Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/367 E. 2018/257 K. 13.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/367 Esas
KARAR NO : 2018/257

DAVA : Menfi Tespit-Alacak-İstirdat
DAVA TARİHİ : 07/04/2016
KARAR TARİHİ : 13/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit, Alacak, İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin lisanslı cep telefon aksesuarları satan bir firma olduğunu, bu aksesuarların paketlenmesi için 125.000 adet küçük kutuya ihtiyaç duyduğunu, bu ihtiyacın giderilmesi için müvekkilinin pek çok matbaa firması ile görüşerek teklif aldığını, davalı ile yapılan görüşmede piyasaya göre fiyatlarının neden yüksek olduğu sorulduğunda, davalı şirketin yetkililerinin piyasa şirketlerinin fason imalat yaptırdıklarını, kendilerinin ise orjinal ve kaliteli imalat yaptıklarını beyan etmeleri üzerine teklif edilen fiyatın yüksek olmasına rağmen işi davalı firmaya verdiklerini, davalının yapılan sözlşemeye göre 125.000 adet küçük kutuyu 50.000,00-TL+KDV ile yapmayı kabul ve taahhüt ettiğini, müvekkilinin davalı şirketle 02/02/2015 tarihinde anlaşma imzaladığını ve bu anlaşma kapsamında bir gün sonra 03/02/2015 tarihinde davalı hesabına 16.225,00-TL iş avansı olarka ödeme çıkarıldığını, davalının 2 ay içerisinde kutuların tamamını teslim etmesi gerekirken sadece 16.000 adedini 13/04/2015 tarihinde teslim edebildiğini, müvekkilinin bu kutuları teslim aldığını, kalan kısmının da en kısa zamanda teslimini davalıdan talep ettiğini, müvekkiline teslim edilmesi gereken kağıdın kalitesinin sözleşmede belirtildiği üzere 400 gr. Ağırlığında … kağıdı olması gerektiğini, teslim edilen kağıtların kutu haline getirilirken yaşanan sıkıntılardan dolayı müvekkilinin kağıdın ağırlığından ve kalitesinden şüphelenerek davalı şirketin yetkilisini aradığını ve bu hususu kendilerine bildirdiğini, davalı şirket yetkilisinin kağıdın hatalı olduğunu kabul ettiğini ve bu durumun düzeltileceğini müvekkiline ilettiğini ancak davalının bu malların iadesi ile ilgili hiçbir geri alım işlemi yapmadığını, bunun üzerine müvekkili tarafından davalıya … 39. Noterliği’nce … tarihinde düzenlenmiş … yevmiye numaralı ihtarnamenin gönderildiğini, ayıplı malların iadesi ile ödenen iş avansının iadesini davalıdan talep ettiğini ancak bir sonuç alamadığını, davalının müvekkiline 13/04/2015 tarihli 18707 sıra numaralı, 16.299 adet maldan dolayı KDV dahil 7.693,13-TL bedelli faturanın ve 14/04/2015 tarihli 18710 sıra numaralı 121201 adet maldan dolayı KDV dahil 57.206,87-TL bedelli faturayı düzenlediğini ancak 16.000 adet mal dışında müvekkiline mal teslim edilmediğini, davalının sonrasında … 33. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden 48.675,00-TL bedelli icra takibi başlattığını ve müvekkilinin haberi olmadan bu icra takibini usulsüz tebligatla kesinleştirerek müvekkilinin iş yerinde 09/09/2015 tarihinde menkul mallarını haciz ettirerek muhafaza altına aldığını, bu yapılan işlemleri hacizle birlikte öğrenmiş olan müvekkilinin … 18. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … sayılı dosyası üzerinden usulsüz tebligat nedeni ile ödeme emrinin iptali yönünde dava açıldığını, icra mahkemesi tedbir kararı vermediği için davalının icra dosyasından işlemlerine devam ederek icra dosyasında vekil bulunduğu halde satışla alakalı vekile tebligat yapılmadan müvekkilinin mallarının yarı fiyatına davalı tarafından alacağa mahsuben 27.000,00-TL karşılığında satın alındığından bahisle müvekkilinin borçlu olmadığı halde haciz baskısı altında olup daha büyük maddi ve manevi zararlarla karşılaşmaması için mahkemece takdir edilecek bir teminat mukabilinde tedbir kararı verilerek icra takibinin durdurulmasına, müvekkilinin davalı şirkete borçlu olmadığının tespitiner, haksız olarak bugüne kadar müvekkilinden tahsil edilen 16.225,00-TL banka havalesi ve 27.000,00-TL bedel karşılığı icradan yapılan ihale sonucu davalı uhdesine geçmiş olan toplam 43.225,00-TL bedelin davalıdan tahsiline, davalı tarafından müvekkili aleyhine başlatılan ve haciz yolu ile mallarına el koyan davalının haksız vekötüniyetli olduğundan takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili şirket ile davacı arasında akdedilen sözleşme gereğince davalının davacının paketlenmesi istenen cep telefonu aksesuarlarını paketleme ve zamanında istenilen ebat ve kalitede teslim etme görevini üstlendiğini, 02/02/2015 tarihli fiyat teklif formunda yer alan özelliklerin bizzat davacı şirket yetkilisi … tarafından onun onayıyla değiştirildiğini, 21 çeşit olacak kutuların 32 çeşit olarak üretilmesinin istendiğini, … renkli kutunun talep üzerine sonradan eklendiğini ve ayrıca … yerine Kabartma Lak ürün istendiğini, 350 gr. … kağıdın da davacının onayına sunulduğunu, 400 gr. … kağıdın bu iş için kalın olacağının söylenerek davacı şirket yetkilisi … tarafından da onaylanıp imza altına alınarak davalı şirkete teslim edildiğini, tercih edilen bu yeni özellikler sebebi ile ürünün kalitesi arttığı halde davalı şirketin herhangi bir zam talep etmediğini, aynı ücretle edimini ifa etmeyi kabul ettiğini, 06/04/2015 tarihinde 16.299 adet ürünün davacı şirkete teslim edildiğini, davacı şirketin ürünleri ihtirazi kayıt sunmadan ve geri dönüş yapmadan kabul ettiğini, iade faturası düzenlenmediğini, malın ayıplı olduğu varsayımında dahi davacının ayıplı mala ilişkin ihtarını yasal süresi içerisinde yapmadığını, davacının bakiye fatura alacağını ödememesi sebebi ile … 33. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile 04/05/2015 tarihinde icra takibi başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, davacının usulsüz tebligat yapıldığı iddiasının yersiz olduğunu, icra müdürlüğünce davacının ticaret sicilinde bilinen son adresine tebligatın yapıldığından bahisle davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak, istirdat ve icra takibine konu faturalar nedeni ile borçlu olunmadığının tespiti davası olup, menfi tespit davası 2004 sayılı İİK 72/3 maddesine dayalı olarak açılmıştır.
Mahkememizce … 33. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; alacaklı … Reklamcılık Matbaacılık San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından borçlu … Teknoloji Tic. Ltd. Şti. aleyhine 7.693,13-TL bedelli 13/04/2015 tarihli ve 57.206,87-TL bedelli 14/04/2015 tarihli 2 adet faturaya dayalı olarak 48.675,00-TL fatura alacağı, 280,05-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 48.955,05-TL alacağın tahsili için 07/05/2015 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibin devamında borçlu tarafından 18/11/2015 tarihinde 27.000,00-TL’nin icra dosyasına yatırıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce, taraflarca dosyaya sunulan fiyat teklif formu, ihtarname, dekont, fatura, kağıt ve kutu örnekleri incelenmiş olup, kutuların fiyat teklif formuna uygun olup olmadığı, ayıplı olup olmadığı, davacının zararının olup olmadığının tespiti yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup bilirkişilere yerinde inceleme yetkisi verilmiştir. 03/08/2017 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında “Davacı yanın 2015 yılına ait ticari defterlerinin Yargıtay incelemesinde olduğu beyan edilerek İbraz edilmediğinden, davacı yan ticari defterlerinde davalı takip alacağının varlığı yönünden herhangi bir tespit ve değerlendirme yapma imkanı olmadığı, incelenen davalı şirkete ait 2015 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğunun görüldüğü, davalı yan ticari defterlerinde takibe konu edilen faturaların kayıtlı oldukları, davalı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 07/05/2015 takip tarihi itibarıyla davacı yandan 48.675,00-TL alacağının bulunduğu, sonrasında 24/11/2015 tarihinde Küçükçekmece l. İcra Dairesinde yapılan, davacıya ait hacizli malların satış ihalesi sonucunda 27.000,00-TL tahsilat kaydı yapıldığı ve 31.12.2015 tarihi İtibarıyla davalı yan alacağının 21.675,00-TL’ye düştüğü, bakiyenin 2016 yılına devir ettiği, 02/03/2016 tarihinde … 33. İcra Müdürlüğü nezdindeki dosyadan yapılan 4.530,00-TL tutarındaki tahsilatın da kayıtlara alınması ile 07.04.2016 dava tarihi itibarıyla davalı yan takip alacağının 17.145,00-TL’ye düştüğünün görüldüğü, davalı yanın takipte işlemiş faiz talep ettiği görülmekle, davacının muhatabına keşide ettiği ihtarnameye ilişkin tebliğ şerhine dava dosyası içerisinde rastlanmadığından, işlemiş faiz talebi yönünden bir değerlendirme yapılamadığı, 02.02.2015 tarihinde davalı tarafından verilmiş fiyat teklifinde dava konusu emtiaların 400 g/m2 … Kağıttan üretilmesi davacı tarafından kabul edilmiş olmasına rağmen, davalının mevcut emtiaları 350 g/m2 … kartondan üretmiş olduğunun tespit edildiği, emtiadaki gramaj eksikliğinden kaynaklı olarak ürününün direnç özelliklerini ve dış etkenlere karşı direncinin azalacağı, emtialarda ayıklanmamış mevcut alanların olduğu ve bu alanların ayıklanması aşamasında ortaya çıkardığı problemlerin, emtialara zarar verdiği ve bu alanların dolum sürecinde de problemler çıkartabileceği, emtilar üzerinde kırma-katlama ve yapıştırma aşamasındaki hareket kayışlarının izlerinin mevcut olduğu ve bunların emtiaların görsel kalitesini azalttığı göz önünde tutulduğunda mevcut emtiaların ayıplı sayılması gerektiği ve ayıbın açık ayıp olduğu tespitinde bulunulduğu, malın değeri konusunda fatura değerinde belirtilmiş olan birim fiyatının piyasa rayiçlerine uygun olduğu, davacının teslim aldığı 16.299 adet emtiadan mevcut olan 10.400 adet emtiayı davalıya teslim ettiği takdirde, 10,400 adet emtia ve davalı adresinde mevcut olan 121,000 adet emtianın maddi değerinden ve ayrıca dava dosyasında davacının kurumsal kimlik çalışmasının farklı bir firmaya yaptırıldığı anlaşıldığından bunun maddi değerinden sorumlututulmaması gerektiği, davacı adresinde mevcut olmayan 5.899 adet emtianın KDV (%18) dahil tutarı olan 2.784,33-TL’yi davalıya ödemesi gerektiğinin değerlendirildiği, bu durumda davalı yanın davacı yandan tahsil ettiği 16.225,00-TL peşinat, 27.000,00-TL haciz edilen mal mahsup bedeli, 4.530,00-TL icra ödemesi olmak üzere toplam 47.755,00-TL’den 2.784,33-TL’nin mahsup edilmesi sonrasında kalan 44.970,67-TL’nin davacı yana iade edilmesi ve bu anlamda dava tarihi itibari ile davalı yanın davacı yandan herhangi bir alacağının bulunmadığı” yönünde görüş bildirilmiştir.
Davalı tarafın kök rapora itirazları üzerine bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış olup, 18/10/2017 tarihli bilirkişi ek raporunun sonuç kısmında özetle “dava dosyasında davalı tarafından iddia edilen revizelerin üretimden önce davalı ve davacı arasında karşılıklı kabulünü gösteren belgelerin yazışmaların ya da bu revizeleri içeren yeni bir sözleşmenin dava dosyasında mevcut olmaması, dava konusu olan emtialarda revize edilen işlemler olan gofre ve kabartma lak’ın mevcut olduğu, bu işlemlerinin emtiaların kalitesini bir miktar daha arttırdığı, bu işlemlerin davalıya ekstra üretim maliyetleri yarattığı, fakat emtiaların üretimini 400 g/m² … yerine, karton kalınlığı ve patlama direnci 400 g/m8 … kartona göre zayıf olan, düşük gramajdaki 350 g/m² … kartondan üretilmesi üretimde kullanılan kartonun mal oluş maliyetini düşürmesinden dolayı, davalının üretim maliyetini azaltmış olduğu ve bu azalışın gofre ve kabartma lak uygulama maliyetlerinden daha fazla olduğu, onaylanmış karton üzerinde kartonun hangi özelliği için onay alındığı açıkça yazılmadan onay alındığından davacının … kartonun türüne mi, renk değerine mi, gramajına mı, beyazlığına mı, parlaklığına mı, yüzey düzgünlüğüne mi onay verdiği konusunda kesin bir yargıya varılmasının mümkün olmadığı, 07/04/2015 tarihindeki davalı ve davacı arasında geçen Whatsapp yazışmalarından, 02/02/2015 tarihinde davalı tarafından verilmiş fiyat teklifindeki dava konusu emtiaların 400 g/m² … kartondan üretilmesi koşulunun davalı tarafından bildiği anlaşıldığından emtialarda mevcut gramaj kaynaklı ayıp dışında davalının üretim süreci olan kesim ayıklama kırma-katlama proseslerinden kaynaklı emtialarda ayıpların oluşmuş olduğu ve bu ayıplardan davalının sorumlu olduğu, emtialardaki ayıpların açık ayıp olduğu ve ayıbın takdirinin mahkemede bulunduğu” yönünde görüş bildirilmiştir. Bilirkişi kök ve ek raporu oluşa uygun, gerekçeli ve denetime elverişli kabul edilmiştir.
Tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda, taraflar arasında akdedilen “02/02/2015 tarihli Fiyat Teklif Formu” ile davalı, davacıya formda belirtilen özellik ve sayıda kutuyu 50.000,00-TL karşılığı imâl etmeyi üstlenmiştir. Bu anlaşma 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 maddesinde tanımlanan eser sözleşmesi niteliğindedir. Eser sözleşmesinde kural olarak yüklenici, yükümlendiği imâlatı fen ve sanat kurallarına, sözleşmeye ve iş sahibinin amacına uygun tamamlayarak teslim etmek zorundadır. İmâlatın ayıplı olması halinde iş sahibinin hakları TBK’nun 475 maddesinde sayılmıştır. Buna göre eserin iş sahibinin kullanamayacağı derecede ayıplı olması veya hakkaniyet kaideleri gereği eseri kabul etmesinin iş sahibinden beklenememesi veya eserin sözleşmede açıkça kararlaştırılan nitelikleri taşımaması halinde iş sahibi eseri kabulden kaçınarak sözleşmeden dönebilir. Eser sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda işin yapılıp teslim edildiğini yüklenici, iş bedelinin ödendiği ve varsa ayıplı imâlat yapıldığı savunmasını iş sahibi ispatlamak zorundadır. Somut olayda 03/02/2015 tarihinde davacı tarafından davalı hesabına 16.225,00-TL iş avansı olarak ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. Davalının 13/04/2015 tarihinde davacıya 16.000 adet kutu teslim ettiği, kutuların sözleşmede belirlenen özellikte olmadığı, kutuların fiyat teklif formunda belirlenen kartona göre zayıf olan düşük gramajdaki kartondan üretildiği anlaşılmıştır. Bu durumda işin kabule icbar edilemeyecek derecede ayıplı olduğundan davacı iş sahibi 6098 sayılı TBK 475 maddesi gereğince eseri reddedip ödediği bedeli istemekte haklı olduğu kabul edilmiştir. Diğer yandan davacı tarafça davalıya bu durumu bildiren ve malların geri alımını ve ödenen avansın iadesi talebini içeren … 29. Noterliği’nin … tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiği, ihtarnamenin 28/04/2015 tarihinde davalıya tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Davalı tarafça 7.693,13-TL bedelli 13/04/2015 tarihli ve 57.206,87-TL bedelli 14/04/2015 tarihli 2 adet fatura düzenlenerek toplam fatura bedeli olan 64.900,00-TL’den peşin ödenen 16.225,00-TL’nin mahsubu ile 2 adet faturaya dayalı olarak 48.675,00-TL fatura alacağının tahsili talebi ile davacı aleyhine yukarıda yazılı olduğu üzere … 33. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında icra takibi başlatılmıştır. Davacıya açıklandığı üzere yalnızca 16.000 adet kutu teslim edildiği ve kutuların sözleşmede belirlenen özellikte olmadığı, ayıplı olduğu sabittir. Aksi davalı tarafça ispat edilememiştir. Davacı taraf avans olarak ödenen 16.225,00-TL’nin, icra dosyasında ödenen 27.000,00-TL’nin iadesine ve takibe konu borcun kalan kısmı yönünden borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davacının faiz talebinin olmaması nedeni ile 27.000,00-TL haciz edilen mal mahsup bedelinin iadesine ilişkin istirdat talebi yönünden aşağıdaki şekilde kabul kararı verilmiştir. Davacının teslim aldığı 16.299 adet emtiadan 10.400 adet emtianın mahallinde bilirkişilerce tespit edildiği, davacı adresinde mevcut olmayan 5.499 adet emtianın KDV dahil tutarının 2.784,33-TL olarak bilirkişilerce değer hesabı yapılmış olup, bu miktar davalıya yapılan 16.225,00-TL peşinattan mahsup edilerek (16.225,00-2.784,33-TL= 13.440,67-TL) geriye kalan 13.440,67-TL alacak talebi yönünden faiz talebi olmadığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. Diğer yandan davacının takibe dayanak 2 adet fatura nedeni ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. İİK’nun 72/5 maddesi hükmüne göre menfi tespit davasının borçlu lehine sonuçlanması halinde davalı alacaklının tazminattan sorumlu tutulabilmesi için borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli yapılması gerekmekte olup, somut olayda bu koşulların gerçekleştiği kabul edilmiştir. Menfi tespit davasının konusunun değeri 48.955,05 -27.000,00-TL=21.955,05-TL olup, bu miktarın %20’si üzerinden davacı lehine kötü niyet tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-A)Davanın kabulüne,
-… 33. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasında takibe dayanak 14/04/2015 tarihli 57.206,87-TL bedelli ve 13/04/2015 tarihli 7.693,13-TL bedelli 2 adet fatura nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
-4.391,00-TL kötüniyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
B)Davacının istirdat talebinin kabulüne,
-27.000,00-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
C)Davacının alacak talebinin kısmen kabulüne,
-13.440,67-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 7.195,82-TL harçtan peşin alınan 1.080,81-TL harcın mahsubu ile bakiye 6.115,01-TL karar harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 3.600,00-TL bilirkişi ücreti, 200,00-TL tebligat posta gideri toplamı olan 3.800,00-TL’den kabul ve red oranına göre hesaplanan 3.702,15-TL ile 1.146,11-TL harç gideri olmak üzere toplam 4.848,26-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden davacı vekili lehine hesaplanan 11.177,25-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca reddedilen dava değeri üzerinden davalı vekili lehine hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.13/04/2018

Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza