Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/46 E. 2018/1045 K. 30.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/46 Esas
KARAR NO : 2018/1045

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 18/01/2016
KARAR TARİHİ : 30/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 08/08/2012 tarihli dava dilekçesinde özetle :Davacı şirket tarafından “İnşaat Tüm Riskler Sigorta Poliçesi” ile 12/08/2009-08/05/2012 tarihleri arasında sigorta edilen, “…4x10NYY 3.000 metre ve 4X10NYM 1.006 metre kablonun..” … adresinden 23/06/2011 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayı neticesinde çalındığını, eksper raporu ile tespit edilen 23.746,77 TL tazminatın sigortalıya ödendiğini, hasarın ödenmesi ile mukavele şartlarına göre şirketin sigortalısının yerine kaim olduğunu ve sigortalının zararına sebebiyet verenler aleyhine mevcut her türlü hakların şirketlerine intikal ettiğini, davalı şirkete gönderilen ihtarnamenin, şirket yetkilisine tebliğ edildiğini, ihtarnamede belirtilen sürede sigorta hasar bedelinin ödenmemesi üzerine … 25. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan icra takibine davalı borçlu tarafından suiniyetle itiraz edildiğinden, itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 12.09.2012 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davanın 1 yıllık zaman aşımı süresine tabi olup rücu’en tazminat talep edilen dava konusu hırsızlık olayının 23.6.2011 tarihinde gerçekleştiğinden, süre dolduğundan öncelikle davanın zaman aşımı nedeniyle reddine, esas yönünden haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davacı vekilinin 16/10/2012 tarihli cevaba cevap dilekçesi özetle: Davalı tarafın haksız ve hukuki dayanktan yoksun iddalarının kabulünün mümün olmadığını, davaya konu hasarın /hırsızlık olayının meydana gelmesinden sonra 1 yıl içinde davalı şirket aleyhine … 25. İcra müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından icra takibi başlatılmış olup davalı tarafın takibe itiraz etmesi sonucu 1 yıllık yasal sürede huzurdaki itirazın iptali davası açıldığını,davalı şirket aleyhine başlatılan icra takibinın 1 yıllık zamanaşımı süresini kestiğini, davalı tarafın zamanaşımı itirazlarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalı şirketin talep edilen tazminat tutarının fahiş olduğu iddialarının hukuki mesnedi bulunmadığını, davalılar vekilinin cevap dilekçesinde belirtmiş olduğu hususların reddi ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı vekilinin 27/11/2012 tarihli 2. Cevap dilekçesi özetle: davacı tarafça hırsızlık olayının 23/06/2011 tarihinde gerçekleştirdiği iddia edilmiş olmasına rağmer müşteki şikayetini 1 hafta sonra 30/06/2011 tarihinde yaptığını, bu durumun … Polis Merkez Amirliğinde verdiği ifade ile açık olduğunu, davalı şirketin şantiye sahasında üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirip dikkat ve özenle güvenlik görevini yaptığını, davacı tarafça sigortalı tarafından güvenlik personelinin gece çalışması yönünde yazılı talimat olmadığı ve vardiya çizelgelerinde bir personelin sabah 08:00’de iş başı yaptığının görüldüğü ileri sürüldüğünü, ancak davacı beyanları gerçeği yansıtmamakta olup deliller çarpıtılarak mahkemenin yanıltılmaya çalışıldığını, davalı şirketin Nish İnşaat alanında sigortalının talebi doğrultusunda kış aylarında 19:00-07:00, yaz aylarında 20:00-08:00 saatleri arasında görev yapmakta olduğunu, bu nedenle bu saatler dışında gerçekleşen hırsızlık olaylarından davalı şirketin sorumlu tutulmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davaya konu idda edilen hırsızlığın gündüz saatlerinde olduğu ve davalı şirketin mesai saatlerinin dışında gerçekleştiğini, bu nedenle davalı şirketin hırsızlık olayından kusurlu ve sorumlu tutulmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, gündüz inşaat alanına pek çok sayıda hafriyat ve malzeme aracının gelip gittiğini, gündüz saatlerinde ise davalı şirketin personelinin görev yapmadığını, bu nedenlerle davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini talep etmişlerdir.
… 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/03/2013 tarih, 2012/222 esas, 2013/46 karar sayılı kararında Mahkemenin görevsiz olduğundan davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde talep halinde dosyanın görevli Nöbetçi İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine şeklinde hüküm kurulmuştur.
Dosyanın … 24. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/38 esasına kaydı yapılmış olup, dosyanın görev uyuşmazlığı nedeni ile mercii tayini için yargıtaya gönderilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2015/2165 esas, 2015/9985 karar, 22/10/2015 tarihli yargıtay ilamında; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. Maddeleri gereğince İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin Yargı Yeri Olarak Belirlenmesine şeklinde karar verilmiştir.
Dosyanın Mahkememizin 2016/46 esasına kaydı yapılmış olup,06/02/2018 tarihli duruşmada dosyanın yeni bilirkişilere tevdiine karar verilmiş olmakla alınan 10/08/2017 tarihli bilirkişi raporu özetle: … adresinde bulunan … İnşaat Elektrik Makine Müşavirlik ve Taahhüt San. Ve Tic. Ltd. Şti. Şantiyesinde meydana geldiği iddia edilen hırsızlık olayı ile ilgili, delil niteliği taşıyan görgü tanıklarının ve görüntü kayıtlarının, şüpheli şahısların şantiye içerisine giriş çıkış yaptıklarına dair bilgi, belge ve görüntü kayıtlarının olmadığı yönünden, … Ltd. Şti.’ne kusur yüklenemeyeceği,… Tic. Ltd.’nin sorumluluk alanındaki şantiyede giriş çıkış noktalarının bariyer vs. İle kontrol altına alınması gerektiği, şantiyeye giriş çıkış yapan araçların, içerisindeki şahıs ve malzemelerin kayıt altına alınması için gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamalı ve kontrolünün yapılması gerektiği, şantiye etrafının dışarıdan gelebilecek kötü niyetli kişilere karşı muhafaza altına alınması gerektiği, hırsızlık olaylarına karşı çalınması muhtemel malzemeleri depo gibi kapısı kilitli alanlarda muhafaza etmesi gerektiği, kamera aydınlatma ve yeterli sayıda güvenlik personelleri ile ek tedbirler alınmasının asli görevi olduğunu bildirmişlerdir.
Alınan 10/09/2017 tarihli bilirkişiler ayrık raporu özetle: sayın mahkeme tarafından seçilen güvenlik uzmanı bilirkişi İsmail Kılıç tarafından hazırlanan rapor taslağı tarafa gönderildiğini ve incelendiğini, dava konusu uyuşmazlık ile ilgili olarak davanın açıldığı … 24. A.H.M.’sinin 2013/38 esas sayılı dosyasında daha önce görevlendirilmiş güvenlik uzmanı bilirkişinin görüşüne uygun olarak davacı şirketin isteyebileceği rücu alacağının hesaplandığını ve buna göre 16/04/2014 tarihli rapor ve bu rapora itiraz üzerine tarafça kök rapordaki görüşlere bağlı kalınarak ek rapor hazırlandığını, mahkemece görevlendirilen uzman bilirkişi İsmail Kılıç hazırladığı raporda, davalı güvenlik şirketinin sorumlu olmayacağı yönünde görüş bildirdiğini, bilirkişi kurulunun diğer bilirkişilerin görev ve uzmanlık alanları her ne kadar farklı ise de normal yaşam deneyimlerine göre eğer sayın mehkemece geceleyin şantiye alanından hırsızlık yapıldığı maddi olgusu kabul edildiği takdirde, her biri en az 800,00-kg ağırlığındaki makaralara sakılı elektrik kablolarının geceleyin şantiye içine araç girmeksizin ve birden çok kişinin katılımı olmaksızın çalınmasının olanaksız olduğu dikkate alınarak iş yerinde yeterli güvenlik önlemleri almayan veya görevini ihmal eden davalı şirketin önceki raporda belirtilen %20 oranında kusurlu kabul edilmesi gerektiği şeklinde görüşü korumakta olduklarını, bu kusur oranınan bağlı olarak daha önceki kök ve ek raporda varılan sonuçlarda bir değişiklik yapılmasına gerek olmadığı düşüncesi ile sayın bilirkişi …’ın raporuna iştirak edilemediği bildirilerek rapor sunulmuştur.
Mahkememizin 07/02/2018 tarihli ara kararı gereğince davaya konu olay nedeni ile davalının kusur ve sorumluluklarının tespiti, zararın sigorta teminat kapsamında kalıp kalmadığının, talep olunabilecek tazminat miktarının tespiti için dosya kapsamı ve tarafların dava ile ilgili döneme ilişkin ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davalının sorumlu olduğu tazminat miktarının tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, alınan 12/06/2018 tarihli bilirkişi raporu özetle:Davacının, poliçe teminatı kapsamında bulanan zararı sigortalısına ödediği, davalı ile davacı şirket sigortalısının yaptıkları güvenlik sözleşmesi ile üstlendiği denetim, gözetim ve önlem almak hizmetlerini sunma yükümlülüğünü sözleşmede belirtilen 6 adet görevlisi ile 24 saat esasına göre vardiyalı olarak taahhüt etiğinde hırsılık olayının meydana gelmesinde kusurunun bulunup bu kusurdan sorumlu olduğu, buna karşılık güvenlik şirketinin 202.500 m2’lik inşaat şantiyesinin güvenliğinin sağlanması, hırsızlık olayının oluş biçimi, sanık ifadeleri, eksper raporu, … Emniyet Müdürlüğü’nün … tarihli yazısıyla söz konusu şantiyede güvenlik önlemlerinin arttırılması gerektiğini ihtar etmesi, bu ihtara rağmen davacının sigortalısının gerekli tedbirleri almadığı, inşaatı çevreleyen alanın büyük bölümünün tel örgülerle çevrilmediği tespitleri yapıldığında davacının sigortalısı işverenin de kusuru oranında sorumlu olması gerektiğinden davalı güvenlik şirketinin tek başına sorumlu tutulmasının uygun olmayıp ortak kusurunun bulunması nedeniyle oluşan zarardan davalının zararın meydana gelişinde %50 oranında kusur ve sorumluluğu bulunduğu, ödenen tazminatın zarar ve piyasa rayiçleri ile uyumlu olduğu, zararın 23.746,77-TL olduğu ve davacı tarafından 27/09/2011 tarihinde sigortalısına ödendiği %50 kusur oranında davalının zarar sorumluluğu 11.873,39-TL olacağı ve ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiz talep hakkı bulunduğu, davacının takip tarihine kadar işlemiş faiz talebi bulunmadığından faiz hesabı yapılmadığı, davacının 1472. Madde kapsamında zarardan sorumluluğu bulunan davalıya karşı rücuen tazminat talep ve dava hakkı bulunduğu bildirilerek rapor sunulmuştur.
Mahkememizce … 25. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davacı tarafından davalı aleyhine 23.746,77TL ana para, ana paraya işleyecek %17,75 oranında temerrüt faizinin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Davalının zaman aşımı itirazının TBK 73. Maddesi uyarınca yerinde görülmeyerek reddine karar verilmiştir.
Dosyaya celp olunan belge ve bilgiler, icra dosyası, usul ve yasaya, dosyadaki belge ve bilgilere uygun, haklı gerekçelere dayanan, karar vermeye yeterli olduğu kabul ve takdir olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının sigortalısı olan dava dışı şirketin inşaat alanında bulunan 4 adet kablo makarasının 23/06/2011 tarihinde çalınmış olduğu, bu hasar nedeniyle davacı … şirketinin sigortalısına poliçe kapsamında 23.746,77 hasar bedeli ödediği, davalı şirketin davacının sigortalısı dava dışı şirkete güvenlik hizmeti verdiği tarihte vuku bulan hırsızlık olayında davalı şirketin kusurunun bulunması nedeniyle davacı şirketin ödediği sigorta bedelini davalı şirketten talep ettiği, davacı şirket tarafından … nolu ve 12/08/2009-08/05/2012 vade tarihli İnşaat All Risk Sigorta poliçesinin tanzim olunduğu, İnşaat All Risk sigorta poliçesi incelendiğinde özel şartlarda olay başına tazminat limitinin 100.000,00-TL olduğu, hırsızlık teminatının her bir olayda olay başına hasarın %10’u ve minimum 2.500,00-USD karşılığı TL tenzili muafiyet uygulanacağı belirtildiği, sigortalı mahalle 24/06/2011 tarihinde vuku bulan hasarın poliçe teminatı kapsamında kaldığı, ödenen tazminatın poliçe teminatlarına uygun olduğu, davacının poliçe teminatı kapsamına giren hasarı sigortalısına 27/09/2011 tarihinde temlik ve ibra belgesi ile ödeyerek T.T.K.1472. Md. kapsamında rücu hakkının doğabilmesi için; hasarı kapsayan sigorta poliçesinin varlığı, meydana gelen hasarın poliçe teminatı kapsamına girmesi, gerçek hasar bedelinin sigortalıya ödenmesi, sigortalının zarar verene rücu hakkı bulunması gerektiği, davalı ile davacı şirket sigortalısının yaptıkları güvenlik sözleşmesi ile üstlendiği denetim, gözetim ve önlem almak hizmetlerini sunma yükümlülüğünü sözleşmede belirtilen 6 adet görevlisi ile 24 saat esasına göre vardiyalı olarak taahhüt etiğinde hırsılık olayının meydana gelmesinde kusurunun bulunup bu kusurdan sorumlu olduğu, buna karşılık güvenlik şirketinin 202.500 m2’lik inşaat şantiyesinin güvenliğinin sağlanması, hırsızlık olayının oluş biçimi, sanık ifadeleri, eksper raporu, … Emniyet Müdürlüğü’nün 15.09.2010 tarihli yazısıyla söz konusu şantiyede güvenlik önlemlerinin arttırılması gerektiğini ihtar etmesi, bu ihtara rağmen davacının sigortalısının gerekli tedbirleri almadığı, inşaatı çevreleyen alanın büyük bölümünün tel örgülerle çevrilmediği tespitleri yapıldığında davacının sigortalısı işverenin de kusuru oranında sorumlu olması gerektiğinden davalı güvenlik şirketinin tek başına sorumlu tutulmasının uygun olmayıp ortak kusurunun bulunması nedeniyle oluşan zarardan davalının zararın meydana gelişinde %50 oranında kusur ve sorumluluğu bulunduğu, dosya kapsamında yer alan tutanaklar, beyanlar, ekspertiz raporu ve faturalar incelendiğinde, inşaat alanında bulunan 4 adet kablo makarasının çalınmış olduğu, bu makaralara sarılı bulunan toplam 27.812,02-TL hasar bedelinden alınan bedellerin makul, birim fiyatların ve toplam hasar bedelinin de piyasa rayiç bedellerine uygun olduğu, poliçede yer alan şantiye dışında depolanan inşaat malzemeleri hasarlarında minimum 2.500-USD muafiyet uygulanacağı belirtilmiş olmakla, hasar tarihi olan 30/06/2011 tarihinde 1 USD=1.6259-TL olduğundan 23.747,27-TL davacının sigortalısına ödemesi gereken hasar bedeli olduğu, davalının %50 oranında kusurlu olması nedeniyle davalının tazminat sorumluluğunun 11.873,39-TL olduğu kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın kısmen kabulüne,
Davalının …. 25. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, 11.873,39-TL asıl alacak üzerinden ve asıl alacağın takip tarihinden işleyecek avans faizi ile takibin devamına,
2-%20 icra inkar tazminatı olan 2.374,678-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Karar ve ilam harcı 811,07 TL’den peşin alınan 21,15 TL’nin mahsubu ile kalan 789,92 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 4.700,00 TL bilirkişi ücreti ve 780,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 5.480,00 TL yargılama giderlerinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 2.740,00 TL ile ilk harç 42,30 TL’nin davadan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın reddolunan kısmı üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzlerine karşı davalının yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/10/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza