Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/612 E. 2020/25 K. 23.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/845 Esas
KARAR NO : 2020/167

DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/08/2015
KARAR TARİHİ : 11/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 05/12/2011 başlangıç tarihli Sunuculuk Sözleşmesi akdedildiğini, müvekkilinin … adlı televizyon kanalında “…” isimli program ile canlı veya banttan hafta içi her gün 40 dakika, 1 yeni bölüm 1 tekrar olarak yayınlanması planlanan programı sunup, programı yayına uygun hale getirecek, konukları temin ve koordine ederek sponsor sağlayacak ve karşılığında da belirlenen bedeli şirkete ödeyecek olduğunu, müvekkilinin sözleşmenin akdedildiği tarihten, davalı şirketçe salt sözlü bildirim ile hiçbir haklı ve geçerli neden veya özür bildirilmeksizin sona erdirildiği 2014 yılının Şubat ayına kadar, sözleşmede kendisine düşen edimlerini eksiksiz ve gereği gibi ifa ettiğini, kendisine düşen tüm hak ve yükümlülüklere riayet ettiğini ve bunun karşılığında ödenmesi gereken tüm meblağları eksiksiz olarak davalı şirket hesabına resmi olarak yatırdığını, hiçbir şekilde protokol şartları, cari hesap ve müvekkilin borçlandırıldığı tasarrufları ve meblağları kabul etmek anlamına gelmemek kaydı ile; hal böyle iken, müvekkili ile sunuculuk sözleşmesinden doğan bakiye alacakların ödenmesine ilişkin 01/11/2013 tarihli “Borç Tasfiye Protokol”ünü karşılıklı imza altına aldıklarını ve protokol içeriğinde müvekkiline atfedilen borç kalemlerinin vadelendirilerek rakamsal karşılıklarının da belirlendiğini, iş bu protokol gereğince müvekkilinin kendisine borç olarak yansıtılan rakamsal değerleri vadesinde ödediğini ancak davalı şirketin haksız ve hukuka aykırı olarak çalışma ortamını sonlandırmasından dolayı iş gücü kaybına uğradığını ve son taksitleri ödeyemediğini, müvekkilinin davalı şirketin borç bildiriminden haricen haberdar olduğunu, müvekkili hakkında başlatılan … 21. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyası ile 42.482,17 TL cari hesap alacağı, 3.906,78 TL takip öncesi faiz olmak üzere toplam 46.388,95 TL olarak hesaplanan takip çıkışı bedelinin, asıl alacağa işleyecek yıllık %30,24 oranında temerrüt faizi ile birlikte tahsilinin talep edildiğini, müvekkilinin gönderilen ödeme emrinden sonra davalı şirket vekili ile 20/10/2014 tarihli borç ödeme protokolü akdettiğini ve tarafların toplam borcun 47.270,00 TL olduğunu, bu bedelin ödenmesi halinde başkaca resmi faiz, masraf, vekalet ücreti v.s adı altında hiçbir ödeme talep edilmeyeceğini kabul ettiklerini, akabinde müvekkili belirlenen dönemlerde gerekli ödemeleri yapmasına rağmen sonrasında borcunun 22/05/2015 tarihi itibarı ile 62.485,97 TL olduğunun kendisine bildirildiğini ve müvekkilinin 28.05.2015 tarihinde de bakiye 27.500,00 TL ödeyerek toplamda 60.000,00 TL ödediğini, takipte gerek asıl alacak, gerek asıl alacağa işletilen takip öncesi ve sonrası faiz fahiş olup müvekkilince davalı tarafa toplamda iş bu icra dosyası dolayısı ile 16.100,36 TL fazladan ödemede bulunulduğunun tespit edildiğini, sözleşmede müvekkili yönünden herhangi bir faiz kararlaştırılmadığı gibi müvekkilinin temerrüde de düşürülmediğini, bu nedenle tahsil edilen fahiş miktardaki faizin sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde iadesinin gerektiğini, sözleşmenin haksız olarak feshedilmesi nedeniyle müvekkilinin aylık ortalama 15.000,00 TL kazancından mahrum bırakıldığını, bu nedenle şimdilik 125.000,00 TL tazminatın da tahsilini talep ettiklerini, davalı şirkete fazla ödenen bedelin iadesi ve haksız fesihten kaynaklanan tazminatın tahsili için … 40.Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bildirimde bulunulduğunu ancak ihtarnameye müspet ya da menfi hiçbir cevap verilmediğini beyanla davalı tarafa fazla ödenen 16.100,36 TL tutarındaki bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine bağlı olarak bu durumun davalı yana ihtar edildiği 29/06/2015 tarihinden işleyecek temerrüt faizi ile birlikte müvekkile iadesine, sözleşmenin haksız feshinden dolayı 125.000,00 TL tutarındaki kar kaybının, davanın açıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizli ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, tüm yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı taraf arasında imzalanan 14/12/2012 tarihli sunuculuk sözleşmesinin taraflar arasındaki ilişkinin temelini teşkil ettiğini, davacı tarafın bakiye borcunun tasfiyesi için tarafların 01/11/2013 tarihinde karşılıklı olarak mutabık kalarak borç tasfiye protokolü imzaladıklarını, davacı taraf müvekkili ile aralarında imzalı 01/11/2013 tarihli borç tasfiye protokolü hükümlerini ihlal etmek suretiyle borcunu zamanında ödemediğinden … 4. Noterliğinin … tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi tanzim edilerek davalı tarafa tebliğ edildiğini, buna rağmen sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmemekte ısrar eden davalı taraf hakkında İstanbul 21. İcra Müdürlüğünün … esas numaralı dosyası ile bakiye toplam 42.482,14 TL alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığını, davacı taraf işbu dava tarihine kadar borcunu hiçbir zaman inkar etmediğini, davacı tarafın haksız fesih sebebiyle yoksun kalınan kar tazminatı talebinin haksız, mesnetsiz ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin sözleşmenin 8. maddesi uyarınca sözleşmeyi dilediği zaman herhangi bir gerekçe göstermeksizin feshetme hakkı olduğunu, davacı tarafın sözleşmenin feshinin kendisine bildirilmediği, geçerli bir fesih bildirimi olmadığı yönündeki iddiasının abesle iştigal olduğunu, zira müvekkilinin fesih iradesinin davacı tarafa bildirildiğini beyanla haksız davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, icra takibinde borçlu olunmayan bedelin haksız olarak tahsil edildiği iddiası ile söz konusu bedelin istirdadı ile sözleşmenin haksız olarak feshedildiği iddiası ile kar kaybı tazminatı taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce, … 21. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiş, davalı tarafça davalı aleyhine cari hesap alacağı açıklaması ile başlatılan icra takibi nedeniyle davacı tarafından haricen ödeme yapıldığı ve dosyanın kapatıldığı anlaşılmış, tanıklar duruşmada dinlenmiş, taraflar arasında imzalanan sunuculuk sözleşmesi ve protokoller, ihtarnameler ve sunulan tüm deliller ile ticari defterler üzerinde inceleme yapılarak, davacıdan cari hesap alacağı nedeniyle haksız ve fazla bedel tahsil edilip edilmediği hususunda rapor tanzim edilmek üzere dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Bilirkişi heyeti raporunda özetle; davalının incelemeye sunulan ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğunu, davalının kayıtlarında davacıdan 2013 yılı sonunda 77.967,14 TL alacaklı olduğunu, bu tutarın 2014 yılına devrettiğini, taraflar arasında imzalanan 01/11/2013 tarihli borç tasfiye protokolüne konu edilen 99.008,56 TL’nin kayıtlarda mevcut olduğunu, bu protokolden sonra davacının 22.000,00 TL ödeme yaptığını, davalının 13/08/2014 tarihinde vade farkı olarak tanzim ettiği 4.515,03 TL tutarındaki faturanın borç ve 40.000,00 TL ödemenin davacı alacağı olarak kaydedilmesinden sonra takip tarihi itibariyle davacının alacağının 42.482,17 TL olduğunu, taraflar arasında imzalanan sunuculuk sözleşmesinden doğan alacağın tahsili için 01/11/2013 tarihli borç tasfiye protokolünün imzalandığını, söz konusu protokol ile 99.008,56 TL borcun davacı tarafından ödenmesinin kararlaştırıldığını, davalı tarafından davacıya gönderilen 01/06/2014 tarihli Noter ihtarnamesi ile 37.967,14 TL alacağın 3 gün içerisinde ödenmesinin talep edildiğini, ihtardan sonra davalı tarafından 13/08/2014 tarihli, 4.515,03 TL tutarlı gecikme faizi faturasının düzenlendiğini, bu nedenle takipte 42.482,17 TL’nin talep edildiğini, davacının yaptığı ödemeler kapsamında temerrüt tarihinden itibaren işleyen faiz, vekalet ücreti ve diğer ferileri yönünden 8.022,37 TL fazla ödeme yaptığını tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, itirazlar kapsamında davacı tarafından borç tasfiye protokolünde belirtilen taksitlerin süresinde ödenip ödenmediği, süresinde ödenmemesi halinde ise 01/11/2013 tarihli protokoldeki borç miktarı toplam borç kabul edilerek ve yapılan ödemeler nazara alınarak fazla ödeme olup olmadığının tespiti yönünden heyette bulunan mali müşavir bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi ek raporunda, kök rapordaki gibi 8.022,37 TL fazla ödeme olduğunu tespit etmiştir. Davacı tarafça dava dilekçesinde açık bir şekilde sözleşmenin haksız nedenle feshedildiği iddiası ile 125.000,00 TL kar kaybı tazminatı, fazla ödeme iddiası ile 16.100,36 TL alacak talep edilmiş ve dava açılırken söz konusu bedel üzerinden peşin harç eksik yatırılmış olduğundan, davacıya eksik 2.239,91 TL harcını tamamlamak üzere kesin süre verilmiş, kesin süre içerisinde harç tamamlanmadığından dosya işlemden kaldırılmış, üç aylık süre içerisinde davacı tarafça yalnızca istirdadı talep edilen 16.100,36 TL bedel üzerinden eksik peşin harç ikmal edilmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; taraflar arasında 14/12/2012 tarihli sunuculuk sözleşmesinin akdedildiği, söz konusu sözleşme ile davacının, davalının sahibi olduğu TV kanalında, haftaiçi hergün 40 dakikalık bir program sunmayı üstlendiği, sözleşmenin 6. maddesi ile davacının sponsor temin edememesi halinde davalıya, Aralık 2011 ve Ocak 2012’de 20.000,00 TL +KDV ve 2012 yılınan kalan ayları için 10.000,00 TL +KDV ödeyeceğinin kabul edildiği, bundan sonra taraflar arasında ilk olarak Ek Protokol-1 başlıklı belgenin imzalandığı, bu belge ile sunuculuk sözleşmesinde yapılacak değişikliklerin belirlendiği, protokolün 4. maddesine göre tarafların, davacının 31/01/2013 tarihi itibariyle davalıya 76.600,00 TL borcu olduğu ve söz konusu borcu 5 taksit halinde ödeyeceği konusunda anlaştıkları, bundan sonra 01/11/2013 tarihinde taraflar arasında Borç Tasfiye Protokolü başlıklı belgenin imzalandığı, bu belge ile davacının toplam 99.008,56 TL borçlu olduğunun kabul edildiği ve söz konusu borcun taksitler halinde ödenmemesinin, davacının söz konusu taksitlerden birisini zamanında ödememesi halinde tüm borcun muaccel hale geleceğinin kabul edildiği, davalı tarafından davacıya 01/06/2014 tarihinde gönderilen Noter ihtarnamesi ile, 01/11/2013 tarihli protokol gereği 37.967,14 TL’nin tebliğden itibaren 3 gün içerisinde ödenmesinin ihtar edildiği, ihtarnamenin davacıya 04/06/2014 tarihinde tebliğ edildiği, bundan sonra ise davalı tarafından icra takibi başlatıldığı ve toplam 46.388,95 TL’nin tahsilinin talep edildiği, davacı tarafından yapılan harici ödeme ile borcun kapatıldığı, davacı tarafça sunulan 20/10/2014 tarihli protokolde davalı tarafın imzasının olmadığı ve bu nedenle dikkate alınamayacağı, alınan kök ve ek bilirkişi raporunda davacı tarafından yapılan ödemelerin tarihleri, taksit tarihleri, temerrüt tarihi nazara alınarak yapılan hesaplama neticesinde davacının 8.022,37 TL fazla ödeme yaptığının tespit edildiği, Mahkememizce yapılan hesaplamanın doğru olduğu anlaşılmakla davacının istirdat talebinin kısmen kabulü ile 8.022,37 TL’nin, her ne kadar davacı tarafça davalıya gönderilen Noter ihtarnamesinin tebliğ şerhi yok ise de ödeme tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğinden, ihtarname tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Sözleşmenin haksız nedenle feshedildiği iddiası ile kar kaybı tazminatı talebi yönünden ise süresi içerisinde harç yatırılarak yenileme işlemi yapılmamış olduğundan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının istirdat talebinin Kısmen Kabulü ile 8.022,37 TL’nin 29/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının kar kaybı tazminatı talebi yönünden davanın açılmamış sayılmasına,
3-İstirdat talebi yönünden karar ve ilam harcı 548,00 TL’den peşin alınan 305,94 TL harcın mahsubu ile kalan 242,06 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Kar kaybı talebi yönünden karar ve ilam harcı 54,40 TL peşin alınmış olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yapılan 213,50 TL posta ve tebligat masrafı, 2.100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.313,50 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.156,75 TL ile ilk harç 388,04 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinden davanın reddolunan kısmı üzerinden hesaplanan 50,00 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen istirdat talebi üzerinden hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddolunan istirdat talebi üzerinden hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kar kaybı talebi yönünden hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 11/03/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza