Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/925 E. 2018/608 K. 05.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/925 Esas
KARAR NO : 2018/608

DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2016
KARAR TARİHİ : 05/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 01/06/2016 tarihli dilekçesinde ki beyanında özetle; Müvekkil … tarafından borçlu … aleyhine öncelikle … 12. Asliye Ticaret Mahkemesi … D.İş ve … K.13/05/2015 tarihli 108.360,00-TL alacak bakımından ihtiyati haciz kararı alınmış ardından 25. İcra Müdürlüğü …. E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun kötü niyetle 18.06.2015 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, bu itirazın tamamen süreci yavaşlatmak ve alacağın tahsilini zorlaştırmak kastıyla olduğunu, itirazlarının haksız ve hukuksuz olduğunu, davacı müvekkilin davalının 05/01/2009 tarihinde 05/02/2009 vadeli 40.000 amerikan doları tutarında … emrine tanzim ettiği bononun cirantası olduğunu, bononun hamili olan müvekkilin keşideciye müracaatı protesto şartına bağlı olmadığını, müvekkilin müracaatı üzerine keşidecinin ödeme yapmak zorunda olduğunu, bu doğrultuda ödeme yapmaktan kaçınan keşidecinin kaçınma sebeplerini ispat etmesi gerektiğini, takibe konulan bononun imzasının davalı tarafından da inkar edilmemiş olduğunu, imzası ikrar edilmiş bir senede karşı ödeme yapmıyorsa bunu eşdeğer bir delille ispat etmek zorunda olduğunu ve huzurda ki dosyada imzası inkar edilmemiş bir senet bulunduğunu,davalının asıl alacaklıya karşı ileri sürebileceği defileri müvekkile karşı ileri sürme imkanının da bulunmadığını, alacağın likit ve muayyen olduğunu davalı taraf aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini ve itirazın kötü niyetli olduğunu, bu sebeplere dayanarak davalının yaptığı haksız itirazın iptali ile takibin devamına, takibe konu alacak likit ve muayyen olduğundan davalı aleyhine borç miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve masrafların davalıya yüklenilmesini talep ve dava ettiğini,
Davalının, cevap dilekçesinde davacı tarafın müvekkiliyle temel borç ilişkisi olmadığını, bononun ciro yolu ile iktisap edildiğini, bir temel ilişki var ise dava dışı… ile davacı arasında olduğunu, yargıtay yerleşik içtihatlarına göre zaman aşımına uğramış olan bononun adi senet sayılamayacağını, aralarında temel ilişki bulunmayan hamil yönünden yazılı delil başlangıcı teşkil etmeyeceğini, takip dayanağı senedin kıymetli evrak niteliklerine haiz olmadığını, bononun zorunlu unsuru olan ödeme yerinin olmamasının, bononun kambiyo vasfına haiz belgelerden olmamasına yol açacağını, ayrıca ödeme tarihinin 2009 yılı olması sebebiyle bononun zaman aşımına uğradığını, bu nedenle zaman aşımı itirazında bulunduğunu bu nedenle davanın reddini talep ettiklerini beyan etmiştir
Mahkememizce … 25. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine söz konusu vadesi geçmiş bonoya dayanarak 40.000,00-USD asıl alacak, 24.731,11-USD işlemiş %10,5 temerrüt faizi ve 377,77-TL ihtiyati haciz tutarı olmak üzere toplam 170.362,17-TL’nin tahsili talebi ile 15/05/2015 tarihinde ilâmsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu …’in, borcun aslına, ferilerine, faize, faizin oranına itiraz ettiği, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK 67. Maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, davalıya borç olarak verilen para karşılığında alındığı iddia olunan senede dayanılarak yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.Tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı … tarafından keşide edilen, dava dışı davacının ağabeyi … tarafından ciro edilerek davacı …’a verilen ve … 25. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında takip dayanağı yapılan 05.01.2009 düzenleme, 05.02.2009 ödeme tarihli 40.000,00. USD bedelli senet nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, taraflar arasında bu senedin verilmesini gerektirir şekilde herhangi bir hukuki ve fiili ilişkinin bulunup bulunmadığı ve buna göre davalının icra takibine vaki itirazının haklı olup olmadığı ve itirazının iptali ile inkar tazminatına hükmedilmesi koşullarının bulunup bulunmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmaktadır.
… 25. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası getirtilerek yapılan incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine 40.000,00. USD asıl alacak ve ferileri olmak üzere toplam, 170.362,17.TL alacak üzerinden 14.05.2015 tarihinde 05.01.2009 düzenleme, 05.02.2009 ödeme tarihli 40.000,00. USD bedelli senede dayanılarak ilamsız icra takibi yapıldığı, borçlu … vekili tarafından 18.06.2015 tarihi itibariyle borca ve faize karşı itirazda bulunduğu ve icra müdürlüğü tarafından 18.06.2015 tarihi itibariyle icra takibinin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davaya konu … 25. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası getirtilerek yapılan incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine … 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … D.İş sayılı kararıyla 40.000,00. USD tutarındaki senede istinaden toplamda 108.360,00 TL miktar üzerinden ihtiyati haciz kararı verildiği anlaşılmaktadır.
Mahkememizce davacı vekiline taraflar arasındaki temel borç ilişkisini ve takip dayanağı senedin verilme sebebini yazılı olarak açıklamak üzere süre verilmiş olup, davacı vekili dosyaya sunduğu 13.12.2018 tarihli beyan dilekçesinde özetle; davalı tarafın ev ve mobilya alacağı dönemde para ihtiyacının olması sebebiyle, davacının davalı ile arasındaki dostluk ve güven ilişkisine dayanarak yardımcı olmak amacıyla davalı tarafa verdiği borç paranın karşılığı olarak, davalının (dava dışı)davacının ağabeyi … adına takibe konu senedi düzenlediğini, fakat asıl borç verenin davacı … olduğu için (dava dışı)davacının ağabeyi … tarafından ciro edilerek davacıya verildiğini belirtmiştir.
Davalı vekili ise ödünç sözleşmesini inkar ederek, daha önceden davacının ağabeyi dava dışı … ile arasındaki ilişkinin bu davanın konusu olmadığını beyan etmiştir.
Bu durumda; davacı tarafından davalıya ödünç para verilip verilmediğinin tespiti gerekmekte olup ispat külfeti davacı taraftadır.
Davacı vekili dava konusu bononun yazılı delil başlangıcı olarak kabulü ile tanık dinletme talebinde bulunmuştur. Takibe konu bononun incelenmesinde; davalının keşideci davacının ise bonoya ciro yolu ile hamil olan kişi olduğu, dolayısı ile taraflar arsında ‘temel borç ilişkisi’ olmadığı, 6100 sayılı HMK’nın 200. Maddesine göre dava konusu bononun miktarının 40.000,00. USD olması nedeniyle senetle ispat zorunluluğu bulunduğundan HMK’nın 200/2 maddesi uyarınca davalı vekiline tanık dinlenmesine açıkça muvafakat edip etmedikleri hususu sorulmuş, beyanlarında tanık dinlenmesine muvafakat etmediklerini belirtmişlerdir.
Davacı taraf; davacı tarafından davalıya borç verilmesi nedeniyle, davalının (dava dışı)davacının ağabeyi … adına takibe konu senedi düzenlediğini, asıl alacaklının davacı olması nedeniyle (dava dışı)davacının ağabeyi …’ın takibe konu senedi davacıya ciro ettiği hususunu usulen kanıtlayamamıştır.
Yukarıda açıklanan sebep ve gerekçelerle; davacı vekilinin açtığı davanın kanıtlanamadığından reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM :
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.909,36-TL maktu karar ve ilam harcından, peşin olarak alınan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.873,46-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen dava değeri üzerinden davalı vekili lehine hesaplanan 16.171,73-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 09/07/2018

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza