Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1022 E. 2019/764 K. 18.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/803 Esas
KARAR NO : 2019/890

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 21/09/2017
KARAR TARİHİ : 10/10/2019

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; temlik eden … Bank A.Ş. İle dava dışı … Tic. A.Ş. arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, davalının anılan sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, kefalet limitinin 100.000,00-€ olduğunu, kredili müşteri tarafından kullanılan kredinin süresinde ödenmemesi neticesinde temlik eden banka tarafından … 51. Noterliği’nin … tarih … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesinin keşide edilerek toplamda 100.000,00-€ borcun ödenmesinin talep edildiğini, takip konusu alacağın … 31. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye sayılı temliknamesi ile müvekkili şirkete devir ve temlik edildiğini, süresinde ödenmeyen borç nedeni ile davalı aleyhine … 21. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığın, davalının yapılan takibe haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini belirterek davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde ve davalı vekili aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkilinin temlik eden bankaya bir sözleşmeye, teminat mektubuna ya da kefalete dayalı olarak hiçbir borcunun bulunmadığını, dava dilekçesi ekinde sunulan genel kredi sözleşmesindeki imza ve el yazısının müvekkiline ait olmadığını, imzanın sözleşmenin her sayfasında olmadığını, sözleşmede yazılı adresin müvekkiline ait olmadığını, bu adrese göre çıkartılan ihtarname tebliğinin de usulüne uygun olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce … 21. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklı … A.Ş. tarafından borçlular … Tic. A.Ş. ile … aleyhine … Bank A.Ş. İle … Tic. A.Ş. arasında akdedilen 19/04/2007 tarihli GKS’ye dayanarak 96.725,71-TL asıl alacak, 463.187,18-TL faiz, 23.159,36-TL BSMV olmak üzere toplam 583.072,25-TL’nin takip tarihinden itibren işleyecek %66 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV’si ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile tahsili talebi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlular vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK 67. Maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın çözümü için takibe dayanak genel kredi sözleşmesindeki yazı ve imzaların davalıya ait olup olmadığının, davalıya ait olması halinde sözleşmede yazılı adresin davalının adresi olup olmadığı, bu adrese göre çıkartılan ihtarname tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı, takibe dayanak sözleşme nedeni ile davalının sorumlu olduğu borç miktarının tespiti gerekmektedir. Yazı ve imzada sahtelik iddialarında belgenin tanzim tarihinden önceki mukayese yazı ve imzaların toplanarak teknik inceleme yaptırılması gerekmektedir. Mahkememizce takibe konu sözleşmenin tanzim tarihinden önceki döneme ait davacının resmî kurumlar önünde atılmış imza örnekleri ve yazılarını içeren belge asılları toplanmıştır. Takibe dayanak GKS aslını dosyaya ibraz etmesi için davacı tarafa ihtar şerhi içerir kesin süreler verilmesine rağmen GKS aslı dosyaya ibraz edilmediğinden teknik inceleme yaptırılamamıştır. GKS’de yer alan yazı ve imzanın davalıya ait olduğunun ispat yükü davacı tarafta olup, davacı GKS’de yer alan yazı ve imzanın davalıya ait olduğunu ispat edememiştir. Bu nedenle davanın reddine karar verilmiştir. İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali davasında borçlu-davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibe geçmede haksız ve kötü niyetli olması zorunludur. Somut olayda temlik alan davacının takibi başlatmakta kötü niyetli olduğu anlaşılamadığından davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
Yasal koşulları oluşmadığından davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 44,40-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen dava değeri üzerinden davalı vekili lehine hesaplanan 37.272,89-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10/10/2019

Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza