sözleşmenin 8.4.1 maddesinde ve sözleşmenin ek-9’unda listelenen mağazalardan herhangi birinin 10/07/2017 tarihine kadar resmî makamlar tarafından münhasıran işyeri açma ve çalışma ruhsatının veya işletme kayıt belgesinin olmaması nedeni ile kapatılması halinde satıcıların sözleşmenin 8.4.1 maddesine uygun olarak hesaplanacak meblağı ödememeleri halinde teminat mektubunda belirtilen şekilde yapılacak tazmin talebi üzerine davalı bankanın bu meblağı davacı … A.Ş.’ye ödemeyi garanti ettiği, teminat sınırının 10.000.000,00-TL’ye kadar garanti edildiği anlaşılmıştır. Dava dışı … Şirketi, …, …, …, …, …, … Tic. Ltd. Şti. tarafından davacı … A.Ş. aleyhine anılan sözleşmenin 8.4.1 maddesi kapsamında borçlu bulunulmadığının tespiti talebi ile yukarıda açıklandığı üzere mahkememizin 2016/521 esas sırasında açılan davada 17/05/2016 tarihli tedbir kararı ile söz konusu teminat mektubunun paraya çevrilmesinin önlenmesine dair HMK 389 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verildiği, ihtiyati tedbir kararında yazılı teminatın yatırıldığı, kararın davalı bankaya bildirildiği, bu durumda bankanın tedbir kararı kendisine tebliğ edilen ve ödemeden men edilen 3. kişi konumunda olduğu, tedbir kararının kaldırıldığı bildirilmedikçe bankanın teminat mektubu tahtında ödemede bulunamayacağı (banka teminat mektupları ve kontrgarantiler Prof. Dr. …, … 2 ve 3, sayfa 312), ayrıca HMK 398 maddesi uyarınca bankanın mevcut ihtiyati tedbir kararına uymayarak ödeme yapması halinde ilgili banka çalışanlarının hapis cezası ile cezalandırılmalarının söz konusu olabileceği kanaatine varılmıştır. Yüksek Yargıtay’ın 11. Hukuk Dairesi’nin 2012/7485-2013/7548 E.K. sayılı emsal ilamı da bu yöndedir. Somut olayda davacı … A.Ş. tarafından 10/07/2017 tarihinde borçlu … Holding A.Ş.’nin sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmemesinden dolayı teminat mektubunun nakte çevrilmesi talebinde bulunulmuş ise de davalı bankanın ihtiyati tedbir kararı gereği ödeme yapmamakta haklı olduğu, bu sebeple davalı banka aleyhine açılan takibin haksız olduğu anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir. İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali davasında reddedilen dava değeri üzerinden borçlu-davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için davacı-alacaklının takibe geçmede ve itirazın iptali davasını açıp yürütmekte kötü niyetli olduğunun davalı borçlu tarafından ispat edilmesi gerekmektedir. Somut olayın açıklanan özelliklerine göre davacı-alacaklının kötü niyetli olduğu kabul edildiğinden davalının kötü niyet tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir. Yasal koşulları oluşmadığındna davalının HMK 329/2 maddesine ilişkin talebi kabul edilmemiştir. Tüm bu sebeplerden dolayı aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
Reddedilen dava değerinin %20’si üzerinden hesaplanan 367.770,85-TL kötüniyet tazminatının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davalının HMK 329/2 maddesine ilişkin talebinin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 44,40-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 9.246,41-TL harçtan mahsubu ile bakiye 9.202,01-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen dava değeri üzerinden davalı vekili lehine hesaplanan 77.782,82-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.18/04/2019

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza