Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1073 E. 2020/496 K. 21.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1073 Esas
KARAR NO : 2020/496

DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/12/2017
KARAR TARİHİ : 21/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili … (T.C…) 09/03/2009 tarihinde davalı şirket ile acentesi olarak faaliyete başladığını, müvekkili acenteliğin tesisinden itibaren davalı şirket nam ve hesabına poliçelerin tanzimininde aracılık yaptığını ve acente komisyonları almaya hak kazandığını, davalı şirket … 13. Noterliği… Tarih ve … Yevmiye Nolu Fesih İhbarı ve yine … 13 Noterliği … Tarih ve … Yevmiye Nolu Azilname ile 10/11/2017 tarihinde sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih ettiğini beyan ettiğini, müvekkile yapılan fesih iyiniyet kurallarına uymadığını, son dönemlerde davalı şirket hedeflerin tutumamasını gerekçe göstererek fesih etmesi haksız olduğunu, bir önceki yıla göre gözüken üretim azalması şirketin poliçelendirme kriterlerinden kaynaklandığını, üretim azalmasını bahane göstererek sözleşmenin feshi yoluna gidilmesi haksız ve yersiz olduğunu, müvekkilinin sözleşmesi ani olarak sonlandırıldığını ve müvekkili ticari açıdan zor durumda kaldığını, müşterileri karşısında da zor durumda kaldığını ve iş kaybına uğradığını, acenteliğin fesih öneline uyulmadan feshi ve davalıya hatırı sayılır sayıda sigortalı kazandırmış olması sebebiyle müvekkilin TTK 122 maddesi uyarınca denkleştirme tazminatı talep etme hakkı bulunduğunu, arz ve izah edildiği üzere davanın Belirsiz Alacak Davası olup fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.000-TL’sı acenteliğin feshinden dolayı denkleştirme tazminatının acenteliğin feshi tarihinden itibaren reeskont faizi masraf ve ücreti vekaletle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP;Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı … ünvanlı acente, 3 Aralık 2004 tarihli Acentelik sözleşmesi ile müvekkili … Sigorta A.Ş.’nin acentesi olarak tayin edildiğini ve tarafların hak ve yükümlülükleri adı geçen sözleşmede tek tek belirtildiğini, davacı acente, müvekkili şirket ile imzalanan sözleşmedeki şartlara ve talimatlara uymadığında, müvekkili şirket tarafından keşide edilen … 13. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile taraflar arasında 9 Mart 2009 tarihinde imzalanan 8732 yevmiye numaralı acentelik sözleşmesinin ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren geçecek 3 ayın sonunda feshedileceği bildirildiğini ve 10/11/2017 tarihinde feshedildiğini, acentelik sözleşmesinin haklı nedenle feshedilmesi nedeni ile davacı acentenin portföy tazminatı alacağı talebinin bir dayanağı bulunmadığını, davacı acente müvekkili şirket dışında da sigorta şirketleriyle de çalıştığını, acentelik sözleşmesinin haklı nedenle feshedilmesi nedeni ile davacı acentenin komisyon ve portföy tazminatı alacağı talebinin bir dayanağı bulunmadığını, davacı acente halen tüm sigortacılık faaliyetlerini devam ettirdiğini, davacı tarafın taleplerini kabul anlamına gelmemek üzere davacı acente aracılığı ile gerekleştirilen poliçelerin çok büyük şirketçe yenilenerek devam etmediğini ve bunlar nedeniyle öneli bir menfaat elde edilmediğini, bu nedenle davacı tarafın portföy tazminatı talebinin hiçbir yasal dayanağı bulunmadığını, haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine, …’a müzekkere yazılarak davacı acentenin diğer sigorta şirketlerinin acenteliğini yapıp yapmadığı hususunun sorulmasına, reeskont faizi talebinin reddine, müvekkili şirket dava açılmasına sebebiyet vermediği için yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Acentelik Sözleşmesi,
2-T.C.Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı’nın Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Sigortacılık Müdürlüğü’ne gönderdiği … tarih ve … sayılı yazısı
3-… Sigortanın 24/01/2018 tarihli cevabi yazısı.
4-Mahkememizce atanan Mali Müşavir …ve Sigorta uzmanı … tarafından sunulan 23/07/2019 tarihli bilirkişi raporu kök ve 04/06/2020 tarihinde UYAP üzerinden sunulan ek raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı ile 09/03/2009 tarihinde davalı şirket arasında acente ilişkisinin tesis edildiği, acenteliğin tesisinden itibaren davalı şirket nam ve hesabına poliçelerin tanzimininde aracılık yapıldığı ve acente komisyonlarını almaya hak kazandığı, davalı şirketin ise … 13. Noterliği …Tarih ve … Yevmiye Nolu Fesih İhbarı ve yine … 13 Noterliği … Tarih ve … Yevmiye Nolu Azilname ile 10/11/2017 tarihinde sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiği, yapılan feshin iyiniyet kurallarına uymadığı, davacının hedeflerini tutturamamasını gerekçe göstererek yapılan feshin haksız olduğu, bir önceki yıla göre gözüken üretim azalması sonucunun davalı şirketin poliçelendirme kriterlerinden kaynaklandığı iddiası ile haksız fesih nedeniyle tazminat talebinde bulunulmuş, davalı ise, tarafların hak ve yükümlülüklerinin sözleşmede tek tek belirtildiğini ve belirtilen kriterlerin sağlanmaması nedeniyle davacı tarafa ihtarname gönderildiğini ancak bunun sonuçsuz kalması nedeniyle, 10/11/2017 tarihinde acentelik ilişkisinin feshedildiğini, acentelik sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Davada, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 122. Maddesine göre acentelik sözleşmesinin haksız feshedildiği iddiasıyla denkleştirme tazminatı talep edilmiş olup, uyuşmazlık, taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin haklı olarak feshedilip, feshedilmediği, fesih nedeniyle davacının maddi zararının ya da davacının oluşturduğu portföy nedeniyle davalının fesihten sonra elde ettiği menfaatinin bulunup bulunmadığı ve buna göre davacının maddi zararı bulunup bulunmadığı üzerinde toplandığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce, taraflara tüm delillerini sunmak üzere süre verilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları ile sunulan deliller üzerinde, bilirkişi heyetine, davacının davalıya oluşturduğu bir müşteri portföyü olup olmadığı, davalının bu portföyde yer alan müşterilerle davacı ile sözleşme yapmadan önce ve sözleşmenin feshinden sonra da çalışıp çalışmadığı, portföy tazminatının şartlarının oluşması halinde miktarının tespiti yönünde inceleme yaptırılmış ve bu konuda rapor alınmıştır. Buna göre,dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu, tarafların ibraz olunan ticari defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin tam olduğu, ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfının olduğu, davacının ticari defterlerine göre davacının 10.11.2017 fesih tarihinden önce Haziran 2017 döneminde fiilen gerçek kişi işletmesinin faaliyetine son verdiği, Davacı …’ın fesih tarihinden sonra mali verisinin bulunmadığı, fesih sonrası herhangi bir gelir kaybına uğrayıp uğramadığının tespit edilemeyeceği, davacının davalı şirketten başka sigorta şirketlerinin acenteliğini devam ettirdiği, davacının dava dışı “… Şirketi” üzerinden acente faaliyetine devam etmiş olabileceği, bu hususun bu aşamada tespit edilemeyeceği, dava dışı şirketin davacının devamı olduğu kabul edilse bile 2016 ve 2017 yıllarının son altı aylık komisyon gelirleri karşılaştırmalı olarak incelendiğinde 137.498,09 – 122.182,56 = 16.315,53-TL gelir farkı olduğu ancak bu gelir düşüklüğünü, davalı şirketin feshine bağlayacak anlamlı bir veriye ulaşılmadığı, davacının inceleme tarihi itibariyle Gelir Vergisi, Stopaj ve KDV yönünden vergi kaydının kapalı olduğu, davacının, davalı sözleşmeyi feshetmeden önce Haziran 2017 döneminde davalı ile çalışmayı çok aza indirmek ve akabinde tamamen durdurmak sureti ile davalı ile çalışmasını tamamen kendisinin durdurduğu, davalının ticari defterlerine göre davacının 2017 yılında düzenlediği poliçe sayısı ve bedelinde dikey bir düşüş olduğu, 2016 yılında davacının ürettiği poliçeler tutarının 770.567-TL seviyesinde iken 2017 yılının ilk 6 ayında bu rakamın (yarıdan fazla bir düşüş ile) 175.153-TL’ye gerilediği, söz konusu düşüşün davacının prim tutarının yüksek olması ile açıklanamayacağı, ayrıca davacının poliçe düzenlediği müşterilerden fesih sonrasında, davalı tarafından yalnızca 2 adet müşteriye 7 adet poliçe düzenlendiği, bu itibarla davalının davacının portföyünden fesih sonrasında menfaat sağladığı önünden anlamlı bir veriye ulaşılamadığı, yönünde görüş bildirilmiş, itiraz üzerine alınan raporda da, aynı görüşlerin muhafaza edildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre ve bu bilgiler ışığında değerlendirme yapıldığında,
Türk Ticaret Kanunu’nun 122. maddesi; “Sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra;
a) Müvekkil, acentenin bulduğu yeni müşteriler sayesinde, sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra da önemli menfaatler elde ediyorsa,
b) Acente, sözleşme ilişkisinin sona ermesinin sonucu olarak, onun tarafından işletmeye kazandırılmış müşterilerle yapılmış veya kısa bir süre içinde yapılacak olan işler dolayısıyla sözleşme ilişkisi devam etmiş olsaydı elde edeceği ücret isteme hakkını kaybediyorsa ve
c) Somut olayın özellik ve şartları değerlendirildiğinde, ödenmesi hakkaniyete uygun düşüyorsa, acente müvekkilden uygun bir tazminat isteyebilir.” düzenlemesini ve Sigortacılık Kanunu’nun 23/16. maddesi ” Sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra sigorta şirketi sigorta acentesinin portföyü sayesinde önemli menfaatler elde ediyor ve hakkaniyet gerektiriyorsa, sigorta acentesi, sigorta şirketinden tazminat talep edebilir. Ancak, sigorta acentesinin haklı bir nedene dayanmaksızın sözleşmeyi feshetmesi ya da kendi kusuruyla sözleşmenin feshine neden olması halinde tazminat hakkı düşer.” düzenlemesini haiz olup her iki kanun maddesi birlikte değerlendirildiğinde, acentenin denkleştirme tazminatı talep edilebilmesi için aranan koşullar; sözleşmenin sigorta şirketi tarafından haksız olarak feshedilmesi, sigorta şirketi tarafından acente tarafından kazandırılan yeni müşteriler sayesinde sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra da önemli menfaatler elde edilmesi, acentenin ücret kaybına uğraması, denkleştirme ödenmesinin hakkaniyete uygun olmasıdır. Yapılan incelemeye göre, davacının … tarihinden itibaren, … acente kodu ile davalının acentesi olduğu, davalı tarafından acentelik sözleşmesinin 10/11/2017 tarihinde feshedildiği ancak davacının denkleştirme tazminatı talep edilebilmesi için sözleşmenin haksız olarak feshedildiğinin, davalıya yeni bir müşteri çevresi kazandırdığının ve bundan davalının sözleşmenin feshinden sonra da fayda sağladığının ispatı ile mümkün olduğu ve dosya kapsamına göre, bu yönde veri bulunmadığı, davacı tarafça sunulan deliller kapsamında bu hususların ispat edilemediği anlaşıldığından ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 54,40-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 170,78-TL harçtan düşümü ile bakiye 116,38-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.21/10/2020

Katip
e-imza

Hakim
e-imza