Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1092 E. 2022/140 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1092 Esas
KARAR NO : 2022/140

DAVA : İstirdat, Maddi -Manevi tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2017
KARAR TARİHİ : 02/03/2022

Mahkememizde görülmekte olanİstirdat, İstirdat, Maddi -Manevi tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı tarafından, … ilçesinde bulunan ve iki ayrı okul olarak işletmeye arz edilen kampüsleri 03/07/2017 tarihli sözleşme ile davalıdan devraldığını, davalı tarafın devre konu taşınmazların maliki olmadığını, sadece kiracısı ve eski işleteni olduğunu, sözleşme kapsamında ilgili okullara ait ruhsatlar, bina içlerinde bulunan menkul mallar ile öğrencilerin davacıya devredilecek değerler arasında yer alacak olmasına rağmen, okulların üzerinde bulunduğu taşınmazların mülkiyetlerinin 3.şahıslara ait olmaları nedeniyle gayrimenkullerin mülkiyeti devri kapsamına alınmadığını, sadece davalı şirketin bu gayrimenkullerdeki kiracılık haklarının devrinin sözleşemeye dahil edildiğini, sözleşme hükümleri gereği davacı şirketin imza tarihinde derhal davalı hesabına nakit olarak 200.000-TL ödediğini, sözleşmenin 4. Maddesi uyarıca davacı şirket tüm iyin niyeti ile devir ve bedeline ilişkin borcunu ifaya deva ettiğini ve neticede davalıya nakit 320.000,00-TL daha ödeme yaptığını ve toplam 2.000.000,00-TL’ye tekabül eden çekleri de devalıya teslim ettiğini, davacı şirketin üzerine düşen para borcunun %70’ini hiçbir ihtirazi kayıt koymadan karşılıksız olarak ödemesine rağmen davalının kendi edimlerini yerine getirmediğini, davalının kendi edimlerini yerine getirinceye kadar bakiye devir bedelinin ödemekten davacının imtina ettiğini, sözleşmede kararlaştırılan edimlerinin ifasının karşılıklı ve derhal olduğunu, davalı şirketin davacı şirket aleyhine … 31. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takip başlattığını, bu takibe karşı … 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında davacı şirket aleyhine itirazın iptali davasının açıldığını, aralarındaki hukuki ve fiili irtibat nedeniyle her iki dosyanın birleştirilerek görülmesini gerektiğini, davacı tarafın devir sözleşmesi kapsamında ilk edimi olan mülk sahipleri ile davacı şirket arasında taahhüt ettiği şekilde kira sözleşmesi akdedilmesini temin etmediğini, davalı taraf bir süre çeşitli bahanelerle fiili olarak okulları teslimden imtina ettiğini ve bu süreçte içeride bulunan ve değerinin 360.945-TL olduğu sabit olan meknul malların devri karşılığında 3.750.000,00-TL ödenmesini talep ettiğini, gabine dayalı talepler mahkemece yerinde görülmezse bu kez ter8ditli olarak davalının sözleşme kapsamındaki edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle davacı şirketin maruz kaldığı zararların tazmin edilmesinin talep edildiğini, sözleşmenin 5. Maddesinde yazılı olan edimlerin hiç veya gereği gibi yerine getirilmediğini, mülk sahipleri ile akdedilecek kira sözleşmelerinin vaat edildiği şekilde kurdurulamadığını, okulları fiili olarak geç ve tadilata muhtaç şekilde, menkul malların kaçılarak teslim edildiği, ruhsata dahil olan öğrenicileri devirden kaçınıldığını, devredilen ruhsatların işlevsiz hale getirildiğini, böylece davacı şirketin 2017-2018 eğitim döneminde kapılarını açılmasına engel olduğunu, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile TBK 28/1 de gereğince davacının seçimlik hakkını sözleşme ile bağlı kalmak yönünde kullandığı göz önüne alınarak taraflar arasında akdedilen sözleşmede yazılı olan 3.750.000- TL. lik devir bedelinin gabin nedeniyle tadil edilerek edimler arasındaki aşırı nispetsizliğin giderilmesine ve mahkemece olması gereken sözleşme bedelinin tespitine, mahkemece tespit edilecek bedel ile taraflar arasında akdedilen sözleşmede yazılı olan 3.750.000- TL lik bedel arasındaki fark esas alınmak suretiyle; 6100 sayılı HMK’nın 107 md. de düzenlenen belirsiz alacak davası hükümleri uyarınca, davalı şirkete şimdilik 20.000,00 TL. tutarında borçlu olurmadığının tespitine, mahkemece tespit edilecek sözleşme bedelinin üzerinde davalıya nakit veya çek ile yapılan ödemelerin, 6100 sayılı HMK’nın 107 md. de düzenlenen belirsiz alacak davası hükümleri uyarınca şimdilik 20.000,00 TL. sının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizleri ile birlikte davalıdan istirdatına/iadesine karar verilmesini, 6100 sayılı HMK’nin 107 md. de düzenlenen belirsiz alacak davası hükümleri uyarınca şimdilik 20.000,00 TL. maddi tazminat ile 100.000- TL. manevi tazminatın, dava tarihinde itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi, taraflar arasında akdedilen sözleşme bedeline istinaden davalıya teslim edilen çeklerin davalı tarafından üçüncü şahıslara ciro edilerek teslim edilmemesi ve bankaya ibraz edilmeleri halinde ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilerek ödemeden men yasağının ilgili bankalara bildirilmesine karar verilmesini, sözleşmede yazılı olan devir bedeli kapsamında bakiye alacağı olduğundan bahisle davalı şirket tarafından müvekkili şirket aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazlarının iptali için … 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasında müvekkil şirket aleyhine açılan itirazın iptali davası ile huzurdaki davanın tarafları aynı olduğu gibi her iki dava arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan, mahkeme dosyasındaki davanın bahse konu dava ile birleştirilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davalı şirket ile davacı firma arasında imzalanan 03.07.2017 tarihli ” Devir Sözleşmesi” ile davalının kendisine ait ait 4 adet okul ruhsatını davacıya devretmeyi, bu ruhsatlara ilişkin okulların kurulu bulunduğu adreslerdeki taşınmazlar malikleri ile davacı arasında kira sözleşmesi kurulmasını sağlamayı, okullarda bulunan tüm demirbaşlar ve teknolojik ürünler dahil olmak üzere her türlü eşyanın davacıya teslim etmeyi taaahhüt ettiğini, bu edimler karşığında davacı da 3.750.000-TL’yı yine sözleşmedeki koşullarda ödemeyi taahhüt ettiğini, dava dilekçesinde açıklandığı üzere Sözleşme imzalandıktan sonra 04.07.2017 tarihinde Noterlikte düzenlenen sözleşmelerle belirtilen ruhsatların devrini yaptıklarını, bu konuda ihtilaf bulunmadığını, davalının, okulların kurulu bulunduğu taşınmazların malikleri ile davacı arasında kira sözleşmesi kurulması konusunda gerekli aracılığı yaptığını, kira sözleşmesinin kurulmasını sağladığını, yine sözleşme kurulduktan sonra davalı ile davacı şirket temsilcisi arasında okullara ilişkin teslim tesellüm gerçekleştiridiğini, bu husus tutanaklara bağlandığını, davacı tarafın derhal kendi tabelalarını ve reklamlarını astığını, davalının, sözleşmenin kendisine yüklediği edimleri yerine getirdiğini, buna rağmen davacı tarafın bir takım iddialarla ve kötü niyetle huzurdaki davayı açtığını, davanın reddinin gerektiğini, kira sözleşmeleri kurulması aşamasındaki tüm pazarlıkların bizzat davacı tarafından yürütüldüğünü, kiralayanın bu taleplerini kendi özgür iradesi ile kabul ettiğini, davacının bu konuda davalıdan bir destek de talep etmediğini, sözleşme imzalandıktan sonra davacının kendi güvenlik görevlilerini okullarda görevlendirdiğini. 14.07.2017. tarihli devir ve teslim protokolu ile okullardaki tüm demirbaşlar eksiksiz teslim edildiğini, davalı şirketin sözleşme hükmü gereği okullardan sadece özel eşyalarını alarak tüm okul demirbaşlarını ve teknolojik aletleri tutanakla teslim ettiğini, müvekkilinin, davacı tarafça okullardaki öğrencilerin de devredileceğinin taahhüt edildiğinin iddia edildiği ancak taraflar arasında imzalanan sözleşme incelendiğinde tarafların edim ve taahhütleri karşılıklı olarak açık bir şekilde yazıldığını, böyle bir sözleşme hükmünün bulunmadığı, okulda okuyan öğrencilerin hangi okulda eğitim göreceğinin davalının tasarrufunda olmadığını, bu tasarruf tamamen okuldaki öğrencilerin velilere ait olduğunu, veliler bu konuda tek karar verici olduğunu, gabinden bahsedebilmek için edimler arasında ciddi nispetsizlik yanında zarar görenin müzayaka halinde bulunmasından veya hiffetinden yada tecrübesizliğinden istifade edilmesinin gerektiğini, öncelikle davacı tacir olduğunu, davacının, davalıya müracaat ederek okulları devralmak istediğini bildirdiğini, okulları defalarca gezdiğini, fiyat konusunda ayrıntılı konuşmalar yapıldığını, davalı tarafın düşündüğünü ve sonuçta okulların bu fiyatla satın alınmasına karar verdiğini ve sözleşmelerin imzalandığını, davacı tarafın aldığı okulların fiyatını tespit edebilecek tecrübe ve bilgide olduğunu, tarafların iradeleri TBK Maddi 1 kapsamında uyuştuğunu, somut davada, edimler arasında nispetsizlik bulunmadığı gibi, davalı müzayaka halinde de olmadığını, ayrıca uzun zamandan beri eğitim işinde bulunan davalı firmanın nasıl tecrübesizliğinden de bahsedilemeyeceğini, davacı kötüniyetle huzurdaki davasını açtığını, davacı tarafça satış bedellerini ve çekleri ödememesi nedeniyle davalının çok ciddi güçlükler yaşadığını, bu sözleşme sonucunda asıl mağdur olanın davalı taraf olduğunu, açıklanan nedenlerle davacının davasının reddine karar verilmesini, yargılama giderinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER:
Taraflar arasındaki 03.07.2017 tarihli Devir Sözleşmesi, … 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin … değişik iş sayılı dosyası, tanık anlatımları, 21/06/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporu,17/01/2022 tarihli bilirkişi heyeti ek raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında imzalanan sözleşmede Gabin(aşırı yararlanma) şartlarının oluşup oluşmadığı, bu kapsamda davalı tarafça sözleşme bedelinden iadesi gereken bir bedel olup olmadığı, davalının sözleşmeye aykırı ifasının olup olmadığı ve bu nedenle davacı tarafın maddi ve manevi zarara uğrayıp uğramadığı varsa zararın miktarı hususudur.
Tanık … duruşmada:”Ben davacı şirketin sahibi …’e Eğitim konusunda danışmanlık veriyordum, Davalı taraftan … ve … bey … Beye ulaşmışlar dava konusu olan okulun devri hususunda görüşmüşler, ben okula gittim fizibilite çalışması yaptım, okul 2016 yılında aktif eğitimini devam ediyordu, fiziki durumuy, donanımı gayet iyiydi, kütüphanesi, labaratuvarı vardı, 200’ün üzerinde öğrencisi vardı, ben bu şekilde raporumu verdim, 5580 sayılı kanun 5. Maddesi uyarınca okulun devri ruhsat, öğrenci, donanım ve tesisatı ile birlikte yapılacağından tüm hususları değerlendirdim, benim bizzat bulunduğum görüşmede … ve ..Okuldan ayrılacaklarını 200 ün üzerinde öğrencinin olduğunu, davacı tarafın kar elde edeceğini beyan ettiler, bu şekilde el sıkışıldı anlaşma yapıldı, bana söylenen fiyat iki okul için 3.750,000,00 TL idi, ben bu okullardan birini gezmedim, fiyatın iyi olduğunu söyledim, bundan sonra noter devirleri yapıldı, davacı tarafla birlikte okula girmek istediğimizde yöneticiler tarafından engel oldular, şifreler verilmedi, temmuz ayına kadar okula giriş yapamadık, Temmuz ayında okula giriş yapıldığında tüm öğrencilerin bahsi geçen … şubesinden … Şubesine nakledildiğini gördük, okulun hiç öğrencisi kalmamıştı, 2017 yılında faaliyette bulunabilmesi için Ağustos sonuna kadar öğrenci kayıtlarının yapılması ve Milli Eğitim Bakanlığına başvurulması gerekiyordu, biz başvuruyu yaptık ancak süre geçtiği için reddedildi, 2017 yılında öğretim verilemedi, kirayı verenlerle ilgili görüşmede bende vardım, … Beye devreden şirketle sıkıntıları olduğunu ancak kendisine verebileceklerini söylediler, kira bedelinde %10 luk bir artış yapıldı, Okullardan diğeride … Mahallesindeki şubeydi, Bu şube içinde aynı şeyler yaşandı, 2017 yılında öğrencisi olmadığı ve izin alınamadığı için eğitim verilemedi, buradaki öğrencilerin nereye aktarıldığını bilmiyorum,biz okula gittiğimizde kütüphanedeki kitapların labaratuvardaki bilgisayarların ve ofis mobilyaların boşaltıldığını gördük. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık …’ın duruşmada: ” Ben davacı şirketi sahibi … Beyin babasıyım, söz konusu devirlerde bizzat başından sonuna kadar yer aldım, diğer tanık … bey ile karşı taraftan … ve … Beyler oğluma ulaşıp bu devir konusunda konuşmuşlar, görüşmeye bende gittim, … ve … okul sahibi olarak oradaydılar, kendileri toplum tarafından tanınan güvenilir kişiler olduklarından, bize bir güven sağladılar, gayet ikna edici şekilde konuşarak okulun aktif olduğunu, 200 ün üzerinde öğrencisi olduğunu, donanımlı olduğunu ifade ettiler hatta başka bir şubeyi daha biza aramızdaki iyi iletişimdn dolayı devretmek istediklerini söylediler, hızlı bir şekilde bir sözleşme yapıldı, okullar işletmesi, öğrencisi ve ruhsatı ile birlikte 4.000,000,00 TL ye yakın bir bedelle devredildi, devirden sonra karşı tarafın davranış şekli tamamen değişti, davacı şirket okula alınmadı, devre rağmen muhatap bulunamadı, okula giriş yapıldığında ise öğrencilerin yönetmeliğe aykırı bir şekilde bir gün içerisinde başka bir yere nakledildiği, yine okul içerisindeki müştemilatın boşaltıldığı, geriye sadece sonradan hurdaya çıkan malzemelerin bırakıldığı görüldü, bu süreç içerisinde yine görüşme için hiçbir muhatap bulunamadı, ruhsat devri davalı tarafın kendi çalıştırdığı öğretmenlerine borcu olması sebebiyle eğitim öğretiminin başlayacağı tarihe bir gün kala yapılabildi, bu şekilde 2017 yılında her iki şubedede eğitim verilemedi, kira sözleşmeleri davalı tarafın ödemelerini geciktirmesi sebebiyle kiraya verenler tarafından çok ağır şartlar ve teminatlar mukabilinde yapılabildi, okuldan hiçbir gelir elde edilemedi, verilen çeklerin ödemeleri yapıldı, tüm harcamalar yapıldı ve davacı şirket öğretmenlerin maaşlarını dahi geciktiren bir konuma düştü, dedi.”şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık … duruşmada ” Ben tüm özel okulların devirleri konusunda danışmanlık yapıyorum, davalı şirketin ortağı ve yetkilisi … okulunun devretmek istediği bilgisini aldık, bu konuda davacı tarafın danışmanı bana ulaştı, bende tarafları bir araya gelmesine aracılık ettim, toplantı yapıldı, toplantılarda bulundum, ilk toplantıda okul binasının malikleri de vardı, öncelikle …deki okulun devri konuşuldu sonra konuşma sırasında … okulunda devredileceği öğrenildi ve iki okul için 3 milyon 250 bin TL için anlaşma sağlandı, bu bedele okullar içerisindeki eşyalarla dahildi, öğretmen ve öğrencilerin aynı şekilde nakledileceğine dair bir anlaşma yapılmadı hatta … daha büyük bir okul açacağını bu okula mevcut öğrencilerini taşıpyacağını söyledi, davacı tarafta ben hiç öğrenci almayacak mıyım deyince … kalmak isteyenleri alırsın dedi, öğretmenlerin de davacı ile çalışacağına dair bir taahhüt yoktu, 15/07/2017 tarihinde anlaşma yapıldıktan sonra, davacı taraf bana ulaştı okuldan eşya boşaltıldığını söyledi, bende …’i aradım, kendisi bilgisinin olmadığın, araştıracağını söyledi, sonra bana dönüş yaptı ve personelin eşyalarını aldığını, bu sırada okuldan da bir kısım eşyaların alındığını söyledi, detaylarını hatırlamıyorum sonra ikinci kez toplantı yapıldı davacı taraf alınan eşyalar için 500.000-TL indirim istedi, davalı tarafa bu fiyat fazla geldi, anlaşma sağlanamadı, bu nedenle uyuşmazlık oldu, ilk toplantıda bina maliklerinin davalıdan daha önceki kiraları alamadıklarına dair birşey duymadım, 90.000-TL + KDV ile kira bedeli hususunda anlaşıldı dedi. Devamla Davalı vekili tanıktan …’in davacı yetkilisine bu dönemde okul devralıyorsunuz riskli bir zaman öğrenci bulabilecek misiniz deyip demediğinin sorulmasını istiyoruz dedi. Tanık devamla … … beye bunu söyledi … Beyde biz her halukarda … yakasında okulu açacağız dedi.devamla davacı vekili tanıktan …ve … müvekkilim temsilcisine … en az ikiyüz öğrencinin Batı ataşehirde en az yüzyirmi öğrencinin kalacaağı ve kardeş okul olacakları yönünde taahhüdünün olup olmadığının ve bakırköyde mal sahipleriyle yapılan toplantıya katılıp katılmadığının sorulmasını istiyoruz dedi. Devamla tanıktan soruldu böyle bir taahhüt benim yanımda olmamıştır ben mal sahipleriyle sonradan yapılan toplantıya katılmadım dedi.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık … duruşmada:” Ben okulların devri konusunda aracılık yaptım, ben davalı tarafta … ve … ile iş yapıyordum, bana ulaşıldı, davacı tarafın danışmanları da ulaştı bu şekilde tarafları bir araya getirildik, bize davacı taraftan ulaşanlar … ve … beylerdi, toplantıda öncelikle … okul için konuşuldu, sonra spontene şekilde …dahil edildi ve 3 milyon 250 bin TL için anlaşma sağlandı, ancak yanılma payım bir miktar olabilir, bu miktarın içerisinde okul eşyaları ile birlikte dahildi, …ve …mevut okul ihtiyacı karşılamadığı için başka bir okul kiralamışlardı, bu devirde o yüzden yapıldı, öğrencilerin nakledileceğini söylediler, her iki okul için öğrencilerin de devredilecğine dair bir taahhüt olmadı, … hoca öğrencilerimden kalmak isteyen olursa kalır dedi, başka bir toplantıda … hoca davacı tarafa Temmuz ayında devir olduğunu ve öğrenci bulmanın zor olduğunu söylediğinde davacı taraftan … Bey ben bir seneyi göze alıyorum dedi, okuldan eşya götürüldüğünü duydum ancak ne olduğunu bilmiyorum taraflar bu nedenle daha sonra bir araya geldiler, anlaşma sağlamaya çalıştılar, … hoca gidip okulda tespit yapalım dedi ancak kabul edilmedi, ben ilk toplantıda … hocadan … Hanım diye bir çalışanı arayarak okuldan hiçbir şey alınmayacak dediğini duymuştum, taraflar arasındaki anlaşmazlık bu şekilde başladı ben kira kontratlarının davalı tarafla anlaşıldığı şekilde aynen devam edeceğini biliyorum … ve … bey anlaşma yapılan toplantılara katılmadılar, dedi.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dosya, bir Milli Eğitim Müfettişi, bir Gayrimenkul Değerleme Uzmanı ve bir Borçlar Hukuku Uzmanından oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilerek 03/07/2017 tarihli sözleşme, … 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin …değişik iş sayılı dosyası, İl Milli Eğitim Müdürlüğünün cevabi yazılar ile tüm dosya kapsamı itibariyle taraflar arasındaki sözleşmede devir işlemine konu edilen bütün hususların sözleşme tarihi itibariyle maddi değerinin tespiti, davalı tarafça okullardaki öğrencilerin başka bölgelerdeki okullara devrine ilişkin işlemin sözleşme hükümlerine göre değerlendirilerek davacının dava tarihi itibariyle davalı taraftan alacağının bulunup bulunmadığı hususunda rapor tanzim edilmesine dair karar verilmiş olup, bilirkişi heyetince sunulan 21/06/2021 tarihli raporda özetle:”….dava konusu ile ilgili olarak düzenlenen mevzuata bakıldığında; Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nin devir ve kurucu temsilcisi değişikliği başlıklı 14.maddesinde “eğitim personeli ile diğer personelin görevlendirme teklifleri ve yenilenen iş sözleşmeleri, kurumu devralacak kişilerin kurumun vadesi gelmeyen olanlar da dahil olmak üzere tüm borç ve alacaklarını ve devir almadan önce kurumda yapılan inceleme sonunda verilen idari para cezalarını ve kapatma cezasını da kabul edeceğinin gösterir noterlikçe düzenlenen devir senedi, devir senedinin noterlikçe düzenlendiği tarihten itibaren 30 iş günü içerisinde devir için devralan tarafından milli eğitim müdürlüğüne başvurulur, bu süre bitiminden sonra yapılan devir başvurusu işleme alınmaz, kurumun devir işlemleri yukarıda belirtilen belgelerin uygun görülmesi halinde herhangi bir inceleme rapor düzenlenmeden kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı veren merci izni ile on beş iş günü içinde yapılır, kurum devir işlemleri, kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatını veren merci tarafından sonuçlandırılmakla kurum devredilmiş sayılmaz” denildiğini, anılan madde hükmü dikkate alındığında devir alan ve devreden gerçek veya tüzel kişilikler tarafından noterlikçe düzenlenen devir sözleşmesinde borç ve alacakları kimin üstleneceğini belirtmeleri gerektiğini, yetkili makamın onayından sonra (MEB) devrin gerçekleşmiş sayılacağını belirtmekte olduğunu, dava konusu olayda 03/07/2017 tarihli ve …, …, …, … … 18.Noterliği’nin sayılı devir sözleşmelerine bakıldığında resmi devir sözleşmelerinin her bir okul için ayrı ayrı yapıldığını, her bir okulun 50.000,00-TL bedelle satıldığı/alındığı, alacı …A.Ş.’nin okulları her türlü borç ve alacağı ile devir aldığını belirttiğinin görüldüğünü, taraflar arasında yapılan 03/0/2017 tarihli sözleşmede ise okulların toplam 3.750.000,00-TL bedele devir edildiğinin görüldüğünü, okulların devir eden davalı …Ltd. Şti. İle devir alan … A.Ş. arasında resmi işlemlerin 10/08/2017 tarihinde gerçekleştiğini, okulların çalışma ruhsatlarının ise 11/08/2019 ‘da düzenlendiğinin görüldüğünü, … Müdürlüğü’nün 22/06/2017 tarih ve … sayılı “… eğitim ve öğretim faaliyetlerine ara verilmesi konulu yazısına göre 2017-2018 öğretim yılında bir yıl süreyle eğitime ara vermek istedikleri, 05/07/2017 tarih ve … sayılı ve …’nun eğitim ve faaliyetlerine ara verilmemesi konulu yazısında ise okuluna başka bir kuruma devredileceğinden dolayı ara verme talebinden vazgeçildiğinin belirtildiğinin görüldüğü, 2015-2016 öğretim yılında faaliyete geçen …’nun öğrencisinin bulunmadığı, …’nun ise 08/03/2017 tarihinde açılması nedeniyle devir tarihinde öğrencisinin olmasının kanunen mümkün olmadığı, okulun ancak 2017-2018 öğretim yılında öğrenci kayıt edebileceğinin görüldüğü, öğrencinin olmamasından kaynaklı olarak devredenin devir tarihinden çok daha önce öğretime ara verme isteğinde olduğunu, dolayısıyla devir alan … A.Ş. Yetkilerinin bu durumu bildikleri ve buna hareket ettikleri düşüncesinin hasıl olduğu, bir özel okulun değerini/fiyatını okulun bulunduğu mevki, binan öğrenci kontenjanı, binanın aylık/yıllık kirası, binadan bulunan eğitim öğretim araç, gereç ve teknolojisi, yemekhane, kantin, servis kıyafet, kitap ve kırtasiye ile özellikle bütün bunları etkileyici özelliği bulunan bina kontenjanları ile bu kontenjanları dolduran kayıtlı öğrenci sayısı büyük önem arz ettiği, devir alan ile devredenin bunları bildikleri ve değerlendirdiklerinin varsayıldığı, davacının devir aldığı iki adet okulun öğrencisinin bulunmadığı, diğer okullardan … kodlu…’nun … kodlu …’nun ise bina kontenjanına 120 yakın sayıda 116 öğrencisinin olduğunun görüldüğü, öğrencisi bulunan her iki okulun öğrenci sayısının birbirine yakın olduğunun görüldüğü, özel okullarda öğrenci kayıtları her yıl yenilen sözleşmelerle devam ettiği, dolayısıyla devir esnasında öğrencilerin bir bütün olarak başka okullara kaydırılmasının söz konusu olmadığı, öğrencilerin başka okullara gitmesinin ancak velilerin iradeleri ile mümkün olduğunun sonucuna varıldığı, bu arada dosya muhteviyatında stajyer avukatın dahil olduğu elden yazı alma olayındaki yazışmalarda belirtilen öğrenci aktarımı hususunda herhangi bir usulsüzlük olmadığı, hatta yanlış yazışma dahi olmadığını, olayda herhangi bir yanlışlık olmadığı düşünülmekte ise de bu alanda takdir mahkemenin olduğunu, dosya muhteviyatında öğrencilerin velileri ile imzalanan 2016-2017 veya 2017-2018 öğretim yılı öğrenci kayıt sözleşmesi örneklerinin bulunmadığı, bilirkişi heyetince devri gerçekleştirilen okulların 2018-2019 öğretim yılında ilkokul öğrencilerini ortalama 16.000,00-TL, ortaokul öğrencilerini ortalaması 17.000,00-TL ile kayıt ettikleri düşünüldüğü, bu fiyatlara yemek ücretleri, kıyafet, kitap ve benzeri ücretler dahil edilmeyeceğini, servis ücreti dahil edileceğini, tekrar belirtmek gerekirse dosya muhteviyatına bir daha dahi öğrenci kayıt sözleşmesi örneği sunulmadığı, dolayısıyla belirtilen ortalama göz önünde bulundurulduğunda mevcut ilkokul öğrencileri bağlamında 2017-2018 öğretim yılı ortalama yıllık geliri olarak 164×16.000,00=2.624.000,00-TL, mevcut ortaokul öğrencileri bağlamında 2017-2018 öğretim yılı ortalama yıllık gelir; 116×17.000,00=1.972.000,00-TL olarak hesaplanabileceği, yapılan hesaplama dosya durumu gözetildiğinde belgeye dayalı olmayıp tahmini olduğu, devir edilen okulların öğrenci kontenjanları belirtildiği, söz konusu öğrenci kontenjanlarının doluluk oranı okulların verimliliğini/ticari getirisini gösterdiğini, okul satın alımında dikkat edilen ön önemli husus bina kontenjanı ile bu kontenjanlarının doluluk oranı olduğu, özel okullarda kurucuların gelir sadece öğrenci kayıt sözleşmeleri tutarı olmayıp, kitap kırtasiye, kantin, yemek, servis vb gelirlerinin personel, kira, araç, gereç vb giderlerinin bulunduğu, okulu devir alan ve devredenin okulların satış/alış fiyatını oluştururken bunları dikkate almaları gerektiğinin düşünüldüğü, dosya muhteviyatında eğitim konusunda değerlendirilecek başka bir bilge ve bilgi bulunmadığına….”dair rapor tanzim edilmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Bilirkişi heyeti raporuna taraf vekillerince beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuş, mahkememizce dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edilerek davacı vekilinin beyan ve itirazları ile , davalı tarafın, devir sözleşmesine ilişkin edimlerini yerine getirip getirmediği, yerine getirmemiş ise sözleşmenin eksik ifasından kaynaklı olarak davacının alacağının bulunup bulunmadığı hususunda ek rapor tanzimine dair karar verilmiş olup, bilirkişi heyetince sunulan 17/01/2022 tarihli ek raporda özetle:”…. davacı ile davalı arasında 03.07.2017 tarihli sözleşme imzalandığını,sözleşmede Ataşehir’de bulunan iki ayrı okulun davalı tarafından davacıya devredilmesinin kararlaştırıldığı, davalının, sözleşmeye konu okulların bina maliki olmayıp kiracısı ve eski işleteni olduğu, uyuşmazlık konusunun, devire ilişkin protokolün gabin nedeni ile bedel kısmına ilişkin tadil veya terditli olarak tazminat talebinden ibaret olduğu, özetle devir edenin gabin (aşırı yararlanma) yaptığı iddiasından kaynaklı olduğunu, gabin savına dair nihai hukuki tavsif hasbelkanun mahkemeye ait kalmak kaydıyla Davalı tarafından sözleşmelerde belirtilen devirlerin yapıldığı, kira sözleşmelerinin kurulduktan sonra davacı ile davalı şirket temsilcisi arasında okullara ilişkin teslim tesellüm gerçekleştirîlerek kuruma ait belgeler, demirbaş listesindeki malzemelerin davacı yana teslim edildiği, dosya sunulu resimlerden görüleceği üzere davacı kendi tabelaları ve reklamlarını asmış olduğu da dikkate alındığında davalının sözleşmenin yüklediği edimleri yerine getirdiğini, yukarıda yer bulan izahata nazaran, kök rapor’da yer bulan kanaatin özünün muhafaza edildiğini, görevlendirme gereği, ek rapor sürecinde, esas itibariyle davalının sözleşme gereği edimlerini yerine getirip getirmediği hususunda izahata da yer verildiğine…”dair müşterek ek görüş bildirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalının maliki olmadığı ancak işletmecisi ve kiracısı olduğu … ili … İlçesi’nde bulunan 4 okulun 03.07.2017 tarihli Devir Sözleşmesi ile davacıya devredilmesi hususunda taraflar arasında anlaşmaya varıldığı, ilgili sözleşme hükümlerine göre davalının, 4 adet okul ruhsatını davacıya devretmesine, bu ruhsatlara ilişkin okulların kurulu bulunduğu adreslerdeki taşınmazlar malikleri ile davacı arasında kira sözleşmesi kurulmasını sağlamasına, okullarda bulunan tüm demirbaşlar ve teknolojik ürünler dahil olmak üzere her türlü eşyanın davacıya teslim etmesine karar verildiği, sözleşmeye göre okulların işletme hakkının devredilmesine ilişkin olarak davacının ödemesi gereken miktarın da 3.750.000,00-TL olarak kararlaştırıldığı, davacı tarafça sözleşmede belirlenen bedelin gabin nedeniyle indirilerek sözleşme bedelinin belirlenmesi ile yapılan fazla ödemeler nedeniyle istirdat ve uğranılan zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat ödenmesi talep edilmişse de, mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporu ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün cevabi yazıları doğrultusunda davaya konu okulların sözleşme doğrultusunda … 18.Noterliği’nin … tarihli ve …, …, …, … yevmiye numaralı işlemleri ile davacıya devredildiği, resmi işlemlerin 10/08/2017 tarihinde gerçekleştiği, okulların çalışma ruhsatlarının ise 11/08/2019 ‘da düzenlendiği, yine davalı tarafça sözleşme doğrultusunda , bina malikleri ile davacı arasında kira sözleşmesinin yenilenmesinin sağlandığı, teslim tesellüme ilişkin belgeler, demirbaş listesi doğrultusunda okullarda bulunan malzemelerin davacı yana teslim edilmiş olduğunun sabit olduğu, her ne kadar davacı tarafça devir sözleşmesi ile okullarda mevcut öğrencilerinde devrine karar verildiği beyan edilmişse de, sözleşmede bu yönde bir düzenleme bulunmadığı, yine özel okullarda öğrenci kayıtlarının her yıl yenilen sözleşmelerle devam ettiği, dolayısıyla devir esnasında öğrencilerin bir bütün olarak başka okullara kaydırılmasının söz konusu olmadığı, öğrencilerin başka okullara gitmesinin ancak velilerin iradeleri ile mümkün olduğu, bu sebeple öğrencilerin de devredileceği beyanının yerinde olmadığı, taraflar arasındaki sözleşme bedelinin demirbaş eşya , teknolojik ürünler, okulların kontenjanları vb. Hususlar gözetilerek belirlendiği, bilirkişi raporuna göre, davacının devir aldığı iki adet okulun öğrencisinin bulunmadığı, diğer okullardan … kodlu…’nun 164, … kodlu …’nun ise bina kontenjanına 120 yakın sayıda 116 öğrencisinin olduğu, dosyaya sunulan belgeler doğrultusunda 164 kontenjanlı okulun ortalama 16.000,00 ücret üzerinden gelirinin 2.624.000,00-TL olabileceği 116 öğrencili ortaokulun ise öğrenci başına ortalama 17.000,00 TL ücret üzerinden gelirinin 1.972.000,00-TL olabileceğinin belirtildiği, öğrenci ücretleri dışında kitap kırtasiye, kantin, yemek, servis vb gelirlerinin de bulunduğu, bu husular gözetildiğinde taraflar arasındaki sözleşme uyarınca belirlenen 3.750.000,00-TL sözleşme bedelinde gabinin söz konusu olmadığı ve davacı tarafça fazla bir ödeme ve istirdadı gereken bir ödemenin de yapılmadığı, davalı tarafça sözleşmede belirlenen edimlerin yerine getirildiği, bu sebeple tazmini gereken başkaca da bir husus bulunmadığından davacının maddi tazminat talebinin reddine, yine davacı tarafça talep edilen manevi tazminat talebinin TBK 58. Madde koşullarının oluşmaması nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davacının maddi ve manevi tazminat talepli davasının REDDİNE
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince maddi talepler açısından alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 2.390,85-TL harçtan düşümü ile bakiye 2.310,15-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat açısından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 6.000,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince manevi tazminat talebi açısından alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 2.390,85-TL harçtan düşümü ile bakiye 2.310,15-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat açısından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 13.450,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama masrafı olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen kararın gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.02/03/2022

Katip
E-imza

Hakim
E-imza