Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/445 E. 2019/725 K. 10.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/445 Esas
KARAR NO : 2019/725

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2016
KARAR TARİHİ : 10/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: İnternet üzerinden çeşitli gıda ürünlerinin siparişi konusunda hizmet veren davacı şirketin ABD adresinde Mukim … LLC şirketleriyle addettiği 30/09/2009 tarihli “Baş Bayilik Sözleşmesi” ile ülkemiz dahil olmak üzere dünyanın birçok yerinde tescilli “…” markası kapsamındaki işleri kurmak, geliştirmek ve 3. Kişilere ait bayilikler vermek konusunda yetkilendirildiğini yetki kapsamında davalı ile 12/12/2013 tarihli “Alt Bayilik Sözleşmesi” addedildiğini davalının … şirketiyle davacı aleyhine sonuç doğurabilecek eylemleri tespit edildiği için … 20.Noterininin … tarih … y.nolu bilgilendirme ve uyarı yazısında belirtilen hususları kabul etmediği gibi dayanağı olmayan taleplerde bulunduğunu anılan ihtarnameye … 20.Noterinin … tarih … y. Nolu ihtarnamesi ile cevap verildiğini bunun üzerine davalının … 28. Noterinin … tarih … y. Nolu ihtarnamesiyle 12/12/2013 tarihli “Alt Bayilik Sözleşmesinin m.15 A. Bölümüne uygun olarak feshedilmesi dışında işbu sözleşmenin alt bayi tarafından sebepsiz yere fesih ve işbu sözleşmenin ihlali anlamına gelecektir” biçiminde olduğunu yine sözleşme A.32 sayfasında yer bulan B 22 maddesinin “Alt bayinin işbu sözleşmede bahsedilen bütün hakları-ister fesih maddesindeki ister diğer maddelerdeki hakları saklı kalmak kaydıyla işbu sözleşmenin devam etmesine veya feshedilmesine bakılmaksızın, BB Alt Bayinin işbu sözleşmeden doğan yükümlülüklerini ihlal edilmesi durumunda 50.000 USD cezai şart talep edebilecektir” biçimde olduğunu, davalı- borçlunun itirazıyla 18/03/2016 tarihinde İİK m.66 uyarınca takibin durdurulmasına karar verildiğini belirterek takibin devamına, davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 12/12/2013 tarihinde 10 yıl süreli “…” markalı ürünlerin www…..com.tr internet sitesi üzerinden sipariş eden üçüncü kişilere satımı hususunda Alt Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca başbayi olan davacıya üçüncü kişilerin vermiş olduğu ve… adli internet sitesine ödeme yaptıktan sonra bu ödemenin davacı tarafından tahsil edildiğini, daha sonra bu siparişin davalının sistem ekranına hak ediş bedeli olan fiyatla düştüğünü, başbayinin ilk olarak bu ödemeden “…” adı altında bayilik bedeli tahsil ettiğini, kalan miktarı davalının ekranına hak ediş bedeli olarak yansıdığını, davalının söz konusu ürünü müşteriye teslim ettikten sonra satılan ürün ile ilgili hak ediş faturası düzenlediğini ve hak ediş bedellerini bu şekilde tahsil ettiğini, davalının yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmek amacıyla birçok harcama yaptığını, servis araçları satın aldığını, işyeri kiraladığını, yüksek kira bedelleri ödeme durumunda kaldığını, yüklü miktarda krediler çekerek yüksek faiz tutarları ödemek zorunda kaldığını, yüklü miktarda krediler çekerek yüksek faiz tutarları ödemek zorunda kaldığını, sözleşme ilişkisi devam ederken davacının 20/05/2015, 24/07/2015, 23/09/2015 tarih aralığında önceden uyarıda bulunmaksızın haksız ve hukuka aykırı şekilde sistem yoluyla kendisine gelen siparişleri davalıya iletmediğini, davalının zarara uğramamasına, kar kaybı yaşamasına sebebiyet verdiğini, davacının başbayi olarak yükümlülüklerini yerine getirmemesi sebebiyle davalıya ulaşan sipariş adedinin az sayıda kaldığını, davalının zarara uğradığını bunların akabinde davacının … 20. Noterinin … tarih … y. Nolu “Bilgilendirme ve Uyarı Yazısı” gönderdiğini, davalının … 28. Noterinin …tarih … y.nolu ihtarnamesi ile davacı şirketin yükümlerini derhal yerine getirmesi ve yoksun kalman karların tahsilini aksi halde yasal yollara başvuracağını, davalının zarara uğramasına sebep olduğunu, davalının tüm bu sebeplerle … 28. Noterinin … tarih … y. Nolu ihtarname ile 12/12/2013 tarihli “Alt Bayilik Sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini, davacının cezai şart tutarından tahsiline yönelik … 12. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlattığı icra takibinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, 18/03/2016 tarihinde başlatılan icra takibine itiraz ederek takibin durduğunu belirterek davanın reddini, davacının %20 den az olmayan kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sözleşmenin haksız feshine dayalı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Mahkememizce … 12. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklısı …Tic. AŞ. tarafından, borçlu … Tic. Ltd. Şti. aleyhine 50.000,00-USD (1 USD=2,9284 28/12/2015 tarihi kuru ile 146.420,00-TL cinsinden) icra takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %7 oranında faiz işletilmek kaydı ile tahsili talebi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK 67. Maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce 26/10/2017 tarihinde bilirkişi heyetinden aldırılan kök raporun sonuç kısmında; … sisteminin makul olmayan süreler boyunca kesintiye uğraması nedeniyle davalı yanın sipariş alamadığı ve maddi olarak zarara uğradığı, sözleşmeye göre … sisteminin bakımını yapmakla yükümlü olan davacı tarafın bu yükümlülüğünü yerine getirmediği anlaşıldığından, davalı tarafın fesip ihtarında belirttiği bu gerekçenin haklı bir fesih gerekçesi olarak kabul edilebileceği, sözleşmenin davalı tarafından feshinin haklı bir gerekçeye dayandığı yönündeki tespitimiz nedeniyle, davacının dava dilekçesinde de belirttiği üzere sözleşmenini A32 sayfasında bulunan B22 maddesine göre davacının 50.000-USD tazminat istemesinin doğru olmayacağı, görüş ve kanaati rapor edilmiştir.
Mahkememizce tarafların itirazları doğrultusunda bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 10/05/2018 tarihli 2. Ek bilirkişi raporunun sonuç kısımında; bayilik sözleşmesinin m15/A uyarınca davacı başbayi … AŞ’nin sözleşme şartlarını maddi anlamda yerine getirmediğinden söz edilemeyceği bu nedenle alt bayi olan davalı … Ltd Şti.’nin bu hususa uygun olmayarak sözleşmeyi feshinin haklı fesih sayılmayacağın rapor etmiştir. Rapor ekinde sunulan ayrık görüşte, sözleşmede yer alan cezai şartın TBK’nun 20 ve 21 maddeler uyarınca geçerli kabul edilemeyeceği, davacının davaya konu web sitesinin davalı tarafından kullanımına izin verilmemesi ve dava dışı şirketin davacıya alt bayilik sözleşmelerinin feshedileceğinin bildirildiği dikkate alındığında, davalı tarafından söz konusu akdi ilişkinin devam ettirilmesi çekilmez hale geldiğinden, davalının sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği anlaşılmış olup, davacının cezai şart taleplerinde haklı olmadığı yönünden rapor sunulmuştur. Sunulan ayrık rapor hüküm kurmaya elverişli kabul edildiğinden, davacının ayrık rapor yönünden ek rapor taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki 12.12.2013 tarihli … Alt Bayilik Sözleşmesinin incelenmesinde; 30/09/2009 tarihinde baş bayi Tasfiye Halinde… Tic. A.Ş. ile … (…) arasında imzalanmış olan, …’nın başbayiye Türkiye Cumhuriyeti’nde … işlerinini kurmak, işletmek ve 3. Kişilere bayilik vermek haklarını verdiği başbayilik sözleşmesine dayalı olarak, davacı Tasfiye Halinde…Tic. A.Ş. ile davalı …Tic. Ltd Şti. arasında iş bu sözleşmeye bağlı olarak isimler ve markalar, sistem ve ilgili reklam ve satış usulleri gibi işini yürütmek münhasır olmayan hakkını, lisansını ve imtiyazını verdiği yapılmış bir alt bayilik sözleşmesi olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki Alt Bayilik Sözleşmenin 15 A maddesine göre; alt bayii sözleşmenin şartlarını tam olarak yerine getiriyor ancak baş bayii sözleşme şartlarını maddi anlamda yerine getirmiyor ve bu durumu alt bayinin maddi yükümlülüklerini yerine getirilmemesi ile ilgili yazılı ihbarnameyi baş bayiye göndermesinden sonraki 30 gün içerisinde düzeltmiyor ya da makul sürede düzeltmeye çaba gösterdiğine dair kanıt sunmuyorsa alt bayi baş bayiye yazılı sözleşmeyi feshetme ibranamesi ulaştırdıktan 30 gün sonra sözleşmeyi feshedebilir. Sözleşmenin 15 A maddesine göre uygun olarak feshedilmesi dışında alt bayii tarafından fesih sebepsiz yere fesih ve sözleşmenin ihlali anlamına gelecektir. Sözleşmenin B 22. Maddesi uyarınca, alt bayiinin iş bu sözleşmede bahsedilen diğer bu hakları ister bu fesih maddesindeki ister diğer maddeler hakkında olsun iş bu sözleşmenin devam etmesine veya fesh edilmesine bakılmaksızın baş bayii alt bayiinden iş bu sözleşmeden yükümlülüklerini ihlal etmesi durumunda 50.000-USD ceza şart talep edebilecektir. Sözleşmenin ‘bayilik sistemi web sitesi’ başlıklı bölüm 7’de belirtildiği üzere; baş bayii veya …, bir veya birden fazla Web sitesi kurabilir. Baş bayii veya … alt bayini bayilik sistemi web sisteminde yer almasına yalnızca alt bayii iş bu sözleşme hükümlerine ve sistem standartlarına tamamen uyduğu müddetçe izin verecektir.
Davacı … 27. Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu bilgilendirme yazısı ile davalı şirkete, … şirketinin davalının da aralarında bulunduğu alt bayilik alanları ile devam etmek istemediğini, sözleşmelerin sonlandırılmasını talep ettiğini, konunun sulh ile çözülmesinin amaçlandıklarını, …’nın gerçekleştiğini iddia ettiği tecavüz fiilleri ile doğan tazminat talebini davacıya da baskı unsuru olarak kullanacaklarını, amaçlarının bu olmadığını, davalının bu tecavüz fiilini işledikleri vaya bunu destekler davranışları içerisine girdikleri taktirde bu hareketlerin sadece davalıyı bağlayacağını, davacıya karşı her türlü zarardan sorumlu olacağını bildirmiştir. Davalı … 28. Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile davacıya; sulh hususunda davacının olumsuz tavır takındığı, davalının o güne kadar tecavüz eyleminde bulunmadığı, dacalının ifa yükümlülüğünü tamamen yerine getirdiği, davacının yükümlülüklerini yerine getirmediği, sözleşme ilişkisi devam ederken 20/05/2015-31/05/2015 ve 24/07/2015 ile 23/09/2015 tarihleri arasında önceden uyarıda bulunmaksızın sistem yoluyla kendisine gelen siparişleri davalıya iletmeyerek davalının zarara uğramasına sebebiyet verdiği ve … markalı ürünlerin davacı tarafından bilinirliğini yeterli şekilde sağlanamadığı iddiasıyla ihtarnamenin davacıya tebliğinden itibaren 3 iş günü içerisinde davalıya iletim yapılmayarak davalının uğramış olduğu zararı ve yoksun kalınan karın tahsilini talep etmiştir.
Davacının davalıya cevaben gönderdiği … 28. Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu bilgilendirme yazısı ile; davalının sulh iradesine ilişkin iddialarının gerçekçi olmadığını, … ile birlikte davacıya karşı iş birliğine girmesinin haksız rekabete sebebiyet verdiğini, … adlı web sitesinin kapatılmadığını, maliyetleri azaltmak adına kimi girişimlerde bulunulduğunu belirtilmiştir. Davalının davacıya cevaben gönderdiği … 28. Noterliğinin … tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile; davalının alt bayilik sözleşmesinden doğan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiği halde davacının yükümlülüklerini ihlal nedeniyle oluşan zararının giderilmesi taleplerinin reddedildiğini, sulh konusunda davacının olumsuz tavır takındığını, davalının zarara uğramasına neden olduğunu, davacının sözleşme gereğince … markalı ürünlerin bilinirliğini tam ve yeterli şekilde sağlayamadığını, bu durumun sözleşmenin 15. Maddesi uyarınca davalıya fesih imkanı tanıdığını belirterek, davacı tarafa alt bayilik sözleşmesinin feshedildiğini ihtar etmiştir.
Taraflara arasında imzalanan sözleşmenin ‘bayilik sistemi’ başlıklı 7/1 bölümüne göre; baş bayii veya … bir veya birden fazla web sitesi kurabilecek ve baş bayii veya …, alt bayinin web sitesinde yer almasına yalnızca alt bayii bu sözleşme hükümlerine ve sistem standartlarına tamamen uyduğu müddetçe izin verilecektir. Sözleşmenin 7/3 maddesine göre alt bayii yükümlülüklerini ifa etmekte temerrüde düşerse, baş bayii veya …, alt bayii temerrüdü giderene kadar alt bayinin bayilik sistemi web sitesinde yer almasını askıya alabilir.
Dosyanın incelenmesinde, …’nın davacıya 1.550,000-USD tazminat ödemesi ve defter ve kayıtlarını incelemeye yönelik 15/10/2015 tarihinde bildirimde bulunduğu, daha sonra davacı tarafından davalının yararlanmakta olduğu web sitesinden davalıya sipariş gelmeyeceğini ve siparişlerin başka bir internet sitesine yönlendirilmiş olacağı yönünde davalının 26/10/2015 tarihinde davalıyı bilgilendirdiği anlaşılmıştır. Davalı cevap dilekçesinde alt bayilik sözleşmesi ile girmiş olduğu ticari ilişkinin gereklilikleri ve yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmek maksadıyla servis araçları satın almış iş ve işleyişleri gerekli malzemeleri temin etmiş, iş yeri kiralayarak yüksek kira bedelleri ödediğini bu harcamaları karşılamak için kredi çektiğini belirterek kira sözleşmeleri ve banka kredi sözleşmeleri sunmuştur.
Davaya konu www…..com.tr satış kanalı olan web sitesinin kapanması ve operasyonel problemler davacıdan değil dava dışı EAI şirketinden kaynaklanmaktadır. Nitekim davacının davalıya gönderdiği ihtarname ile baş bayii …’nın alt bayilik alanları ile devam etmek istemediğini, sözleşmelerinin sonlandırılmasını talep ettiğini, bu nedenle bu sitenin kapandığı görülmektedir. Dava konusu husumetin dava dışı … şirketini baş bayii ve alt bayi arasındaki ticari ilişkiye müdahale etmesi nedeniyle kaynaklandığı ve bu müdahale nedeniyle davacının sözleşmeyi yürütemez hale geldiği anlaşılmıştır.
Sonuç olarak davacı ile davalı arasındaki alt bayilik sözleşmesinde yer alan cezai şartın hukuken geçerli olduğu kabul edildiği taktirde; www…..com.tr adlı web sitesinin kapatılmasının dava dışı …’nın Türkiye’deki organizasyonlarına son vermek istemesinden dolayı kaynaklanması ve bu süreçte entegrasyon sorunu nedeniyle sitenin başka siteye geçici olarak yönlendirilmesi, bu husunun davacı tarafından davalıya bildirilmesi, sözleşmenin 7. Ve 3. Maddeleriyle birlikte değerlendirildiğinde söz konusu web sitesinden başka satış kanallarının da mevcut olması, diğer satış kanallarının sözleşmenin yürürlükte kaldığı sıra boyunca kapanmaması, bu internet sitesinin kapalı olduğu durumda dahi davalının başka mecralar kullanabileceği birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu sitenin kapalı olmasının taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olmayacağından, sözleşmenin 15 A maddesi uyarınca davalının sözleşme şartlarını tam olarak yerine getirmemesi nedeniyle, davacı davalıdan 50.000-USD tutarındaki cezai şartın tahsili talebine hak kazanabilecektir.
Dosyaya sunulu 17/05/2019 tarihli ayrık görüş bilirkişi raporu değerlendirildiğinde; sözleşmeye göre davacının davalıdan cezai şart talep edebilmesi için öncelikle sözleşmede yer alan cezai şart hükmünün hukuken geçerli olması gerekmektedir. Dosyaya sunulan iş bu sözleşme incelendiğinde, söz konusu sözleşmenin matbu bir sözleşme olduğu, bu nedenle TBK 20. Madde uyarınca genel işlem koşulları içeren sözleşme olduğu kanaatine varılmıştır. Sözleşmeyi hazırlayan taraf, TBK 21. Madde ve devamında belirtildiği üzere, genel işlem koşullarının karşı tarafça önceden yeterince incelenip değerlendirildiğini ispat etmekle yükümlüdür. Ayrıca karşı tarafın menfaatine aykırı genel işlem koşulu ifadesi, sözleşme taraflarının karşılıklı edimleri arasındaki menfaatler dengesini karşı tarafça önceden öngörülemeyecek ve tahmin edilemeyecek derecede bozan genel işlem koşulları olarak anlaşılmalıdır. Sözleşmenin incelenmesinde, davalı tarafından sözleşmenin hükümlerinin incelenip değerlendirildiğine dair herhangi bir tutanak bulunmamaktadır. Davacının davalıya söz konusu imkanı sağladığına dair dosyaya herhangi bir belge sunulmamıştır. Bu nedenle sözleşme taraflarının karşılıklı edimleri arasındaki menfaatler dengesini davalı tarafça önceden öngörülemeyecek ve tahmin edilemeyecek derece bozan genel işlem koşullarını TBK 21.f/1 hükmü uyarınca geçersiz sayılması gerekmektedir. Sözleşmenin cezai şartı düzenleyen 15-B-22 nolu hükmünde ise, sadece davalının sözleşmeden kaynaklanan borçlarını ihlal etmesi halinde davacıya cezai şart ödeyeceği hükme bağlanmış olup, davacının da sözleşmeden kaynaklanan borçlarını ihlal etmesi durumunda davalıya cezai şart ödeyeceği hususu hükme bağlanmamıştır. Dolayısıyla bu maddenin de TBK madde 21f/1 hükmü uyarınca geçersiz sayılması gerekmekte olup, davacının iş bu sözleşmede yar alan cezai şartın talebi hak kazanamayacağı anlaşılmıştır. Ayrıca TBK 25. Maddesi uyarınca da genel işlem koşullarına aykırı olarak karşı tarafın aleyhine ve onun durumunun ağırlayıcı nitelikte hükümler konulamayacağı ön görülmüş olup, bu maddeye göre de söz konusu maddenin dürüstlük kurullarına aykırı düşecek şekilde davalı tarafın menfaatine aykırı olması nedeniyle sadece davalının sözleşmeden kaynaklanan borçları inkar etmesi nedeniyle davacıya cezai şart ödeyeceği hükmü geçersiz niteliktedir.
Ayrıca davacının akdi ilişki devam ederken davalıya göndermiş olduğu 15/10/2015 tarihli ihtarnamede özetle; kendisi ile yurtdışındaki ana bayii … arasındaki akdi ilişkinin bozulmaya başladığını ve sona erme ihtimali gündeme geldiğini, ana bayilik sözleşmesi sona erdiği takdirde sözleşmenin ilgili hükümleri gereği davalı ile davacı arasındaki alt bayilik ilişkisinin sona ereceğini, ayrıca ana bayinin bu alt bayilik sözleşmesini sonlandırılmasını talep ettiğini, ana bayiinin davalının akdi ilişkiyi tecavüz niteliğinde olan fiillerde bulunduğunu bildirdiğini, davacının davalının kullanmakta olduğu internet sitesini geçici olarak kapattığını bildirmiştir. Tüm bu durumlar nedeniyle, davalının maddi zarara uğraması, davalının davacı ile arasındaki akdi ilişkiye güveni zedelenmesi ve akdi ilişkinin devamının davalı açısından çekilmez hale gelmiş olması hayatın olağan akışına uygundur. Davalı bakımından sözleşmenin çekilmez hale gelmiş olması, davalı açısından sözleşmenin feshi için haklı bir sebep oluşturmakta ve davalının davacı ile arasındaki sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği anlaşılmaktadır. Yargıtay’ın yerleşik bir çok içtihatında belirtildiği üzere, bayilik sözleşmesinin tarafların her biri tarafından haklı nedenle feshedilebileceğinden, sözleşmenin davalı tarafından haklı nedenle feshedildiği anlaşıldığından, sözleşmenin 15-B-22 maddesi uyarınca öngörülmüş olan cezai şartı davalının davacıya ödeme yükümlülüğü altına girmediği kanaatine varılarak, subuta ermeyen davanın reddine dair taktiren aşağıdaki şekilde hüküm kurma gereği hasıl olmuştur.
Davalı tarafından her ne kadar %20 kötü niyet tazminat talebinde bulunulmuş ise de davacının taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye istinaden kötü niyeti kanıtlanamadığından davalı lehine kötü niyet tazminat talebine yer olmadığı anlaşılmıştır.
HÜKÜM:
1-Davanın Reddine ,
2-Karar ve ilam harcı 44,40 TL nin peşin alınan 2.500,49 TL den mahsubu ile bakiye 2.456,09 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca taktir olunan 14.463,60 TL nispi ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 10/09/2019

Katip …
e-imza

Hakim …