Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/996 E. 2018/789 K. 17.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/996 Esas
KARAR NO : 2018/789

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 18/10/2016
KARAR TARİHİ : 17/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davalının sigortalısı olan dava dışı 3. Kişi …’ a ait … plakalı araç tarafından, 24/04/2015 tarihinde …’a ait … plakalı araca çarpmak suretiyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, mevcut kaza sonucu …’a ait … plakalı araçta değer kaybı meydana geldiğini, bu değer kaybı alacağının TBK hükümleri uyarınca ekte sunulan temlik belgesi karşılığında müvekkili …’a temlik edildiğini, somut olayda eksper tarafından hazırlanan rapora göre 13.400,00 TL değer kaybı tespit edildiğini, TBK’nın 49. Maddesine göre kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar verenin bu zararı gidermekle yükümlü olduğunu, KMA ZMMS poliçesinin Genel Şartlarının B4. Maddesine göre Değer Kaybı hesaplamasının 2. Teminat Dışında Kalan Haller başlıklı ekinin 2. Ve 6. Bentlerinin yürütmesinin Danıştay 15. Hukuk dairesi tarafından durdurulduğunu, böylece taleplerin önünde bir engel kalmadığını, eksperler tarafından düzenlenen raporların delil niteliğinde olduğunu, davalıya 28/09/2016 tarihinde ihtarname gönderildiğini ancak 15 gün içinde ödeme yapılmadığını belirtmiş ve şimdilik 500,00 TL değer kaybı ile 354,00 TL ekspertiz ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; dava dilekçesinde belirtilen … plakalı aracın ZMMS poliçesiyle müvekkil şirkete sigortalı olduğunu, poliçe limitinin 29.000,00 TL olduğunu, müvekkil şirketin söz konusu kazada sigortalının kusuru oranında sorumlu olduklarını, müvekkil şirkete başvuru yapılmadığından dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, geçerli bir temlik bulunmadığından davanın reddi gerektiğini, değer kaybının müvekkil şirket tarafından karşılandığını, müvekkil şirketin temerrüte düşürülmediğini, tahkikat aşamasında sigortalısının kusurlu olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, davacının taleplerinin 01.06.2015 yürürlük tarihli Yeni Genel şartlar kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, davacının dava tarihinden itibaren faiz isteyebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-24/04/2015 tarihli kaza tespit tutanağı, araç ruhsatı örneği, temlikname sözleşmesi
2-Hasar ekspertiz raporu, değer kaybı eksper raporu, bağımsız ekspertiz hizmet faturası, kaza fotoğrafları, bilirkişi tanık ve sair deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dosyada mevcut temlik sözleşmesi ile; … Sigorta A.Ş. nezdinde … dosya numarası ile işlem gören … plakalı aracın hasarından dolayı sigorta şirketinden alacaklı olduğu araç değer kaybının … tarafından …-… Hizmetleri’ne temlik edildiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklanması nedeniyle, alacağın belirlenebilmesi için dayanak temlik sözleşmesi ve tarafların sunduğu kayıt ve belgeler de nazara alınarak bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 02/11/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı şirkete sigortalı … plakalı otomobilin sürücüsü Mehmet Büyüktorun’un meydana gelen kazada tam %100 kusurlu olduğu, …’a ait … plakalı otomobilin sürücüsü Tansu Çorat’ın ise, meydana gelen kazada herhangi bir kusuru görülmediği, … plakalı araçta meydana gelen değer kaybı miktarının ise 4.000,00-TL olduğu, davalı … şirketinin düzenlemiş bulunduğu karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile … plakalı araçta meydana gelmiş bulunan 4.000,00-TL değer kaybı ile 177,00-TL ekspertiz ücretinden sorumlu olup toplamda 4.177,00 TLyi … Sigorta A.Ş.’den 12/10/2016 temerrüt tarihinden itibaren talep edebileceği yönünde görüş ve kanatte bulunmuştur.
Davacı vekilinin 13/11/2017 tarihli ıslah dilekçesi özetle: talep miktarını dosyada toplam deliller doğrultusunda ıslah etmek suretiyle ve yine fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak, dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında telep ettikleri 500,00- TL alacak talebini ıslah ederek 4.000,00- TL tutarın ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren davalıdan tazmini şeklinde ıslah ettiklerini ve dava konusu değer kaybının tespiti için yapılan ekspertiz ücreti masrafı olarak 177,00-TL HMK 323/F gereğince yargılama gideri olarak davalı tarafından müvekkile ödenmesini talep etmişlerdir.
Davalı vekilinin 23/11/2017 tarihli ıslah dilekçesine karşı beyanları özetle: dava konusu tazminat trafik kazasından kaynaklanmakta olduğunu, karayolları trafik kanununun 109 maddesinde iki yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüş olup, ıslah edilen tutarın bu nedenle zamanaşımına uğradığı şeklindedir.
Davalını zamanaşımı iddiaları yerinde görülmeyip reddine kara verilmiştir.
Uyuşmazlığın maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı değer kaybı alacağına yönelik açılmış tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2002/130-E 2002/4512-K sayılı ilamında “…tamamen onarılmış olsa bile kazaya uğrayan araba, tahribatın izlerini taşıyacağından onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Aracın onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun, kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir…” denilmektedir.
KTK 90. Md. hükmüne göre ; “Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.„ şeklindeki düzenleme ile trafik kazasından kaynaklanan tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde BK.nun haksız fiile ilişkin hükümlerine atıf yapılmıştır.
6098 TBK 49 ve müteakip maddeleri gereğince meydana gelen kaza sebebiyle zarar görenin mal varlığında meydana gelen eksilme zararlarını isteyebileceği gibi, dolaylı olarak uğradığı zararlar da zarar verenden istenebilecektir. Buna göre; sigorta şirketi değer kaybından sigortalısının/sürücünün kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde sorumlu olabilecektir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/11-1602 E., 2013/712 K. sayılı kararında; “Alacağın temlikinin söz konusu olabilmesi için, evvelemirde temlik edilecek bir alacağın mevcut olması gerekir. Kural olarak, bütün alacaklar temlik edilebilir. Böylece halen iktisap edilmiş (kazanılmış) bir alacak kadar ileride iktisap olunacak bir alacak da keza muaccel bir alacak kadar bir vadeye veya şarta bağlanmış olan alacaklar da temlik olunabilir’ şeklinde belirtildiği üzere, alacağın temlik ediliş şekli, içeriği karşısında yasaya ve içtihatlara aykırı bir durum bulunmamaktadır. Zira temlik esnasında henüz sigorta tazminatı kesin olmayan yazılı şekil şartına uyarak yapılan temlik sözleşmesinin geçerli olduğu kanaatine varılmıştır.
Ekspertiz ücreti yönünden ise; TTK m. 1426 / 1 ; “ Sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır. ” delaleti ve T C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı’nın 16199 sayı ve 05.10.2012 tarihli sektör duyurusu uyarınca ekspertiz ücretinin makul giderlerden olduğu konusu netlik kazanmıştır.
Tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde; bilirkişi raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edildiği, dava konusu olayda davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’ın’in % 100 (Yüzdeyüz) oranında tam kusurlu olduğu, dava konusu … plakalı araçta dava konusu kaza nedeniyle meydana gelen değer kaybının 4.000,00TL ve 177,00 TL ekspertiz ücreti masrafı olduğu, söz konusu değer kaybı tazminatının araç sahibi tarafından davacıya geçerli temlikname ile temlik edildiği, başvuru sahibince 29.09.2016 tarihli dilekçe ile ilgili belgeler davalı şirkete teslim etmiş olduğundan davalı şirketin 12.10.2016 tarihinde temerrüte düştüğü anlaşılmakla; davacının davalıdan değer kaybından kaynaklı 4.177,00 TL alacağının 12/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KABULÜNE,
2-4.000,00-TL değer kaybı, 177,00-TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 4.177,00-TL tazminatın ( tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ) 12.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 285,34-TL nisbi karar harcından peşin alınan 89,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 196,14-TL karar harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 1.200-TL bilirkişi ücreti, 165,00-TL tebligat posta gideri, 122,70-TL ilk harç gideri olmak üzere toplam 1.487,70-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden davacı vekili lehine hesaplanan 2.180,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.17/07/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza