Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/951 E. 2023/90 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/951 Esas
KARAR NO : 2023/90

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 04/10/2016
KARAR TARİHİ : 14/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “…Müvekkilimiz şirket ile davalı yetkilisi olduğu şirket arasında gerçekleşen ticari ilişkiler nedeni ile bir kısım çek keşide edilerek teslim edilmiştir. Verilen bu çeklerden bazıları karşılığında, ticari ilişkiye konu mallar müvekkilimize teslim edilmediği için verilen bu çekler sebepsiz kalmıştır. Süre gelen ticari ilişki çerçevesinde, karşılığında herhangi bir mal alımı söz konusu olmamış bu çeklerin iadesi istenilmiş olmasına rağmen çeşitli oyalama ve bahanelerle de bu çeklerin iadesi söz konusu olmamıştır. İade edilmesi gerekirken iade edilmemiş çeklerin dökümü, … A.Ş.’nin … Şubesi’ne ait … no.lu hesabından keşide edilen 28.01.2016 tarihli, 35.000.-TL bedelli, … seri no.lu çek,
30.03.2016 tarihli, 35.000.-TL bedelli, … seri no.lu çek,
27.03.2016 tarihli, 40.000.-TL bedelli, … seri no.lu çek,
şeklindedir.
İlk olarak 30.09.2016 tarihinde, keşidecisinin müvekkilimiz olduğu;
… A.Ş. hesabından keşide edilmiş olan … tarihli, 35.000.-TL bedelli … seri no.lu bir adet çekin takas yolu ile ibraz edildiği bilgisi tarafımızdan öğrenilerek söz konusu çek muhatap banka hesaplarımızdan ödenmek zorunda kalınmıştır.
Müvekkilimiz şirket böyle bir çekin şirket kayıtlarında görünmüyor olması sebebi çeke ilişkin araştırma yapmaya başlanmıştır. Müvekkilimiz şirketin çalıştığı … A.Ş.’nin müşteri temsilcisi ile yaptığımız görüşmeler sırasında bu çekin tarih kısmında oynama yapıldığı, ay kısmında yer alan 3 rakamının 9 olarak değiştirildiği tarafımıza bildirilmiştir. Çekin bir örneğinin tarafımıza gönderilmesi talep edildiğinde ise aynı husus tarafımızdan da fark edilmiştir. (Ek-1 çek sureti) Kaldı ki, şirket kayıtlarımızda da 35.000.-TL bedelli … seri no.lu çekin tarihi 30.03.2016 olarak yer almaktadır. (Ek-2-Müvekkilimiz şirket tarafından tutulmuş olan çek listesi) Yapılan ödemenin ardından, lehdara ulaşılarak, çek üzerinde oynama yapılmış olduğunu ve fakat tarafımızca bu ödemenin yapılmak zorunda kaldığı belirtilmiş ve durumun aslının ne olduğu kendilerine sorulmuştur. Bunun üzerine lehdar durumunda bulunan davalı şirket yetkilisi, yaşadıkları ticari çalkantı nedeni ile ellerinde bulunan yukarıda dökümü yapılan üç adet çeki kredi borçları karşılığında diğer davalı …Ş. … Şubesi’ne teminat olarak verdiklerini, bu nedenle iade edemediklerini, iade edilmeyen diğer iki çekin tarihlerinde de değişiklik yapılmış olduğunu tarafımıza bildirmiş, bununla ilgili yasal işlem yapacağımızı beyan etmemiz karşılığında da çözüm üretmek yerine gerekirse hapis yatarız, başka çaremiz yoktu diyerek olağanın dışında rahat bir tutum sergilemişlerdir. Lehdar ile yapılan bu görüşme banka temsilcimiz İbrahim Doğan’a bildirilmiştir. Akabinde çekleri elinde bulunduran … şubesinden yapılan araştırma üzerine, müvekkilimize ait 28.09.2016 tarihli, 35.000.-TL bedelli, … seri no.lu, ve
… tarihli, 40.000.-TL bedelli, … seri no.lu İki adet çekin daha ellerinde bulunduğunu, çek üzerindeki lehdar şirket yetkilisinin, hamil bankadan, çekleri takastan çekmelerini ve kendilerine ödeme için süre vermelerini talep ettiğini, hamil …bankası A.Ş. … şubesinin de ödeme için kendilerine 10 günlük süre vererek çekleri takastan çektiklerini öğrenmiş bulunuyoruz.
Anlaşılacağı üzere, şüpheli şirket yetkilileri, telefonda beyan ettikleri gibi, iade etmeleri gerekirken ellerinde bulunan 28.01.2016 tarihli çek üzerindeki tarihi 28.09.2016 olarak, 27.03.2016 tarihli çeki de 27.09.2016 olarak değiştirmişlerdir. Yukarıda izah edilen nedenlerle durumun aciliyetine binaen ve müvekkilimizin büyük zarar görmesine engel olmak adına henüz ödemesi gerçekleşmemiş … A.Ş. … Şubesinin hamili bulunduğu, … A.Ş.’nin … Şubesi’ne ait … no.lu hesabından keşide edilen … seri no.lu, 35.000.-TL bedelli,… seri no.lu, 40.000.-TL bedelli, Çeklerin ödemesini durdurmaya yönelik olarak HMK 209 madde hükmü uyarınca dava sonuçlanıncaya kadar davaya konu çeklerin herhangi bir işleme esas alınmaması hususunda tedbir kararı verilmesine karar verilmesini talep ederiz. Yukarıda izah edilen nedenlere binaen ivedilikle … A.Ş.’nin … Şubesi’ne ait … no.lu hesabından keşide edilen … seri no.lu, 35.000.-TL bedelli ve … no.lu, 40.000.-TL bedelli çeklerin sahteliğinin tespitine, dava sonuçlanıncaya kadar herhangi bir işleme esas alınamayacağı yolunda Tedbir kararı verilmesine karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı …vekilinin cevap dilekçesinde özetle; “… Davacı tarafından, söz konusu çeklerin vade kısmında tahrifat yapıldığı iddiası ile huzurdaki dava ikame edilmiştir. Dava konusu çekler, ekte Sayın Mahkemenize sunmuş olduğumuz çek tevdi bordrosu ile müvekkil Bankaya ibraz edilmiştir. Davacı tarafından aynı zamanda … Cumhuriyet Başsavcılığı Sahtecilik ve Dolandırıcılık Bürosu nezdinde şikayette bulunulmuştur. Soruşturma … Sor. No.’lu dosyası nezdinde devam etmektedir. Dava konusu çek asılları, savcılık soruşturma dosyasına sunulmuştur.
Ayrıca beyanda bulunma hakkımız saklı kalmak kaydı ile, işbu ceza soruşturması kapsamında varılacak tespitlerin huzurdaki davayı etkileyeceği açık olup, 6100 sayılı HMK’nın 165. maddesi uyarınca, bekletici mesele yapılmasını arz ve talep ederiz. Öncelikle ceza dosyasının bekletici mesele yapılmasını, Haksız, yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olarak ikame edilmiş işbu davanın REDDİNE,
Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini…” savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava ;… A.Ş.’nin … Şubesi’ne ait … no.lu hesabından keşide edilen … seri no.lu, 35.000.-TL bedelli ve … seri no.lu, 40.000.-TL bedelli çeklerin sahteliğinin tespitine, nedeniyle menfi tespit davasıdır.
Davacı; davalılar ile hukuki ilişkisi bulunmadığını, çekin keşide tarihinde tahrifat yapılıp çekin icraya konulduğunu, çekin kambiyo senedi vasfının bulunmadığını, davalılara borçlu olmadığının tespitini talep etmiş, davalılar ise davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre sorumlu olduğunu savunmuştur.
Davaya konu çeklerdeki imzanın keşideci/davacıya ait olduğu çekişmesizdir. Uyuşmazlık; çekin keşide tarihinde tahrifat yapılıp yapılmadığı, yapıldı ise bunun çekin sıhhatine etkisinin ne olacağı noktalarında toplanmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümü teknik inceleme gerektirmekle, bilirkişi raporu alınmıştır.
Bilirkişiden alınan 15/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle;”… Dosya, içeriği Ağır Ceza Mahkemesi Dosyası Fotokopileri , davalı tarafından kayıtlarına ilişkin sunulan CD ve F-disk içeriği ayrıntıları verilen tespit edilenler kapsamında; e 35.000 TL bedelli … nolu 28.01.2016 tarihli (keşide tarihi 28.09.2016 olarak mevcut) çeke ilişkin çek giriş bordrosu sunulmamış olup, 15.02.2016 ,14.04.2016 ve 08.08.2016 tarihlerinde 35.000 TL’lik çek giriş kayıtları olduğu ,dava konusu çekin provizyon numarası ile eşleşen 08.08.2016 tarihli alınış kaydının olduğu, ve davalı bankaya 08.08.2016 tarihinde verildiğine ilişkin banka tarafından çek tevdi bordrosu sunulduğu , 40.000 TL bedelli … nolu 27.03.2016 tarihli çekin (keşide tarihi 27.09.2016 olarak mevcut) 30.03.2016 tarihinde alınışına ilişkin çek giriş bordrosu sunulmuş olup, bordro içeriğinde çek keşide tarihinin 27.09.2016 olarak yer aldığı, 04.04.2016 tarihinde … Bankasına verildiğine ilişkin banka tarafından çek tevdi bordrosu sunulduğu , Sayın Mahkemece verilen görevlendirme kapsamında alacak olup olmadığı hususlarında, Davalı kayıtlarında davacı ile temel ilişki kapsamında ticari ilişkide kayıtlarda alacaklı olduğu tarihlerde çeklerin alındığının mevcut olduğu, daha sonraki kayıtlanan çek iade ve iade alınan açıklamalı kayıtlar neticesinde, çeklerden dolayı alacaklı kalındığına dair sunulan kayıtların dayanakları olmadığı…” rapor edilmiştir.
Bilirkişiden alınan 19/11/2021 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle;”… Kök raporda belirttiğimiz hususların aksine bilgi belge ihtiva etmediği, davalının beyanlarının tespitlerimizi değiştirici mahiyette olmadığı, ceza mahkemesi dosyasına ilişkin beraat kararının etkisinin hukuki tavsifinin Sayın Mahkemeye ait olacağı ,karşılıklı ticari ilişki bulunduğuna dair sunulan davalı defterleri kapsamındaki ve dosyaya gelen banka ve bilimum cevaplar kapsamındaki kök rapordaki tespitlerimi ve değerlendirmelerimi muhafaza ettiğime ilişkin iş bu ek incelemeleri nihai takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere saygı ile sunarım…” rapor edilmiştir.
Bilirkişiden alınan 26/07/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;”…Davacı tarafından yasal defterler incelemeye sunulmadığından, Kanuni Defterlerin Davacı lehine delil olma kuvvetine sahip olup olmadığı konusunda kararın Sayın Mahkemeye ait olduğu, Davacı Tarafın davaya konu ettiği 3 adet çekten … nolu 30,03.2016 (30.09.2016) vadeli 35.000.- TL değerindeki çekin Davacı tarafından ödendiği, Davaya konu edilen üç çekten kalan 2 adet … A.Ş.’nin … Şubesi’ne ait … nolu hesabından keşide edilen 35.000.-TL bedelli … seri nolu, 28.09.2016 tarihli ve 40.000.- TL bedelli … seri nolu 27.09.2016 vadeli çeklerin Davacı kayıtlarında bilgileri yer almadığı, Dava dosyasındaki mevcut belgeler ışığında Davalı … San. Tic. LTD.ŞTİ. ve diğer davalı T. … kayıtlarında davaya konu edilen çeklere ait detay bilgilerin var olduğu ve bu bilgi / belgelere göre; 35.000.-TL bedelli … seri nolu, 28.09.2016 tarihli çekin Davalı … firması tarafından 08.08.2016 tarihinde Davacıdan teslim alınarak 08.08.2016 tarihinde Diğer Davalı …bankasına Çek çıkış Bordrosu ile teslim edildiği, 40.000.- TL bedelli … seri nolu 27.09.2016 çekin Davalı … firması tarafından 30.03.2016 tarihinde Davacıdan teslim alınarak 04.04.2016 tarihinde Diğer Davalı … bankasına Çek çıkış Bordrosu ile teslim edildiği, Kiymetli evraka bağlı olan hak münhasıran senedi takip ettiği için, senedin alacaklının elinde olması hali, senet bedelinin ödenmediğinin bir karinesini teşkil ettiği, aksini ispat külfetinin, borçluya düştüğü, Davacının “dava konusu çeklere karşılık mal verilmediği bu nedenle karşılıksız kaldıkları, çeklerin tahrif edildiği” yönündeki iddialarının ispata muhtaç olduğu…”rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporlarında çeklerin gerçek keşide tarihlerinde tahrifat olduğu belirlenmiştir.
Çekin keşide tarihinde tahrifat yapılması çekin kambiyo senedi vasfında olmasına etki etmeyip, yalnızca ibraz süresinin tahrifattan önceki duruma göre belirlenmesi gerekir.
Eldeki dava açısından durum değerlendirildiğinde; çekteki ibraz süresinin geçtiğinde tereddüt olmamakla birlikte bu husus uyuşmazlık konusu da değildir.
6102 sayılı TTK’nın 732/1.fıkrası uyarınca zamanaşımı sebebiyle veya poliçeden doğan hakların korunması için gerekli olan işlemlerin yapılmasının ihmal edilmiş olması dolayısıyla, düzenleyenin veya kabul edenin poliçeden doğan yükümlülükleri düşmüş bile olsa, bunlar poliçenin hamiline karşı, onun zararına zenginleşmiş olabilecekleri kadar borçlu kalırlar.
İbraz süresi geçen çek nedeniyle keşidecinin sorumluluğu sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca devam etmektedir.
Hal böyle iken; çeklerdeki imzanın davacıya ait olması, keşidecinin sorumluluğunun TTK’nın 732.maddesi uyarınca devam ediyor olması, davacı tarafından sebepsiz zenginleşmediğine dair yazılı delil sunulamamış olması hususları birlikte değerlendirildiğinde davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL harçtan peşin alınan 29,20-TL’nin mahsup edilerek bakiye 150,70-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinden bırakılmasına,
4-Davalı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince hesaplanan 9.200,00-TL’nin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK.m.333 hükmü uyarınca ilgili tarafa iadesine,,Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır