Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/11 E. 2019/1234 K. 25.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/11 Esas
KARAR NO : 2019/1234

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 31/12/2015
KARAR TARİHİ : 25/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit ve İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı … Tic. A.Ş. (…) arasında 12/06/2015 tarihinde, 17/07/2015 tarihinde hizmete açılacağı müvekkili şirkete bildirilen ve basına da ilan edilen … Otelinde tatil amaçlı müşteri ve turist konaklamasına müvekkil şirketin aracılık edeceği hususunda sözleşme akdedildiğini, davalı şirket ile müvekkil şirket arasında akdedilen sözleşme gereğince, 24-28 Temmuz arası 1. grup, 04-08 Ağustos arası 2. grup Suudi turist müşterilerin davalı otelde gerçekleştireceği tatil hizmetine müvekkili şirketin aracılık edeceği konusunda mutabakat sağlandığını, davalı şirket ile akdedilen sözleşmeye istinaden müvekkili şirketin üzerine düşen bütün yükümlülükleri ifa ettiğini, davalı şirket sözleşmesel edimlerini yerine getirmediği gibi tamamen inşaat halinde ve inşaat çalışmalarının da devam ettiği ve bu şekilde hizmette bulunmasının olanaksız olduğu otelde müşterilerin “tatil yapamamalarına” neden olduğunu, yapılan görüşmelerde mağduriyetin giderileceği ve ücret talebinde bulunulmayacağının ifade edildiğini, müvekkilinin 100 turist müşteriye ücret iadesi yapmak durumunda kaldığını, davalı şirketin müvekkilinin mağduriyetini gidermediği gibi zorunlu konaklama sonrası fatura düzenleyerek müvekkiline gönderdiğini, müvekkili tarafından faturanın iade edildiğini beyanla 09/09/2015 tarih, 31.0463 sıra nolu 124.882,19 TL bedelli fatura nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, müvekkili şirketin uğradığı zararlar bakımından fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL maddi ve 1.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Otelini işleten müvekkili ile davalı arasında imzalanan 12/06/2015 tarihli sözleşme ile müvekkili şirketin oteline davalı şirketin acente sıfatı ile 24/07/2015 – 28/07/2015 tarihleri arasında konaklattığı misafir karşılığında toplamda 39.300 Euro ödenmesi konusunda mutabık kalındığını, söz konusu tarihlerde konaklamaların gerçekleştirilip müvekkilinin üzerine düşen yükümlülüklerini tam ve eksiksiz olarak ifa ettiğini ve sözleşme konusu bedelin tamamına hak kazandığını, bu kapsamda davalıya gönderilen 124.882,19 TL bedelli, 09/09/2015 tarihli faturanın … 12. Noterliği’nin… tarihli ihtarnamesi ile iade edildiğini, işbu ihtarname içeriğinden davalı tarafın fatura bedelini ödeme niyetinde olmadığı ve bedeli ödememek için haksız ve mesnetsiz beyanlarda bulunmakta sakınca görmediğinin anlaşıldığını, konaklama döneminde davalı şirket müşterilerinden en ufak bir şikayet gelmemesine rağmen hizmetin tam ve eksiksiz alınması sonrasında bir takım hayali senaryolar ile sözleşme bedelini ödemekten kaçınmanın basiretli tacir hükümlerine aykırılık teşkil ettiğini, bu nedenle de … 23. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini beyanla itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin 6100 sayılı HMK’nun 119 e ve g bentlerine uygun olmadığını, talep sonucunun anlaşılamadığını, davacının eksik harcını ikmal etmesi, aksi halde davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, menfi tespit davası ile maddi ve manevi tazminat davasının birlikte açılamayacağını, taraflar arasında müvekkili tarafından işletilen … Otelinde davacının acente sıfatı ile 24/07/2015 – 28/07/2015 tarihleri arasında konaklattığı misafir karşılığında toplamda 39.300 Euro ödenmesi konusunda mutabık kalındığını, söz konusu tarihlerde konaklamaların gerçekleştirilip müvekkilinin üzerine düşen yükümlülüklerini tam ve eksiksiz olarak ifa ettiğini ve sözleşme konusu bedelin tamamına hak kazandığını, bu kapsamda davalıya gönderilen 124.882,19 TL TL bedelli, 09/09/2015 tarihli faturanın … 12. Noterliği’nin … tarihli ihtarnamesi ile iade edildiğini, müvekkili tarafından işletilen otelin faaliyete geçtiği tarihten bu yana yoğun talep gördüğünü, davacının müşterilen mağdur olduğu yönündeki iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkiline ait otelde davacının iki grupta toplam 132 misafirinin konakladığını, davacının müvekkilinin otelinde dahi konaklamayan turistlerin uçak biletlerini müvekkilinden talep etmesinin kötü niyetini ortaya koyduğunu, otelde 4 gün konaklama yapıldığını, bu sırada müvekkiline bildirilen hiçbir şikayet olmadığını, müvekkilinin edimini tam ve eksiksiz yerine getirdiğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının sözleşmesel edimlerini yerine getirmediğini, henüz faaliyete girmeyen ve inşaat halinde olan otelin mevcut hali hakkında müvekkilini bilgilendirmediğini, davacı aleyhine müvekkili şirketi uğratmış olduğu zararlar nedeniyle … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı numarası ile dava açıldığını, davacının sözleşmesel edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle müvekkilinin büyük zarara ve prestij kaybına uğradığını beyanla davanın reddine, haksız ve kötü niyetli olarak davacı tarafından başlatılan takip ve itirazın iptali davası nedeniyle İİK 67/2 maddesi gereğince % 20’den aşağı olmamak ve takip tarihinden itibaren başlatılmak üzere ticari faizi ile birlikte davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava, fatura nedeniyle menfi tespit, maddi ve manevi tazminat, birleşen dava fatura nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkisizlik kararı ile Mahkememize gelen asıl davada, tanıklar dinlenmiş, tarafların delilleri toplanmış, birleşen davaya konu … 23. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davalı birleşen davada davacı tarafından, davacı birleşen davada davalı aleyhine faturaya dayalı olarak asıl alacak 83.711,19 TL, işlemiş faiz 337,14 TL olmak üzere toplam 84.048,33 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 05/11/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 11/11/2015 tarihli dilekçesi ile borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve birleşen davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı birleşen davada davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi tarafından inceleme yapılarak rapor tanzim edilmek üzere … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmıştır. Bilirkişi raporunda özetle; davalı birleşen davada davacı tarafın incelemeye sunulan ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğunu, davalı birleşen davada davacı tarafından düzenlenen 124.882,19 TL bedelli faturadan avans ve banka ödemeleri düşüldükten sonra kalan 83.711,19 TL’nin defterlerde kayıtlı olduğunu, takip tarihi itibariyle davalı birleşen davada davacının 83.711,19 TL alacaklı olduğunu, asıl dava yönünden defterlerde herhangi bir kayıt olmadığını tespit ve beyan etmiştir. Davacı birleşen davada davalı tarafın ticari defterleri ile dosya kapsamı üzerinde inceleme yapılarak, hizmetin sözleşmeye uygun olarak verilip verilmediği ve defterlerde alacağın kayıtlı olup olmadığı hususunda bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Heyet raporunda özetle; davacı birleşen davada davalının ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmadığını, davalı birleşen davada davacı tarafından düzenlenen 124.882,19 TL bedelli faturanın defterlerde kayıtlı olmadığını, bu nedenle davalı birleşen davada davacının alacağının olmadığını, davacı birleşen davada davalı tarafından yurt dışında … müşterilerinin iptaller gerçekleştirdiği, bu nedenle 130.000,00 USD zarara uğradığı iddiası kapsamında herhangi bir delil sunmadığını, yine …Şirketi ile yapıldığı iddia edilen sözleşmenin sunulmadığını, Türkiye’ye geldiği iddia edilen kişi listesinin sunulmadığını ve kaç kişinin otelde konakladığının belli olmadığını, davacı birleşen davada davalı tarafından acente ile aralarındaki sözleşme nedeniyle ceza ödeyip ödemediği hususunda belge olmadığını, hukuki değerlendirme Mahkememize ait olmak üzere, davacı birleşen davada davalı tarafın ayıp iddialarının kabul edilmesi halinde davalı birleşen davada davacının alacağı üzerinden %10 hak ve nesafet indirimi yapılabileceğini tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; taraflar arasında 12/06/2015 tarihli sözleşme ile davacı birleşen davada davalı tarafın getireceği turistlerin, davalı birleşen davada davacı tarafın otelinde toplam 3 grup turistin 24/07/2015-28/07/2015, 04/08/2015-08/08/2015, 23/09/2015-27/09/2015 tarihleri arasında konaklama yapacağı hususunda anlaşma sağlandığı, toplam bedelin 43.500,00 Euro olarak belirlendiği, davalı birleşen davada davacı tarafından konaklama hizmeti karşılığında 124.882,19 TL bedelli faturanın düzenlendiği, asıl davada davacının davalı tarafın ayıplı hizmet verdiği iddiası ile fatura nedeniyle borçlu olmadığının tespitini ve zarara uğradığı iddiası ile genel hükümler çerçevesinde maddi ve manevi tazminat talep ettiği, menfi tespit talebi yönünden davacı tarafın harç yatırmadığı, bu nedenle usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı, yapılan avans ödemesinin indirilmesi ile faturadan kaynaklı 83.711,19 TL alacağının tahsili için davalı birleşen davada davacı tarafından başaltılan icra takibine itiraz edilmesi nedeniyle birleşen dava ile itirazın iptalinin talep edildiği, uyuşmazlığın davalı birleşen davada davacı tarafın ayıplı hizmet verip vermediği ve bu kapsamda alacaklı olup olmadığı noktasında toplandığı, davacı birleşen davada davalı tarafından, hizmetin ayıplı olduğu hususunda davalı birleşen davada davacıya yapılmış bir ayıp ihbarının olmadığı, iddia edilen zararların oluştuğuna dair dosyaya herhangi bir delil sunulmadığı, davalı birleşen davada davacı tanıklarının beyanları ile davacı birleşen davada davalı tarafından getirilen turistlerin belirlenen sürede otelde konakladıkları ve otelde konaklamaya engel olmayacak tamirat işlerinin yapıldığı anlaşılmış olduğundan, asıl davada menfi tespit talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ispatlanamayan maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, birleşen davada davacının sözleşmeye uygun olarak hizmet verdiği ve faturanın da sözleşmeye uygun olarak düzenlendiği, davalı tarafından kalan ödemenin yapılmadığı, takipten önce temerrüdün gerçekleşmediği anlaşılmakla asıl alacak yönünden takibe yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, alacak likit ve itiraz haksız olduğundan davalının hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Asıl davada davacı tarafça harçlandırılarak usulüne uygun şekilde açılmış dava bulunmadığından menfi tespit talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
2-Asıl davada davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine,
3-Birleşen davanın kısmen kabulü ile davalının … 23. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına itirazın asıl alacak 83.711,19 TL yönünden iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Birleşen davada 16.742,22 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Asıl davada karar ve ilam harcı 44,40 TL’den peşin yatırılan 34,16 TL harcın mahsubu ile kalan 10,24 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Asıl davada davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Asıl davada davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddolunan maddi tazminat üzerinden hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Asıl davada davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddolunan manevi tazminat üzerinden hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Birleşen davada karar ve ilam harcı 5.718,31 TL’den peşin alınan 1.435,58 TL harcın mahsubu ile kalan 4.282,73 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
10-Birleşen davada davacı tarafından yapılan 169,00 TL posta ve tebligat gideri, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 769,00 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 761,31 TL ile ilk harç 1.463,28 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Birleşen davada davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.446,89 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12-Birleşen davada davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 337,14 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
13-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davalı birleşen davacı vekilinin yüzüne karşı davacı birleşen davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.25/12/2019

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza