Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/955 E. 2020/312 K. 16.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/955 Esas
KARAR NO : 2020/312

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/10/2016
KARAR TARİHİ : 16/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 11.11.2015 günü saat 15:30 sıralarında … Ltd. Şti. Nin işleteni olduğu sigortalı … plakalı araç ile … Caddesinde seyir halindeyken aniden sebebini bilmediği nedenden dolayı aracın hakimiyetini kaybederek önce sol bariyerlere aracın sol kısmını sürter ve daha sonra yolun sağ tarafında park halindeki … ya ait … Sigorta ile sigortalanmış … plakalı aracın yan kısmına çarpar sonra duramayarak yine orada park halinde bulunan …Tic. Ltd. Şti. Ye ait sürücüsünün … olduğu tespit edilen araca çarptığını, müvekkili … Sigorta AŞ sigortalı aracın ve hasarlanan araçların zararlarını karşıladığını, hasarın neyden kaynaklandığını ekspertizlere incelettirildiğini ve ekspertizin yazdığı Teknik Değerlendirme raporuna göre hasarın davalının ayıplı eyleminden meydana geldiği ortaya çıktığını, davalı firma Sigortalı … Plakalı aracın sağ ve sol salıncak denilen sağ ve sol tekerleri araca bağlayan kısımlarını kazadan 2 gün önce 09.11.2015 tarihinde değiştirdiğini ve bu değişim işleri karşılığında 09.11.2015 tarihli 003191 nolu faturayı düzenlediğini, davalının haksız ve ayıplı eyleminden kaynaklanan trafik kazasından doğan zararlar toplamı olan 10.838,00 TL nin ve ödeme tarihinden dava tarihine kadar işlemiş 783 TL işlemiş faizin yani toplam 11.621,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte lehlerine hüküm altına alınmasına; davalıdan alınıp taraflarına ödenmesine, dava masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP;
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı taraf 01.12.2017 tarihinde meydana gelen ve müvekkili sigorta şirketi nezdinde sigortalı olan … plakalı aracın karıştığını iddia ettiği karıştığı kazada davacı …’nin yaralanması ve sürekli sakatlığa maruz kalması sebebi ile sürekli iş görmezlik tazminatı talep ettiklerini, maluliyet raporu kaza ve poliçe tanzim tarihi itibariyle yürürlükte bulunan yönetmeliğe aykırı olduğunu, bu nedenle müvekkili sigorta şirketine usulüne uygun bir başvurudan söz edilemediğini, bu husus tahkim kararıyla da tespit edileceğini, başvuru şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine, 17.01.2019 – 2019.E.4970 esas numaralı tahkim dosyasının celbine, maluliyet raporu alınmak üzere davacının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’ne sevkine, kusur raporu alınmak üzere davanın, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne sevkine, usule ilişkin itirazlarının reddi halinde esasa ilişkin itirazlarımızın kabulü ile davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Kaza tespit tutanağı, poliçe, hasar dosyası, kazalı araca ait fotoğraflar.
2-Mahkememizin 20/03/2018 tarih 4 nolu celsede alınan tanık …’in beyanı.
3-Mahkememizin 09/04/2019 tarih 7 nolu celsede alınan tanık …’ın beyanı
4-Mahkememizin 09/04/2019 tarih 7 nolu celsede alınan tanık …’ın beyanı.
5-Mahkememizin 10/05/2019 tarih 8 nolu celsede alınan tanık… ‘ın beyanı
6-Mahkememizin 10/05/2019 tarih 8 nolu celsede alınan tanık …’ın beyanı
7-Mahkememizce atanan kusur hasar değer tespit uzmanı … ile Aktüerya uzmanı … tarafından müşterek sunulan 09/12/2019 tarihli bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ve TTK 1472 maddesine göre halifiyet ilkesine dayalı olarak, kazaya sebebiyet veren araca ilişkin, davalının ayıplı hizmeti nedeniyle hasar bedelinin tazmini talebidir.
11.11.2015 günü saat 15:30 sıralarında, davacının sigortalısının karıştığu maddi hasarlı kaza meydana geldiği, davacının hasarlı araçların zararını karşıladğı ve bu kaza nedeniyle yapılan expertiz çalışmasında, davacı … şirketinin sigortalısı olan … plakalı aracın tamirinde kusur bulunduğunun tespit edildiğini ve kazanın sorumlusunun kazadan önce araçta yapılan tamir olduğunu ve bu suretle davalının sorumlu olduğunu iddia etmiştir.
Bu konuda tarafların gösterdikleri tanıklar dinlenmiş, dosya kusur ve zarar tespit uzmanı bilirkişine tevdi edilmiştir.
Dosya bir bütün olarak incelendiğinde, 11/11/2015 tarihinde meydana gelen olayda davacı tarafa sigortalı … plaka sayılı … marka/tip 2011 model araç sürcüsü dava dışı …’ ın %80 (Yüzde seksen) oranında kusurlu olduğu, davacı tarafa sigortalı araç sürücüsü … ilk tespitleri içeren maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağındaki imzalı beyanında Yol üzerindeki yağdan dolayı kaydığını belirttiği, olay yeri-yol yüzeyi ile ilgili tespit bulunmadığı, bu hususta aksi bir beyanın dosyada bulunmadığı, vaktin gündüz olduğu, mevcut verilere göre olay mahallinin virajlı olduğu hususu da dikkate alındığında, yol yüzeyinde bulunduğu belirtilen yağın sürücünün seyir dengesinin bozulmasına %20 oranında katkı sağlayabileceği, dava konusu araç ile ilgili davacı … Sigorta Sigorta A.Ş. tarafından düzenlenen 11/02/2015-11/02/2016 vadeli … nolu kasko sigorta poliçesinin bulunduğu, 11/11/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu araçta oluşan toplam hasar tutarının 10.837.57-TL olabileceği ancak tüm tanık beyanları ve uzman bilirkişi raporu göz önüne alındığında, aracın sağ alt salıncağını, rotile bağlanan vidaların sıkılmaması, gevşek bırakması sonucu kazanın meydana geldiğinin söylenemeyeceği çünkü böyle bir kusurun aracın kullanılmasını engelleyeceği, en azından yolda rahatsızlık ve tedirginlik oluşturacağı, direksiyon titreşimine sebep olacağının, düz yolda bile düz açıda kalamayacağının uzman raporundan anlaşıldığı ve buna göre olayın sıcağı ile verilen ifadelerin itibar edilmesi yönünden daha doğru ifadeler olduğu ve titreşim olması ve araçta kusur bulunması halinde bu konuda ilk anda beyanda bulunulmamasının mümkün olmadığı,, tanık beyanları da dikkate alındığında, kazanın davalının ayıplı ifası nedeniyle gerçekleştiğinin ispat edilemediği ve bu suretle rücu koşulların oluşmaması sebebiyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 54,40-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 198,46-TL harçtan düşümü ile bakiye 144,06-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 38,00-TL yargılama masrafının davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/09/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza