Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/957 E. 2019/197 K. 19.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/957 Esas
KARAR NO : 2019/197

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/10/2016
KARAR TARİHİ : 19/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 19/03/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili … AŞ’nin, 6446 sayılı kanuna göre kurulmuş bir tedarik şirketi olduğunu, müvekkili şirket ile davalı …Tur. .. Şti. arasında 01/01/2012 tarihli Elektrik Tedarik Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye göre müvekkili tedarik şirketinin davalıya elektrik satışı yapacağını, davalının da kullanım miktarına göre müvekkili şirket tarafından keşide edilecek faturaları ödeyeceğini, davalı takip borçlusuna Seri A 628845 sıra numaralı 21/06/2016 vade tarihli ve 15.087,92-TL bedelli Elektrik Satışından Kaynaklanan Piyasa Maliyetlerine İlişkin Fatura düzenlenerek gönderildiğini, davalı borçlunun faturayı ödemediğini ve itiraz ettiğini, 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 21. Md. uyarınca da maliyetleri ve hizmetleri karşılayacak bedellerin tüketiciye yansıtılacağını da açıkça düzenlemekte olduğunu, bu nedenle davalının söz konusu piyasa maliyet kalemlerini içerir faturanın konu olduğu icra takibine haksız itirazde bulunulduğunu, … 13. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasına yapılan itirazların iptali ile takibin devamını ve %20’den aşağı olmamak üzere üzere inkar tazminatına hükmolunmasını, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin kraşı taraf üzerine bırakılmasını talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davacı şirkete, … 6. Noterliğince … tarih … yevmyie numaralı ihtarname ile “taraflar arasındaki sözleşmenin 30/06/2016 tarihinde yenilenmeyeceği ve haksız olarak alınmış tutarların iadesi”nin ihtar edildiğini, bu ihtarnamenin 25/03/2016 tarihinde davacı şirketin daimi çalışanına tebliğ edildiğini, davacı şirket tarafından haksız kesilen ücret kalemlerinin iadesi için … 2. İcra Dairesinin … esas sayılı icra takibi yapıldığını davacı şirketin itirazı üzerine de … 16. Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı dosyasında itirazın iptali davası açıldığını, davacı tarafından müvekkili şirketin çalışanlarından olan …’in e-mail adresine; ‘2016/06(Haziran) dönemine ait son ödeme tarihi 21/06/2016 olan ticari faturanızı ekte bulabilirsiniz”ibareli iki adet fatura gönderildiğini, davaya konu … numaralı fatura incelendiğinde 15.08,92-TL bedel talep edildiğini, müvekkili şirket de haksız kesilen iki adet faturaya karşı yasal süre içerisinde … 6. Noterliği … tarih … yevmiye numaralı ihtarname ile itiraz ettiğini ve faturaları iade ettiğini, ihtarnamenin 20/06/2016 tarihinde tebliğ edildiğini, davacı tarafından … numaralı faturaya ilişkin olarak … 13. İcra Dairesinin … esas sayılı ilamsız icra takibi ile fatura bedelinin ödenmesini talep edildiğini, bu icra takibine de huzurda bulunanan dava ile itiraz edildiğini, müvekkili ile davacı arasında faturada yazan alacak kalemlerinin ödeneceğine dair bir anlaşmanın olmadığını, davacı şirket tarafından ilgili yönetmelikler EPDK kararları ve kanunlara aykırı şekilde fatura keşide edildiğini, davacı her ne kadar faturaların dayanağını 6446 sayılı EPK md. 17/ç olarak göstermiş olsa da kanunda ifade edilen tarifelerin belirlenmesinde yetkili olanın kurul olduğunu ve kurulun bu zamana kadar bu yönde bir kararının henüz yayınlanmadığını, kanunda adının dahi geçmediği “yek alacak tutarı, sıfır bakiye düzeltme tutarı, piyasa işletim ücreti, iletim bedeli, ödenmeyen alacak, fark fonu” kalemlerinin karşısında müvekkilinin ödemeden kaçınmasının haklı olduğunu, davacının tüm taleplerinin zamanaşımına uğramış olduğunu, icra takibinde haksız ve kötü niyetli olduğunu, %20’den az olmamak şartıyla İİK 67.mad.hükmü gereğince davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, usule ve esasa aykırı davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, faturadan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce … 13. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklısı … AŞ tarafından, borçlu … Ltd. Şti. aleyhine 15.087,92-TL asıl alacak, 611,06-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.698,98-TL’nin icra takip tarihi olan 19/07/2016 tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %54,0 oranında faiz işletilmek kaydı ile tahsili talebi ile 19/07/2016 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK 67. Maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.,
Tüm dosya kapsamı, tarafların ticari defter ve kayıtları, icra dosyası, taraflar arasında ki sözleşme incelenerek; davaya konu faturaların taraf defter ve kayıtlarında yer alıp almadığı, takip nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı konusunda rapor alınmak üzere dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, dosyaya sunulan bilirkişi raporunda özetle; davacı şirket tarafından davalı şirket adına tahakkuk ettirilen faturadaki “yek alacak, sıfır bakiye, düzeltme tutarı, piyasa işletim ücreti, iletim bedeli, ödenmeyen alacak, fark fonu” isimli bedellerin gerek taraflar arasındaki sözleşmede yer almaması gerekse de ilgili bedellerin serbest tüketici ile bir ilgisinin olmadığı sadece PMUM kapsamında piyasa katılımcılarının piyasa işletmecileri arasındaki alacak kalemleri olduğu, dolayısıyla davacı şirketin davalı şirkete tahakkuk ettirdiği faturanın yerinde olmadığı” yönünde görüş bildirilmiştir. Tarafların rapora karşı beyan ve itirazları doğrultusunda ek rapor hazırlanmak üzere tekrar dosya önceki bilirkişi heyetine tevdi edilmiş alınan ek bilirkişi raporunda özetle: “Davacı şirket tarafından davalı şirket adına tahakkuk ettirilen faturadaki “yek alacak, sıfır bakiye, düzeltme tutarı, piyasa işletim ücreti, iletim bedeli, ödenmeyen alacak, fark fonu” isimli bedellerin gerek taraflar arasındaki sözleşmede yer almaması gerekse de ilgili bedellerin serbest tüketici ile bir ilgisinin olmadığı sadece PMUM kapsamında piyasa katılımcılarının piyasa işletmecileri arasındaki alacak kalemleri olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 5.2. Maddesindeki yer alan ileriye yönelik muhtemel fatura bedellerine ilişkin hukuki değerlendirmenin mahkeme kanaatinde olduğu” yönünde görüş bildirilmiştir. Dosya kapsamına uyan bilirkişi raporu denetime elverişli, hüküm kurmaya, kanaat oluşturmaya yeterli kabul edilmiştir.
Tüm dosya kapsamından: taraflar arasında 01/01/2012 tarihli elektrik tedarik sözleşmesi akdedildiği, bu sözleşme ile davacı tedarik şirketinin davalı şirkete elektrik satışı yaptığı ve davacı şirket tarafından kullanım miktarlarına göre tahakkuk yapılacak faturaları ödeyeceği konusunda anlaştıkları, davacı şirket tarafından davalıya … sıra numaralı 21/06/2016 vade tarihli ve 15.087,92-TL bedelli elektrik satışından kaynaklanan piyasa maliyetlerine ilişkin fatura düzenleyerek gönderildiği, fatura içeriğinde “yek alacak tutarı, sıfır bakiye, düzeltme tutarı, piyasa işletim ücreti, iletim bedeli, ödenmeyen alacak, fark fonu” yer aldığı, taraflar arasındaki sözleşmede faturalandırmalar ile ilgili bölümde aktif bedelin yanında kayıp bedeli, dağıtım bedeli, iletim bedeli, PSH bedeli ile TRT payı , elektrik fonu ve BTV şeklinde bedellerin olduğu, bu bedeller dışında dava konusu faturadaki bedellere ilişkin bilgi tarifede yer almadığı, … tarifelerine bakıldığında söz konusu “yek alacak tutarı, sıfır bakiye düzeltme tutarı, piyasa işletim ücreti, iletim bedeli, ödenmeyen alacak, fark fonu” gibi bedellere ilişkin hiçbir bilgi ve tarife bilgisi yer almadığı, dava konusu bedellerin muhatabının elektrik toptan/perakende satışını yapan şirketler olabileceği, PMUM(Piyasa Mali Uzlaştırma Merkezi ) olarak bilinen bu kurumun ulusal enerjimizin arz ve talep dengesinin sağlanması için tüzel kişilerin birbirlerine olan borç alacak tutarlarını hesaplayarak mali uzlaştırma sağlayan birim olduğu, enerjinin arz ve talebinde işlevi olan şirketlerin PMUM piyasa katılımcısı olarak anıldığını, Elektrik Piyasası Dengeleme Ve Uzlaştırma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 133. maddesinde de belirtildiği üzere; dava konusu bedeller piyasa işletmecisi, piyasa katılımcıları etkileyen bedeller olup bu bedellerin serbest tüketiciye yansıtılmasının ne … tarifelerinde ne de sözleşmede yer alan hususlarla bağdaşmadığı ayrıca her ne kadar davacı tarafından taraflar arasındaki anılan sözleşmenin ek bedeller başlıklı 5.maddesi ile “ilgili kamu kurum ve kuruluşları veya abonenin bağlı olduğu elektrik dağıtım şirketi tarafından belirtilen pay, fon, vergi, bedel ve oranlarda yapılacak lehte ve aleyhte değişiklikler ve gelecekte tahsil edilmeye başlanacak her türlü vergi, fon, bedel, pay ve masraf aboneye değişiklik tarihi itibariyle belirlenerek faturaya aynen yansıtılacağı” belirtilerek ilgili ödemelerin ödenmesi gerektiği beyan edilse de bilindiği üzere dağıtım şirketleri de EPDK’ya bağlı olup, … adresinde elektrik tarifeleri bölümünde dönemsel olarak belirtilen elektrik tarifelerinde dava konusu bedellere ilişkin hiçbir bilgi yer almadığı ve sonuç olarak dava konusu bedellerin gerek taraflar arasındaki sözleşmede yer almaması gerekse de ilgili bedellerin serbest tüketici ile ilgili olmaması, sadece PMUM kapsamında tedarikçi piyasa işletmecileri arasında tahakkuk ettirilebilecek alacak kalemleri olduğundan; davacı tarafından dava konusu bedellerin davalıdan talep edilemeyeceği kanaatine varılmıştır. Davacının alacağını ispat edememesinin icra takibinin kötü niyetli olduğu sonucunu doğurmayacağı kanaatiyle davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı lehine kötüniyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından REDDİNE,
2-Karar ve ilam harcı 44,40 TL’den peşin alınan 189,61 TL’nin mahsubu ile kalan 145,21 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/03/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza