Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1105 E. 2022/342 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1049 Esas
KARAR NO : 2022/354

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/12/2017
KARAR TARİHİ : 20/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava dilekçesi özetle şöyledir:
“….22.06.2017 tarihinde Sürücü … idaresindeki … plakalı trafikten çekili motosikleti ile … Caddesini takiben Geriş istikametinden gelip … istikametine seyir halinde iken yaya …’a çarpması sonucu çift taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir. Kaza sonucu müvekkil … ağır şekilde yaralanmıştır. Kazanın meydana gelmesinde, … plakalı araç sürücüsü … asli ve tamamen kusurludur. Kazanın meydana gelmesinde müvekkilin hiçbir kusuru bulunmamaktadır. Kazanın ardından … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasından yargılaması sürmektedir. Kazaya yol açan … plaka sayılı araç trafikten çekili bir araç olduğundan Karayolları Zorunlu Mali sorumluluk sigortası bulunmamaktadır. Bu nedenle müvekkilin uğramış olduğu bedensel zararlar neticesinde geçici ve sürekli iş göremezliği ve yaşam boyu bakım ve bakıcı gideri nedeniyle uğramış olduğu maddi zararların tarafınızdan karşılanması yasa gereğidir. Zorunlu mali mesuliyet sigortası bir motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. Kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dâhilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu olan sorumluluk sigortasıdır. Müvekkilin bu nedenle uğradığı maddi zararın davalı sigorta şirketince kaza tarihinde geçerli olan poliçe teminat limitleri dâhilinde karşılanması gerekir. Kazanın meydana geldiği tarihteki kişi başına ölüm ve sakatlanma teminatı 330.000,00 -TL olmuştur. … Hesabı’nın sorumluluğunu düzenleyen 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 13 maddesinde 2 fıkrasının Bendindeki “Sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararların” karşılanması için … Hesabına başvurunun düzenlenmesi de kanunun sistematiği içinde yukarıda belirttiğimiz sorumluluğu ayakta tutmaktadır. Görüldüğü üzere burada Zorunlu Mali Mesuliyet sigortasını yaptırmamış araçları bir yana bırakın kişilere “çarpıp kaçan, kaza mahallini terk edip tespit edilemeyen” her türlü araç tarafından verilen zararlar bile karşılanırken başvurumuzdaki gibi Zorunlu Mali Mesuliyet sigortası olmayan aracın tespit edildiği de düşünüldüğünde başvurumuzun hukuki dayanakları daha iyi anlaşılabilecektir. Konunun ve hukuki payandamızın vuzuha kavuşturulması bakımından … plakalı aracın trafikten men edilip edilmemesinin bizim hukuki dayanaklarımızı ve … Hesabının hukuki sorumluluğunu ortadan kaldırması mümkün değildir. Kanunda açıkça “Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların yol açtığı bedeni zararların” … Hesabından karşılanacağı belirtilmiştir. Kanun koyucunun bu açık iradesi kanunun sistematiği ve sigortacılık mevzuatında yer alan düzenlemelerdeki gerekçeyi bertaraf etmektedir. Çünkü araç trafikten men edilmesine rağmen trafiğe çıkmış ve söz konusu zarara yol açmıştır. Bu zararı veren araç tespit edilmese dahi zararı karşılayacak olan … Hesabının söz konusu durumda meydana gelen zararı karşılamayacağı düşünülemez. Daha ağır durumdan sorumlu olan … Hesabı daha hafif durumdan da sorumludur. Kanunun lafzı yasa koyucunun buradaki düzenleme amacına aykırı şekilde yorumlanmaktadır. Diğer taraftan trafikten men edilen araçlarda gerekli hukuki işlemler yerine getirildikten sonra Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası yaptırabilirler. Fakat bütün bu durumlar davalının sorumlulunu ortadan kaldırmamaktadır. Kanunun sözü bile yeterince açıktır. Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası olmayan araçların yol açtığı zararların karşılanmasına ilişkin yükümlülük … Hesabı’na yükletildiğine göre buradaki sorumluluk devam etmektedir. Kişinin teslim aldığı araçla yeniden trafiğe çıkması sigorta hukuku açısından davalının sorumluluğuyla ilgili değil. Bilakis idari denetimle tespit edilerek uygulanacak idari para cezasına ilişkindir. Kişinin sigorta yaptırıp yaptırmaması veya hangi saik ile trafiğe çıktığı sigorta hukuku kapsamında değerlendirilecek bir konu da değildir. Burada ehemmiyet arz eden konu o an … plakalı aracın trafikte seyretmesi ve kanuna göre Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasını yaptırmamış bulunmasıdır. Trafikten men edilen araçların yeniden Zorunlu Mali mesuliyet sigortası yaptıramayacağı yolundaki iddialar hukuki mesnetten yoksundur. Zira Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası’nın eksikler tamamlandıktan sonra her zaman yaptırılması mümkündür. Müvekkilin uğradığı zararın tazmini ile yükümlü bulunanların (araç, sahibi, sürücü, sigortacı ve diğer tüm sorumlular) meydana gelen zarar nedeniyle müştereken ve müteselsilen (ortaklaşa-zincirleme) sorumluluğu bulunmaktadır. Bu nedenle davalının müşterek ve müteselsil sorumluluk esası çerçevesinde meydana gelen zararı tazmin etmesi gerekir. Kazanın ardından ağır şekilde yaralanan müvekkilin vücudunun muhtelif yerlerinde çeşitli yaralanmalar ve kırıklar meydana gelmiştir. Müvekkil artık bundan sonra günlük yaşamına ve iş yaşamına büyük güçlüklerle devam edecektir. Müvekkil bu durumu kabullenememekte travma yaşamaktadır. Müvekkil kazanın meydana geldiği güne kadar vücut bütünlüğü ve buna bağlı olarak vücut fonksiyonları tam olan bir kişi olarak gerek günlük işlerin gerekse çalıştığı diğer işlerin yürütülmesini kolaylıkla gerçekleştirmekteydi. Müvekkilin günlük işleri ve iş yaşamı kaza öncesine nazaran değişmiştir. Artık müvekkil kazanın etkilerini yaşadığı sürece hissedecektir. Müvekkilin hissetmesi sadece duygusal alanla sınırlı kalmayacak gelecekte elde edeceği gelir, bulacağı işler ve yerine getireceği gündelik işler bakımından bu fonksiyonel kayıp etkisini mütemadiyen müvekkilimin yaşamında gösterecektir. Müvekkilin yaşamı üzerinde kısa ve uzun vadeli etkileri görülen kaza müvekkilin geçimini ve iş yaşamını da sekteye uğratmıştır. Müvekkillerin maddi zararlarının karşılanması için davalı … Hesabı’na 20.11.2017 tarihinde başvuruda bulunulmuştur. Davalı tarafından 23.11.2017 tarihli dilekçeyle başvurumuz reddedilmiştir. DAvalı … Hesabı red sebebi olarak kazaya sebebiyet veren aracın trafikten men edilmesi nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığı yönündedir. DAvalını sorumluluğu açısından yukarıda açıklamış olduğumuz nedenleri tekrar ediyoruz. Başvuru dilekçesi, tebliğ şerhi ve davalının cevabı, ibraname ve tüm yazışmaları ekte sunmaktayız. Tüm bu sayılan nedenlerden dolayı iş bu davayı açma zarureti hâsıl olmuştur.
22.06.2017 tarihinde meydana gelen çift taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle müvekkilin uğradığı maddi zararlar için, fazlaya dair talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla, şimdilik Mehmet Halil KARGIN’ın sürekli iş göremezliği dolayısıyla 100,00 TL, Geçici iş göremezliği dolayısıyla 100,00 TL yani toplamda 200,00 TL maddi tazminatın, davalının temerrüde düştüğü tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı tarafından ödenmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davalı üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini…”
CEVAP:
Cevap dilekçesi özetle şöyledir:
“….Davacının dayandığı ve dosyaya giren tüm yazılı delil, dosya, belge örneklerinin tarafımıza tebliğ edilmesini aksi halde dava şartı yokluğundan davanın reddedilmesini talep ediyoruz. Davanın kazaya karışan … aracın işleteni/sürücüsü konumundaki …’e ihbarını talep ediyoruz. Müvekkil Kurum, … Hesabı Yönetmeliği’nin 16. maddesi gereğince işbu dava sonucunda aleyhinde hüküm tesis edilirse, zarar veren/sürücü ve işletene rücu edeceğinden, davanın kazaya karışan aracın sürücüsü/işleteni konumundakilere ihbarını talep ediyoruz. İhbar talebimiz kabul edildiği takdirde, ihbar olunanın isim ve adresini havi ihbar dilekçemizi ayrıca Sayın Mahkemenize ileteceğiz. kabul anlamına gelmemek kaydıyla, kamu kurumu niteliğini haiz müvekkil … hesabı, … hesabı yönetmeliği’nin 9 ve 15. maddeleri esaslarına uygun olarak yapılan müracaatı değerlendirerek, yönetmeliğin 14. maddesi kapsamında tespit edilen tazminat miktarını hak sahiplerine ödeyecekken, davacı tarafından dava öncesinde başvuru yapılmış ancak yapılan incelemelerde kazaya karışan … plakalı aracın kazadan önce trafikten çekildiği ve çekme belgeli olduğu görülmüştür. trafikten çekilmiş araçların karayolu trafik kanunu’nun 21. ve 23. maddeleri gereğince yeniden tescil edilmeden trafiğe çıkmaları ve dolayısıyla bu tür araçlar için zorunlu mali sorumluluk sigortası (trafik sigortası) tanzim edilmesi söz konusu değildir. trafikten çekilmiş araçlar hakkında karayolu trafik kanunu’nun 103. maddesi gereği genel hükümler çerçevesinde işlem yapılması gerekmektedir. Bu sebeple davacının talebi karşılanamamıştır. işbu nedenlerle davanın da reddi gerekmektedir. Kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkil kurum zorunlu mali mesuliyet sigortası teminat limitleri ve… plakalı aracın kusur oranı ile sınırlı sorumludur. bu nedenle, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi nezdinde kusur incelemesi yapılmasını talep ediyoruz. 3) maluliyet oranının kaza sonucu oluşan arazların kaza ile illiyetleri de tespit edilmek suretiyle belirlenmesi gerekmektedir. karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigortası genel şartları a.5 bendi “sürekli sakatlık tazminatına ilişkin sakatlık oranının belirlenmesinde sakatlık ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporlarına ilişkin mevzuat doğrultusunda hazırlanacak sağlık kurulu raporu dikkate alınır” şeklinde düzenlenmiştir. bu nedenle, adli tıp kanunu’na göre, vücut fonksiyon kaybı ve meslekte kazanma gücü kaybı konusunda bilimsel ve teknik görüşlerini bildirmekle görevli olan adli tıp kurumu 3. ihtisas dairesi’nden ya da adli tıp bölümü bulunan bir üniversite hastanesinden alınacak raporla işgöremezlik oranının özürlülük ölçütü, sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi ve zararın buna göre hesaplanması gerektiği yargıtay tarafından kabul edildiğinden, bu konudaki yargıtay kararına göre denetime elverişli ve doyurucu bir rapor temin etmek üzere dosyanın ilgili kuruma gönderilmesini talep ediyoruz. Kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacının maddi zararı ancak aktüeryal inceleme sonucu tespit edilebilir. 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni genel şartlara göre trh 2010 tablosu baz alınarak ve 1.8 teknik faiz uygulanarak hesaplama yapılmalıdır. genel şartlar 26.04.2016 tarihli ktk değişikliği gereği kanun hükmündedir. geçici iş göremezlik dönemi tazminat hesabına dahil edilmemelidir. zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları’nın a.6.k maddesi gereğince geçici iş görmezlik talepleri teminat kapsamı dışındadır.zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartları’na göre dolaylı zararlar teminat kapsamı dışındadır. yapılacak hesapta bu hususun da dikkate alınması iş görülemeyen dönemin hesabında %100 üzerinden uygulanmamasını talep ediyoruz. bunun yanında, davacının sgk.dan geçici iş görmezlik ödeneği alıp almadığının da tespitini talep ediyoruz. zira, sgk ödediği bu ödenekleri kuruma rücu etmekte ve kurum mükerrer ödeme yapmak durumunda kalmaktadır. gelir bakımından ise resmi geliri esas alınmalıdır. Kabul anlamına gelmemek kaydıyla, ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmelidir. Tarafımıza açılan dava tarihi öncesinde müvekkil kuruma başvuru yapılmış ancak yukarıda belirttiğimiz sebeplerle talep reddedilmiştir. Sorumluluğumuz yargılama ile belirlenebileceğinden ancak dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekmektedir. Müvekkil Kurumun sorumluluğu Kanuna dayanmaktadır ve davanın temeli de zaten haksız fiildir. Bu nedenle, her koşulda, alacağa yasal faiz işletilmesi hukuka uygun olacaktır. davaya cevaplarımızın sunumu ile davanın usul ve esasa ilişkin olarak sunduğumuz gerekçeler dikkate alınarak reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de davacıya tahmil edilmesini…”
GEREKÇE:
Dava, 2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesi ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 54. Maddesine göre sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı talebidir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 30/10/2018 tarihli raporu özetle şöyledir:
“….Davacı yaya, sol taraftan yaklaşan ve ilk geçiş hakkına sahip motosiklete rağmen, görüşün kısıtlı olan viraj bitiminden iki yönlü taşıt trafiğine açık yola kontrolsüzce girerek güvenliğini tehlikeye düşürmüş önlem alamadığı vasıtanın sadmesine maruz kalmış olmakla asli kusurludur. Dava dışı sürücü …, sevk ve idaresindeki motosikletle, seyri sırasında yola gereken dikkatini vermemiş, hızını viraj yaklaşımı hız limitine uygun hale getirip görüş alanını gerektiği şekilde kontrol ederek seyrini sürdürmemiş, mevcut hızı ile mahale yaklaşmış, sağ taraftan kaplamaya giren yayayı fark ettiğinde yoldaki mevcudiyetini belirtmek adına ikazla birlikte çarpmayı önlemeye matuf zamanında etkin fren tedbiri almamış olmakla tali kusurlu görülmüştür. Olayda; Dava dışı sürücü …’ın %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu, Davacı yaya Mehmet Halil KIRGIN’ın %75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğuna…”dair görüş sunulmuştur.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulunun 28/10/2020 tarihli tarihli raporu özetle şöyledir:
“…’ın 22/06/2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik dikkate alındığında; Kas-İskelet Sistemi, Omurgaya ait sorunlar, Lomber omurganın yaralanması, Tablo 1.7’ye göre Balthazard formülüyle %5-%5-%5-%5= %18.54 Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %19 (yüzdeondokuz) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 1.5 (birbuçuk) aya kadar uzayabileceğine…”dair görüş sunulmuştur.
12/04/2021 tarihli bilirkişi raporu özetle şöyledir:
“….22.06.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında trafikten çekilmiş bulunan … plakalı motosiklet sürücüsünün %25 kusuru; davacı yaya …’ın ise %75 kusurunun bulunduğu, Davacı …’ın dava konusu trafik kazası neticesinde 45 gün(1,5 ay) geçici iş göremezlik halinin bulunduğu, %19 oranında özürlülük halinin bulunduğu, Davacı …’ın Geçici ĠĢ Göremezlik zararının 2.146,50 TL, Sürekli Maluliyet Tazminatı zararının 99.508,71 TL olduğu, bu bağlamda toplam zararının 101.655,21 TL olduğu, Davalı … Hesabının sigorta kapsamında bulunan aracın sürücüsü ve işleteninin sorumluluğunu üstlenmiş olduğundan sürücü ve işletenin kusuru oranına isabet eden maddi zarar tutarından teminat limitiyle sınırlı olarak sorumlu olması sebebiyle hesaplanan maddi zararın (101.655,21TL X %25 … Hesabı sorumluluğu) 25.413,80TL tutarından sorumlu olduğu, Davalı … Hesabı’na tazminat ödemesi için yapılmış başvuru bulunulması sebebiyle başvuru tarihinin iş günü sonrası olan 30.11.2017 tarihinin temerrüt başlangıcı olduğu, İşleyecek faiz nev’inin yasal faiz olduğuna…”dair görüş sunulmuştur.
02/03/2022 tarihli bilirkişi raporu özetle şöyledir:
“….
22.06.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında trafikten çekilmiş bulunan … plakalı motosiklet sürücüsünün %25 kusuru; davacı yaya …’ın ise %75 kusurunun bulunduğu, Davacı …’ın dava konusu trafik kazası neticesinde 45 gün(1,5 ay) geçici iş göremezlik halinin bulunduğu, %19 oranında özürlülük halinin bulunduğu, Davacı …’ın Geçici ĠĢ Göremezlik zararının 2.146,50 TL, Sürekli
Maluliyet Tazminatı zararının 153.540,20.-TL olduğu, bu bağlamda toplam zararının 155.686,70.-TL olduğu, Davalı … Hesabının sigorta kapsamında bulunan aracın sürücüsü ve işleteninin
sorumluluğunu üstlenmiş olduğundan sürücü ve işletenin kusuru oranına isabet eden maddi zarar tutarından teminat limitiyle sınırlı olarak sorumlu olması sebebiyle hesaplanan maddi
zararın (155.686,70.-TL X %25 … Hesabı sorumluluğu) 38.921,67.-TL tutarından sorumlu olduğu, Davalı … Hesabı’na tazminat ödemesi için yapılmış başvuru bulunulması sebebiyle başvuru tarihinin iş günü sonrası olan 30.11.2017 tarihinin temerrüt başlangıcı olduğu, İşleyecek faiz nev’inin yasal faiz olduğuna…”dair görüş sunulmuştur.
Davacı vekilinin UYAP üzerinden sunduğu ıslah dilekçesi özetle şöyledir:
“….Müvekkil …’ın için geçici iş göremezlik tazminatı talebimizi 2.146,50-TL’ye, sürekli iş göremezlik tazminatı talebimizi 99.508,71-TL’ye artırıyoruz. Daha önceki beyanlarımız ve bedel artırım talebimiz göz önünde bulundurularak talep etmiş olduğumuz tazminat miktarının davalıların temerrüde düştüğü tarihten itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama gideri, harç, masraf, Adli Tıp Rapor ücreti ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini…” 22/06/2017 tarihinde, dava dışı üçüncü kişi …’in sevk ve idaresindeki araçla yaya olan davacı …’a çarpması sonucu davacının yaralandığı ve geçici-sürekli iş kaybı zararlarından kaynaklı tazminat talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu kazanın oluşumunda davacının %75, dava dışı araç sürücüsünün ise %25 kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Davacı Mehmet Halil Kargın, dosya kapsamında yer alan ve yukarıda detaylı olarak aktarılan Adli Tıp Kurumu raporuna göre dava konusu trafik kazası neticesinde 45 gün (1,5 ay) geçici iş göremezlik halinde bulunmuş ve nihayet %19 oranında özürlülük hali söz konusu olmuştur. 02.03.2022 tarihli bilirkişi raporunda, davacının geçici iş göremezlik zararının 2.146,50 TL, Sürekli Maluliyet Tazminatı zararının 153.540,20.-TL olduğu, bu bağlamda toplam zararının 155.686,70.-TL olduğu hesaplanmış; davacının talep artırım dilekçesinde belirttiği şekilde 2.146,50-TL geçici iş göremezlik ve 99.508,71-TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 101.455,21-TL maddi tazminatın temerrüttün oluştuğu 30/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-DAVANIN KABULÜNE; 2.146,50-TL geçici iş göremezlik ve 99.508,71-TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 101.455,21-TL maddi tazminatın 30/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken ‭6.930,40TL harçtan peşin alınan ‭379,4‬0TL harcın mahsubu ile bakiye ‭6.551‬,00TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereği takdir ve tayin olunan 13.588,24TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama gideri ‭415,40-TL ilk harç ve masraflar ile 2.784,85‬TL (posta, tebligat, bilirkişi rapor bedeli, ATK rapor bedeli) olmak üzere toplam ‭3.200,25-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/04/2022

Katip
E-imza

Hakim
E-imza