Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/79 E. 2020/554 K. 04.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/79 Esas
KARAR NO : 2020/554

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/01/2016
KARAR TARİHİ : 04/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01/12/2013 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki davalı … şirketine Zorunlu Trafik Sigortası ile sigortalı bulunan … plakalı aracın kusurlu olarak müvekkilinin sevk ve idaresindeki bisiklete çarpması sonucu müvekkilinin yaralandığını, davalı … şirketinin … numaralı poliçe kapsamında kaza tarihinde kişi başına olan teminat çerçevesinde sorumluluğunun bulunduğunu, müvekkilinde oluşan zararı karşılamakla yükümlü olduğunu, 01/01/1971 doğumlu müvekkilinin kaza nedeniyle malul kaldığını, bu kaza sonrasında … Devlet Hastanesi’nde tedavi gördüğünü, bu sebeple beden gücü kayıp oranı belirlenerek davalı … şirketinin poliçesi kapsamında sakatlık ve ölüm teminatından, bakıcı giderine ilişkin zararın ise sağlık gideri-tedavi teminatından tahsiline karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkilinin kazada herhangi bir kusurunun olmadığını beyanla müvekkilinde olaşan cismani zarar nedeniyle 6100 sayılı Yasanın 107. maddesine göre belirlenecek maddi tazminatın sigorta şirketi açısından temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ekinde olaya ilişkin belge gönderilmediğini, bu sebeple dava konusu somut olaya ilişkin belgelere dayalı ve bu belgelerle ilgili olarak beyan ve savunma yapılabilmesinin mümkün olmadığını, dava öncesinde davacının müvekkili şirkete başvurusunun bulunmadığını, bu nedenle müvekkili şirket temerrüde düşmediği gibi dava açılmasına sebebiyet vermediğini, maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiğini, müvekkilinin bakıcı giderlerinden sorumluluğunun olmadığını, sorumluluğun SGK’da olduğunu, geçici iş göremezlik zararının da sigorta teminatı dışında olduğunu, davacının söz konusu olaydan dolayı SGK’dan herhangi bir ödeme alıp almadığının tespiti gerektiğini, davadan önce müvekkiline yapılmış usulüne uygun bir başvuru olmadığından davadan önce faiz işletilmesinin talep edilemeyeceğini, yine işletilecek faizin ancak yasal faiz olabileceğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, trafik kazası nedeniyle oluştuğu iddia edilen bedensel zararların tazmini talebine ilişkindir.
Davalı vekili 29/01/2020 tarihli dilekçesi ile, davanın açılmasından sonra taraflar arasında uzlaşma sağlandığını, davacıya ödeme yapıldığını ve müvekkilinin ibra edildiğini beyan ederek sulh protokolü sunmuş, davacı vekili de duruşmada, davalı taraf ile sulh olduklarını, yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini beyan etmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 314. maddesinde ” Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.” ve HMK’nın 315. maddesinde ” Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir” denilmekte olup, tarafların sulh oldukları ve davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı vekilinin beyanları doğrultusunda davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, yapılan yargılama giderlerinin ise davacı üzerinde bırakılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Dava Konusuz Kaldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Karar ve ilam harcı 54,40 TL’den peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile kalan 25,20 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı lehine talep edilmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/11/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza