Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/407 E. 2018/584 K. 24.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/407 Esas
KARAR NO : 2018/584

DAVA TARİHİ : 17/05/2010
KARAR TARİHİ : 24/05/2018

İstanbul 44. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/240-2013/233 E.K. sayılı dosyası mahkememize tevzi edilmiş olup, mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kayıt edilerek yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; Davacı şirketin 15/07/2009 tarihli “… Projesi Kalan İnşaat İşleri Sözleşmesi” ile … ili, … ilçesi, … beldesi adresindeki 6 pafta numarasına sahip 127 nolu ada ve 5 Nolu parselde yer alan 6.292 m² yüzölçümlü arazi üzerinde kaba inşaatı büyük oranda tamamlanmış, ince işler, mekanik ve elektrik tesisat işleri de başlamış olan PalmResidence konut projesi’ne ait Kalan İnşaat İşlerini yükümlendiğini, “Anahtar Teslim Götürü Bedel” esası üzerinden yapılan sözleşmeye göre, Taahhüt bedelinin %42 si … Yönetiminden nakden, %58 oranındaki kısmı ise … Sahibi davalılardan barter yöntemiyle (taşınmazların mülkiyetini, metrekaresi 2.200 USD üzerinden devralmak suretiyle) tahsil edileceğini, davacı şirketin yükümlendiği işi eksiksiz hatta fazlasıyla tamamladığını, davacı şirket, iş bu faaliyetler sırasında oluşan alacaklarının bir kısımını davalılardan tahsil edemediğini, davacı şirketin davalılardan kalan alacağını, sözleşme’nin 2.03 maddesi /2 fıkrası son cümlesi uyarınca ilave işler bedelinin (toprak sahiplerinin hissesine düşen) %58’lik kısmı olarak belirlendiğini, tamamlanan işlerin oluşturduğu toplam alacak bedelinin 350.000-TL’yi aşmakta olduğunu, gerçek alacak miktarı ayrıntılı hesaplamalar sonrasında ortaya çıkacağından fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile davalıların sözleşme tarihi olan 15/07/2009 tarihindeki hisseleri/sorumlulukları oranında 10.000-TL’nin tahsiline, alacağa muacceliyet tarihinden itibaren Ticari Temerrüt Faizi Yürütülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar-karşı davacılar vekili cevap dilekçesi ve karşı dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’a vasi tayini için … 3 Suh Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve yargılamanın devam ettiği beyan ederek, dava dışı … Tic Ltd Şti’nin … İli, … İlçesi, … köyü beldesi, … caddesi adresinde bulunan tapunun 6 pafta, 127 ada, 5 parselde kayıtlı … isimli anlaşmanın anahtar teslim anlaşması ile bağımsız bölümlerin inşasını tamamlayarak, davalılara teslim etmeyi üstlendiğini, ancak edimlerini tam olarak yerine getirmeden ve inşaatı tamamlamadan inşaat alanını terk ettiğini ve bu şekilde gerek davalıları gerekse diğer kat irtifakı maliklerin ağır mağduriyetlerine sebep olduğunu, bu nedenle yarım bırakılmış inşaatı tamamlamak üzere 15/07/2009 tarihinde kalan inşaat işleri sözleşmesi akdedildiğini, davacı, … Tic Ltd Şti tarafından yarım bırakılan inşaatı tamamlamayı üstendiğini, sözleşmede de davacının inşaatı mevcut proje ve teknik şartnameye uygun olarak tamamlamakla yükümlü olduğunu, sözleşmede ihale bedeli başlıklı 2.03 maddesinde davacının işi Anahtar Teslim Götürü Bedel esas üzerinden üstlendiği açıklandığını, ihale bedeli 6.200.000,00 TL + KDV olarak öngörüldüğünü, davacının gerekli keşifleri yaptığı ve ihale bedelini hiç bir şekilde arttıramayacağı açık bir biçimde kararlaştırıldığını, buna rağmen davacı iş bu davayı açarak haksız kazanç elde etme gayesi içinde olduğunu, davacı ihale bedelinin davalılara ait %58 hisseye isabet eden kısmını tahsil ettiğini, bu durumda davacının da kabulünde olduğunu, davacı haksız olarak ihale bedelini arttırmaya çalıştığını, davacının ilave işler yaptığını iddia etmesine rağmen dava dilekçesinde, işlerin neler olduğuna ilişkin açıklama yapmadığını, davacı, ihale bedelini tamamen tahsil etmesine rağmen yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmediğini, dava konusu inşaatta eksik ve ayıplar bulunduğunu, eksik ve ayıplar yargılama aşamasında yapılacak keşifle ortaya çıkacağını, taraflar arasındaki sözleşme karşılıklı borç yükleyen bir sözleşme olduğunu, davacı taraf yükümlülüklerine gereği gibi yerine getirmediğini, dolayısıyla davacının alacak iddiası gerçek dışı olduğunu, bu nedenlerle davalıların davacıya hiç bir borcu olmadığını, hatta alacaklı olduğunu, davacı işi 13/12/2009 tarihine kadar teslim etmeyi üstlendiğini ancak bu yükümlülüğüne aykırı davrandığını, 40 gün geç teslim ettiğini, sözleşmenin 2.31.3.1 maddesiyle her geciken gün için sözleşme bedelinin binde 5 oranında gecikme cezası kararlaştırıldığını, buna göre davacı davalılara 719.000,00 TL borçlu olduğunu, eksik ve ayıplı imalatların değerinin de 500.000,00 TL den fazla olduğunu, dolayısıyla davacı, davalılara 1.000.000,00 TL den fazla borçlu olduğunu, tüm bu nedenlerle fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile, şimdilik her bir davalı için 10.000,00 TL nin davacıdan tahsilini, aslı davanın reddi ile karşı davanın kabulünü, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı-karşı davalı vekilinin karşı davaya karşı sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirdiğini, kalan inşaat işleri sözleşmesi işveren ile yüklenici arsında tasfiye edilmiş olduğunu, ve … Yönetimi sözleşme bedelinin %42 sini davacı şirkete ödediğini, karşılıklı varılan mutabakat uyarınca davalılar tarafından barter yöntemi ile ödenmesi kabul edilen ihale bedelinin %58 ine isabet eden borcun bakiyesi tasfiye edildiğini, ancak sulh protokolü ve İbranamenin iki ayrı maddesinde açıkça belirtildiği üzere, “adı geçen inşaatta ilgili olarak … Tic Ltd Şti’nin kalan inşaat işleri sözleşmesi kapsamı dışında olduğu iddia ettiği ilave işlere yönelik talepleri iş bu sulh protokolü ve ibranamenin kapsamı dışında tutulmuştur” şeklinde olduğunu, işin tamamının süresi 16/07/2009 niyet mektubu ve sözleşme imzalanma tarihi iş başlangıcı olarak kabul edilmek üzere, bu tarihten itibaren 150 (yüzelli) takvim günü olduğunu, yüklenici taahhüdü konusu işin tümünü en geç 13/12/2009 tarihine kadar tamamlayıp geçici kabule hazır hale getireleceğini, işin “geçici kabule hazır” hale getirildiği husus, süre sonundan 1 gün önce (12/12/2009) ilgilisi …’a yazılı olarak bildirildiğini, ilk süre açısında hiç bir sorun bulunmadığını, kabul heyetinin tespit ettiği eksiklikler, belirlenen sürede yüklenici tarafından giderilmezse bu sürenin bitiminden sonra eksiklerin giderilmesine kadar geçecek her gün için, sözleşmedeki gecikme cezası hükümleri uygulandığını ve geçici kabul tarihi kusur ve eksikliklerin giderilmesi tarihine ötelendiğini, ancak bu gecikme 30 gün geçtiği takdirde işveren, yüklenici hesabına eksiklerin giderilmesini kendisinin yapabildiğini, bu takirde eksikler tamamlanıncaya kadar ceza uygulanması devam eder ve kabul tarihi ötelene bildiriğini, işin süresinde teslim edilmesi halinde gecikme cezasının uygulanması yeni bir şarta bağlandığını, kabul heyetinin tespit ettiği eksiklikler, belirlenen sürede yüklenici tarafından giderilmez ise uyuşmazlık konusu iş için eksik ve kusurların giderilmesi istenen sürenin 21/01/2010 tarihi olarak belirlendiğini, geçici kabul 21/01/2010 tarihinde yapıldığını ve buna göre de 31/01/2010 kesin hakediş düzenlendiğini, geçici kabulün verilen tarihte gerçekleştirilmesi ile 2.35 maddesindeki gecikme cezası olasılığı da ortadan kalktığını, davacı şirketin yükümlülüklerini zamanında ve eksiksiz yerine getirdiği açık olduğunu, karşı davacılar, kendilerine ait taşınmazların tamamını teslim aldıklarını ve teslim tutanaklarını da gecikme veya eksiklik hususunda ihtirazi kayıt koymaksızın imzaladıklarını, karşı dava dilekçesinde “her bir müvekkili için 10.000,00 TL nin davacıdan tahsilini talep ediyoruz ” şeklinde denilmekte ise de bu talebin 30.000,00 TL ye ulaştığını, buna karşılık sonuç ve istek bölümünde şimdilik 10.000,00 TL nin davacıdan tahsili talep edildiği denildiğini, bu iki beyan arasında tutarsızlığın bulunduğunu, … Yönetimi ile imzalanan protokolün 2. Pragrafında “proje kapsamında yer almayan ilave işler bedelleri de dahil” atfıyla İlave işler gerçekleştiğini ortaya koyduğunu, davalıların kendilerine düşen hisseyi ödemekten kaçındığını, ilave işler bedelinin toplamı 721.139,70 TL olduğunu, bu meblağnın %58 inden davalıların sorumlu olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulüne, karşı davanın reddi ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılar/karşı davacılar’a yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda … 44. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/240-2013/233 E.K. sayılı 17/09/2013 tarihli kararı ile “1-Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; 81.854,60 TL’nin 10.000,00 TL’sinin dava tarihi olan 17/06/2010 tarihinden itibaren işleyecek, 71.854,60 TL’sinin ise ıslah tarihi olan 22/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilde mükerrer olmamak kaydı ile tahsili ile davacı tarafa verilmesine, 2- Kalan kısımlar yönünden davanın reddine, 3- Karşı davanın REDDİNE” karar verilmiştir. İş bu karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2014/7256-2015/768 E.K. sayılı 17/02/2015 tarihli ilamı ile “…1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Asıl davada davacı yüklenici, işi eksiksiz olarak tamamladığını belirterek, işin yapımı sırasında oluşan bir kısım alacaklarının ödenmediğini, ödenmeyen bu bedelin ilave işler bedeli olduğunu belirterek şimdilik 10.000,00 TL’nin tahsilini istemiş, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporundan sonra davasını ıslah ederek istemini 431.982,00 TL’ye çıkarmıştır. Şu halde davacının talebinin, sözleşme dışı işler, ilave işler ve iş değişikliği nedeniyle oluşan alacaklar olarak saptamak gerekmektedir. Davacı-karşı davalı yüklenici ile dava dışı … Yönetimi arasında 15.07.2009 tarihinde imzalanan ve davalı-karşı davacı arsa sahipleri tarafından da benimsenen sözleşmenin “İhale Bedeli” başlıklı 2.03 maddesinde sözleşme dışı işlerle, fazla işlerin ve iş değişikliği hallerinde nelerin talep edilebileceği belirtilmiştir. Sözü edilen maddenin 1, 2 ve 3. parağraflarında aynen “YÜKLENİCİ bu sözleşmenin mevzuunu teşkil eden işleri, EK’deki keşif özetinde kayıtlı birim fiyatlarla tespit edilen bedelle, Anahtar Teslim Götürü Bedel esası üzerinden, bu sözleşme ve eklerindeki şartlara uygun olarak yapmayı kabul ve taahhüt etmiştir. Ödenecek toplam bedelde hiçbir gerekçeyle artış olmayacaktır. Keşif özetinde yer alan birim fiyatlar, İŞVEREN’in yapılan iş kalemleri karşılığında YÜKLENİCİ’ye ödeyeceği ücretin hesabında ya da bazı imalâtların yapımından İŞVEREN tarafından vazgeçilmesi durumunda ya da imalât tanımlamasının değiştirilmesinde baz olarak kullanılmak üzere tespit edilmiştir. Bu nedenle YÜKLENİCİ tarafından teklif edilen ve İŞVEREN tarafından kabul edilen Keşif Özetindeki inşaat kalemleri miktarlarının karşısında birim fiyatların yer alması ve bunların çarpılması sonucu parasal tutarlarının hesaplanması ve nihai ihale bedelinin bulunması durumu işin birim fiyat esasına göre yapılacağı anlamına gelmemektedir. Sözleşme, sabit miktar ve sabit birim fiyatlı anahtar teslim götürü bedel esasına dayanmaktadır. Keşif özetine dahil edilmiş olan imalâtlardaki miktarlar hiç bir şekilde arttırılmayacak ve azaltılmayacak olup, YÜKLENİCİ’nin miktarları sözleşmenin imzalanmasından önce kontrol ettiği varsayılacaktır. Yapılan incelemeler esnasında, işbu sözleşmenin imzasına kadar gözönünde bulundurulmamış olan imalât bedellerinin de (örneğin, merdiven kaymazlık profilleri, paspas, yönlendirme levhaları yada çeşitli çelik profil işleri gibi…), ek imalâtlar dahilinde olduğu varsayılacak ve ihale bedelinde herhangi bir sebep ile artış yada azalış olmayacak, keşif özetinde belirtilmemiş imalâtlar için ilave bedel ödenmeyecektir. Keşif özetinde yer almayan, ancak İŞİN tamamlanması için zaruri işlerde, ihale bedeline dahildir. Keşif özetindeki miktarlar, kesin miktarlar olup, herhangi bir durumda ve hiçbir koşulda miktarlarda artış veya azalış kabul edilmeyecektir. Yapılmasından vazgeçilen ya da proje kapsamından çıkarılan imalât bedeli toplamı, genel gider ve kâr payı dahil olmak üzere, ihale bedelinden düşülecektir. Proje kapsamında yer almayan, ancak daha sonra ilave olarak YÜKLENİCİ’den yapımı talep edilen iş bedeli ihale bedeline dahil edilecektir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Görülüyor ki, sözleşmenin 2.03 maddesinin 1 ve 2. fıkrasında keşif özetinde yer alan birim fiyatların iş sahibinin yapılan iş kalemleri karşılığında yada bazı imalatların yapımında işveren tarafından vazgeçilmesinde yada imalât tanımının değiştirilmesinde baz olarak kullanılmak üzere tespit edildiği, keşif özetinde belirtilen miktar artışı ve işin gereği olarak gerçekleştirilen fazla imalâtlar için bedel istenemeyeceği belirtilmiştir. Yine aynı maddenin 3. fıkrasında da proje kapsamında yer almayan, ancak daha sonra ilave olarak yükleniciden yapımı talep edilen işlerin bedelinin ihale bedeline ilave edileceği belirtilmiş olup, yüklenici tarafından yapılan işlerin arsa sahibi davalıların talebi üzerine yapıldığı yasal delillerle kanıtlanamamıştır. Ayrıca, davacı-karşı davalı yüklenici dava dışı olan ve sözleşmenin tarafı bulunan … Yönetimi ile yapmış olduğu 24.05.2010 tarihli protokolde sadece sözleşme kapsamında hak edilen iş bedelinden residence hissesine düşen %42’lik kısmını tahsil ederek, proje kapsamında yer almayan işlerin bedeli dahil hiçbir alacağı kalmadığını beyan ederek yönetimi ibra etmiştir. Yine, davalı-karşı davacı arsa sahipleri vekilinin 30.03.2011 tarihli cevaba cevap dilekçesi ve delil listesinin ekinde sunulan 15.07.2009 tarihli belgenin davacı-karşı davalı yüklenicinin imzası ve kaşesi üzerinde “İlave bir bedel talep etmeksizin sözleşme kapsamında işlerin tamamlanması için öngörülmemiş tüm harcamalar da dahil olmak üzere 6.200.000,00 TL + KDV bedelle yapmayı taahhüt ederim” şeklinde bir taahhüdü bulunmasına rağmen mahkemece bu taahhütname ve altındaki imzayla ilgili tarafların beyanı alınmamış, belgenin sıhhati araştırılmamış, hangi işleri kapsadığı tartışılmamıştır. Bu durum karşısında mahkemece; davalı-karşı davacının 30.03.2010 tarihli cevaba cevap ve delil listesine ekli 15.07.2009 tarihli taahhütle ilgili tarafların beyanı alınıp, bu belgenin sıhhati araştırıldıktan sonra geçerliliği ve hukuki sonuçlarının değerlendirilmesi, bu taahhüdün sözleşme dışı imalât, ek iş ve iş değişikliğini kapsamadığının anlaşılması halinde sözleşmenin 2.03. maddesi uyarınca davacı-karşı davalı yüklenicinin sözleşme dışı fazla imalât ile iş (miktar) artışı nedeniyle oluşan iş bedelini isteyemez ise de, iş değişikliği sebebiyle değiştirilen imalâtın sözleşme eki birim fiyatlardaki bedeliyle değiştirilerek yapılan imalât bedeli arasındaki fark istenebileceğinden ve bu hususun tespiti özel teknik bilgiyi gerektirdiğinden 2. bilirkişi kurulundan bu yönde ek rapor alınarak sonuca ulaşılmalıdır. 3-Karşı davada davalı arsa sahipleri ise; işin 40 gün geç teslim edildiği, eksik ve ayıplı işler bulunduğu iddiasıyla 10.000,00 TL’nin davacı-karşı davalıdan tahsilini istemişlerdir. Yargılama sırasında alınan bilirkişi kurulu raporunda eksik ve ayıplı işler nedeniyle 45.000,00 TL nesafet kesintisinin yapılması gerektiği, bu miktardan arsa sahiplerinin payına 26.100,00 TL düştüğü belirtilmiş; mahkemece de, bu miktar eksik ve ayıplı iş bedeli asıl davada hüküm altına alınan alacak miktarından mahsup edilmiş, sonuçta karşı davanın reddine karar verilmiştir. Dosyaya sunulan arsa sahiplerince de imza ve içeriğine itiraz edilmeyen 22.01.2010, 13.01.2010, 09.02.2010, 06.02.2010 ve 19.01.2010 tarihli teslim tutanaklarından; davalı-karşı davacı arsa sahiplerinin işi eksiksiz ve ayıpsız olarak teslim aldıklarını kabul ettikleri anlaşılmıştır. Davalı-karşı davacılar tarafından eserin gizli ayıplı olarak teslim edildiği ise ileri sürülüp ispat edilememiştir. Öte yandan; davacı-karşı davalı yüklenici ile dava dışı iş sahipleri arasında yapılan 15.07.2009 tarihli sözleşmenin 2.31.3.1. maddesinde kararlaştırılan ceza zaman bakımından uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 158/II. maddesinde düzenlenen ifaya ekli ceza niteliğinde olup, eser ihtirazi kayıt ileri sürülmeksizin teslim alındığından arsa sahipleri olan davalılar-karşı davacıların ceza-i şart isteme hakları da düşmüştür. Bu sebeple karşı davadaki istemlerin tümden reddine karar vermek gerekirken, asıl ve birleşen davaların birleştirilmekle ayrı davalar olma niteliğini kaybetmediği dikkate alınmadan eksik ve ayıplı işler bedelinden davalı-karşı davacıların payına düşen miktarın asıl davada hüküm altına alınan miktardan mahsup edilerek hüküm tesisi doğru olmamıştır. Yukarıda açıklanan gerekçelerle eksik incelemeye dayalı kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın davalı-karşı davacı, 3. bent uyarınca da davacı-karşı davalı yararına BOZULMASINA…” karar verilmiş olup, mahkememizce usul ve yasaya uygun görülen yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiştir. 15/05/2017 tarihli bilirkişi heyeti raporunun sonuç kısmında “Davacı tarafından yapılan ilave işlere ait ödenmemiş alacak tutarının inşaat kalemi olarak 27.528,66-TL, elektrik kalemi olarak 32.333,28-TL olmak üzere toplam 59.861,94-TL olduğunun hesap edilmiştir. İhale bedelinin %42’sini kat maliklerinden, %58’ini toprak sahiplerinden tahsil edileceği hükmüne göre davalının (toprak sahibi) ödemesi gereken miktarın 59.861,94-TLx0,58 = 34.719,92-TL olduğu tespit edilmiştir. Makina mühendisliği alanında fazladan yapılan işlerin toplam bedelinin 241.814,80-TL olduğu, fazladan yapılan işlerle ilgili davalı arsa sahiplerinin payına düşen %58 kısmın toplam bedelinin 140.252,59-TL olduğu, davacının fazladan yapılan işlerle ilgili sözleşmenin 2.03 maddesinin ilgili fıkraları gereğince tazminat talebinde bulunamayacağı” yönünde görüş bildirilmiştir. Taraf vekillerince bilirkişi heyeti raporuna itiraz edilmiş olup mahkememizce itirazların değerlendirilmesi yönünde bilirkişi heyetinden ek rapor alınmıştır. 09/02/2018 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda özetle 15/05/2017 tarihli raporda yer alan kanaatleri değiştirici bir husus bulunmadığı yönünde görüş bildirilmiştir. Bilirkişi raporu denetime elverişli, hüküm kurmaya, kanaat oluşturmaya yeterli kabul edilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; Asıl dava ve karşı dava davacı-karşı davalı … Ltd. Şti. (yüklenici) ile dava dışı … Sitesi Yönetimi (iş veren) arasında akdedilen 15/07/2009 tarihli sözleşmeden kaynaklanmaktadır. Davalı-karşı davacılar sözleşme konusu işin yapıldığı arsa sahipleridir. Anılan sözleşmenin “Sözleşmenin Konusu” başlıklı 2.02 maddesinde “Yüklenici iş bu sözleşme kapsamında … ili … ilçesi … beldesi adresindeki 6 pafta numarasına sahip 127 numaralı ada ve 5 numaralı parselde yer alan 6.292 metrekare yüzölçümlü arazi üzerinde kaba inşaatı büyük oranda tamamlanmış, ince işler, mekanik ve elektrik tesisat işleri de başlamış olan … konut projesine ait “Kalan inşaat işleri” taahhüt konusu iş olup teknik şartnamelerde, projelerde, keşif özetinde belirtildiği şekilde iş kapsamında bulunan hususlar aşağıda sıralanmıştır. A) Altyapı İşleri, B) Kaba Yapı İşleri, C) Çelik İşleri, D) Çatı-cephe-ısı-su Yalıtım İşleri, E) Kalan İnce İşler (duvar-tavan-döşeme), F) Kapılar, G) Ekipmanlar, H) Aksesuar-mobilya-armatürler, İ) Kalan Mekanik Tesisat İşleri, J) Kalan Elektrik Tesisat İşleri, K) Asansörler, L) Saha Düzenleme Ve Peyzaj İşleri, M) Çeşitli İşler…” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Asıl davada davacı yüklenici sözleşme gereği işi eksiksiz olarak tamamladığını belirterek sözleşmenin ifâsı sırasında gerçekleştirilen sözleşme dışı imâlat bedeli, iş artışı bedeli ve iş değişikliği nedeni ile oluşan bir kısım alacakların ödenmediğini, ödenmeyen bu bedelin ilave işler olduğunu belirterek alacak talebinde bulunmuştur. Asıl davada davacı yüklenicinin talebi sözleşme dışı işler, ilave işler ve iş değişikliği nedeni ile oluşan alacaklardır. Anılan sözleşmenin “ihale bedeli” başlıklı 2.03 maddesinde sözleşme dışı işler ile fazla işlerin ve iş değişikliği hallerinde nelerin talep edilebileceği belirtilmiştir. 2.03 maddesinde “YÜKLENİCİ bu sözleşmenin mevzuunu teşkil eden işleri, EK’deki keşif özetinde kayıtlı birim fiyatlarla tespit edilen bedelle, Anahtar Teslim Götürü Bedel esası üzerinden, bu sözleşme ve eklerindeki şartlara uygun olarak yapmayı kabul ve taahhüt etmiştir. Ödenecek toplam bedelde hiçbir gerekçeyle artış olmayacaktır. Keşif özetinde yer alan birim fiyatlar, İŞVEREN’in yapılan iş kalemleri karşılığında YÜKLENİCİ’ye ödeyeceği ücretin hesabında ya da bazı imalâtların yapımından İŞVEREN tarafından vazgeçilmesi durumunda ya da imalât tanımlamasının değiştirilmesinde baz olarak kullanılmak üzere tespit edilmiştir. Bu nedenle YÜKLENİCİ tarafından teklif edilen ve İŞVEREN tarafından kabul edilen Keşif Özetindeki inşaat kalemleri miktarlarının karşısında birim fiyatların yer alması ve bunların çarpılması sonucu parasal tutarlarının hesaplanması ve nihai ihale bedelinin bulunması durumu işin birim fiyat esasına göre yapılacağı anlamına gelmemektedir. Sözleşme, sabit miktar ve sabit birim fiyatlı anahtar teslim götürü bedel esasına dayanmaktadır. Keşif özetine dahil edilmiş olan imalâtlardaki miktarlar hiç bir şekilde arttırılmayacak ve azaltılmayacak olup, YÜKLENİCİ’nin miktarları sözleşmenin imzalanmasından önce kontrol ettiği varsayılacaktır. Yapılan incelemeler esnasında, işbu sözleşmenin imzasına kadar gözönünde bulundurulmamış olan imalât bedellerinin de (örneğin, merdiven kaymazlık profilleri, paspas, yönlendirme levhaları yada çeşitli çelik profil işleri gibi…), ek imalâtlar dahilinde olduğu varsayılacak ve ihale bedelinde herhangi bir sebep ile artış yada azalış olmayacak, keşif özetinde belirtilmemiş imalâtlar için ilave bedel ödenmeyecektir. Keşif özetinde yer almayan, ancak İŞİN tamamlanması için zaruri işlerde, ihale bedeline dahildir. Keşif özetindeki miktarlar, kesin miktarlar olup, herhangi bir durumda ve hiçbir koşulda miktarlarda artış veya azalış kabul edilmeyecektir. Yapılmasından vazgeçilen ya da proje kapsamından çıkarılan imalât bedeli toplamı, genel gider ve kâr payı dahil olmak üzere, ihale bedelinden düşülecektir. Proje kapsamında yer almayan, ancak daha sonra ilave olarak YÜKLENİCİ’den yapımı talep edilen iş bedeli ihale bedeline dahil edilecektir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Bu düzenleme ile keşif özetinde belirtilen miktar artışı ve işin gereği olarak gerçekleştirilen fazla imalatlar için bedel istenemeyeceği belirtilmiştir. Yine aynı maddede proje kapsamında yer almayan ancak daha sonra ilave olarak yükleniciden yapımı talep edilen işlerin bedelinin ihale bedeline ilave edileceği belirtilmiş olup, yüklenici tarafından yapılan işlerin arsa sahibi davalıların talebi üzerine yapıldığı yüklenici tarafından yasal deliller ile kanıtlanamamıştır. Yukarıda özetlenen yargıtay ilamında da açıklandığı üzere davacı yüklenici şirket dava dışı olan ve anılan sözleşmenin tarafı bulunan … yönetimi ile yapmış olduğu dosyada mevcut 25/04/2010 tarihli protokolde sadece sözleşme kapsamında hak edilen iş bedelinden residence hissesine düşen %42’lik kısmını tahsil ederek proje listesinde yer almayan işleri dahil hiçbir alacağı kalmadığını iddia ederek yönetimi ibra etmiştir. Yargıtay ilamında davalı arsa sahipleri vekili tarafından dosyaya sunulan 15/07/2009 tarihli belgede yer alan taahhüt ve altındaki imza ile ilgili araştırma yapılması gerektiği belirtilmiştir. Mahkememizce 02/11/2017 tarihli duruşmada 15/07/2009 tarihli belge karşı davacı şirket yetkilisi …’a gösterilerek belgeye karşı beyanları alınmış olup,…; “İhalenin başlangıcı ile ihalenin sonu arasındaki süreçte bana gösterdiğiniz 15/06/2009 matbu tarihli, 15/07/2009 el yazılı tarihi içeren teklif formu gibi yaklaşık 6-7 tane daha teklif formu verilmiştir. Ana sözleşme yazıldıktan sonra bunların hepsi iptal edildi. Üzerindeki çift çizgi de bu anlama gelmektedir. Bunu dosyaya neden sunduklarını bilemiyorum. Diğerleri neden sunulmadı onu bilmiyorum. Bu belge altındaki kaşe üzerindeki imza şirket yetkilisi olarak bana aittir.” şeklinde beyanda bulunmuştur. Tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda 15/07/2009 tarihli belgede yer alan taahhüdün sözleşme dışı imalat, ek iş ve iş değişikliğini kapsamadığı, davacı yüklenicinin anılan sözleşmenin 2.03 maddesi uyarınca sözleşme dışı fazla imalat ile iş (miktar) artışı nedeni ile oluşan iş bedelini isteyemeyeceği, davacı yüklenici tarafından açılan davanın haklı olmadığı, subut bulmadığı kanaatine varılmakla davacı yüklenici tarafından açılan asıl davanın reddine karar verilmiştir. Karşı davada davalı arsa sahipleri işin 40 gün geç teslim edildiğini, eksik ve ayıplı işler bulunduğunu öne sürerek alacak talebinde bulunmuşlardır. Yargıtay ilamında da belirtildiği üzere davalı arsa sahiplerince imza ve içeriğine itiraz edilmeyen 22/01/2010, 13/01/2010, 09/02/2010, 06/02/2010 ve 19/02/2010 tarihli teslim tutanaklarından davalı arsa sahiplerinin işi eksiksiz ve ayıpsız olarak teslim aldıklarını kabul ettikleri anlaşılmıştır. Davalı-karşı davacı arsa sahipleri tarafından taşınmazın gizli ayıplı olarak teslim edildiği ise ileri sürülüp ispat edilememiştir. Davacı-karşı davalı yüklenici ile dava dışı iş sahibi … Yönetimi arasında akdedilen 15/07/2009 tarihli sözleşmenin gecikme cezası başlıklı 2.31.3.1 maddesinde kararlaştırılan ceza, zaman bakımından uygulanması gereken 818 sayılı BK’nun 118/2 maddesinde düzenlenen ifâya ekli ceza niteliğindedir. Somut olayda yukarıda yazılı teslim tutanakları ile eser ihtirazî kayıt ileri sürülmeksizin teslim alındığından arsa sahipleri olan davalı-karşı davacıların cezai şart isteme hakları da düşmüştür. Bu nedenle karşı davanın reddine karar verilmiştir. Tüm bu sebeplerden dolayı aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerektiği kanaatine varılmıştır.
Hüküm / Ayrıntısı Ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
A) Davanın Reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 35,90-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 6.415,50-TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.379,60-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı … Ltd. Şti.’ye iadesine,
3-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen dava değeri üzerinden davalı vekili lehine hesaplanan 31.229,28-TL nispi vekalet ücretinin davacı … Ltd. Şti.’den tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
B)Karşı davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 35,90-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 148,50-TL harçtan mahsubu ile bakiye 112,60-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde karşı davacı tarafa iadesine,
3-Karşı davalı … Ltd. Şti. tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Karşı davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin karşı davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen dava değeri üzerinden karşı davalı … Ltd. Şti. Vekili lehine takdir olunan 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin karşı davacıdan alınarak karşı davalı … Ltd. Şti.’ye verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı-karşı davalılar vekili, davalı-karşı davacılar vekili ve davalı … vasisi …’ın yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 25/06/2018

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza