Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/630 E. 2019/1105 K. 04.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/630 Esas
KARAR NO : 2019/1105

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/01/2017
KARAR TARİHİ : 04/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davalarının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin patent sahibi olduğu veya kendi organizasyonu bünyesinde formülasyonlarını yaptığı ve geliştirdiği deterjan ve diğer ürünlerin yine kendi üretim tesislerinde üretimini yaptığını, ayrıca fason olarak da üretim yaptığını, davalının da aynı konular ile iştigal ettiğini, davalı ile müvekkili arasında akdedilen 07/05/2014 tarihli ve devam eden sözleşmeler gereği müvekkilinin kendi bünyesinde bulunan üretim tesisinde gerekli olan her türlü hammadde, etiket, koli gibi tüm girdileri kendi temin ederek davalıya fason mal ürettiğini, hazırlanan ürünlerin davalı tarafından müvekkilinin adresinden teslim alındığını, müvekkilinin yine davalıdan aldığı sipariş üzerine çeşitli mallar ürettiğini ancak davalının üretilen malları teslim almadığını, üretilen mallar için hazırlanan faturanın davalıya gönderildiğini, davalının faturayı iade ettiğini, ödeme yapmadığını, bu nedenle davalı hakkında … 30. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini beyanla itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında davalı şirketçe müvekkili şirkete sıvı deterjan üretilip verilmesi şeklinde ticari ilişki olduğunu, deterjanın markası … olup isim marka olarak müvekkili şirketçe satın alındığını, davalıya ödemeler yapılmış olmasına rağmen ürünlerin üretilip müvekkili şirkete teslim edilmediğini, davalının sözleşme ile kanuna aykırı ve haksız olarak üretim yapmaktan ve ödeme yapmaktan kaçındığını, 212.660,70 TL alacak için … 8.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının borca, yetkiye ve tüm ferilerine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının … İcra Müdürlüğü’nün yetkili olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğunu, cari hesap eksterisinden anlaşılacağı üzere ihtilaf halinde İstanbul icra dairelerinin ve mahkemelerinin yetkili olduğunu, iki firma arasında akdi bir ilişki doğduğunu ve çeklerin ödeme yerinin İstanbul olduğunu, HMK’nın 10. maddesi ile sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde açılabileceğinin öngörüldüğünü, davanın konusunu para alacağı oluşturduğundan aradaki sözleşme bedelinin ödeme yeri yani sözleşme yeri Fatih olduğu için İstanbul icra dairelerinin yetkili olduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20 ‘den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında davalı şirketçe müvekkiline sıvı deterjan üretilip satılması şeklinde ticari ilişki olduğunu, bu nedenle öncelikle davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkilinin davacıya hiçbir borcunun olmadığını, davacının gönderdiği 09/12/2015 tarihli Noter ihtarnamesine 15/12/2015 tarihli ihtarname ile cevap verildiğini, söz konusu faturanın iade edildiğini, söz konusu faturadaki mallar müvekkili tarafından sipariş edilmediği gibi malların müvekkiline teslim de edilmediğini, aksine davacının sipariş için müvekkilinden avans çeki almasına rağmen teslimat yapmadığını ve çeklerin bedellerini iade etmediğini, davacının sunduğu delil tespitini yokluklarında yapılması sebebiyle kabul etmediklerini, asıl davalı tarafın müvekkiline borçlu olduğunu, bu nedenle hakkında icra takibi başlatıldığını beyanla davanın reddine, davacı aleyhine %20 oranında tazminata hükmedilmesi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının siparişi doğrultusunda müvekkilinin üretim yaptığını fakat davacı ürünleri teslim almadığı gibi ödemesini de yapmaması üzerine … 3.ATM.nin … esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, işbu davanın açılmasının sebebinin müvekkilinin alacağını talep etmiş olması olduğunu, müvekkiline yapılan ödemelerin avans değil borç ödemeleri olduğunu, davacı şirketler grubunun içinde “…” ismi ile Irak’ta faaliyet gösteren kardeş firma bulunduğunu, müvekkilinden ve diğer bir çok firmadan kardeş firma ve diğer müşterileri adına mal alarak Irak’a gönderdiğini, davacı şirketin yetkilileri özellikle …’un sipariş verdiğini, yine davacı şirketin gönderdiği tırlara malların teslim edildiğini, gümrükleme işleminin ise müvekkili tarafından yine davacının bildirdiği şirket adına yapıldığını, Irak’taki müşterilerinin davacıya, davacının da müvekkiline ödeme yaptığını, Irak’taki müşterilerden aldığı bu ödemeleri çoğu zaman nakit sıkışıklığını ileri sürerek müvekkiline ileri tarihli kendisinin keşide ettiği çekler ile iade ettiğini, defterlerine de avans olarak işlediğini, müvekkilinin mallara ilişkin faturanın düzenleneceği firmanın bilgilerini davacıdan istediğini, davacının da her seferinde elektronik posta ile hangi şirkete fatura düzenleneceğini bildirdiğini, davacının bildirdiği firma adına düzenlenmiş fatura ve teslime ilişkin sevk irsaliyelerinin mevcut olduğunu, davacı muhasebecisinin 13/10/2015 tarihinde davalıya e mail yolu ile hesap ekstresi gönderdiğini, avans iddiasında bulunduğu tüm çek ve havalelerin esasında teslim edilen ürünlere karşılık olduğunu, takibe ve davaya konu çek ve havaleler ekstredeki tarih ve miktarlarla karşılaştırıldığında avans değil, teslim edilen malların karşılığı, doğmuş borçların ödemesi olduğunun görüleceğini, davacının iddia ettiği gibi 2015 yılının 2.ayından 7.ayına kadar sürekli avans verip ürün almamış olmasının ticaret ilkelerine ve hayatın olağan akışına uygun olmadığını beyanla davanın reddine, davacının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl ve birleşen dava, icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce, asıl davaya konu … 30. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davacı tarafından davalı aleyhine, 45.955,34 TL asıl alacak ve 1.501,21 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 47.456,55 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 07/04/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 08/04/2016 tarihli dilekçesi ile borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve iş bu asıl davanın açıldığı anlaşılmıştır. Birleşen davaya konu … 8.İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davacı tarafından davalı aleyhine, 212.660,70 TL asıl alacak, 11.195,27 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 223.856,00 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 11/07/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 13/07/2016 tarihli dilekçesi ile icra dairesinin yetkisine, borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve birleşen davanın açıldığı anlaşılmıştır. Birleşen davada, davalı tarafından icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği, taraflar arasında alım satım sözleşmesi olduğunun davalının da kabulünde olduğu ve HMK’nın 10 ve TBK’nın 89. maddesi uyarınca davacının para alacağının ifasını kendi yerleşim yerinde bulunan icra dairesinden talep edebileceği, davacının adresinin İstanbul yargı çevresinde olduğu anlaşıldığından itirazın haksız olduğu kanaatiyle esas yönünden incelemeye geçilmiştir.
Tarafların delilleri, … Sulh Hukuk Mahkemesinin … değişik iş sayılı delil tespiti dosyası celp edilmiş, tanıklar duruşmada dinlenmiş, … Ticaret Sicil Müdürlüğünden …’un davalı birleşen davada davacı şirketin temsilcisi olup olmadığı, birleşen davaya konu edilen çeklerin bankalara ibraz edilip edilmedikleri araştırılmış, asıl ve birleşen davadaki talepler yönünden tarafların ticari defterleri ile sunulan deliller üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzim edilmek üzere dosya mali müşavir bilirkişiye tevdii edilmiştir. Bilirkişi kök raporunda özetle; tarafların incelemeye sunulan ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduklarını, davacı birleşen davada davalı tarafın ticari defterlerinde 04/12/2015 tarihli, 45.955,35 TL tutarlı asıl dava konusu faturanın kayıtlı olduğunu, takip tarihi itibariyle davacı birleşen davada davalının, davalı birleşen davada davacıdan 54.459,53 TL alacaklı olduğunu, davacı birleşen davada davalının, davalı birleşen davada davacı tarafından yapılan ödemeleri yurtdışında bulunan dava dışı firmalara teslim edilen mallara ilişkin düzenlediği faturalardan mahsup ettiğini, davacı birleşen davada davalının söz konusu firmalardan alacaklı olduğu faturaların da davalı birleşen davada davacının hesabı altında kaydettiğini, davalı birleşen davada davacının ticari defterlerinde asıl davanın konusu olan 45.955,35 TL tutarlı faturanın kayıtlı olmadığını, hesabın takip tarihi itibariyle 211.668,78 TL borç bakiyesi verdiğini, davacı birleşen davada davalı tarafta yer alan tüm ödeme kayıtlarının davalı birleşen davada davacının kayıtlarında da yer aldığını, davacı birleşen davada davalının yurtdışında bulunan firmalar adına düzenlediği faturaların davalı birleşen davada davacının kayıtlarında yer almadığını, davacı birleşen davada davalı tarafından sunulan sevk irsaliyesinin teslim alan kısmında isim ve imzanın olmadığını, davacı birleşen davada davalı tarafından faturanın ödenmesi yönünden gönderilen ihtarnameye davalı birleşen davada davacı tarafından cevap verildiğini, davacı birleşen davada davalının muhasebecisi tarafından davalı birleşen davada davacı tarafa gönderilen hesap ekstresi ile e-mail yazışmalarına göre davalı birleşen davada davacının yabancı şirketlere yapılacak ihracat teslimlerine ilişkin olarak yükleme bilgileri, proforma fatura gibi bilgileri takip ettiğini, davalı birleşen davada davacı tarafından gönderilen havale tutarları ile çek tutarlarının hangi ilişki çerçevesinde hangi siparişlere ilişkin olduğunun tespit edilemediğini tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi ek raporunda özetle; davacı birleşen davada davalı tarafça sunulan tahsilat makbuzlarında yer alan bir kısım ödemelerin davalı birleşen davada davacının defterlerinde kayıtlı olduğunu, nakit ödemelerin kayıtlı olmadığını, davacı birleşen davada davalı tarafça kendisine davalı birleşen davada davalı tarafça gönderildiği iddia edilen hesap ekstresinde ise tüm ödemelerin kayıtlı olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür. Davacı birleşen davada davalı vekiline, birleşen davaya cevap dilekçesinde açıkça dayandığı yemin delili hatırlatılmış ve davacı birleşen davada davalı vekili karşı tarafa yemin teklif etmeyeceklerini beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; asıl davada davacı tarafın, davalının kendisine verdiği 07/05/2014 tarihli sipariş üzerine, siparişe konu malların üretilerek hazırlandığını ancak davalı tarafça teslim alınmadığını ve 04/12/2015 tarihli 45.955,34 TL tutarlı fatura bedelinin ödenmediğini iddia ederek takip başlattığı, faturanın tek başına alacağın varlığını ispat etmeyeceği ve faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı ancak
davacı tarafça sunulan sipariş formunda … -… isminin yazdığı ve imzanın olduğu, …’un davalı şirketin 23/09/2013-14/03/2016 tarihleri arasında yetkili temsilcisi olduğu, sipariş formunun üst kısmında da davalı şirketin unvanının yer aldığı, dolayısıyla söz konusu siparişin davalı tarafça verildiği kabul edilebilir ise de, sipariş formunda sipariş konusu malların davalı tarafça teslim alınacağına dair bir ibare olmadığı, her ne kadar davacı taraf delil tespiti yaptırmış ve alınan raporda malların üretilmiş olduğu tespit edilmiş ise de, davacının malları teslim için davalıya götürmediği, sunulan sevk irsaliyesinde isim ve imza olmadığı, malların teslim edilmediği, davacının kendi edimini ifa etmeden davalıdan bedel ödemesini talep edemeyeceği anlaşıldığından asıl davanın reddine karar verilmiştir. Birleşen dava yönünden ise; davacı tarafın davalıya avans çekleri verdiğini ve karşılığında mal teslim edilmediğini beyan ederek çek bedelleri yönünden icra takibi başlattığı, söz konusu çeklerin bankalara ibraz edildikleri ve bedellerinin ödendiği, davalı tarafın söz konusu çekler karşılığında Irak’da bulunan başka firmalara mal teslimi yapıldığını iddia ettiği, buna ilişkin bir kısım teslim belgeleri ve faturalar sunduğu, söz konusu faturaları ticari defterlerinde davacının hesabına kaydettiği ve bu şekilde davacıya alacaklı gözükmediği, davalının davacı dışında başka firmalar ile olan ticari ilişkisine konu faturaları davacının alacağından mahsup edemeyeceği, çekler karşılığında davacıya mal teslim edildiğine dair delil sunulmadığı ve yemin deliline de başvurulmadığı, bu şekilde çek bedellerinin karşılıksız kaldığı ve itirazın haksız olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, alacak likit ve itiraz haksız olduğundan hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Asıl davanın REDDİNE,
2-Asıl davada davalının şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Birleşen davanın KISMEN KABULÜ ile davalının … 8. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına itirazının asıl alacak 212.660,70 TL yönünden iptaline, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Birleşen davada hüküm altına alınan alacak üzerinden hesaplanan 42.532,14 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Asıl davada karar ve ilam harcı 44,40 TL’nin peşin alınan 573,15 TL harçtan mahsubu ile kalan 528,75 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Asıl davada davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Asıl davada davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.570,16 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Birleşen davada karar ve ilam harcı 14.526,85 TL’den peşin alınan 3.631,72 TL harcın mahsubu ile kalan 10.895,13 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
9-Birleşen davada davacı tarafından yapılan 9,00 TL yargılama gideri ile ilk harç 3.663,12 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Birleşen davada davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 18.709,64 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/12/2019

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“TASHİH ŞERHİ”
Mahkememizin iş bu 2016/630 Esas sayılı dosyası ile birleşen … 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında davanın tümden kabulüne karar verilmiş ise de hükmün 3 nolu bendinde sehven kısmen kabulüne denildiği anlaşılmakla hükmün “Birleşen davanın KISMEN KABULÜ ile davalının … 8. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına itirazının asıl alacak 212.660,70 TL yönünden iptaline, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile devamına,” olan 3 nolu bendinin “Birleşen davanın KABULÜ ile davalının … 8. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına itirazının asıl alacak 212.660,70 TL yönünden iptaline, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile devamına,” şeklinde tashihine karar verilmiştir.04/01/2019

Katip Hakim
E-imza E-imza