Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/416 E. 2019/1125 K. 11.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/416 Esas
KARAR NO : 2019/1125

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 19/04/2016
KARAR TARİHİ : 11/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … plakalı araca 02/11/2015 tarihinde davalı …’nın sürücüsü olduğu, trafikte davalı … adına kayıtlı ve davalı … tarafından sigortalanan … plakalı aracın arkadan çarptığını, kazanın meydana gelmesinde davalı …’nın %100 oranında kusurlu olduğunu, müvekkilinin aracında büyük oranda hasar meydana geldiğini, aracın yetkili serviste onarıldığını, daha önce hiçbir hasar kaydının olmadığını ve kaza neticesinde değer kaybına uğradığını, değer kaybı nedeniyle oluşan zarardan davalıların sorumlu olduklarını beyanla şimdilik 1.000,00 TL tazminatın davalı … ve …’dan kaza tarihinden, davalı … şirketinden ise dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı …Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından dava konusu poliçe limitinin tamamının ödenmiş olması sebebiyle müvekkilinin talep edilen tazminatlar yönünden sorumluluğunun sona erdiğini, davacıya ait … plakalı aracın kasko sigortacısı … Sigorta A.Ş. tarafından müvekkiline yapılan başvuru neticesinde 26.984,00 TL hasar bedelinin 02/11/2015 tarihinde ödendiğini, müvekkili nezdindeki poliçenin araç başı maddi zarar limitinin 26.800,00 TL olduğunu, yapılan ödeme ile birlikte poliçe limitinin tükendiğini, müvekkilinin daha fazla ödeme yapmasının mümkün olmadığını, davanın kabulü anlamına gelmemek koşuluyla değer kaybı zararının sigorta teminatı dışında kaldığını, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu iddialarını kabul etmediklerini, davacının ticari faiz talep edemeyeceğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın meydana gelmesinde sürücü …’nın %100 kusurlu olduğuna dair iddiaları kabul etmediğini, kaza anında kaza mahallinde olmadığını ancak kazanın çift taraflı olduğunu, kendisine ait araçta da hasar oluştuğunu ve değer kaybı meydana geldiğini beyanla davanın reddine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı … usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiş ve duruşmaya katılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, trafik kazası nedeniyle araçta oluştuğu iddia edilen değer kaybı zararının tazmini talebine ilişkindir.
Mahkememizce, … plakalı aracın poliçesi, hasar dosyası, davalı … tarafından dava dışı … Sigorta şirketine ödeme yapıldığı iddia edilmiş olduğundan bu ödemeye ilişkin yazı cevabı dosya içerisine alınmış, dosya kazadaki kusur durumu ve davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen değer kaybının tespiti yönünden rapor düzenlenmek üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Heyet raporunda özetle; davalı …’nın yönetimindeki araçla gidişe ayrılmış 3 şeridi bulunan otoyolda en sol şeride geçmesi yasal olmasına rağmen en sol şeridi kullandığını, virajlı kesime gelirken hızını düşürmesi, dikkatli ve tedbirli olması, önünde aynı yönde hareket halinde olan araçla kendi aracı arasında uygun takip mesafesini bırakması, aracının hızını yol, hava, görüş, trafik durumu ve teknik özelliklere göre uydurması, öndeki aracın fren yapması halinde kendisinin de etkili frenle aracını yavaşlatması ve gerektiğinde durması gerekirken, öndeki araçla kendi aracı arasında güvenli takip mesafesi bırakmadığını ve önünde hareket halinde iken trafik nedeniyle duraklayan davacıya ait araca arkadan çarptığını, bu sebeple kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğunu, davacıya ait araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmadığını, davacıya ait aracın serbest piyasa rayiç değerinin 210.000,00 TL olduğunu, araçta 26.875,15 TL tutarında hasar meydana geldiğini, araçtaki değer kaybının, aracın hasarlı kısımlarının güvenlik donanımlarını olumsuz olarak etkilemesi nedeniyle 20.000,00 TL olabileceğini tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davalı … tarafından yapılan itirazlar nedeniyle heyetten ek rapor alınmış, heyet ek raporunda kök rapordaki tespitlerini tekrar etmiştir. Davacı vekili 03/04/2019 tarihli dilekçesi ile talebini rapor doğrultusunda ıslah ederek eksik harcını ikmal etmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacıya ait … plakalı araç ile davalı … ‘a ait, davalı …Ş. nezdinde 19/11/2014-2015 tarihleri arasında ZMMS poliçesi ile sigortalı ve davalı … tarafından sevk ve idare edilen … plakalı araç arasında 02/11/2015 tarihinde trafik kazası meydana geldiği, davacının aracında hasar oluştuğu ve hasarın yetkili servis tarafından onarıldığı, kazanın meydana gelmesinde davalı …’nın KTK’nın 46/e, 52/c ve 56/c maddelerini ihlal etmek suretiyle davacının aracına arkadan çarparak % 100 oranında kusurlu olduğu, usul ve yasaya uygun bilirkişi raporunda davacının aracında meydana gelen değer kaybının 20.000,00 TL olarak belirlendiği, davalı …Ş. tarafından, davacıya ait aracın kasko sigortacısı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan başvuru üzerine poliçe limitinin tamamının 18/12/2015 tarihinde ödendiği, bu nedenle söz konusu poliçe nedeniyle başkaca bir sorumluluğunun kalmadığı anlaşıldığından bu davalı yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden ise davacının kaza nedeniyle uğradığı doğrudan zararlardan TBK’nın haksız fiil hükümleri ile KTK’nın işletenin sorumluluğunu düzenleyen hükümleri uyarınca sorumlu oldukları anlaşıldığından davanın kabulüne, aracın ticari araç olması sebebiyle 20.000,00 TL değer kaybı tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın … Sigorta A.Ş yönünden Reddine,
2-Davanın davalılar … ve … yönünden kabulü ile 20.000 TL tazminatın 02/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar ve ilam harcı 1.366,20 TL’den peşin alınan 354,20 TL harcın mahsubu ile kalan 1.012,00 TL’nin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 407,10 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.407,10 TL yargılama gideri ile 58,40 TL ilk harcın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı …Ş. Kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 11/12/2019

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza