Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1096 E. 2019/1236 K. 25.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1096 Esas
KARAR NO : 2019/1236

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :15/12/2017
KARAR TARİHİ : 25/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı taraflardan … Tic. Ltd. Şti. ile müvekkili arasında fatura ödemeleri ve hizmetlerine ilişkin olarak 30/11/2016 tarihinde ürün alış ve satış sözleşmesi imzalandığını, müvekkili tarafından teminat bedeli olarak 23/11/2016 tarihinde diğer davalı … A.Ş.’ye … Bankasından 35.000,00 TL ve yine 17/11/2016 tarihinde aynı bankadan 5.000,00 TL olmak üzere toplam 40.000,00 TL yatırıldığını, müvekkilinin yapmış olduğu anlaşma neticesinde … Mahallesi, … Caddesi, 57/B … adresinde iş yerini açtığını ve iş yeri kirasını ödemeye başladığını, … bayi koduyla fatura ödemelerine ve hizmetlerine ilişin olarak işletmesine devam ettiğini, müvekkiline … bayi kodu ile devam ettiği iş yerinde herhangi bir ihtar çekilmeden bayiliğinin sistemden durdurulduğunu, hiçbir haklı nedene dayanılmaksızın fatura ödeme sisteminin kapatıldığını, müvekkilinin sözlü olarak yaptığı başvuruların neticesiz kaldığını, müvekkiline davalı tarafından olumlu ya da olumsuz dönülmediği gibi müvekkilinin teminat olarak ödediği bedelin de iade edilmediğini, … sayılı plaka araç üzerindeki 50.000,00 TL’lik rehnin … 17. Noterliğinin … tarihli, … yevmiye numaralı işlemi ile ile hiçbir hak ve alacak kalmadığından kaldırıldığını, müvekkilinin hali hazırda kiralamış olduğu iş yerinin kirasını, elektriğini ve suyunu ödemeye devam ettiğini, müvekkilinin maddi ve manevi zararının halen devam ettiğini, teminat bedelinin kendisine ödenmesi için … 1. Noterliğinden … tarihinde ihtarname gönderdiğini, ihtarnamenin de yanıtsız bırakıldığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 40.000,00 TL bayilik bedelinin ödeme tarihiden bu yana işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsiline, yargılama harcı ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinden … Kuruluşu A.Ş.’nin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) denetiminde ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamında faaliyet yürüten bir ödeme kuruluşu olduğunu, müvekkili şirketin, ödeme hizmetleri faaliyetlerini yasa ve yönetmelik gereği temsilcileri aracılığı ile yürüttüğünü, davacının müvekkili şirket ile imzaladığı Temsilcililk Sözleşmesi kapsamında müvekkili şirketin temsilcisi olarak faaliyet yürüttüğünü, davacının sözleşmesi’nin 16. maddesi kapsamında müvekkili şirkete teminat olarak aracı üzerinde rehin hakkı verdiğini ve müvekkili şirket lehine araç üzerine 50.000,00 TL bedelli rehin konduğunu, müvekkili ile davacı arasında imzalanan temsilcilik sözleşmesi kapsamında davacının bu müvekkili şirkete verdiği bir bayilik bedeli olmadığını, müvekkili … Tic. Ltd. Şti,’nin bayileri ile imzaladığı ürün alış ve satış sözleşmesi kapsamında belirli bir konsepte sahip ve anahtar teslimi şeklinde bayilikler oluşturmakta ve bunun karşılığında da bayilik bedeli almakta olduğunu, bu bayilik bedelinin hava parası olmadığını, bayinin mağaza konseptinin oluşturulması için gerekli mobilya, dekorasyon, kalebodur vs masrafları için alındığını, müvekkili şirketin aldığı bu bedel karşılığında anahtar teslim şeklinde mağaza oluşturarak bayiye teslim ettiğini, müvekkilinin mağaza oluşturarak davacıya teslim ettiğini, bunun karşılığında davacıdan kdv dahil 40.000,00 TL bedel tahsil ederek faturasını davacıya gönderdiğini, davacının bu bedeli diğer müvekkili aracılığı ile ödediğini, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 5.3. maddesinde bu hususun düzenlendiğini, davacının temsilcilik ve bayilik faaliyetini yürütürken tutuklanarak cezaevine girdiğini, müvekkiline müracaat eden davacı yetkilisinin bayiliğin sona erdirilmesi ile rehnin kaldırılmasını talep ettiğini, bunun üzerine taraflar arasında fesih sözleşmesi ve ibraname başlıklı belgenin düzenlendiğini, bayilik sözleşmesinin feshedildiğini, tarafların birbirini ibra ettiğini, sonuç olarak müvekkili şirketler tarafından gerek taraflar araındaki sözleşmelere, gerek ticari ilişkilere ve gerekse de hukuka aykırı hiçbir işlem yapılmadığından, sözleşme ve bayilik davacı tarafından feshedildiğinden, davacının huzurdaki davada tamamen haksız olduğunu beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, teminat olarak verildiği iddia edilen bedelin iadesi talebine ilişkindir.
Mahkememizce, tarafların delilleri toplanmış, ticari defterler ile dosya kapsamında inceleme yapılarak rapor tanzim edilmek üzere dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi raporunda özetle; davacının incelemeye sunulan ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğunu, davacının sözleşmenin imzalandığı dönemde ve sonrasında işletme defterine tabi olarak faaliyette bulunduğunu, ticari defterlerde herhangi bir alış-satış kaydının olmadığını, 2016 ve 2017 yılı beyannamelerinin boş olarak verildiğini, davalı … tarafından düzenlenen 40.437,01 TL tutarlı faturanın davacının kayıtlarında yer almadığını, faturanın cep lira, makbuz ve bayilik bedellerini içerdiğini, davalı Satpanın incelemeye sunulan ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğunu, 40.437,01 TL tutarlı faturanın defterlerde kayıtlı olduğunu, başka faturaların da kayıtlı olduğunu, hesabın bakiyesinin bulunmadığını, davalı …’in defterlerinin de usulüne uygun olarak tutulmuş olduğunu, davalının kendi kayıtlarına göre davacıya 30,00 TL borçlu olduğunu, davacı tarafından ödenen 40.000,00 TL’nin teminat olarak değerlendirilemeyeceğini, davalı tarafın bedelin konsept bedeli olduğu hususundaki iddiasının da ispata muhtaç olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Davacı asil duruşmada, kendisinden davalı … tarafından 100.000,00 TL teminat talep edildiğini, bunun bir kısmının rehin olarak, 40.000,00 TL’sinin ise nakit olarak verildiğini, davalı … herhangi bir bedel ödemediğini, kendisine bir fatura gönderilmediğini beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacı ile davalı … Tic. Ltd. Şti, arasında 30/11/2016 tarihinde ürün alış ve satış sözleşmesi ile ek sözleşmenin imzalandığı, bu sözleşmeler uyarınca davacının tüm kanallar üzerinden cep lira yüklemesi, satışı, akıllı bilet dolumu, elektronik pin satışı, internet hat başvurusu talebi alımı, her nevi bilet satışı ve davalı tarafından satışı yapılan her türlü ürün ve hizmeti davalıdan alarak satmayı, talep toplamayı kabul ettiği, bu şekilde davalı Satpanın bayisi olarak işlemler yapmaya başladığı, davalı … Kuruluşu ile davacı arasında 30/11/2016 tarihli temsilcilik sözleşmesinin imzalandığı, sözleşmenin teminat başlıklı 16. maddesinde davalının sözleşmeden doğan her türlü hak ve alacağı için davacının aracı üzerine 50.000,00 TL tutarında rehin konulacağının kabul edildiği, bu kapsamda taraflar arasında 30/11/2016 tarihli rehin sözleşmesinin imzalandığı ve davacının aracına 50.000,00 TL tutarında rehin konulduğu, davacı adına vekaleten Nihat İlhansayın tarafından davalı …’e verilen dilekçe ile bayiliğin iptalinin talep edildiği, bu kapsamda fesih sözleşmesi ve ibraname başlıklı belgenin düzenlendiği, bu sözleşmenin 7. maddesinde davacının, davalı nezdinde 50.000,00 TL teminatının bulunduğu, başka bir teminatının olmadığının kabul edildiği, davacı tarafından sunulan dekontlarda alıcının davalı … olduğu, açıklama kısımlarında Enerjisa kapora bedeli ve bayilik bedeli yazdığı, teminat olarak gönderildiğine dair bir ifade olmadığı, her ne kadar davacı paranın davalı …’e gönderildiğini iddia etmiş ise de davalılar vekili paranın davalı … aracılığı ile diğer davalıya gönderildiğini ve konsept bedeli olduğunu iddia ettiği, sunulan faturada bayilik bedeli açıklamasının da yer aldığı, sonuç olarak Mahkememizce her iki davalı yönünden iddianın birlikte ileri sürülmesini gerektirir bağın anlaşılamadığı, davacı göndermiş olduğu paranın teminat olduğunu iddia etmiş ise de, davalı … kuruluşunun hesaplarında söz konusu bedelin olmadığı ve imzalanan fesih sözleşmesinde de bu davalıya verilen teminatın 50.000,00 TL olduğunun kabul edildiği, bu teminatın araç rehni olarak verildiği, davalıya verilmiş başka bir teminat olmadığı, diğer davalı … yönünden ise taraflar arasında teminat alınacağına dair bir anlaşma olmadığı, her ne kadar davalının düzenlediği fatura davalının kayıtlarında yoksa da gönderilen dekontlarda da paranın teminat bedeli olduğuna dair bir ibare olmadığı, bayilik bedeli ve kapora yazdığı ve davacının davalılardan istirdadını talep edebileceği bir teminat olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın Reddine,
2-Karar ve ilam harcı 44,40 TL’nin peşin alınan 683,10 TL harçtan mahsubu ile kalan 638,70 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan 51,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.750,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, Davacı asil ile davalılar vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.25/12/2019

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza