Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/448 E. 2019/289 K. 16.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/448 Esas
KARAR NO : 2019/289

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2016
KARAR TARİHİ : 16/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket ile davalı … Şubesi arasında 05/04/2013 tarihinde Üye İşyeri Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme kapsamında şubeye ait Pos Cihazlarının müvekkili şirket iş yerinde kullanılmaya başlandığını, akabinde müvekkili şirket uhdesinde … isimli internet sitesi kurulduğunu ve bu site üzerinden müşterilerin interaktif alışveriş yapabilmesini teminen Sanal Pos uygulaması ihtiyacı oluştuğunu, şube ile yapılan görüşmeler ve şubece … AŞ isimli yazılım firmasına yapılan yönlendirmeler neticesinde şubeye ait sanal pos uyglamasının kullanılmaya başlandığını, 2016 Şubat ayının başlarında davalı banka … Şubesi müvekkili şirket yetkilisi … ile irtibata geçmek suretiyle Şubelerine ait Sanal Pos uygulaması üzerinden yapılan alışverişlerle ilgili Kredi Kartı hamlillerinden kart bilgilerinin onayları olmaksızın kullanıldığına dair itirazlar geldiğini itirazlar nedeniyle de toplamda 50.000,00-TL paranın müvekkili şirketçe iade edilmesini aksi takdirde yasal yollara başvurulacağı hususunun şifahen ihtar edildiğni ve ilk etapta müvekkililinin POS hesabında bulunan yaklaşık 27.947,00-TL paraya bankaca el konulduğunu, … 10. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye no.ul ihtar ile alışverişlerin kendi rızaları dışında yapıldığını iddia eden kart hamillerinin bilgileri ile iade talebinin yasal dayanaklarının sorulduğunu, davalı bankaca … 31. Noterliği … tarih ve … yevmiye nolu cevabi yazısında o dönem için 2 ayrı Kredi Kartına ait 9 ayrı işlemde toplam 52.972,00-TL tutarındaki alışverişin kart sahiplerince alışveriş bilgi ve onayları olmaksızın yapıldığına yönelik itirazları nedeniyle söz konusu bedellerin tamamının kart hamillerine ödendiği bilgisi taraflarına ihtar edildiğini, yine davalı banka yetkililerince 27.947,00-TL dışında itiraz üzerine ödenen 40.000,00-TL daha bulunduğunu, ödenmemesi halinde yasal takip sürecinin başlanacağının şifahen bildirildiğini, müvekkili şirket 26/02/2016 tarihli ve 40.000,00-TL tutarlı dosya içerisindeki dekont ile ticari kişiliğinin zedelenmemesi için ödeme yaptığını, dava yoluna başvurma hakkı baki kalmak şartıyla ödemeyi yaptığını, Üye İşyeri Sözleşmesinin Sanal Pos Uygulaması ile ilgili Üye İşlerine üye İşyeri Ürünlerinin Sağlanması başlıklı 4. Maddesinin 12. Bendi uyarınca müvekili şirketçe davalı bankaya Sanal Pos uygulaması kullanması ile ilgili talep iletildiğinde müvekkili şirketin internet sitesine Sanal Pos uygulamasının entegre edilmesi için doğrudan davalı bankanın yetkilendiğirdiği … AŞ isimli yazılım firmasına yönlendirme yapıldığını, bu firmada 1. Seviye destek uzmanı … isimli personel ile 11/08/2015 tarihinde yapılan yazışma neticesinde “Üye İşyeri 3D Secure modeliniz 3D_Pay olarak güncellenmiştir” onayı alındığını, bu uygulamanın kullanılmaya başlandığını, davalı banka … Sertifikası ve 3D Secure Üye İşyeri Programı ile birlikte kullanılması sözleşmede hüküm altına alındığını, güncelleme ve entegrasyonun yapıldığının teyidi alındığını, kredi kartlarının para tahsilatı alışveriş onaylarında bu sistemin kullanılmamış olmasının tamamen davalı banka ve Sanal Pos uygulaması yazılımının başvuru sahibinin internet sitesine entegre etmek için tek yetkili yazılım firması olan … AŞ yazılım firmasının kusuru olduğunu, banka tarafından müvekkili şirketin sitesine entegre edilen sistemin düşük güvenlikle “API” sistemi olduğunu, entegrasyondan sonra sipariş edilen ürünler müvekkili şirketce kargoya verildiğini, 67.947,00-TL tutarında 27 adet … ve … marka cep telefonunun eksiksiz olarak müşterilerine teslim edildiğinin dosyada bulunan gönderi bilgilerinde bulunduğunu, 02/11/2015 ile 05/11/2015 tarihleri arasında yapılan alışverişlerin tamamına yönelik kart hamillerinden itiraz geldiğini, müvekkili şirketle konuyu görüşme çözüne ulaştırma çabası olmadan POS hesabında bulunan paraya el konulduğunu, müvekkili şirket Sanal Pos uygulaması kapsamında Üye işyeri Sözleşmesinde yazan tüm hususlara eksiksiz riayet etmesine rağmen davalı bankanın yetkilendirdiği yazılım firması tarafından ve davalı bankanın bilgisi dahilinde düşük güvenlikli bir sistemin internet sitesine entegre edilmesi nedeniyle müvekkili şirketin haksız olarak 67.947,00-TL ödemek durumunda kaldığını, para iadesi gerçekleşen telefonları sipariş eden ve teslim alan …, … ve …. hakkında 5237 sayılı TCK’nun 245. Maddesi uyarınca banka ve kredi kartlarının kötüne kullanılması suçu açısından … CBS’na suç duyurusunda bulunulduğunu … Hazırlık esas numarası üzerinden yürütüldüğünü,soruşturmanın devam ettiğini, davanın kabulünü, 67.947,00-TLnin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile davalı bankadan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Sanal alışveriş sitelerinde alışveriş güvenliğini arttırmak amacı ile uygulanan 3D güvenlik uygulamasını, müvekkili bankanın herhangi bir kusuru veya ihmali sebebi ile değil, bizzat davacı Firmanın internet sitesinin altyapısının Firmanın yazılımcıları tarafından 3D güvenlik uygulamasına elverişli hale getirilmemiş olması sebebinden kaynaklanmakta olduğunu, itiraza konu edilen harcamalar sonucu satın alınan malların kart hamili olmayan “…”, “…” ve “…” isimli şahıslara teslim ediliğinin görüldüğünü, davacının varsa bir talebinin ilgili mal veya hizmeti verdiği/teslim ettiği kişilere yönlendirmesi gerekirtiğini, davanın müvekkil bankaya yöneltilmiş olması davanın husumetten reddininin gerektiğini, emsal Yargıtay kararları ile birlikte değerlendirildiğinde davacının müvekkili bankaya başvurma koşulları oluşmadığını, erken açılan davanın usulden reddi gerekmektiğini, 3D güvenlik şifresi ile işlem yapılabilmesi için müvekkili banka gerekli sistemsel çalışmayı tamamladığını, müvekkili banka, Visa/Mastercard/Bkm kuralları kapsamında ve üye işyeri sözleşmesi çerçevesinde kart bankasına ödeme yapmış olduğunu, yapılan ödeme müvekkili banka bakımından hukuki bir sorumluluk olduğunu, mevcut yasal düzenlemeler kapsamında müvekkili bankanın ödemeden imtina etmesi ya da harcama itirazlarının sonuçlarına müdahale edebilmesinin mümkün olmadığını, Uluslararası VISA/Mastercard (V/M) Kuralları gereğince davacı satış işleminin kart hamilince yapıldığını ispatlamakla yükümlü olduğunu, dava dosyasına sunulan belgelerde, harcamalara konu ürünlerin kart hamillerine değil başka şahıslara teslim edildiğini davacı vekilinin bizzat ortaya koyduğunu, davacı Firma ile müvekkili banka arasında akdedilen Üye İşyeri Sözleşmesinin 4. Maddesinde yer verilen hükümlerde 4. maddeye göre; “Elektronik ortamda ticaret sistemi ve programında meydana gelebilecek her türlü aksaklık, eksiklik ve hatalar nedeniyle Bankanın her ne nam altında olursa olsun bir sorumluluğunun bulunmadığı hususunda taraflar mutabık kalmışlardır.” tarafların mutabık kaldığını, müvekkili Banka tüm süreçte hukuka uygun davrandığını, davacı Firmanın kendi altyapı sorunu nedeni ile 3D güvenlik sistemine geçilmemiş olduğunun anlaşıldığını, olaya konu harcamalar nedeni ile gerek kart hamillerinin gerekse müvekkili Bankanın sorumlu tutulamayacağı ise mevcut yasal düzenlemeler kapsamında açık olduğunu, davacı firma ile imzalanan üye işyeri sözleşmesi, mevcut yasal düzenlemeler ve yargı kararları kapsamında itiraza konu harcamalardan üye işyeri sorumlu olduğunu 5464 sayılı Kanun’un “kart kullanımına ilişkin yükümlülükler” başlıklı düzenleyen 15. maddesinin 3. Fıkrasında hukuka aykırı kullanımdan kaynaklı harcamalardan kart hamilinin sorumlu tutulamayacağı belirtildiğini, sürecin muhatabı olan … Bankası A.Ş.’ye, …’ye ve harcamaları yapan şahıslara da davanın ihbar edilmesini, davacı vekili dilekçesinde ödeme gününden işleyecek ticari temerrüt faizi ile ödeme yapılmasını talep ettiğini, davacının isteyebileceği faiz ancak yasal faiz olduğunu, bu yöndeki talebin de reddi gerekmektiğini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, bankacılık işlemi nedeni ile uğranılan zararın tazminine ilişkindir.
Mahkememizce davacının iş yeri adresinin Adana olması nedeniyle, Adana Nöbetçi Asiye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak; üye iş yeri sözleşme şartlarının yerine getirilip getirilmediği, gerekli güvenlik önlemlerinin alınıp alınmadığı, ne tür işlemlerinin yapıldığı, davalı bankaca bu işlemlere ilişkin bedellerin davacıya ödenip ödenmediği, yapılan işlemlerin usul ve yasaya uygun olup olmadığı, davacının davalıdan alacak talebinde bulunup bulunamayacağı, tarafların kusur ve sorumluluklarının tespiti yönünde dosya kapsamı ve davacının iş yerinde ki bilgisayar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması talep edilmiş olup, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 15/01/2018 tarihli bilirkişi kök raporunun sonuç kısmında özetle; “3D Secure ile yapılan ödemelerde banka ve kullanıcı ekranında banka tarafından sunulan özel bir 3D işlem ekranı açıldığı ve alışveriş yapılan kredi kartının sahibinin cep telefonuna sms ile onya kodu gönderildiği veya kart sahibi dışında kimsenin bilmediği özel bilgiler istendiği, bu şekilde yapılan başarılı ödeme işlemlerinde banka herhangi olumsuz bir durumda tüm sorumluluğu üzerine aldığı, itiraza konu olan e-ticaret internet sitesi başka bir isimle başka bir hostign (yayın yapanyer)’e taşındığı için o döneme ait site içeriğine erişilemediği, nitekim itiraza konu olan banka dekontları incelendiğinde harcama işlemlerinin 3D kullanılmadan yapıldığının görüldüğü, ancak bankanın yetki verdiği sistem entegratörü firmanın siteyi ve içeriğini incelemesi ve yayın için oya vermesi gerektiği, fakat yetkili ödeme sistem entegratörü program eklenti kodlarını ve erişim bilgilerini mail ortamında göndermiş sistemin çalışıp çalışmadığını kontrol etmediği, E-ticaret sisteminde müşterilerin hassas bilgilerinin güvenliğinden üye işyeri kadar banka ve yetki verdiği kuruluş da sorumlu olduğu, birçok bankada güvenlik sorunları ile igili üye işyerlerine uyarıların yapıldığı, gerekli önlemlerin alınması banka ya da yetki verdiği kuruluşlar tarafından yapılmakta olduğu, her ne kadar banka denetlemekle yükümlü olmadığını iddia etse de sistemdeki kart ve müşteri bilgilerinin alış veriş esnasında ve sonrasında tüm güvenliğinden üye işyeri kadar sorumlu olduğu, davaya konu işlemlerin kart fiziken kullanılmadan internet üzerinden yapılması işleme konu hizmeti alanını kart hamili olmaması ve işlemin kart hamilince kabul edilmemesi sebebi yasal düzenlemeler uluslararası visa/mastercart kuralları ve davacı ile imzalanan sözleşmeler kapsamında …bank’ın harcama itirazı kabul edilen ödemeleri kart bankasına yatırması sözleşmelerin gereği olduğu, harcama belgesi düzenlenmeksizin çeşitli iletişim araçları yoluyla veya sipariş formu vasıtasıyla yapılan mal ve hizmet alımlarındaki hukuka aykırı kullanımlardan kaynaklanan zararlardan kart hamili sorumlu tutulamamakta olduğu, kart numarası bildirmek suretiyle üye işyerinden telefon elektronik ortam sipariş formu veya diğer iletişim araçları yoluyla yapılan işlemlerden doğacak anlamazlıklarda ispat yükü üye işyerine aitt olduğu, bu bağlamda üye işyeri işleme konu hizmeti alanın kart hamili olmaması ve işlemin kart hamilince kabul edilmemesi sebebi ile fiili durumu ispatlayamamakta olduğu, bu durumu ispatlayabilmek için işlemlerin yapıldığı tarihteki e-ticaret web sayfa içeriklerine bakılması aynı zamanda o dönemde davacı şirketin hosting hizmet sağlayıcı … (yayım yapan firmanın internet adresi …’dur) firmasından … internet sitesine ait erişim logolarının alınması gerekmekte olduğu, bu loglar incelenerek işlem yapan bilgisayarın ip adresi bağlantı bilgileri alınabildiği, yeni e-ticaret sitesine taşınan eski web sayfası içerikleri ve veritabanı incelendiğinde itiraza konu olan harcama işlemlerinin görülmediği, bu işlemlerin davacının mevcut sitesinde olmadığı, davacının bayisi olduğu … firmasının muhasebe yazılı incelendiğinde dosyada bahsi geçen ürünlerin görüldüğü, ürünlerin gönderildiği kişilerin bilgileri görüldüğü fakat harcama yapan kart hamillerine ait bilgiler görülmediği, bu kişilere ait kredi kartı bilgilerinin görüldüğü, davacı tarafından düzenlenen faturaların kredi kartı sahipleri adına değilde, başka şahıslar adına düzenlendiğinin tespit edildiği” yönünde görüş bildirilmiştir. Davacı tarafın kök rapora itirazlarının incelenmesi yönünde Adana Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış olup 26/09/2018 tarihli bilirkişi ek raporunun sonuç kısmında özetle “İtiraza konu olan e-ticaret internet sitesi başka bir isimle başka bir hosting(yayın yapan yer)’e taşındığı için o döneme ait site içeriğine erişilemediği, dava konusu dönemde 3D sisteminin aktif olarak kullanılıp kullanılmadığı tarafımızdan tespit edilemediği, nitekim itiraza konu olan banka dekontları incelendiğinde harcama işlemlerinin 3D kullanılmadan yapıldığının görüldüğü, 30.10.2015 – 06.11.2015 tarihleri arasında kart hamilerinin bazı harcamalara itiraz ettiği yapılan diğer harcamalara itiraz etmediği görüldüğü, davaya konu işlemlerin kart fiziken kullanılmadan internet üzerinden yapıldığı, işleme konu hizmeti alanın kart hamili olmaması ve işlemin kart hamilince kabul edilmemesi sebebi ile yasal düzenlemeler, uluslararası visa/mastercard kuralları ve davacı ile imzalanan sözleşmeler kapsamında, …bankın harcama itirazı kabul edilen ödemeleri kart bankasına yatırması sözleşmelerin gereği olduğu, harcama belgesi düzenlenmeksizin çeşitli iletişim araçları yoluyla veya sipariş formu vasıtasıyla yapılan mal ve hizmet alımlarındaki hukuka aykırı kullanımlardan kaynaklanan zararlardan kart hamilinin sorumlu tutulduğu, kart numarası bildirilmek suretiyle üye işyerinden telefon, elektronik ortam sipariş formu veya diğer iletişim araçları yoluyla yapılan işlemlerden doğacak anlaşmazlıklarda ispat yükünün üye işyerine ait olduğu, bu bağlamda üye İşyeri işleme konu hizmeti alanın kart hamili olmaması ve işlemin kart hamilince kabul edilmemesi sebebi ile fiili durumu ispatlayamamakta olduğu, bu durumu ispatlayabilmek için işlemlerin yapıldığı tarihteki e-ticaret web sayfa içeriklerine bakılması ve site veritabanına bakılması gerekli olduğu, aynı zamanda o dönemde davacı şirketin hosting hizmet sağlayıcı … (Yayım yapan firmanın internet adresi …) firmasından evimarcelik.com internet sitesine ait erişim logları dosyaya sunulmadığından inceleme yapılamadığı, bu loglar incelenerek işlem yapan bilgisayarların ip adresi, bağlantı bilgileri alınabileceği, site erişim logları dosyada olmadığından yapılan harcamaların ne zaman, hangi üye ismi ile ve hangi İp İle yapıldığı bilgisine ulaşılamadığı, yeni e-ticaret sitesine taşınan eski web sayfası içerikleri ve veritabanı incelendiğinde itiraza konu olan harcama işlemlerinin görülmediği, bu işlemlerin davacının mevcut sitesinde olmadığı, davacı tarafından düzenlenen faturaların kredi kartı sahiplerinin adına değilde, başka şahıslar adına düzenlendiği tespit edildiği, son durumdaki veri tabanında sitede alış veriş yapan kullanıcıların bilgisine erişilemediği, aynı kullanıcı adıyla aynı kredi kartlarıyla ya da farklı kredi kartlarıyla harcama yapılıp yapılmadığı tarafımızdan tespit edilemediği, farklı kartlar ile yapılan işlemlerde aynı kullanıcı adıyla aynı adrese mi teslimat yapıldığı aynı kullanıcı adıyla aynı internet ip adresiyle mi harcama yapıldığı bilgilerine erişilemediği, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler incelendiğinde davalı Bankanın şüpheli işlemler ile ilgili uyarı yapmış olduğu, davalı Banka tarafından davacı firmaya 3D güvenlik sistemine mutlaka geçilmesi gerektiği bildirildiği fakat davacı firma kendi e-ticaret sitesini entegre etmediği, 3D güvenlik sitemini kullanıp kullanmama banka üye iş yerinin inisiyatifınde olduğu, davacı firmanın e-ticaret sitesi yönetiminde zafiyetinin olduğu düşünülmekte olduğu, şöyle ki bankadan gelen uyarıda aynı kullanıcı adıyla farklı kredi kartlan ile harcama yapılmış olduğu, bu durumları geri bildirim olarak banka ile müşteri bilgisi, adres, kredi kartı hamilleri bilgisi paylaşılmadığı, bankanın bu harcamaları onayladığı için davacı davalı bankayı sorumlu tuttuğu, davacı firma tarafından davalı bankaya hiçbir işlem için şüpheli işlemdir bildirimi yapılmadığı ” yönünde görüş bildirilmiştir. Bilirkişi kök ve ek raporu oluşa uygun, denetime elverişli kabul edilmiştir.
Tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; dava konusu olayda davacının Üye İşyeri Sözleşmesinde yazan tüm hususlara eksiksiz riayet etmesine rağmen davalı bankanın yetkilendirdiği yazılım firması tarafından ve davalı bankanın bilgisi dahilinde düşük güvenlikli bir sistemin internet sitesine entegre edilmesi nedeniyle müvekkili şirketin haksız olarak 67.947,00-TL ödemek durumunda kalmasından davalı bankanın sorumlu olduğunu beyan etmiştir. Bankalar Türkiye’de hükümetçe imtiyaz sureti ile verilen bir işi yapan ticari müesseseler olarak ödeme yaparken gereken dikkat ve özeni göstermek zorundadırlar ve bu konuda hafif kusurlu davranışlarından dahi sorumludurlar. Ayrıca davalı banka adam çalıştıran sıfatı ile de sorumlu olup, bu sorumluluk bir kusur sorumluluğu olmayıp olağan sebep sorumluluğudur. Adam çalıştıranın sorumluluğu 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 116. maddesinde ve mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 99/2. maddesinde düzenlenmiştir. Burada kanun adam çalıştırana genel nitelikte objektif bir özen yükümlülüğü, bir gözetim ödevi yüklemiştir. Adam çalıştıranın sorumluluğu kendisinin veya emrinde çalışan yardımcı kişinin kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın kusurdan bağımsız olarak doğmaktadır. Sorumluluğun doğması için objektif özen yükümlülüğünün ihlâli ile meydana gelen zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterli kabul edilmiştir. Belirtildiği üzere bankaların personelin yaptıkları işlerden dolayı adam çalıştıran sıfatı ile sorumlulukları bulunmakta olup, bu sorumluluk türü kusursuz sorumluluk türlerinden özen sorumluluğudur. Adam çalıştırana genel nitelikte bir objektif özen yükümlülüğü yüklenmiştir. Sorumluluğun doğması objektif özen yükümlülüğünün ihlâli ile meydana gelen zarar arasında uygun illiyet bağının bulunmasını gerektirmektedir. Bankanın adam çalıştıran sıfatı ile hukukî sorumluluğunun bulunması için öncelikle banka ile müşteri arasında sözleşme ilişkisinin bulunması, bu sözleşme ilişkisinin bankanın özen borcuna aykırılık sebebi ile ihlâl edilmesi gerekir. Ayrıca özen borcuna aykırılıktan dolayı zararın doğmuş olması, zarar ile özen borcuna aykırılık arasında uygun bir illiyet bağının bulunması gerekir. Somut olayda dosyaya sunulan bilirkişi raporlarının incelenmesinde, davalı banka tarafından davacı firmaya 3D güvenlik sistemine mutlaka geçilmesi gerektiği bildirildiği fakat davacı firma kendi e-ticaret sitesini entegre etmediği, 3D güvenlik sitemini kullanıp kullanmamanın üye iş yerinin inisiyatifınde olduğu, davacı firmanın e-ticaret sitesi yönetiminde zafiyetinin olduğu, davacı şirkete bankadan gelen uyarıda aynı kullanıcı adıyla farklı kredi kartlan ile harcama yapılmış olduğu, davacı firma tarafından davalı bankaya hiçbir işlem için şüpheli işlemdir bildirimi yapılmadığı belirtildiğinden olayda davacının bir tacir gibi davranmayarak zararın doğumuna kendisinin sebep olduğu, davalı bankanın kusurunun bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Tüm bu sebeplerden dolayı sübut bulmayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar ve ilam harcı 35,90 TL’den peşin alınan 1.160,37 TL’nin mahsubu ile kalan 1.115,97 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen dava değeri üzerinden davalı vekili lehine hesaplanan 7.824,17-TL nisbi vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/04/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza