Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/888 E. 2020/514 K. 23.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/888 Esas
KARAR NO : 2020/514

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/09/2016
KARAR TARİHİ : 23/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı müflis borçlu … Tic. A.Ş.’nin,… adresinde kurulu oto gaz satış ve servis istasyonunda müvekkili şirket marka ve logosu altında ticari faaliyette bulunmak üzere müvekkili şirket ile müflis şirket arasında oto gaz bayilik sözleşmesi akdedildiğini, dava dışı …Tic. A.Ş. hakkında … 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …esas sayılı dosyası üzerinden iflas kararı verildiğini, müvekkili şirket alacaklarının ödenmediğini, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından müflis şirket borçlarına istinaden müteselsil kefiller hakkında … 23. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız takip başlatıldığını, davalı müteselsil kefiller hakkındaki takibin Bayilik Sözleşmesinin 27. maddesi ve kefalet ve taahhütname belgesinin 5. maddesi uyarınca yetkili icra müdürlüğünde başlatıldığını ancak davalıların hem icra dairesinin yetkisine ve takibe konu borca kötü niyetli ve haksız olarak itiraz ettiklerini beyanla davalıların … 23. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki tüm itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalıların takip tutarının %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Tic. A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; TBK’da kefalet sözleşmesinin geçerliliğinin nitelikli yazılı şekil şartına bağladığını, kefalet sözleşmesinin yazılı şekilde yapılmasının yanında kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihinin de belirtilmesinin zorunlu olduğunu, bunun yanında kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirmesi gerektiğini, kefilin sorumluluğunun borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırılabileceğini, kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişikliklerin kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğuramayacağını, bu nedenlerle davaya konu kefaletin geçersiz olduğunu, kefalet geçerli olsa dahi kefalet tarihinden önceki cari hesapta tahakkuk etmiş borçlardan müvekkilinin sorumlu olmadığını beyanla haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddinie yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı yandan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiş ve duruşmaya katılmamışlardır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kefalet sözleşmesi uyarınca, asıl borçlu tarafından ödenmediği iddia edilen alacağın müteselsil kefillerden tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce, … 23. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davacı tarafından davalılar aleyhine 96.664,07 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalılara tebliği ile davalıların süresi içerisinde sundukları dilekçeler ile icra dairesinin yetkisine, borca ve ferilerine itiraz ettikleri, takibin durduğu ve iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar bir kısım davalılar tarafından icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise de, taraflar arasında imzalanan müteselsil kefaletname ve taahhütname sözleşmesinin 5. Maddesinde İstanbul Mahkemeleri ile İcra Dairelerinin yetkili kılındığı ve icra dairesinin yetkisine itirazın haksız olduğu anlaşılmış olduğundan esas yönünden incelemeye geçilmiştir. Davacı tarafından takibe dayanak gösterilen müteselsil kefaletname ve taahhütnameler eklenerek davalılara ihtarlı isticvap davetiyesi çıkarılmış, davalıların yetkili temsilcileri bildirilen duruşmaya katılmamışlardır.
Dosya, davacı ile dava dışı müflis … Tic. A.Ş.’nin ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzim edilmek üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Bilirkişi raporunda özetle; davacının incelemeye sunulan ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğunu, dava dışı müflis şirketin ticari defterlerinin incelenemediğini, davacı ile dava dışı müflis şirket arasında 15/05/2013 tarihinde standart otogaz bayilik sözleşmesinin akdedildiğini, davalılar tarafından imzalanan 11/03/2015 tarihli müteselsil kefaletname ve taahhütname başlıklı belgelerin dosyaya sunulduğunu, davacının ticari defterlerine göre müflis şirketten takip tarihi itibariyle 96.664,07 TL alacaklı olduğunu ve alacağın kefaletlerin kapsamında kaldığını tespit ve beyan etmiştir. Bilirkişiden dava dışı müflis şirketin ticari defterlerinin iflas dairesi nezdinde incelenmesi suretiyle ek rapor alınmıştır. Bilirkişi ek raporunda özetle; dava dışı müflis …Tic. A.Ş.’nin iflas dairesinde bulunan yıllara ait ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduklarını, dava dışı müflis şirketin davacıyı satıcılar hesabında takip ettiğini, hesabın havuz hesap olarak tutulduğunu, bu nedenle davacı ile aralarındaki alacak borç ilişkisinin belirlenmesinin mümkün olmadığını beyan etmiştir. Raporlar taraflara tebliğ edilmiş, Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacı ile dava dışı müflis …Tic. A.Ş. arasında 15/05/2013 tarihli, standart otogaz bayilik sözleşmesinin akdedildiği, bu sözleşme ile müflis şirketin …’da davacının bayiliğini yapmayı üstlendiği, dosyaya sunulan 11/03/2015 tarihli müteselsil kefaletname ve taahhütname başlıklı belgelerde davalıların kaşe ve imzalarının olduğu, gönderilen isticvap davetiyelerine rağmen davalıların yetkilileri mazeretsiz olarak duruşmaya katılmadığından söz konusu imzaların taraflarına ait olduğu ve davalıların, dava dışı müflis şirketin otogaz bayilik sözleşmesinden doğan borçlarına müteselsilen 3.500,000 TL bedelle müteselsilen kefil oldukları, müteselsil kefaletnamelerin şeklen geçerli oldukları, davacının incelenen ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle müflis şirketten 96.664,07 TL alacaklı olduğu, her ne kadar müflis şirketin ticari defterlerinin tamamı incelenememiş ve incelenen defterlerden de alacak borç karşılaştırılması yapılamamış ise de, standart otogaz bayilik sözleşmesinin kayıtlar ve denetim başlıklı 20. maddesinde, bu sözleşmeden doğan ticari ilişki nedeniyle müflis şirketin davacıdan borç ve alacağının davacının defter ve kayıtlarına göre belirleneceğinin, bu bakımdan davacının defter ve kayıtlarının kesin delil teşkil edeceğinin kabul edildiği, bu minvalde davacının ticari defterlerindeki kayıtların lehine kesin delil niteliğinde olduğu, davacının müflis şirketten takipte talep edilen tutarda alacaklı olduğu, alacak miktarın müteselsil kefalet miktarlarının altında kaldığı, takipte avans faizi talep edildiği ve tarafların tacir olmaları sebebiyle faize itirazın da haksız olduğu anlaşılmakla itirazın iptaline, takibin talep edildiği şekilde devamına, alacak likit ve itirazlar haksız olduğundan hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın Kabulü ile davalıların … 23. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına itirazlarının iptaline, takibin asıl alacak 96.664,07-TL’ye takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile devamına,
2-19.332,81-TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar ve ilam harcı 6.603,12 TL’den peşin alınan 1.650,74 TL harcın mahsubu ile kalan 4.952,38 TL’nin davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.438,60 TL posta ve tebligat masrafı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.438,60 TL yargılama gideri ile 1.679,94 TL ilk harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarına hesaplanan 13.133,08 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.23/10/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza