Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/481 E. 2018/1141 K. 15.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1090 Esas
KARAR NO : 2018/1270

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/11/2015
KARAR TARİHİ : 19/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile davalı arasında Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi, Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi ve … Card üyelik sözleşmesi imzalandığını ve imzalanan sözleşmelere istinaden davalı lehine ticari kredi kartı kullandırıldığını, kredi ödeme düzeninin bozulması üzerine davalının müvekkili bankaya başvurarak kalan borcunun tamamını taksitler halinde ödemeyi talep ettiğini, davalının talebi müvekkilince uygun bulunarak davalının kalan borcu için 17/06/2014 tarihli taksitli ödeme protokolü düzenlendiğini, davalının işbu protokolün 1. maddesi ile 51.200,88 TL nakdi muaccel borcu bulunduğunu, bu borcu muhtelif tarihlerde ödeyeceğini kayıtsız ve şartsız kabul ve ikrar ettiğini, ayrıca protokolün 4. maddesinin 5. maddeye atıf yaparak temerrüt hükümlerini düzenlendiğini, buna göre; “Banka kayıtlarındaki alacak tutarları ve kredi sözleşmelerindeki temerrüt faizi esas alınmak suretiyle Banka, herhangi bir ihtar ya da ihbara gerek olmaksızın derhal mevcut takiplerine devam edebileceği gibi, tüm sorumlular hakkında yeni takipler/davalar açabilecektir.”denilerek protokole uygun ödemeler yapılmadığı takdirde borcun muacceliyet kazanacağının belirlendiğini, davalı yapılan protokol ile belirlenen taksit tarihlerine uygun ödemeler yapmadığından müvekkilini zarara uğrattığını, akabinde yine davalının, borcu taksitle ödemek istediğinden bahisle müvekkiline başvurduğunu, bu talebin de uygun bulunması üzerine bu kez 11/03/2015 tarihli protokolün imzalandığını, protokolün 1. Maddesinde davalının bankaya borçlu olduğunu kayıtsız şartsız kabul ve ikrar ettiğini, 5. maddede temerrüt hükümlerinin düzenlendiğini, ilk imzalanan protokolde olduğu gibi protokole uygun ödemeler yapılmadığı takdirde borcun muaccel hale geleceğinin kabul edildiğini, müvekkili bankanın alacağının, muhatapla imzalanan Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi, Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi ve … Card Üyelik Sözleşmesi ve bu sözleşmelere istinaden kullandırılan ticari kredi kartı borçlarına ait geri ödeme planı niteliğindeki borçların ödenmesinden kaynaklandığını, davalı vaki temerrütleri nedeni ile borçtan sorumlu olup, yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde davalının müvekkili bankaya borçlu olduğunun tespit edileceğini beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 23.843,61 TL alacağın dava tarihinden itibaren asıl alacak üzerinden işleyecek %30,24 oranında faizi ile davalıdan tahsiline kadar açık alacak üzerinden tahakkuk edecek %30,24 faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiş ve duruşmaya katılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kredi kartı sözleşmesinden doğan alacağın tahsili talebine ilişkindir.
Davacı tarafından sunulan kredi sözleşmesi ve protokol üzerindeki imzanın tarafına ait olup olmadığı hususunda davalı tarafa ihtarlı isticvap davetiyesi çıkarılmış, davalı taraf davet edildiği duruşmaya katılmamış olup sözleşme ve protokollerdeki imzanın tarafına ait olduğu kabul edilerek dosya bankacı bilirkişiye tevdii edilerek rapor alınmıştır. Bilirkişi 24/03/2017 tarihli raporunda özetle; davacı bankanın, davalıdan dava tarihi itibariyle 34.477,27 TL asıl alacak, 4.575,82 TL işlemiş faiz, 228,79 TL BSMV olmak üzere toplam 39.281,89 TL alacaklı olduğunu tespit etmiştir. Davacı taraf rapora itiraz etmiş, Mahkememizce de davacı tarafından talep edilen işlemiş faiz, BSMV yönünden ayrı ayrı hesaplama yapılmadığından raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşıldığından dosya başka bir bankacı bilirkişiye tevdii edilerek rapor alınmıştır.
Bilirkişi 25/10/2018 tarihli raporunda özetle; taraflar arasında bankacılık hizmetleri sözleşmesi ile … Card Üyelik sözleşmesi imzalandığını, davalıya ticari kredi kartı kullandırıldığını, davalının kredi kartı harcamaları ve nakit avans çekimleri nedeniyle oluşan borcunu ödememesi sebebiyle taraflar arasında 51.200,88 TL borç üzerinden 17/06/2014 tarihli protokolün düzenlendiğini, bu protokoldeki ödemelerde de sıkıntılar yaşanması üzerine 11/03/2015 tarihli ikinci bir ödeme protokolünün imzalandığını, davalı tarafından bu protokol ile 49.588,12 TL borcun kabul edildiğini ve bu protokol kapsamında 21.063,93 TL ödeme yapıldığını, kalan borcun ödenmemesi nedeniyle davacının başa dönmek suretiyle sözleşme koşullarına göre yasal takip başlattığını, davalıya, 14/09/2015 tarihli Noter ihtarnamesi ile 39.955,44 TL borcun 7 günlük süre içerisinde ödenmesini ihtar ettiğini, ihtarnamenin davalıya tebliğ edilemediğini ancak davalının sözleşmede belirtilen adresine tebligat gönderilmesi sebebiyle tebliğ edilmiş sayılması hususunun Mahkememiz takdirinde olduğunu, buna göre temerrüt tarihinin 06/10/2015 olduğunu, davacı tarafından talep edilen %30,24 oranında faizin yerinde olduğunu, kat tarihinden temerrüt tarihine kadar asıl alacağa işletilecek faizin %24,24 oranında akdi faiz olduğunu ve buna göre dava tarihi itibariyle davacının alacağının asıl alacak 23.843,61 TL, işlemiş faiz 14.946,37 TL, BSMV 747,32 TL olmak üzere 39.537,30 TL olduğunu, asıl alacağa dava tarihinden itibaren %30,24 oranında temerrüt faizi işletilebileceğini, davadan sonra 1.444,50 TL tutarında ödeme yapıldığını tespit etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; taraflar arasında imzalanan kredi kartı sözleşmesi ile davalıya kullandırılan kredi kartından mevcut borcun ödenmemesi nedeniyle taraflar arasında ödeme protokolü imzalandığı, protokolde, davalının ödeme koşullarına uymaması halinde davacı bankanın protokolden önceki şartlarla alacağını derhal talep edebileceğinin kabul edildiği, davalının bu protokole göre borcunu belirlenen vadelerde tamamen ödememesi nedeniyle davacı tarafından hesap kat edilerek davalıya ihtarname gönderildiği, her ne kadar ihtarname tebliğ edilememiş ise de İcra ve İflas Kanunu’nun 68/b maddesi uyarınca davalı adres değişikliğini davacıya bildirdiğine dair bir delil sunmamış olduğundan sözleşmedeki adresine çıkarılan tebligatın iade olsa bile tebliğ edilmiş sayılacağı, buna göre bilirkişi raporunda temerrüt tarihi ve faizinin doğru tespit edildiği, davacının dava tarihi itibariyle asıl alacak 23.843,61 TL, işlemiş faiz 14.946,37 TL, BSMV 747,32 TL olmak üzere toplam 39.537,30 TL alacaklı olduğu ancak dava tarihinden sonra 1.444,50 TL ödeme yapıldığı anlaşılmakla yapılan ödeme, davacının faiz alacağından indirilmek suretiyle davanın kısmen kabulüne, yargılama giderlerinin ise ödeme düşülmeksizin bilirkişi raporunda tespit edilen 39.537,30 TL alacak miktarına göre davalıya yükletilmesine ve davacı lehine vekalet ücretine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 23.843,61 TL asıl alacak, 13.501,87 TL işlemiş faiz ve 747,32 TL BSMV olmak üzere toplam 38.092,80 TL alacağın asıl alacak 23.843,61 TL’ye dava tarihinden itibaren işletilecek %30,24 oranında faizi ve %5 BSMV’si ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava tarihinden sonra ödenen 1.444,50 TL faiz alacağı yönünden karar verilmesine yer olmadığına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar ve ilam harcı 2.602,11 TL’den peşin alınan 679,15 TL harcın mahsubu ile kalan 1.922,96 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 191,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.391,00 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.377,09 TL ile ilk harç 706,85 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.699,10 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair,davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.19/12/2018

Katip
E-imza

Hakim
E-imza