Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/322 E. 2018/1052 K. 31.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/322 Esas
KARAR NO : 2018/1052

DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/03/2016
KARAR TARİHİ : 31/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, düzenleyeni …, lehtarı … olan, 02/06/2008 düzenleme tarihli ve 30/09/2008 vade tarihli, 7.500,00 USD tutarlı bono ile yine düzenleyeni …, lehtarı … olan, 14/07/2008 düzenleme tarihli ve 17/10/2008 vade tarihli, 7.500,00 USD tutarlı bononun meşru hamili olduğunu, bahse konu bonolar vadesinde ödenmediğinden müvekkilin davalılardan olan alacağının tahsili zımnında … 2. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalıların bonoya konu borcu ödemedikleri gibi icra takibine haksız olarak itiraz ettiklerini ve takibin durmasına sebebiyet verdiklerini, müvekkilinin alacağının sabit ve likit olduğunu beyanla itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından toplamda 15.000,00 USD bedelli 2 adet kambiyo senedine dayanılarak ancak kambiyo senedi niteliğine göre yasal takibe başlanılması gereken 3 yıllık zamanaşımı süresinden sonra … 2. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile müvekkilleri hakkında ilamsız icra takibi başlattığını, ödeme emrine karşı borca ve ferilerine müvekkillerince yapılan itiraz neticesinde takibin durdurulduğunu, dava konusu takibe dayanak kambiyo senetlerinin zamanaşımına uğradığını, zamanaşımına uğramış bir bonoda yazılı alacağın ancak temel ilişkiye dayanılmak suretiyle talep edilebileceğini, davacının hem temel ilişkiyi, hem de bu ilişkinden doğmuş alacağını ispatlamak zorunda olduğunu, takip dayanağı bononun yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğunu, dava konusu icra takibinin usulüne uygun olarak başlatılmadığını, bununla birlikte ödeme emrinin de usulüne uygun olarak gönderilmediğini, bu sebeple söz konusu takibe dayanılarak açılan itirazın iptali davasının da usulüne uygun olmadığını, poliçe hakkında uygulanan maddelerden hangilerinin emre muharrer senetler hakkında da uygulanacağının kanunda tahdidi olarak sayıldığını, sebepsiz iktisapla ilgili hükme atıf yapılmadığını, bu nedenle TBK’da düzenlenen bir yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiğini, dava tarihi itibariyle bir yıllık hak düşürücü sürenin de geçmiş olduğunu, borcu kabul anlamına gelmemekle birlikte alacaklı tarafından müvekkiline gönderilen ilamsız takibe dayalı ödeme emrinde 15.000,00 USD talep edildiğini, ancak bonoların üzeri çizilerek TL bedelli olan bonolarda tahrifat yapıldığını ve her iki müvekkilinin de tahrifat yapılan kısımlarda imzası olmadığını, ayrıca yine borcu kabül anlamına gelmemekle birlikte ödeme emrinde 5.395,48 USD faiz, 750,00 USD %5 komisyon bedeli talep edildiğini, ancak takibe konu edilen senetler bono vasfını yitirmiş olan senetler olduğundan işlemiş faiz ve komisyon bedeli istenemeyeceğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce, … 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davacı tarafından davalılar aleyhine 15.000,00 USD asıl alacak, 5.395,48 USD faiz, 750,00 USD komisyon ve 43,61 USD protesto bedeli olmak üzere toplam 21.189,09 USD alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibe dayanak olarak 02/06/2008 tanzim ve 30/09/2008 vade tarihli, 7.500,00 USD bedelli bono ile 14/08/2008 tanzim, 17/10/2008 vade tarihli ve 7.500,00 USD bedelli bononun dayanak gösterildiği, ödeme emrinin davalı …’e 09/10/2014 tarihinde tebliğ edildiği, davalı … adına çıkarılan tebligatın iade edildiği, davalıların 15/10/2014 tarihli dilekçe ile tüm ferileri ile birlikte takibe itiraz ettikleri, takibin durduğu ve iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tanıkları duruşmada dinlenmiş, tanıklar benzer şekilde davacının, davalı … ile 2008-2009 yıllarında ticari ilişkisi olduğunu, takip konusu bonoların bu sebeple verildiğini, bedellerinin ödenmediğini beyan etmişlerdir. Tarafların ticari defterleri incelenerek rapor tanzim edilmek üzere dosya mali müşavir bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi raporunda özetle; davacının ticari defter sunmadığını, davalı …’ün ortağı olduğu dava dışı şirketin ticari defterlerinde ise bonoların kayıtlı olmadığını tespit ve beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; dava konusu takibe dayanak bonoların zamanaşımına uğradığı, Türk Ticaret Kanunu’nun 732. maddesi uyarınca zamanaşımına uğramış bir bonoda yazılı alacağın temel ilişkiye dayanılmak suretiyle keşideciden talep edilebileceği, temel ilişkinin ve alacağın varlığı ile miktarını ispat yükünün davacıda olduğu, davacının mezkur madde uyarınca bonoların keşidecisi olan …’e karşı bir yıllık süre içerisinde takip başlatması gerektiği, bir yıllık sürenin bonoların zamanaşımı süresinin dolduğu tarihte başladığı, takip konusu bonoların 2011 yılı itibariyle zamanaşımına uğradıkları, takibin 2012 yılında açılması gerekirken 2014 yılında açıldığı, bu nedenle bir yıllık sürenin geçtiği anlaşıldığından bu davalı yönünden davanın reddine, her ne kadar davalı kötü niyet tazminatı talep etmiş ise de davacının takipte kötü niyetli olmadığı anlaşıldığından talebin reddine karar verilmiş, davalı … yönünden yapılan değerlendirmede ise; bonolarda ciranta olduğundan ona karşı talebin sebepsiz zenginleşme olarak ileri sürülemeyeceği, bu nedenle de alacağın 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu ve zamanaşımına uğramadığı, bonoların delil başlangıcı niteliğinde oldukları, bu nedenle davacının iddiasını tanık ile ispat edebileceği, dinlenen tanık beyanlarına göre davacının davalı … ile ticari ilişkisi kapsamında söz konusu bonoları aldığı, bono bedelleri kadar alacaklı olduğu ve davalı tarafından borcun ödenmediği anlaşılmakla bu davalı yönünden dava dilekçesi ile talep edildiği şekilde davanın kabulü ile takibin asıl alacak 150.000,00 USD üzerinden devamına, alacak likit ve takibe itiraz haksız olduğundan davalının asıl alacak üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatını ödemesine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın davalı … yönünden REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine,
3-Davanın … yönünden KABULÜ ile davalının … Dairesinin Esas sayılı dosyasına itirazının 15.000,00 USD asıl alacak yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden takip tarihinden itibaren takipte talep edilen faizi ile DEVAMINA,
4-Davalı … yönünden hüküm altına alınan alacak üzerinden hesaplanan 6.854,10 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar ve ilam harcı 2.341,01 TL’den peşin alınan 343,26 TL’nin mahsubu ile kalan 1.997,75 TL harcın davalı …’den alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 600,00 TL bilirkişi ücreti, 100,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 700,00 TL yargılama gideri ile ilk harç 372,46 TL’nin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.112,46 TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 4.112,46 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.31/10/2018

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza