Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/504 E. 2019/599 K. 03.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/504 Esas
KARAR NO : 2019/599

DAVA : Tazminat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 30/09/2013
KARAR TARİHİ : 03/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacılardan 2 numaralı davacı şirketin, diğer davacının dava dışı eşi ile birlikte kurduğu ticaret şirketi olduğunu, davalılardan 1.sıradaki …’in mimar, 2 numaralı davalı da bu davalı tarafından kurulan mimarlık şirketi olduğunu, davacı …’in dava dışı eşi ve … ile birlikte “…” isimli cafe açmayı plandıklarını, cafenin tefrişat ve mimarlık işlerinin davalılarla sözlü mütakabata varılarak davalılara verildiğini, 250.000,00 dolarlık tefrişat yatırımı kararlaştırıldığını, 2011 yılı 1 Ağustos’unda tüzel kişiliğin tesisi ve cafenin açılmasına karar verdiklerini, tüm mimarlık işlerinin buna göre tamamlanıp cafenin açılabileceğinin davalılarca taahhüt edildiğini, davalıların Haziran 2011 yılında başladıkları mimari çalışma, peyzaj ve tefrişat işlerini bütçeyi ve zaman konusundaki süreyi de aşarak 3 katından fazla bir maliyetle maddi ve hukuki açıdan uygunsuz ve ayıplı olarak tamamladıklarını, davalıların ilişkinin kuruluşunda kendilerini tanıttıklarının aksine, geçmiş uzmanlıklarının cafe tefrişat ve mimari düzenleme işlerini kapsamadığını, bu konuda deneyimsiz olduklarını, davalılar ile yapılan ilk anlaşma sırasında taşerona yaptırılacak işlerde taşeron firmalar getirilerek fiyat alınabileceğinin kararlaştırıldığını ancak kendilerinin getirdikleri taşeronun davalılarca reddedildiğin, bu olumsuz davranışların müvekkillerine ağır zararlar verdiğini, davalıların tekrar tekrar yapılan işler nedeniyle süre ve bütçe kaybına neden olduklarını ve 80.000,00 TL’yi aşan fatura bedeli ortaya çıktığını, bahçe düzenlemesi için 40.000,00 TL teklif alınmasına rağmen 150.000,00 TL’lik fatura kesildiğini, cafenin açılacağı yer … üzerinde yer alan … isimli mağazanın arka bölümü ve bahçesi olduğundan bütünlük sağlanması bahanesiyle yatırımların … mağaza kısmına kaydırıldığını, harcamaların %50’sinin davacı şirket tarafından geri kalanının …’dan alınması gerekirken şişirilen faturalarla davacılardan alınmak istendiğini, davacı ve eşi hakkında … Cumhuriyetbaşsavcılığının …, … ve … sayılı soruşturma dosyaları ile şikayetler yapıldığını ve … soruşturma numarasıyla birleştirilip 28/01/2013 tarihinde takipsizlik kararı verildiğini, davacı ve eşinin evlerine haciz geldiğini, olaylar sırasında davacı …’in büyük baskı ve stres yaşadığını, strese bağlı troit hastalığının nüksettiğini, … Hastanesi ve … Hastanesinde düşük yaptığını, zor duruma düşmüş olması nedeniyle … oğlunu alarak çok daha düşük düzeyde olan bir devlet okuluna verdiğini beyanla 10.000,00 TL manevi tazminatın ayrıca ticari itibarı onarılamayacak şekilde zarar gören ve bu nedenle tüm ticari faaliyetleri durma noktasına gelen davacı şirketin maddi zararların karşılığı olarak fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak 1.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili 02/11/2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekillerinin sadece proje uygulama sorumlusu olarak iş üstlendiğini, müvekkillerinin hiçbir zaman anahtar teslim iş şeklinde bir taahhütlerinin olmadığını, davacılara yaklaşık bütçenin 1.000,000 TL olacağının söylendiğini, alt taşeronlarla tüm anlaşmaların davacının eşi ve ortağı marifetiyle yapıldığını, davacıların iddia ettiği gibi 250.000,00 USD’lik bir bütçenin hiçbir zaman konuşulmadığını, müvekkilleri tarafından işin bitirilip eksiksiz olarak teslim edildiğini, iş tesliminde davacılar tarafından herhangi bir ayıp ihbarı yapılmadığını, kafenin faaliyete girdiğini, müvekkilleri ve alt taşeronların alacaklarını alamadıklarını, asıl mağdur olanın alacağını alamayan alt yükleniciler ve müvekkilleri olduğunu, davacı …’e müvekkillerinden saldırı ya da tehdit olmadığını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, eser sözleşmesi nedeniyle maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce, davacıların iddiaları kapsamında dava dilekçesinde bildirilen deliller toplanmış, davacı şirket hakkında … 49. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/38 esas ve 2013/263 karar sayılı kararı ile iflas kararı verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşıldığından iflas masasına davayı takip edip etmeyecekleri hususu sorulmuş, masa tarafından dava takip edilmiştir. Davacılar vekiline, dava dilekçesi ile talep edilen maddi tazminatın miktarı, ne sebeple talep edildiği, davalı taraf ile yapılan sözlü anlaşma gereği davalıların üstlendiği işlerin ne olduğu, hen birinin hangi bedelde yapılacağı, işin hangi tarihte teslim alındığı, süresi içerisinde bir ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı hususunda açıklama yapmak üzere kesin süre verilmiş, verilen kesin süre içerisinde istenilen tüm hususlarda açıklayıcı olacak şekilde beyanda bulunulmamıştır.
Davacıların talebi, davalılar ile yapılan ve yazılı olmayan eser sözleşmesi olduğu anlaşılan, sözleşme nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olup, davacılar tarafından sözleşmenin hangi koşullarda kurulduğu, davalıların hangi edimleri üstlendiği, üstlenilen edimlerin sözleşme bedeli, sözleşmenin hangi tarihlerde yürürlükte olduğu, işin hangi tarihte teslim edileceği ve hangi tarihte teslim edildiği, hangi işlerde ayıp veya eksiklik olduğu, fazla ödenen bedellerin ne olduğu, sözleşmenin fesh edilip edilmediği, süresi içerisinde yapılmış bir ayıp ihbarı olup olmadığı hususunda mahkememize sunulmuş açık bir beyan olmadığı gibi bu hususların ispatına yarar bir delil de sunulmadığı anlaşılmakla davacı şirketin soyut ifadelerle talep ettiği ve hukuki dayanağının ne olduğu anlaşılamayan maddi tazminat talebinin, ispat edilemediğinden reddine, yine davacı … tarafından talep edilen manevi tazminata esas hususların maddi tazminata esas teşkil eden hususlarla aynı olduğu, manevi tazminatın şartları olan haksız fiil, zarar, zarar ile fiil arasındaki illiyet bağı ve kusurun ispat edilemediği anlaşıldığından talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın Reddine,
2-Karar ve ilam harcı 44,40 TL’nin peşin alınan 187,90 TL harçtan mahsubu ile kalan 143,50 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddolunan maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddolunan manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 03/07/2019

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza