Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1010 E. 2019/1141 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1010 Esas
KARAR NO : 2019/1141

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 22/11/2017
KARAR TARİHİ : 12/12/2019

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili bankanın … Şubesi ile davalı … A.Ş. arasında akdedilen 2/11/2014 tarihli 4.000.000,00-TL bedelli, 04/03/2013 tarihli 1.500.000,00-TL bedelli, 20/07/2012 tarihli 1.500.000,00-TL Bedelli, 06/11/2009 tarihli 750.000,00-TL bedelli, 18/05/2011 tarihli 1.500.000,00-TL bedelli kredi çerçeve sözleşmesine istinaden borçlu firmaya kredi kullandırıldığını, diğer davalıların bahsi geçen genel kredi sözleşmelerini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, borçlunun kredi hesaplarının … 17. Noterliği’nden … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kat edildiğini, borcun süresi içerisinde ödenmediğini, davalılar hakkında mahkememizin … tarih ve … değişik iş sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı alındığını ve … 18. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, davalıların borca, borcun faizine ve takibe itirazı neticesinde icra takibinin durduğundan bahisle borçluların itirazının iptaline, haklarında başlatılan icra takibinin devamına, davalıların inkar olunan alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili aşamalardaki beyanında özetle; müvekkili adına hukuka uygun geçerli bir kefâletin söz konusu olmadığını, bu nedenle müvekkili hakkında icra takibi yapılmasının hukukî dayanaktan yoksun olduğunu, şekil şartlarına aykırı olarak verilmiş kefâletin kesin hükümsüz olup, müvekkili aleyhinde icra takibi başlatılmasının mümkün olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile talep edilen faiz oranlarının yasal sınırın üstünde ve fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ve … A.Ş.’ye yargılamanın her aşamasında usulünce tebligat yapılmış olup, davaya karşı beyanda bulunulmamıştır.
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce … 18. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklı … Bankası A.Ş. tarafından borçlular …, …, …, …, … Tic. A.Ş., … Tic. A.Ş. ve … A.Ş. aleyhine … 17. Noterliği’nden … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi, kredi sözleşmelerine dayanarak 1.749.972,63-TL asıl alacak, 2.365.933,43-TL işlemiş faiz, 118.296,67-TL BSMV, 3.434,22-TL masraf olmak üzere toplam 4.237.636,95-TL’nin 22/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek %72 oranında temerrüt faizi ile birlikte … 10. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile tahsili talebi ile 22/09/2017 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlular vekilinin icra dairesinin yetkisine, borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK 67. Maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce … 10. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklı … Bankası A.Ş. tarafından … A.Ş. (ipotek borçlusu) aleyhine … 17. Noterliği’nin … tarih … yevmiye nolu ihtarnamesine dayanak olmak üzere 1.749.972,63-TL asıl alacak, 2.358.933,53-TL işlemiş faiz, 3.434,22-TL masraf, 117.946,68-TL BSMV olmak üzere 4,230,287,06TL’nin tahsili talebi ile 20/09/2017 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
HMK 50/1 md. uyarınca 6100 sayılı HMK’daki yetki hükümleri (HMK md. 6-18) ilamsız icradaki yetki hakkında kıyasen uygulanır. Dava konusu icra takip dayanağı genel kredi sözleşmelerinin ticari nitelikteki sözleşmelerden olduğu, anılan sözleşmelerde İstanbul mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olduğuna ilişkin hüküm bulunduğu sabittir. HMK’nun yürürlük tarihi olan 01/10/2011 tarihinden önce akdedilen GKS’nin tâbi olduğu HMK ile yürürlükten kalkan 1086 sayılı HUMK’un 22. maddesinde tarafların yetki sözleşmesi yapmak sureti ile yetkili olmayan bir mahkemenin yetkisini kabul edebilecekleri öngörülmüştür. Tarafların sözleşmede yetkili mahkemeyi kararlaştırmış olmaları genel ve özel yetkili bulunan mahkemelerin yetkilerini kaldırmaz. 01/10/2011 tarihinden sonra akdedilen GKS’lerin tâbi olduğu HMK’nun 17. maddesine göre yapılan yetki sözleşmesinin tarafları bağladığı, sözleşmedeki bu yetki şartının 6102 sayılı TTK’da hükme bağlanan teselsül karinesi ve kefaletin fer’iliği ilkesi gereği kefil olan davalıyı da bağlayacağından somut olayda İstanbul İcra Daireleri’nin yetkili olduğu anlaşılmakla davalıl-borçluların icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazları kabul edilmemiştir.
Uyuşmazlığın kredi ilişkisinden kaynaklanması nedeniyle, davacı bankanın alacağının belirlenebilmesi için dayanak sözleşmeler, icra dosyası, banka kayıtları incelenerek ve tarafların sunduğu kayıt ve belgeler de nazara alınarak, davaya konu icra takibi nedeni ile davalıların davacıya borcu bulunup bulunmadığı, kefalet limit ve sorumluluğu da nazara alınarak varsa icra takip tarihi itibari ile alacak ve faiz miktarının tespitine ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 01/03/2019 tarihli bilirkişi kurulu kök raporunun sonuç kısmında “…Davacı bankanın davalı asıl borçlu … A.Ş: ile diğer davalılar müşterek borçlu ve müteselsil kefiller …, …’den takip 22/09/2017 tarihi itibari ile 1.749.972,63-TL asıl alacak, 1.739.473,85-TL işlemiş faiz, 86.973,69-TL BSMV, 3.434,22-TL masraf olmak üzere 3.579.854,39-TL nakit alcak tespiti ile takip 22/09/2017 tarihinden itibaren 1.749.972,63-TL asıl alacak üzerinden yıllık %72 oranında temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanması gerektiği, gayrinakti kredi olarak nihai hukuki takdiri mahkemeye ait olmak üzere 5941 sayılı Yeni Çek Kanunu’nun 3. Maddesi doğrultusunda 13 adet çek yaprağının genel kredi sözleşmesi 9.21. Maddesine uygun olarak davacı bankaya iade edilmesi veya takip 22/09/2017 tarihi itibari ile her biri 1.410,00-TL’dan 13 adette toplam 18.330,00-TL’nin bankaya nakden yatırma (depo etmesi) gerektiği, çek yaprakları takip/dava tarihinden sonra tazmin edildiğinde tazmin tarihinden itibaren tazmin tarihindeki sözleşme şartlarına uygun temerrüt faiz oranı ve %5 BSMV’nin uygulanması kanaatine varılmaktadır. Davalı kefiller imzalamış oldukları 9.250.000,00-TL tutarlı GKS ve kredi çerçeve sözleşmesi kefalet limitleri ile sınırlı ve kendi temerrütlerinin hukuki sonuçlarından sorumlulukları nedeni ile takip 22/09/2017 tarihi itibari ile tespitimiz 3.579.854,39-TL nakit ve 18.330,00-TL gayrinakti depo tutarları tamamından ve kendi temerrütlerinin hukuki sonuçlarından sorumlu bulundukları, tarafların %20’den az olmamak üezre icra inkar tazminatı talepleri, hukuki mahiyetteki itirazları ve masraf, ücreti vekalet, tazminat ve benzeri diğer taleplerinin mahkemenin takdirleri içinde kaldığı…” yönünde görüş bildirilmiştir. Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi kaydı ile bilirkişi kurulundan ek rapor alınmıştır. 19/06/2019 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunun sonuç kısmında “…Davacı bankanın davalı asıl borçlu … A.Ş. İle diğer davalılar müşterek borçlu ve müteselsil kefiller …, …’den takip 22/09/2017 tarihi itibari ile 1.749.972,63-TL asıl alacak, 2.365.933,43-TL işlemiş faiz, 3.434,22-TL masraf, 118.296,67-TL BSMV olmak üzere topalm 4.237.636,95-TL toplam miktarın takip 22/09/2017 tarihinden itibaren 1.749.972,63-TL asıl alacak üzerinden yıllık %72 oranında temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanması gerektiği, gayrinakti kredi olarak nihai hukuki takdiri mahkemeye ait olmak üzere 5941 sayılı yeni çek kanunu’nun 3. maddesine uygun olarak davacı bankaya iade edilmesi veya takip 22/09/2017 tarihi itibari ile davacı talebi gibi 25.140,00-TL’nin bankaya nakden yatırması depo etmesi gerektiği, çek yaprakları takip/dava tarihinden sonra tazmin edildiğinde tazmin tarihinden itibaren tazmin tarihindeki sözleşmeşartlarına uygun temerrüt faiz oranı ve %5 BSMV’nin uygulanması kanaatine varılmaktadır. Davalı müşterek borçlu ve müteselsil kefil …’nin kefaletlerinin şekil şartları yönünden de 818 sayılı ve 6098 sayılı TBK’nun 583. Maddesine uygun biçimde imzalanmış olduğu, taraflar arasındaki sözleşmeleri kredi faizi başlıklı 2.5. Maddesi ile kefalet sözleşmesi bölümündeki 2.2. Maddesi ile yukarıda belirtilmiş yerleşik Yargıtay kararları doğrultusunda davacı banka tarafından belirlenmiş akdi ve temerrüt faiz oranlarında herhangi bir fahiş durum tespiti olduğu, 9.250.000,00-TL tutarlı kredi çerçeve sözleşmesi kefalet limitleri ile sınırlı ve kendi temerrütlerinin hukukği sonuçlarından sorumlulukları nedeni ile takip 22/09/2017 tarihi itibari ile toplam 4.237.636,95-TL nakit ve 25.140,00-TL gayrinakit depo tutarları tamamından ve kendi temerrütlerinin hukuki sonuçlarından sorumlu bulundukları, tarafların %20’den az olmamak üezre icra inkar tazminatı talepleri, hukuki mahiyetteki itirazları ve masraf, ücreti vekalet, tazminat ve benzeri diğer taleplerinin mahkemenin takdirleri içinde kaldığı…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davacı bankanın … şubesi ve davalı … A.Ş. arasında 12/11/2014 tarihli 4.000.000,00-TL bedelli, 04/03/2013 tarihli 1.500.000,00-TL bedelli, 20/07/2012 tarihli 1.500.000,00-TL bedelli, 06/11/2009 tarihli 750.000,00-TL bedelli, 18/05/2011 tarihli 1.500.000,00-TL bedelli kredi çerçeve sözleşmesi imzalanmış olup, davalı gerçek kişilerin söz konusu genel kredi sözleşmelerini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıkları, sözleşmelerde kefilin sorumlu olduğu azami miktar, kefalet tarihi ve müteselsil kefil ibaresinin yazılı olduğu, kefâlet sözleşmelerinin düzenleme tarihine göre mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu 487. maddesi ve 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 586. maddesindeki yasal koşulları kapsadığı, davalı kefil … ve …’in anılan sözleşmelerin akdedildiği tarihte davalı … A.Ş. ortağı ve yetkilisi oldukları, bu durumda TBK 584 maddesi uyarınca eş muvafakatinin aranmayacağı anlaşılmıştır. Davacı banka tarafından hesap kat edilerek … 17. Noterliği’nden … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edildiği, anılan ihtarnamenin davalılara 30/07/2015 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarname ile verilen 1 gün sonrası (01/08/2015 tarihinin cumartesi günü olması nedeni ile) 03/08/2015 tarihinde temerrütlerinin başladığı, mahkememizce benimsenen bilirkişi raporundan takip tarihi itibariyle davacı bankanın 1.749.972,63-TL asıl alacak, 2.365.933,43-TL temerrüt faizi, 3.434.22-TL masraf 118.296,67-TL BSMV olmak üzere toplam 4.237.636,95-TL alacaklı olduğu, davacı banka tarafından talep edilen %72 temerrüt faiz oranının taraflar arasında akdedilen sözleşmelere, Yüksek Yargıtay’ın 19. Hukuk Dairesi’nin yerleşik uygulamasına uygun olduğu anlaşılmıştır. İİK 45. maddesi uyarınca davacı alacaklı banka tarafından davalı borçlu … A.Ş. hakkında yukarıda açıklandığı üzere … 10. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatılmıştır. İİK 45. maddesi uyarınca alacaklı banka kredi sözleşmesinin ve borcun teminatı olarak borçlu tarafından verilen rehin limiti dışında kalan alacağı için ilâmsız takip yapabileceğinden davalı … A.Ş.’nin somut olayda 3.000.000,00-TL olan ipotek limiti dışında kalan alacak bölümü yönünden mahkememizde görülen iş bu davada sorumlu olduğu anlaşılmış olup, mahkememizce benimsenen bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaya göre davalıların takip tarihi itibari ile sorumlu oldukları tutarlar ve faiz tür ve oranları yönünden aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. Diğer yandan davacı banka, davalı şirkete verdiği çeklerin 5941 sayılı yasanın geçici 3 maddesinde belirtilen tarihten önce kendisine ibrazı halinde sorumlu olduğu miktarları ödemekle yükümlüdür. Bankanın ödemekle yükümlü olduğu çek bedelinin banka ve davalı şirket arasında akdedilen genel kredi sözleşmesini kefil olarak imzalayan davalılardan talep edilebilmesi için sözleşmede bu konuda özel bir hüküm bulunması gerekir. Davaya konu kredi sözleşmesinde kefillere rücuya ilişkin açık ve net bir düzenleme bulunmadığından davalı gerçek kişiler yönünden çek depo talebi kabul edilmemiştir. Bilirkişi raporuna göre 5941 sayılı kanun uyarınca davacı bankanın 25.140,00-TL depo talebinde bulunabileceği ve çek tazmin tutarlarının tazmin tarihlerinden itibaren %72 oranında temerrüt faizi talep edebileceği anlaşılmakla davalı asıl borçlu … A.Ş. tarafından davaya konu çek yaprakları bedeli olan 25.140,00-TL’nin icra dosyasına depo edilmesine karar verilmiştir. Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçluların itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan asıl alacak ve işlemiş faiz miktarı toplamının %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilmiştir. Davalı şirketin sorumlu olduğu miktar ile davalılar … ve …’in sorumlu oldukları miktar arasında oran kurulmak sureti ile icra inkar tazminatı, harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti hesabı yapılarak tüm bu sebeplerden dolayı aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile (… 10. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak ve davalı borçlular arasında tahsilde tekerrür olmamak ve kefil olan davalıların kefalet limiti ile sorumlu olması kaydı ile) davalıların … 18. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile; (davalı borçlu … A.Ş.’nin ipotek sınırını aşan kısım olan 1.237.636,95-TL alacaktan sorumlu olması kaydı ile) 1.749.972,63-TL asıl alacak, 2.365.933,43-TL temerrüt faizi, 3.434.22-TL masraf 118.296,67-TL BSMV üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %72 oranında temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanmak sureti ile takibin devamına,
Hüküm altına alınan alacağın (1.749.972,63-TL asıl alacak + 2.365.933,43-TL işlemiş faiz= 4.115.906,06-TL) %20’si üzerinden hesaplanan 823.181,21-TL icra inkar tazminatının tamamından davalı … ve …’in, (247.527,39-TL) kısmından davalı … A.Ş. sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Gayrinakti krediler yönünden; davalı … A.Ş.’nin 25.140,00-TL tutarı tazmin tarihinden itibaren yıllık %72 temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi ile birlikte davacı bankanın faiz getirmeyen bir hesabında bloke edilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 289.472.98-TL nispi karar harcından peşin alınan 72.332,25-TL harcın mahsubu ile bakiye 217.140,73-TL karar harcının tamamından davalı … ve …’in, (63.417,75-TL) kısmından davalı … A.Ş. sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 2.400,00-TL bilirkişi ücreti, 425,50-TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 2.825,50-TL ile 72.404,25-TL harç gideri olmak üzere toplam 75.229,75-TL yargılama giderinin tamamından davalı … ve …’in, (21.971,47-TL) kısmından davalı … A.Ş. sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden davacı vekili lehine hesaplanan 107.576,37-TL nispi vekalet ücretinin tamamından davalı … ve …’in, (31.418,57-TL) kısmından davalı … A.Ş. sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 12/12/2019

Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza