Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/556 E. 2018/504 K. 15.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1189 Esas
KARAR NO : 2018/539

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 16/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında cari hesap sözleşmesi kurulduğunu, bu sözleşme gereği bakiye alacağın davalıdan istendiğini, davalının ilk başta borcu kabul ettiğini ve cari hesap borcu için 9 adet bono verdiğini, bonoların vadeleri geldiğinde ödemeye geleceğini söylemesi üzerine senetlerin defterden çıkışının yapıldığını, senet miktarının deftere borç kaydedilerek tediye fişlerinin hazırlandığını, davalı ödemeye gelmeyince müvekkili tarafından bakiye borç bildirilerek tediye fişlerinin vc senetlerin fotokopisinin gönderildiğini, davalının müvekkilinin gönderdiği ihtar üzerine malın satışından 8 ay sonra ayıp iddiasında bulunarak bir reklamasyon faturası kestiğini ve borcu kendi defterlerinden düşmek istediğini, müvekkilinin faturaya ve ayıp iddiasına yasal süresi içerisinde ihtar çekerek itiraz ettiğini, davalının ödememe iradesini ortaya koyduğu için hakkında … 4. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla alacağın 100.000,00 TL’si için kambiyo senetlerine özgü takip başlattığını, … 17. ATM’nin … E sayılı dosyasında mali müşavir bilirkişi tarafından her iki tarafın ticari defterleri incelenerek düzenlene raporda bonoların tediye makbuzuna bağlı olarak iade edildiğinin her iki tarafın ticari defterlerinde de kayıtlı olduğunun, davacı tarafça cari hesap ilişkisi içerisinde davalıya verilen 9 adet bononun herhangi bir tahsilat yapılmaksızın cari hesap çerçevesinde değerlendirilip davacılara iade edildiği yani hükümsüz hale geldiğinin açıkça tespit edildiğini, Mahkemece de bu husus kabul edilerek bonoların icra takibinin iptaline karar verildiğini, kararın onanarak kesinleştiğini, borcun halen ödenmediğini, müvekkiline gönderilen reklamasyon faturası yönünden davalının haksız olduğunu, davalının 3. Kişi ile arasında olan ticari ilişkinin müvekkilini bağlamayacağını, müvekkilinin teslim ettiği malların ayıpsız olduğunu, … 17. ATM’nin dosyasında alınan bilirkişi raporunda davalının müvekkilinin defterlerinde kayıtlı olan vade ve kur farkı faturasını defterlerine kaydetmediğinin tespit edildiğini, bu faturanın da eklenmesiyle davalının borcunun 136.709,97 TL olduğunu, davalının icra takibine itirazında haksız olduğunu beyanla itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davacının müvekkili şirketten alacağı olduğu iddiası ile … 4. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, bu takibin halen derdest olduğunu, devam eden bir takip varken … 4. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile aynı alacak için takip başlatıldığını, mükerrer takip nedeni ile davanın reddinin gerektiğini, … 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile taraflar arasında alacak davasının devam ettiğini, davacının bu davanın sonucunu beklemeden takip yaparak dava açtığını, henüz derdest bir dava olduğundan iş bu davanın derdestlik nedeni ile reddinin gerektiğini, … 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında müvekkilinin davacıya borçlu olmadığının tespitine karar verildiğini, kesin hüküm nedeni ile davanın reddinin gerektiğini, davacı tarafın elinde müvekkiline ait ve iade etmesi gerekip de iade etmeyip bir kısmını icraya koyduğu 225.000,00 TL’1ik bonolar olduğunu, davacı tarafın müvekkiline ait bakiye 125.000,100 TL’lik bonoları elinde tuttuğunu ve müvekkilinin her an haciz korkusu ile karşı karşıya kaldığını, davacıya bonoları iade etmesi için ihtarname tebliğ edildiğini, ihtarnameye rağmen davacının bonoları iade etmediğini, bonoların 100.000,00 TL’lik kısmını … 4 İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icraya koyduğunu, icra halen derdest olmasına rağmen aynı alacak iddiası ile … 4. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra dosyası ile mükerrer icra takibi yaptığını ve haksız olarak huzurdaki davayı açtığını, davacının elinde müvekkiline ait 120.000 dolarlık çekler olduğunu, bunları hangi sıfatla elinde tuttuğunu dava dilekçesinde açıklamadığını, asıl müvekkilinin davacıdan elindeki çek ve senetler nedeni ile alacağı olduğunu, davacının elindeki bono ve çekleri ticari defterlerine işlememesi nedeni ile ticari defterlerinde kendine menfaat sağlamaya çalıştığını, faiz, talebinin de taraflar arasındaki sözleşme ve kanuna aykırı olduğunu, faiz talebine de itiraz ettiklerini beyanla davanın reddine, davacının dava konusu edilen bedelin %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce … 4. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davacı tarafından davalı aleyhine 137.483,72 TL asıl alacak, 71.331,46 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 208.815,18 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 05/03/2014 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 06/03/2014 tarihli dilekçesi ile takibe derdestlik ve borcunun olmadığından bahisle itiraz ettiği, takibin durduğu ve iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
… 4. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davacı tarafından davalı aleyhine 26/11/2009 ve 09/11/2009 tanzim tarihli toplam 100.000,00 TL tutarındaki bonoların faiz ve masrafları ile tahsili amacıyla kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, takibin itiraz olmaksızın kesinleştiği, davalı tarafından … 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin .. Esas sayılı dosyası ile takibe konu senetler nedeniyle davacıya borçlu olmadığının tespiti hususunda menfi tespit davası açıldığı, bu dava ile … 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının birleştirildiği, birleşen dosyada yine davalının toplam beş adet bono nedeniyle davacıya borçlu olmadığından bahisle menfi tespit davası açmış olduğu, Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davacının söz konusu 9 adet bononun iadeye tabi tutulmaları nedeniyle borçlu olmadığını iddia ettiği, alınan bilirkişi raporu ile tarafların ticari defterleri ile dava konusu edilen 9 adet bononun tediye ve iade makbuzuna bağlı olarak iade edildiğinin sabit olduğunun ve bonolar nedeniyle tahsilat yapılmadığının tespit edildiğinden bahisle davalının davacıya asıl ve birleşen davaya konu senetler sebebiyle borçlu olmadığının tespitine karar verildiği, kararın 11/02/2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 2010/675 Esas sayılı dosyasının dosya arasına alınarak incelenmesi ile; davalı tarafından davacı aleyhine … 4. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasında yapılan haciz sırasında verilen 60.000,00 dolarlık çekler nedeniyle davacıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ettiği, Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde; … 4. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına konu bonolar nedeniyle açılan davada … 17. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından davalının davacıya borçlu olmadığının tespitine karar verildiği, kararın kesinleştiği, bu davaya konu çeklerin de aynı takip dosyası nedeniyle verilmiş olduğu ve bu çekler nedeniyle de davalının davacıya borçlu olmadığından bahisle davanın kabulüne karar verildiği, kararın 24/12/2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterleri ile dosya kapsamı üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda özetle; davacının incelemeye sunulan 2014 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduklarını, davacının ticari defterlerine göre davalıdan 2014 yılı sonu itibariyle 137.551,68 TL alacaklı olduğunu, 2010 yılında davalı tarafından davacı adına 23/09/2010 tarihli, 23.226,15 TL tutarında fatura tanzim edildiği, bu faturanın davacının kayıtlarında yer almadığını, davacı tarafından davalı adına düzenlenen 29/09/2010 tarihli 122.994,00 TL tutarındaki faturanın davacının kayıtlarında yer almadığını, davacının faturaya 11/10/2010 tarihinde itiraz ettiğini, davalının 21/10/2010 tarihinde davacıyı toplam 85.752,00 TL bedelli çekler nedeniyle borçlandırdığını, bu hususun da davacının defterlerinde yer almadığını, Mahkememizin … Esas sayılı dosyasında toplam 60.000,00 dolar tutarındaki çekler nedeniyle davalının davacıya borçlu olmadığının tespitine karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, yine … 17. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen karar ile davalının davacıya toplam 9 adet senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verildiğini, bu kararın da kesinleştiğini, çeklerin hesaplama dışında tutulduğunu, davacı tarafından düzenlenen vade farkı faturasının sözleşme kapsamında düzenlenmiş olduğunu ve bu faturanın da ilavesi ile ve davalının reklamasyon faturasının kabul edilmemesi halinde davacının davalıdan kendi kayıtlarına göre 137.551,68 TL alacaklı olduğunu, davalının kayıtlarına göre ise alacağın 136.709,98 TL olduğunu ancak Mahkememizce davacının vade farkı faturasının kabul edilmemesi ve davalının reklamasyon faturasının kabul edilmesi halinde davalının borçlu olmadığını tespit ve mütalaa etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, itirazlar doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi ek raporunda itirazları değerlendirmiş ve kök rapordan ayrılmayı gerektirir bir husus olmadığını beyan etmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; taraflar arasındaki sözleşme ile davacının davalıya iplik üretilerek teslim etmeyi, davalının da bedel ödemeyi üstlendiği, tarafların incelenen ticari kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davacının kayıtları esas alınırsa 137.551,68 TL alacaklı olduğu, davalının kayıtları esas alınırsa borcun olmadığı, davalı tarafından cari hesap ilişkisi içerisinde davacıya verilen 9 adet bononun her iki tarafça da kayıtlardan çıkarıldığı, yine davalının davacıya karşı borçlu olmadığının tespitine karar verilen çeklerin de hesaplama dışında tutuldukları, buna göre bilirkişi raporunda kayıtlar arasındaki çelişkiyi yarattığı tespit edilen davacı tarafından düzenlenen ancak davalının defterlerine kaydetmediği vade farkı faturasının sözleşmenin 5. maddesi uyarınca düzenlendiği ve bilirkişi raporunda içeriğinin doğrulandığı, bu nedenle davalı borcu olarak dikkate alınması gerektiği, bir diğer çelişki nedeni olan davalı tarafça davalı adına düzenlenen 29/09/2010 tarihli, 122.994,00 TL bedelli reklamasyon faturasının davacı tarafından kabul edilmeyerek iade edildiği, faturanın içeriğinin, neden düzenlendiğinin davalı tarafça ispat edilemediği, bu nedenle hesaplamada dikkate alınamayacağı, bu faturanın hesaplamaya alınmaması halinde davalının kayıtlarına göre ve vade farkı faturasının da eklenmesi ile davacıya 136.709,97 TL borçlu olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile itirazın bu miktar üzerinden iptaline karar verilmiş, alacak likit ve itiraz haksız olduğundan davalının hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ödemesine hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜNE, Davalının … 4. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın ana para 136.709,97 TL yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden işleyecek yasal faizi ile devamına,
2-Hüküm altına alınan 136.709,97 TL üzerinden hesaplanan 27.342 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar ve ilam harcı 9.338,65 TL’den peşin alınan 1.290,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.047,95 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 1.315,90 TL ilk harç, 500,00 TL bilirkişi ücreti, 153 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 1.968,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 13.686,80 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıld16/05/2018

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza