Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/364 E. 2021/64 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/364 Esas
KARAR NO : 2021/64

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/04/2016
KARAR TARİHİ : 23/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili, 06.04.2016 harç ikmal makbuzu tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili … Ltd. Şti,’nin Türkiye’de rüzgar enerji sektöründe faaliyet göstermek amacı ile tesis kurulumu için 2014 yılında çalışmalarına başladığını, söz konusu araştırmalar devam ederken davalı şirket ve yetkilileri tarafından kendisine ulaşıldığını ve kurulması istenen rüzgar enerjisi tribününün danışmanlık ve anahtar teslim kurulumu amacı ile tüm işlemlerin kendileri tarafından yapılabileceğinin bildirildiğini, söz konusu rüzgar tribünün kurulması amacı ile davalılar öncelikle davacı şirketten 36.000,00 TL danışmanlık ücreti talep ettiğini, devamında söz konusu tesisin kurulumu amacı ile arsa alınması gerektiğini ve bu sebeple ortaya çıkacak arsa bedellerinin de kendilerini göndermeleri gerektiğini belirttiklerini, bu durum üzerine davacı ile davalı … Şti. arasında ifa edilmiş olan 27/4/2014 günlü danışmanlık hizmet sözleşmesi gereği, müvekkil şirket adına lisanssız elektrik üretimine ilişkin işlemlerin yapılması ve bu duruma müteakip gerekli işlemler sebebi ile sözleşme imzalandığını, imzalanan sözleşme gereği müvekkil şirketten tesisin kurulması amacı ve diğer işlemler için 36.000,00 TL danışmanlık bedeli tahsil edildiğini, ayrıca …Şti. yetkilileri lisanssız elektrik tesisinin kurulumu amacı ile müvekkil şirket adına bedeli davacı tarafça ödenmiş olan; … ili, … ilçesi, … köyü, ada ardı mevkiinde 80.000,00 TL bedelli 552 nolu parselde 12.600 m2 tarla ve … ili, … ilçes … köyü, Yirimler mevkiinde 80.000,00 TL bedelli 337 nolu parseldeki 12.400m2’lik tarla vasıflı taşınmaz satın alındığını, tüm bu bedellerle beraber müvekkil şirket tarafından 36.000,00 TL danışmanlık ve 244.000,00 TL olmak üzere banka yoluyla toplam 280.000,00 TL para gönderildiğini, söz konusu taşınmaz ve danışmanlık hizmet sözleşmesi bedeli şirket tarafından banka yolu ile gönderildiğini, bir kısmının iade edildiğini, ilgili şirket yetkililerine ulaşım sağlanamadığını, rüzgar tribünün kurulumu için herhangi bir çalışma yapmadıklarını, yapılan araştırmalar neticesinde tesisin kurulu ile ilgili bilgi almak adına … A.Ş. bilgi alma başvurusu yapıldığını, yapılan başvuru sonrası … A.Ş. tarafından verilen 07/07/2015 günlü cevap yazısı ile kapasite doluluğu sebebi ile herhangi bir işlem yapılmasının mümkün olmadığının bildirildiğini, yine 2 adet tarla vasıflı taşınmazın piyasa rayiçlerinin çok üzerinde rakamlara tarlaların şirket adına alındığı tespit edildiğini, bu durum üzerine … 2. Noterliği’nin … yevmiye nolu ve… günlü ihtarnamesinin davalılara gönderildiğini, tarla vasıflı taşınmazlara ilişkin … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş Sayılı delil tespiti dosyası ile keşfe gidildiğini, hazırlanan bilirkişi raporu gereği … ili, … ilçes … köyü, ada ardı mevkiinde 552 nolu parselde 12.600 m2 lik 80.000,00 TL bedelle alınan tarla vasıflı taşınmaz satışın yapıldığını, Mayıs 2014 yılındaki değerinin esasen 25.274,34 TL olduğunu … ili, … ilçesi, … köyü, … mevkiinde 337 nolu parseldeki 12.400 m2 lik 80.000,00 TL bedelle alınan tarla vasıflı taşınmaz satışın yapıldığı Mayıs 2014 yılındaki değerinin esasen 26.796,48 TL olduğu belirtildiğini, davanın kabulünü, müvekkil şirket adına rüzgar tribünü kurmak amacı ile alınan danışmanlık bedelleri ile alınan 2 adet tarla vasıflı taşınmazların piyasa değerlerinin üstünde mal edilip müvekkil şirketin zararına olacak şekilde adına alınması sebebi, davalıların basiretli bir tacir gibi davranmamaları ve davacı müvekkili alenen ve kötüniyetli olarak zarara uğratmaları sebebi ile yapılacak bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacak rakam üzerinden zararın tespitine karar verilmesini ve meydana gelen zarar sebebi ile şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminata dayalı alacağın, 16/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …’ın dava dosyasına sunmuş olduğu 20.05.2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; 27.04.2014 tarihinde imzalandığı ifade edilen Danışmanlık Sözleşmesi’nde adı geçen şirketi temsil etmeye yetkili olmadığını, sadece şirket çalışanı olduğunu, sözleşmenin imzalandığı tarihte kimin yetkili olduğunun Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden sorulduğunda ortaya çıkacağını, dava dilekçesinde sözü edilen ihtarnameler, bilirkişi raporlarının tarafına tebliğ edilmediğini, arsaların keşifte belirlenen rakamların doğru olmadığını, gönderilen danışmanlık ücretinin 36.000,00 TL üç adet başvuru için olduğunu, konuya ilişkin kayıtların … Bankası … Şubesi’nden temin edilebileceğini, davacının başlangıçta üç başvuru için üç tane taşınmaz alınmasını talep ettiğini, sonradan birinden vazgeçtiğini, arsa bedellerinin yüksek olduğu iddiasının gerçekten uzak olduğunu, arsaların satın alımı için ilgili bakanlıktan izin alınarak ve arazi araştırması yapılarak satın alımın yapıldığını, dolayısıyla aynı özelliklere haiz başka arsadan daha yüksek meblağda bir arsa olmasının normal olduğunu, kaldı ki bu arsaların satın alımından önce şirket yetkilisi …’in bizzat arsaları gezdiğini, satın alımı için fiyatına onay verdiğini, emlak işiyle meşgul olan … ile bizzat görüştüğünü, tarlaların bedelini bizzat öğrendiğini, taşınmazların satın alındığı o bölgede rüzgar tribünü kurmak için yeterli alanın olmadığı veya kapasitenin dolu olduğu iddiasının da gerçeği yansıtmadığını, davacının bu nedenle zarar görmesi ya da mağduriyet durumunun oluşmasının söz konusu olmadığını, davacının sözleşmeyi feshetmediğini, buna rağmen göndermiş olduğu paraların bir miktarının iade edildiğini, zarar verme niyetinin olması durumunda iade işlemi de yapmaması gerektiğini, davanın usulden olmazsa esastan reddine, yargılama giderlerinin de davacı üzerine bırakılmasını savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflara arasında imzalanan sözleşme nedeniyle davacının davalılardan tazminat talebine ilişkindir.
Mahkememizce dosya rapor hazırlanmak üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti sunmuş olduğu raporda özetle; davacı yanın satın almış olduğu arazi bedellerinin satış tarihi itibarıyla piyasa rayiçlerine göre yüksek olmadığı, bu anlamda davacı yanın arazi satış bedellerinde zarara uğratılmadığı, diğer yandan trafo kapasitesi arazilerin satın alındığı tarihte halihazırda dolu ise davalı tarafın kusuru olduğu değerlendirildiğinden, bu durumda davacı yanın lüzumsuz satın almalar ve buna bağlı danışmanlık hizmetleri çerçevesinde yapmış olduğu ödemelerden 204.700,00 TL alacaklı olacağı, trafo kapasitesi, arazinin satın alındığı tarihte uygun ise ve başvuru yapıldığı tarihe kadarki geçen sürede dolmuş ise davalının kusurunun olmadığı değerlendirileceğinden, bu halde davacı yanın herhangi bir alacağının söz konusu olmayacağı yönündeki tespit ve değerlendirmede bulunmuşlardır. Sunulan rapora itirazlar doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, sunulan ek raporda; davacı yanın satın almış olduğu arazi bedellerinin satış tarihi itibarıyla piyasa rayiçlerine göre yüksek olmadığı, bu anlamda davacı yanın arazi satış bedellerinde zarara uğratılmadığı, diğer yandan trafo kapasitesi, arazilerin satın alındığı tarihte halihazırda dolu ise davalı tarafın kusuru olduğu değerlendirildiğinden, bu durumda davacı yanın lüzumsuz satın almalar ve buna bağlı danışmanlık hizmetleri çerçevesinde yapmış olduğu ödemelerden 204.700,00 TL alacaklı olacağı, trafo kapasitesi, arazinin satın alındığı tarihte uygun ise ve başvuru yapıldığı tarihe kadarki geçen sürede dolmuş ise davalının kusurunun olmadığı değerlendirileceğinden, bu halde davacı yanın herhangi bir alacağının söz konusu olmayacağı ek raporda başka herhangi bir belge sunulmadığı için kök raporlarında bir değişiklik olmadığını beyan etmişlerdir. Sunulan rapor taraflara tebliğ edişmiş, hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
Mahkememizce davalı tanığı …’nün dinlenilmesine karar verilmiş olup, tanık beyanında davalının … Şirketi’ nin 2014 yılına kadar yetkilisi olduğunu, davalı …’ın şirketleri için pazarlama çalışmaları yaptığını, ortak veya yetkili olmadığını, davaya konu satış aracılık işleminde işlemleri … yaptığından bu danışmanlık sözleşmesine şirket adına onun imza attığını, davaya konu taşınmazları kendisinin gezdirdiğini, Enerji Bakanlığı’ndan alınan rüzgar repa verileri olduğunu, ona göre fizibilite çalışmaları yaptıklarını, davacının onlara başvurduğunu, bu çalışmalar doğrultusunda davaya konu taşınmazın uygun olduğunu anladıklarını, ve davacıya ondan fazla arazi gezdirdiklerini, davacının 3 tanesini beğendiğini, davacının bir tanesinden sonra vazgeçtiğini, bildiği kadarıyla davacı şirket yetkilisi …’in daha sonra da dava konusu yerdeki taşınmazları emlakçılar ile görüşmek üzere taşınmazları incelediğini, sözleşmeden sonra kendilerinin davacı ile bu dava konusu yerlerin eneji santralleri ile ilgili başvuru yapabilmek için hem vekalet aldıklarını, hem sözleşme imzaladıklaını, daha sonra …’e başvurduklarını ve bir ay sonra kendilerine cevap olarak trafo kapasitesinin yeterli olmadığı bildirildiğini, onlardan önce başvuranların belki doldurduğunu ama onlardan vazgeçenler olabileceği için davacıya bunu belirterek kapasite oluşabilecek boşluk için başvuracağımızı belirttiklerini, davacının bu durumdan haberdar olduğunu, daha sonra davacı şirket yetkilisi …’in artık başvurmak istemediğini belirttiğini, davacı şirket yetkilisinin kapasitenin dolabileceğinden en başından beri haberdar olduğunu, zaten 3 araziden kapasite olmadığından 2 taneye indirildiğini, ayrıca bu iptal işleminin iadesinin davacıya yaptıklarını, başvurduklarında kapasite olduğunu, aynı ay içinde başvuranlar olduğundan kapasitenin dolmuş olduğunu, kendilerinin kurumlar arasındaki yazışmadan ancak taraflarına tebliğ olduğunda haberdar olduklarını bunun da sözleşmeden ve arazilerin satın alınmasından sonra olduğunu, bildiği kadarıyla davalı …’ın kapasitenin dolu olmasından haberdar olmadığını, haberinin olmasınında imkanı olmadığını, davalının sadece şirket elemanı gibi kendisinin İstanbul’da olduğundan sözleşmeyi davacılarla imzaladığını beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dosyaya sunulan bilirkişi raporu da dikkate alınarak, taraflar arasında 27/04/2014 tarihli ‘Danışmanlık Sözleşmesi’nin imzalandığını, bu sözleşmenin konusunun 02.10.2013 tarihli Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmelik ve 02.10.2013 tarihli Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmeliğin Uygulanmasına İlişkin Tebliğ Hükümleri uyarınca yenilenebilir enerji kaynakları kullanılarak elektrik üretim tesisi kurmak için davacının adına fizibilite çalışması yapılması ve ilgili dağıtım şirketine müracaat ve bağlantı izni alınması, bu hizmetler karşılığında davacı tarafından her müracaat için 12.000,00 TL ücret olmak üzere toplam 36.000,00 TL ücretin banka hesabına peşin olarak ödenmesinin oluşturduğu, bu sözleşme kapsamında davacının … Bankası… Şubesi hesabına ilk olarak 16.05.2014 tarihinde 244.000,00 TL, daha sonra 02.05.2014 tarihinde 36.000,00 TL ücret ödemesi yaptığı, davacının daha sonra arazilerden birinin başvurusundan vazgeçtiği, davalı tarafından ise davacının bir araziden vazgeçmesi nedeniyle toplam 75.300,00 TL’nin davacı şirket hissedarının şahsi hesabına iade edildiği, davaya konu taşınmazların değerinin satış tarihi itibariyle piyasa rayiçlerine göre davacı tarafından ödenen bedelden yüksek olmadığı ve dolayısıyla davacı yanın davalı tarafından arazi satış bedelleri satın alımı konusunda zarara uğratılmadığı anlaşılmış olup, dava konusu sözleşme incelendiğinde, rüzgar enerjisi yatırımı konusunda öncelikle yatırıma uygun rüzgar potansiyeli yüksek bölgelerin belirlenmesi gerektiği, daha sonra o bölgede uygun arazilerin belirlendiği, bu konuda rüzgar ölçümü yapılarak uzman bilirkişilerden görüş alınarak uygun trafo merkezlerinin bulunması gerektiği ve bu aşamada proje talepleri nedeniyle trafo kapasitesinin hemen dolabileceği, davalının dava konusu sözleşme ile trafo başvurusu yapma edimini 27.04.2014 tarihinde sözleşmeyi imzalayarak üstlendiği, Mahkememizce… A.Ş.’ye yazılan müzekkere cavaplarından anlaşılacağı üzere, davalı şirketin 25.07.2014 tarihinde iki adet lisanssız elektrik üretimi başvurusu yaparak başvuru edimini ifa ettiği, bu başvurunun ilk olarak evrak değerlendirme komisyonundan olumlu sonuçlandırıldığı ve daha sonra söz konusu başvuru doğrultusunda …’a kapasite bildiriminde bulunulduğu, …’ın 23.05.2014 tarihli cevabi yazısında ilave kapasite tahsisinin yapılamayacağının … A.Ş.’ye bildirildiği, bu cevabi yazı ile birlikte davalı şirkete EPDK’nın 27.11.2014 tarihli yazısında bahsi geçen 14.04.2014 tarihinde ilgili parseller üzerinde trafo kapasitesinin dolu olması nedeniyle kapasite bulunmadığının belirtildiği dolayısıyla sözleşme tarihinde davalının edimi olan trafo başvurusunu yapıldığı ve fakat sözleşme tarihinde trafo kapasitesinin dolu olduğu, davacının basiretli tacirin olması gerektiği gibi dava konusu araziler için davalı haricinde gerekli araştırmayı ve fizibilite çalışmasını yapması gerektiği, davalının sözleşme konusu ediminin sadace trafo başvurusu olduğu ve edimin davalı tarafından ifa edildiği, dolayısıyla davacının davalıdan edimin ifası anlamında dava konusu sözleşme nedeniyle alacak hakkı bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafından yatırılan 144,00 TL yargılama giderinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
3-Peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 30,10 TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4,080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …
¸

Hakim …
¸