Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/864 E. 2023/134 K. 27.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/864 Esas
KARAR NO : 2023/134

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/08/2016
KARAR TARİHİ : 27/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 29/08/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle : “…Davalı borçluar … Ltd. Şti., …, …, … ile müvekkili şirket arasında akdedilen … nolu Elektrik Abonelik Sözleşmesinden kaynaklanan elektrik kullanımına ait 2 adet fatura bedelinin ödenmemesi sebebiyle, … 32. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyası ile icra takibine geçilmiştir. Davalı borçlular 21/04/2016 tarihinde takibe, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz etmiş olup, İcra Dairesi tarafından “Borçluya gönderilen tebligat parçası döndükten sonra itiraz süresinde ise takibin ; İİK 66. Maddesi uyarınca borçlu için durdurulmasına,” karar verilmiştir. Davalıların itirazları ve iddiaları hukuki dayanaktan yoksun, gerçek dışı, yersiz ve mesnetsiz iddialar olup, reddi gerekmektedir. Müvekkil şirketin davalı-borçludan olan alacağı, davaya konu olan elektrik faturasının ilişkili bulunduğu tesisata kaçak elektrik faturası tahakkuk ettirilmesinden kaynaklanmaktadır. Borca ve takibe dayanak faturalar, kaçak elektrik kullanımına karşılık düzenlenmiştir. Söz konusu fatura bedellerinin bir kısmı davalı tarafından takip açılmadan önce ödenmiştir ancak tamamı halen ödenmemiştir.Davacı tarafa tahakkuk ettirilen kaçak elektrik faturası davacı tarafça kabul edilmiş ki müvekkil kuruma bir kısım ödeme yapılmıştır. Müvekkil şirket tarafından düzenlenen ve davalı-borçlular tarafından ödenmeyen faturalar aşağıda bildirilmiştir; … nolu Elektrik Abonelik Sözleşmesi ve sözleşmeden kaynaklanan;a- 112.14420 TL Bedelli, 17.03.2015 tarihli, … tutanak seri nolu,… tahakkuk nolu 06.04.2015 vadeli tahakkukb- 179.8644,50 TL bedelli 17.03.2016 tarihli … tutanak seri nolu,… tahakkuk nolu 06.04.2016 vadeli tahakkuk evraklardır. Müvekkil … kayıtlarına göre borç bakiyesi bulunmaktadır, borçlu tarafından müvekkil şirkete borcun tamamı için ödeme yapılmadığı sabittir. Alacağımızın varlığı ve davalıların haksızlığı yargılama sonucunda ortaya çıkacaktır. Asıl amacı alacağın tahsilini geciktirmek olan davalıların itirazları haksız ve kötüniyetli olup, alacağımız üzerinden %20’den az olmamak üzere inkâr tazminatına hükmedilmelidir. Davalı-borçluların takibe, borca, faize, faiz oranına ve tüm ferilerine yaptığı itirazının iptali ile takibin devamına, İtirazının haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle %20 icra inkâr – tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini …” talep ve dava etmiştir.
Bir kısım davalılar vekili 06/10/2016 tarihindeki cevap dilekçesinde özetle; “…Dava konusu elektrik aboneliği olan … nolu tesisat aboneliği davalı … adına iken davacı kurum tarafından kaçak kullanım iddiası ile usul ve yasaya aykırı işlem yapılmıştır. Buna ilişkin davalı … tarafından … 2 Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile ‘tarafımızdan menfi tespit davası açılmıştır. Bu davanın bekletici mesele yapılmasını talep etmekteyiz. Zira binada her hangi bir kaçak kullanım söz konusu değildir. Yapılacak incelemede gerek kaçak kullanım öncesi enerji kullanımı ile gerekse tutanak sonrası enerji kullanımında bir farklılık olmadığı anlaşılacaktır. Davalı müvekkil taşınmazın mülkiyetini almadan önce kurulu olan tesisattan sorumlu tutulması davacı kurumun Mahkemeniz dosyasına ibraz ettiği tahakkuklarda isminin belirtilmiş olması dahi usul ve yasaya aykırı sahtecilik suçu tekil edecek mahiyettedir. Kaldı ki, binanın tek maliki davalı … değildir. Davacı Kuruma bir kısım ödemelerin yapılması haksız usul ve yasaya aykırı kaçak kullanım iddiasını kabul manasına gelmemelidir. 2015 tarihinden beri davacı kurum 15 katlı binanın tüm elektriğini kesmekle sürekli davalı müvekkili zor durumda bırakmış, binada elektrik aboneliği olan ve hiçbir borcu olmayan diğer kiracıları da mağdur etmiştir. Davalı Kurumun tüm bu hukuka aykırı ve keyfi işlemlerinden ötürü … sahibi olan … tarafından taksitlendirme ve bir kısım ödemeler yapılmıştır. Bu ödemeler 89.343,45 TL ile sonradan dağıtım bedeli adı altında yine 91.000 TL civarında ödeme yapılmıştır. Bu ödeme davacının kaçak kullanım iddiasına dayalı dağıtım bedeli adı altında … tahsil edemediği borcu, elektrik kesintisi tehdidi ile hiçbir ilgisi olmayan sonradan abonelik verilen binadaki kiracılar adına olan aboneliklere paylaştırılarak tahsil edilmiştir. Davacı Kurum davalılardan … adına olan aboneliklerden hiçbir borcu olmadığı halde elektriğini kesmiş olup, buna ilişkin … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde … Esası ile tarafımızdan menfi tespit davası açılmıştır. Burada dahi yapılan ödeme kaçak kullanıma ilişkin dağıtım bedeli olarak dava dışi aboneliği olan kiracılar adına kesilen yukarıda bahsi geçen 91.000 TLlik ödemedir. Davacı Kurum tarafından davalı … den dahi olsa talep edilecek borç kalemleri içinde perakende bedeli enerji bedeli dağıtım bedeli, kaçak kullanım bedeli adı altında hukuki mesnetten yoksun borçlar çıkarılmıştır. Binanın kullanımı davalılar tarafından değil binada bulunan kiracılar tarafından sarf edilen elektrik enerjisi olup kaçak kullanım yapılması için davalılar yönünden hiçbir sebep yoktur. Davalılardan … dava konusu taşınmazın Eylül 2013 tarihinde yarı hissesinin mülkünü almıştır. Bu tarihten sonra binaya elektrik tek bir sayaçtan bağlı olduğu için her kata ayrı elektrik aboneliği tesisi için trafo yapmıştır. Ve yapılan trafo sonucu ayrı abonelikler tesis edilmiştir. Davacı Kurum tarafından kaçak kullanım tutanağı sonrası bu abonelikler verilmiştir. Sürekli elektrik kesintisi tehdidi altında bırakmış gerek davalıları gerekse dava dışı kiracıları zorla tahsilat yapmak durumunda bırakmıştır. En son 91.000 TL dağıtım bedeli adı altında haksız bir tahsilat yapmıştır. Söz konusu plaza 15 kattan oluşmakta ve farklı iş alanlarında çalışan kiracıları bulunmaktadır. Dolayısıyla farklı kurumsal yapıdaki şirket ve firmaların kiracısı olduğu plazada kiracıların kullandığı elektrik kullanımının davalı müvekkilin müdahale etmesi kacak kullanım yapmasının kendisi açısından hiçbir anlamı ve faydası olmayacaktır. Davalı … tarafından 17.03.2015 tarihli tutanakla haksız usul ve yasaya aykırı olarak 301.534,16 TL para cezası kesilmiştir. Bu dönemde Baran Plaza isimli bu işyeri merkezinde çalışmayan firmalar ( işçi çıkarma iş yoğunluğunun düşmesi gibi sebeplerden) olduğu için aylık elektrik fatura tutarının düşmesi ile bu haksız muamele yapılmıştır. Her kiracının kullandığı bölümde ölçüm-süzme cihazına göre kullandıkları elektrik oranı tespit edilmektedir. Bu süzme-ölçüm cihazındaki elektrik kullanım oranları ile davacı firmanın taktığı mühürlü sayacı arasındaki oranlar genel olarak birbirine uyumlu olmuştur. Davalı, elektrik dağıtımında tekel konumunda olup, elektrik hizmetinin acil kullanımı gerekliliği ve günlük hayat koşullarında olmazsa olmaz bir yararlanım mecburiyetinin gerçekliği karşısında bu yetkisini-imtiyazını kötüye kullanmakta, gerek tüketiciyi gerekse diğer yararlanan her kesimi bu elektrik hizmetinden mahrum bırakma baskı ve tehdidi altında istediği şekilde cezalar vermekte bunu meşrulaştırmak için de senet dahi imzalamakta ve protokoller yapmaktadır. Davalı, bu süreçten sonra, haksız usul ve yasaya aykırı olarak kestiği para cezasını bu defa; tüketim bedeli, elektrik borçlarının taksitlendirilmesi adı altında “Taksitlendirme Protokolü” yapmak suretiyle 03.04.2015 tarihi itibariyle 301.534,16 TL üzerinden taksitlendirme adı altında davalı … ile protokol yapmıştır. Söz konusu protokol davalı müvekkil baskı altında ve zor durumda bırakılmak suretiyle, 15 katlı ve onlarca firmanın kiracısı olduğu bir çok farklı alanda hizmet veren firmaların kiracısı olduğu bu iş merkezinde işlerin durmasını önlemek kiracı firmaların ve yüzlerce çalışanlarının mağduriyetinin önlenmesi için gerek senet gerekse protokole imza atmak durumunda bırakılmıştır. Söz konusu plazanın alımından ötürü yüksek oranda banka kredi borcu bulunmaktadır. Davacı müvekkil, haksız usul ve yasaya aykırı kaçak kullanım adı altında kesilen cezaların bağlandığı taksitlerden 04.05.2015 ödeme tarihli birinci taksit olan 21.105,73 TL, 03.06.2015 ödeme tarihli ikinci taksit olan 21.447.45 TL, 03.07.2015 ödeme tarihli üçüncü taksit olan 21.790 TL ile peşin taksit olarak yatırdığı 25.0900 TL olmak üzere, toplamda 89.343,45 TL ödeme yapmak zorunda bırakılmıştır. Davacı müvekkil tarafından yapılan, davalının haksız zenginleşmesine sebep olan haksız usul ve yasaya aykırı bu ödemelerin tarafımıza iadesi ile kalan taksitlerin dava sonuna kadar ödemesinin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmek zorunluluğu doğmuştur. Zira bu devam eden taksitlerin ödenmemesi halinde davacı işmerkezinin elektriği kesilmek tehdidi devam edecektir.“Taksit peşinat Tahsilatı” başlıklı yazıda tahakkuk ettirilen bu bedelin ceza enerji bedeli ve enerji bedeli gibi farklı kalemler şeklinde düzenlendiği görülmektedir. Kaçak kullanımı olmadığı dolayısıyla buna ilişkin cezanın da usul ve yasaya aykırı haksız bir ceza olduğu ortaya çıkacaktır. Haksız usul ve yasaya aykırı davanın reddi ile yargılama gideri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini… ” talep etmiştir.
… 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas ( Eski esası … ) sayılı dosyada … Ltd. Şti tarafından davalı … aleyhine 17/03/2015 tarihli faturalardan kaynaklı olarak menfi tespit talepli dava açıldığı, davanın iş bu davamızdan önceki bir tarihte açıldığı ve halen derdest olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 166. maddesinde “Aynı yargı çevresinde yer alan, aynı düzey ve sıfattaki Hukuk Mahkemelerinde açılmış davalar aralarında bağlantı bulunması durumunda davanın her aşamasında talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı 2. davanın açıldığı mahkemede verilir ve bu karar diğer mahkemeyi bağlar.” düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda yukarıda incelenen … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas ( …Eski esaslı) sayılı dosyasındaki dava ile mahkememizde görülen iş bu dava arasında hukukî ve fiilî bağlantı bulunduğu, davanın bizim davamızdan önce açılmış olduğu, her iki davanın birlikte görülmesinin usul ekonomisine uygun olduğu anlaşılmakla HMK 166 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Mahkememizin 2016/864 Esas sayılı dosyası ile … 2. ATM’nin …Esas sayılı dosyası arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunması nedeniyle HMK 166. Mad. Uyarınca davaların BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2- Yargılama gideri, vekalet ücreti ve harç konusunda birleşen dosyada karar verilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 27/02/2023

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza