Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1088 Esas
KARAR NO : 2019/1271
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 19/12/2017
KARAR TARİHİ : 26/12/2019
Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili şirket ile davalılar arasında … 16. Noterliği’nden … tarih … yevmiye numaralı … sözleşme numaralı finansal kiralama sözleşmesinin akdedildiğini, davalılara sözleşmeden kaynaklanan borçların ödenmesi için … 37. Noterliği’nin … tarih … yevmiye numaralı ihtarname keşide edilerek borçların ödenmesinin ihtar edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine … 5. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile açılan takibe davalıların itiraz ettiğini beyanla, davalıların itirazının iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili yasal süresi içerisinde sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davada zamanaşımı süresinin geçtiğini, bu sebeple davanın zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, müvekkillerinin ikâmet adreslerinin … ilinde olduğunu, bu nedenle yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacının icra takibinde ne için alacağı olduğunun taraflarınca anlaşılamadığını, … 10. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ve … 3. İcra Müdürlüğü’nün . esas sayılı dosyasıyla ve … 32. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapılmış olduğunu, … 23. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını, ayrıca … 10. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile tekrar ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile haciz takibi yapıldığını, davaya konu … 5. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmede ödenecek toplam bedelin 274.262,00-TL olduğunu, müvekkili şirketin peşinat olarak 64.609,00-TL ödediğini ve taksitlerin bir çoğunu yatırdığını, ödeme yapmakta zorlanınca şirketi kapatma kararı aldığını, daacı tarafa kiralanan ekipmanların geriye alınmasının kabul edilmediğini, 05/03/2012 ile 15/09/2012 tarihinde kapalı halde bırakılmış olan ve davacı tarafa ait olan ekipmanların içerisinde bulunduğu fabrikada hırsızlık eylemi olduğunu ve bir kısım ekipmanların çalındığını belirterek davanın reddine, davacı tarafın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK 50/1 md. uyarınca 6100 sayılı HMK’daki yetki hükümleri (HMK md. 6-18) ilamsız icradaki yetki hakkında kıyasen uygulanır. Dava konusu icra takip dayanağı olan davacı ve davalı şirket arasında akdedilen finansal kiralama sözleşmesinin ticari nitelikteki sözleşmelerden olduğu, diğer davalıların da kefil olarak imzaladıkları sözleşmenin 55. maddesinde İstanbul mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olduğuna ilişkin hüküm bulunduğu, 6100 sayılı HMK ile yürürlükten kalkan 1086 sayılı HUMK’un 22. maddesinde tarafların yetki sözleşmesi yapmak sureti ile yetkili olmayan bir mahkemenin yetkisini kabul edebilecekleri öngörülmüştür. Tarafların sözleşmede yetkili mahkemeyi kararlaştırmış olmaları genel ve özel yetkili bulunan mahkemelerin yetkilerini kaldırmaz. Dolayısı ile dava, davacının seçimine göre genel veya özel yetkili mahkemede de açılabileceğinden somut olayda davalının icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine ilişkin itirazı yerinde görülmemiştir.
Dava konusu alacak taraflar arasındaki sözleşme ilişkisine dayandığından akit tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu (mülga) 125. maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımına tabîdir. Somut olayda finansal kiralama sözleşmesinin sona erme tarihinden icra takip tarihine kadar olan süre içerisinde 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmamış olduğundan davalı taraf vekilinin zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir.
Mahkememizce … 5. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklı … A.Ş. tarafından borçlular … Tic. San. Ltd. Şti., …, …, … aleyhine … 16. Noterliği’nin … tarih … yevmiye, … sözleşme numaralı finansal kiralama sözleşmesi ve … 37. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesine dayanarak 400.000,00-TL alacağın tahsili talebi ile 23/08/2016 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlular vekilinin icra dairesinin yetkisine, borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK 67. maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce … 32. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklı … A.Ş. tarafından borçlular … San. Ltd. Şti., …, …, … aleyhine … 37. Noterliği’nin … tarih … yevmiye nolu ihtarname ve … 16. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye sayılı … sözleşme numaralı finansal kiralama sözleşmesine dayanarak 75.275,00-TL asıl alacak, 33.504,89-TL olmak üzere toplam 108.779,89-TL alacağın tahsili talebi ile 07/03/2013 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce … 10. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklı … A.Ş. tarafından … Ltd. Şti. (ipotek borçlusu) aleyhine … 37. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnameye dayanarak 150.000,00-TL asıl alacağın tahsili talebi ile 25/10/2017 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın davacı ile davalı şirket arasında akdedilen 31/08/2007 tarihli finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle, davacı şirketin alacağının belirlenebilmesi için dayanak sözleşmeler, icra dosyası, tarafların sunduğu kayıt ve belgeler ve davalı gerçek kişilerin kefalet limiti ve sorumluluğu da nazara alınarak davalıların 31/08/2007 tarihli finansal kiralama sözleşmesi nedeni ile takip tarihi itibari ile borçlu olup olmadıkları, borçlu iseler asıl borç ve işlemiş faiz miktarı ve uygulanacak faiz tür ve oranının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 05/02/2019 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında “…1) Davacı … A.Ş. ile davalı … Ltd. Şti. arasında … 16. Noterliğinden … tarih … yevmiye numarası ile tasdikli … sözleşme numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesinin akdedilmiş olduğu, sözleşmenin diğer davalılar …, … ve … tarafından Müşterek Borçlu Müteselsil Kefil sıfatı ile imzalanmış olduğu, 2) Sözleşmenin Müteselsil Kefillerin Sorumluluğu başlıklı 46. Maddesinde kefillerin sorumluluğunun açıkça belirtildiği, 3) Davalı şirketin, davacı Finansal Kiralama şirketine 28.11.2007 ihtarname tarihi itibariyle temerrüt faizi hariç 15.761,74 TL Gecikmiş Kira borcu olduğu, 476,02 TL gecikmiş sigorta borcu olduğu ve 614,77 TL Masraf borcu olduğu, verilen kan. süre içerisinde davalı tarafından 14.12.2007 tarihinde 4.750,00 TL kısmi ödeme yapılmış olduğu, kanuni süre sonunda davalı şirketin halen temerrüt faizi hariç 22.452,90 TL Kira borcu, 971,07 TL Sigorta borcu ve 375,42 TL Masraf borcu bulunduğu, buna göre davalının ödeme şartlarını yerine getirmediği, sözleşmenin davacı şirket tarafından feshedildiği, 4) 30.01.2008 tarihinde fesih olan sözleşmenin kesin ödeme planına göre; davalı kıracının toplam 210.576,73 TL muaccel hale gelen kira borcu bulunduğu, 5) Takip tarihi olan 23.08.2016 tarihi itibariyle davalı şirketin, davacı … A.Ş.’ye temerrüt faizi hariç toplam 211.583,53 TL Kira borcu, 10.022,87 TL Sigorta borcu ile 10.248,41 TL Masraf borcu bulunduğu, 6) Sözleşmenin 18.maddesi uyarınca; kira bedellerinin vadelerinde ödenmediği takdirde vade tarihinden itibaren temerrüt faizi ödemeyi davalı yanın kabul ve taahhüt etmiş olduğu, 7) Yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde; davacı … A.Ş.’nin takip tarihi itibariyle davalılardan 211.583.53 TL Kira Alacağı ve bu alacağına 447.501.02 TL İşlemiş Faiz olmak üzere Toplam 659.084.55 TL, Alacak talep edebileceğinin hesaplandığı, davacının ayrıca 10.022,87 TL Sigorta ve 10.248,41-TL Masraf Alacağı bulunduğu, davacının takip talebinde 400.000,00-TL finansal kiralama sözleşmesinden doğan alacak talep etmiş olduğu…” yönünde görüş bildirilmiştir. Davalı tarafın kök rapora karşı itirazlarının değerlendirilmesi kaydı ile bilirkişi kurulundan ek rapor alınmıştır. 08/08/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle “…Yapılan hesaplama neticesinde: davacı … A.Ş’nin davalı şirketten: takip tarihi itibariyle 211.583,53-TL Asıl Alacak ve bu alacağına hesaplanan 447.501,02-TL temerrüt faizi olmak üzere Toplam 659.084,55-TL miktarının talep edilebileceği hesaplanmıştır. Davacı şirketin ayrıca 23.08.2016 takip tarihi itibariyle 10.022,87-TL Sigorta alacağı ve 10.248.41 TL Masraf alacağı bulunduğu…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davacı ile davalı şirket arasında … 16. Noterliği’nden … tarih … yevmiye numaralı … sözleşme numaralı finansal kiralama sözleşmesi akdedildiği, davalı … ve …’un anılan sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıkları, sözleşmede kefilin sorumlu olduğu azami miktar, kefalet tarihi ve müteselsil kefil ibaresinin yazılı olduğu, kefâlet sözleşmesinin düzenleme tarihine göre mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu 487. maddesindeki yasal koşulları kapsadığı, sözleşmeye konu ekipmanların davacıdan teslim alındığı, davacı tarafından keşide edilen … 37. Noterliği’nin … tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek kira borcunun 60 gün içerisinde ödenmesinin ihtar olunduğu, anılan ihtarnamenin tebliğ tarihine göre 60 günlük yasal sürenin 30/01/2008 tarihinde dolduğu ve bu tarih itibari ile fesih olan sözleşmenin kesin ödeme planına göre toplam 210.576,73-₺ muaccel hale gelen kira borcunun bulunduğu, takip tarihi itibari ile davacının davalılardan 211.583,53-TL asıl alacak ve bu alacağa hesaplanan 447.501,02-₺ temerrüt faizi olmak üzere toplam 659.084,55-₺ alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Davaya konu icra takibi 23/08/2016 tarihinde “Finansal Kiralama Sözleşmesinden Doğan Alacak 400.000,00-₺” şeklinde açılmış olup, davacı vekili 04/07/2019 tarihli duruşmada “22/08/2016 tarihi itibari ile davalının davacı şirkete olan güncel borcu fesihli ana para 193.925,00-TL, KDV 92,00-TL, fesihli gecikme faizi 91.786,00-TL, sigorta 10.000,00-TL ve geriye kalan meblağ için temerrüt faizinin bir kısmı yönünden takip açılmıştır.” şeklinde beyanda bulunmuş olup, davacı vekilinin beyanı doğrultusunda davalı şirket ile … ve … yönünden takibin 193.925,00-₺ asıl alacak, 196.075,00-₺ temerrüt faizi, 10.000,00-₺ sigorta alacağı üzerinden ve takip talebinde faiz oranı belirtilmediğinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir. İİK 45. maddesi uyarınca davacı alacaklı tarafından davalı şirket hakkında yukarıda açıklandığı üzere … 10. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında 150.000,00-₺ ipotek bedeli üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatılmıştır. İİK 45. maddesi uyarınca alacaklı finansal kiralama sözleşmesinin ve borcun teminatı olarak borçlu şirket tarafından verilen rehin limiti dışında kalan alacağı için ilâmsız takip yapabileceğinden davalı şirketin somut olayda 150.000,00-₺ olan ipotek limiti dışında kalan alacak bölümü yönünden mahkememizde görülen iş bu davada sorumlu olduğu anlaşılmıştır. Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçluların itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan asıl alacak ve işlemiş faiz miktarı toplamının %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilmiştir. Davalı şirketin sorumlu olduğu miktar ile davalı gerçek kişilerin sorumlu oldukları miktar arasında oran kurulmak sureti ile icra inkar tazminatı, harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti hesabı yapılmıştır. Yukarıda yazılı olduğu üzere takibe dayanak kefâlet sözleşmesinde davalı …’ın imzasının bulunmadığı görülmüştür.
Sözleşmelerin nispiliği ilkesi gereği sözleşme kural olarak o sözleşmede taraf olanları bağlar, sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklarda davanın tarafları da sözleşmenin taraflarıdır. Yargıtay içtihatlarında ve öğretide bu durum taraf sıfatı olarak adlandırılmaktadır. Somut olayda ise davacı ile davalı … arasında akdi ilişki bulunmadığı sabittir. 6100 sayılı HMK’nun “Dava Şartları” başlıklı 114/1-d maddesinde “Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması,” düzenlemesi yer almaktadır. Bir hakkın kendisinden istenebilecek durumda olan yani hakka uymakla yükümlü kişi borçlu kişi olup, buna pasif husumet denilir. Bir davada pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı mahkemece öncelikle ve re’sen gözetilecek hususlardandır ve şayet husumet ehliyeti yok ise dava bu sebep ile reddedileceğinden davalı … aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir. Tüm bu sebeplerden dolayı aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)1-Davalı … Ltd. Şti., …, … aleyhine açılan davanın kabulüne (… 32. İcra Müdürlüğü’nün …, … 10. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyaları ile tahsilde tekerrür olmamak ve davalı borçlular arasında tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile),
Davalıların … 5. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile (borçlu … Ltd. Şti.’nin ipotek sınırını aşan 250.000,00-TL’den sorumlu olması kaydı ile) 193.925,00-TL asıl alacak, 196.075,00-TL temerrüt faizi, 10.000,00-TL sigorta alacağı üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak sureti ile takibin devamına,
Hüküm altına alınan alacağın (193.925,00-TL asıl alacak + 196.075,00-TL işlemiş faiz=390.000,00-TL) %20’si üzerinden hesaplanan 78.000,00-TL icra inkar tazminatının (davalı … Ltd. Şti.’nin 48.750,00-TL’den sorumlu olması kaydı ile) davalılar … Ltd. Şti., …, …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 27.324,00-TL nispi karar harcından peşin alınan 9.374,80-TL harcın mahsubu ile 17.949,20-TL nispi karar harcının (davalı … Ltd. Şti.’nin 11.218,25-TL’den sorumlu olması kaydı ile) davalılar … Ltd. Şti., …, …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 2.100,00-TL bilirkişi ücreti, 335,50-TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 2.435,50-TL ile 9.472,35-TL harç gideri olmak üzere toplam 11.907,85-TL yargılama giderinin (davalı … Ltd. Şti.’nin 7.442,41-TL’den sorumlu olması kaydı ile) davalılar … Ltd. Şti., …, …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden davacı vekili lehine hesaplanan 29.950,00-TL nispi vekalet ücretinin (davalı … Ltd. Şti.’nin 18.718,75-TL’den sorumlu olması kaydı ile) davalılar … Ltd. Şti., …, …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
B)Davalı … aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine,
1-Davalı … tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
2-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı … vekili lehine takdir olunan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
3-Davalı … tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 26/12/2019
Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza