Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1077 E. 2020/313 K. 16.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1077 Esas
KARAR NO : 2020/313

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/12/2017
KARAR TARİHİ : 16/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından işletilen köprü ve otoyoldan, davalıya ait araçların ihlalli geçişleri nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarları ve yasadan kaynaklı para cezalarının tahsili amacıyla … 8. İcra Müdürlüğünün…E. Sayılı dosyasından başlatılan icra takibinden gönderilen ödeme emrine davalı tarafından 09.05.2017 tarihinde dosyanın tamamına itirazda bulunulduğunu, itiraz konusu dosya alacağı hakkında takibin devamı amacıyla işbu dava ikame edildiğini, yapılan itiraz haksız ve yersiz olup itirazın iptali gerektiğini, belirtilen sebepler ve mahkemece resen dikkate alınacak nedenlerle, yapılacak yargılama neticesinde davalının … 8. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına ve aleyhine yüzde yirmiden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP;
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Son zamanlarda basın ve yayın organlarınca da sıkça dile getirildiği üzere otoyol ve köprü geçişlerinde trafiği hızlandırmak üzere uygulanmaya başlayan OGS’de kendi sisteminden kaynaklanan sorunlar yer aldığını, okuma hatası yüzünden binlerce araca ceza düzenlendiği gibi müvekkili şirketinin maliki olduğu veya kiraya verdiğini, kiraladığı otobüslerin de tamamında cezalı geçiş yaptığına ilişkin kayıtlar mevcut olduğunu, ancak bu hatalı kayıtlar gerçeği yansıtmadığını, aracın OGS sisteminin mevcut olduğunu, sisteme tanımlı hesap bilgisi ve sistem içerisinde olması gereken bedel (ücret) bulunmasına rağmen, araçların geçiş ihlali yaptıkları iddia edildiğini, sonuç olarak, müvekkili şirkete ait araçların ihlalli geçişinin olmadığı, ihlalli geçiş iddiası ile ceza kesilen tüm araçlarımızda zaten OGS sistemi ve yeterli bakiye bulunduğunu, Türkiye’de birçok kişi ve kurum hatalı kesilen cezalar nedeniyle mağdur olduğunu, kaldı ki müvvekkili şirket Türkiye Karayolu Taşımacılığının ek köklü şirketlerinden biri olup böyle bir ihlale sebebiyet vermesinin mümkün olmadığını, açıklanan ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle davacının ispattan yoksun, mesnetsiz ve dayanaksız iddiaları ve taleplerini içeren davanın reddine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-… 8. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası.
2-Araç tescil bilgileri, … İlçe Emniyet Müdürlüğü cevabi yazıları, PTT cevabi yazıları,…bankası cevabi yazıları,
3-Mahkememizce atanan Elektrik Mühendisi … ve Mali Müşavir … tarafından müşterek sunulan 14/10/2019 tarihli bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davanın; Otoyol geçiş ücreti tahsilatı ve cezasının tahsilatı amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK 67. Maddesine göre iptali talebidir.
… 8. İcra Dairesinin… E. takip dosyası getirtilerek incelenmiş, takibin 729,05 TL geçiş ücreti, 7.290,50 TL ceza tutarı olmak üzere toplam 8.019,55 TL alacak için başlatıldığı, davalının ilamsız takibe süresi içinde itirazı üzerine takibin durdurulduğu, işbu itirazın iptali davasının resen yapılan incelemde 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava, 6001 sayılı Kanundan doğan otoyol ve köprülerden ihlalli geçiş ücreti ve cezasının tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
25/6/2010 tarih ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un “Geçiş ücretini ödememe ve güvenliğin ihlali” başlıklı 30.maddesinde;
“(1) Genel Müdürlük işletimindeki otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yaptığı tespit edilen araç sahiplerine Genel Müdürlük tarafından, geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücretinin dört katı tutarında idarî para cezası verilir.
(2) Erişme kontrolü uygulanan karayollarında kısıtlanan ve yasaklanan işler veya hareketleri yapanlar ve yaptıranlar ile koruma alanı içine giren hayvan sahiplerine Genel Müdürlükçe yetkilendirilen personel veya trafik polisi, trafik polisinin görev alanı dışında kalan yerlerde jandarma personeli tarafından beş yüz Türk Lirası idarî para cezası verilir. Bu Kanunun 18 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca karayolları sınır çizgileri dâhilinde yasaklanan fiilleri işleyenler hakkında 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanunu hükümleri uygulanır. Şu kadar ki; 2872 sayılı Kanunun 20 nci maddesinin (s) bendinde belirtilen fiillerin şehirlerarası yolcu ve yük taşımacılığı yapanlar tarafından karayolları sınır çizgileri dâhilinde işlenmesi halinde uygulanacak idarî para cezası beş yüz Türk Lirasından aşağı olamaz. Karayolları sınır çizgileri dâhilinde yasaklanan fiillerin denetimi ile 2872 sayılı Kanunda öngörülen yaptırımların uygulanmasında, Genel Müdürlük 2872 sayılı Kanunun 12nci maddesi uyarınca yetkilendirilmiş kuruluşlardan sayılır.
(3) Bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen idarî para cezaları ile geçiş ücretleri ve ikinci fıkrasında yer alan idarî para cezaları tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ödenir. Bu sürede ödenmeyen geçiş ücretleri ve idarî para cezaları 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre ilgili vergi dairesi tarafından takip ve tahsil edilir. Vergi daireleri tarafından tahsil edilen geçiş ücretleri, tahsilâtın yapıldığı ayı takip eden ayın sonuna kadar Genel Müdürlük hesaplarına aktarılır.
(4) Birinci fıkra uyarınca ödenmesi gereken idarî para cezaları ile geçiş ücretleri ödenmeden, kabahatin işlendiği araçların fennî muayeneleri ile satış ve devirleri yapılmaz.
(5) 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. (Mülga ikinci ve üçüncü cümle: 16/5/2018-7144/18 md.)
(6) 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından ücretsiz geçiş yapan araçlar, işletici şirket tarafından bu maddenin yedinci fıkrasında öngörülen sürenin bitimini takip eden ilk iş gününde en yakın trafik kuruluşuna bildirilir.
(7) Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz. (Ek cümle: 16/5/2018-7144/18 md.) Otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yaptığı tespit edilen yabancı plakalı araçlara uygulanan idari para cezaları için bu fıkrada belirlenen on beş günlük süre beklenmez. (Ek cümle:23/7/2020-7252/9 md.) Ancak, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde geçiş ücretinin ödenmesi halinde idari para cezası tahsil edilmez.
(8) (Ek:27/3/2015-6639/33 md.) Sürücüsünün Türk vatandaşı olup olmadığına bakılmaksızın yabancı plakalı araçlara uygulanacak olan bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen idari para cezaları ile geçiş ücretleri ve ikinci fıkrasında yer alan idari para cezaları tebligat şartı aranmaksızın sürücüsü bilgilendirilmek suretiyle tahsil edilir. Tahsilat gerçekleşmeden yabancı plakalı aracın ülkeyi terk etmesine izin verilmez. Bu fıkra hükümlerinin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığınca müştereken altı ay içinde belirlenir. Uluslararası sözleşme hükümleri saklıdır.
(9) (Ek: 16/5/2018-7144/18 md.) Bu maddenin birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü, yedinci ve sekizinci fıkraları Bakanlık tarafından işletilen otoyolları ve erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için; beşinci, altıncı ve yedinci fıkraları ise Bakanlık tarafından 3996 sayılı Kanun ve diğer ilgili kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için de uygulanır..” denilmiştir.
Davacı şirket, 3996 sayılı Kanun kapsamında verilen yetkiye istinaden yaptığı otoyol ve köprüyü işletme hakkı bulunan bir sermaye şirketidir.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 22. maddesinde, “Kabahat dolayısıyla idari yaptırım kararı vermeye ilgili kanunda açıkça gösterilen idari kurul makam veya kamu görevlileri yetkilidir. Kanunda açık yüküm bulunmayan hallerde İlgili kamu kurum ve kuruluşu’nun en üst amiri bu konuda yetkilidir. İdari kurul makam veya kamu görevlileri ancak ilgili kamu kurum ve kuruluşu’nun görev alanına giren yerlerde işlenen kabahatler dolayısıyla idari yaptırım karar vermeye yetkilidir.” hükmü yer almaktadır. Bu hükümden de anlaşılacağı üzere özel şahıs ya da tüzel kişilerin, idari yaptırım kararı vermesi mümkün değildir.
Anayasa Mahkemesinin 2017/166 Esas- 2018 / 8 Karar sayılı kararında da açıklandığı gibi, işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar, köprüler veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarında işletici şirketlerce işletme hakkının bir uzantısı olan kontrolsüz geçişlerde takdir edilen para cezalarının geçiş ücreti ile ve işletme gelirleriyle bağlantılı olduğu, bu nedenle klasik anlamda idari para cezası niteliğinde olmadığı, kendine özgü bir yaptırım olup geçiş ücreti ve bununla irtibatlı para cezasının tahsilinin özel hukuk hükümlerine tabi kılındığı, somut olayda da İİK çerçevesinde başlatılan takibe davalı tarafça yapılan itiraz üzerine bu davanın açıldığı anlaşılmakla, davalının idari para cezasına ilişkin ileri sürdüğü hükümlerin davamızda uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Yargıtay, BAM ve Anayasa Mahkemesi kararları da aynı yöndedir.
6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun “Geçiş ücretini ödememe ve güvenliğin ihlali” başlıklı 30/5.maddesi gereğince; 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. (on katı ibaresi 16/5/2018 tarih ve 7144/18 maddesi ile 4 katına düşürülmüştür.) Anılan özel kanun uyarınca işlettiği köprü ve otoyoldan ücret ödemeden geçiş nedeniyle 15 gün içinde HGS/OGS hesabından tahsil edilemeyen ücreti talep hakkı olan davacı şirketin, kanunda düzenlenen ve idari para cezası değil özel kanundan kaynaklanan ceza niteliğindeki 4 katı cezayı talep hakkı bulunduğu, ihlalli geçişe ilişkin muhataba ayrıca bir tebliğ yapılması gerektiğine dair kanunda bir hüküm de bulunmadığı, borcun ödeme zamanının kanunda düzenlendiği anlaşılmakla, davacının alacak talep hakkı bulunduğu, davalının işlettiği araca ilişkin HGS/OGS bakiyelerinin mevcudiyetini ve yeterliliğini kontrol ve ödeme yükümlülüğü bulunduğu, HGS/OGS hesabından geçiş anında veya 15 günlük süresi içinde ödenmeyen geçiş ücreti ve 4 katı cezasından sorumlu olduğu, ancak her ne kadar davacı taraf 6 ihlalli geçiş olduğunu iddia etmiş ise de, sadece 2 ihlalli geçiş bulunduğu, diğer 4 geçiş için hesapta davalıya ait bakiye bulunmasına rağmen tahsil edilmediği anlaşıldığında ihlali geçişe ilişkin fotoğraflar ve ödemeyi gösteren hiçbir kayıt, belge, delil sunulmadığından ödeme vakıasının ispat edilememesi karşısında, 2 ihlali geçiş açısından davacının davasında haklı olduğu ve cezai tutarla ödeme yapılmasına, diğer 4 geçiş yönünden ise ceza tutarına hükmedilmeden sadece geçiş ücretinin tahsil edilmesi gerektiği anlaşılmakla, yukarıda belirtilen hükümler doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına karar verilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
İş bu kararın miktar itibari ile kesin olması karşısında, her ne kadar kısa kararda şablonda yasa yolu açık gösterilmiş ise de, kanun yolunun yanlış gösterilmesinin taraflar leh ve aleyhine hüküm doğurmayacağı dikkate alınarak çelişki oluşturmamak adına düzeltilmeden olduğu gibi bırakılmıştır
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile … 8. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 1.864,65-TL (729,05-TL ücret, 1.135,60-TL ceza ücreti olmak üzere) asıl alacak üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek üzere takibin devamına,
2-İcra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 127,37-TL harçtan peşin alınan 96,86-TL harcın mahsubu ile bakiye 30,51-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 1.864,65-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL ilk harç ve masraflar, 600,00-TL bilirkişi ücreti ve 148,00-TL posta ile tebligat masrafı olmak üzere toplam 779,40-TL’den kabul ve red durumuna göre davalı hissesine düşen 181,22-TL ile peşin olarak ödenen harç 96,86-TL olmak üzere toplam 278,08-TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair; davacı … davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.16/09/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza