Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/290 E. 2019/217 K. 27.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/290 Esas
KARAR NO : 2019/217

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/03/2016
KARAR TARİHİ : 27/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı alacaklı firma …’da faaliyet gösteren bir seyahat acentası olduğunu, davalı şirkete ait … Otel’de 01/08/2014-06/08/2014 tarihleri arasında çeşitli müşterileri ile ilgili konaklama rezervasyonu karşılığı 9.613,30-TL ödeme yapıldığını, ancak müşteriler davalı otelde 1 gece konaklamanın ardından, odaların küçük ve havanadırmanın yetersiz olması nedeniyle memnun kalmayarak otelden ayrıldıklarının, ödemesi yapılan rezervasyonlarda müşterinin kalmaması durumunda konaklamayı yaptıran otel her oda için en fazla 1 gecelik no-show uygulama hakkına sahipken davalı haksız ve yersiz olarak konaklama yapılmayana süreyi de kapsayan tam fatura düzenleyerek müvekkili firmaya tebliğ ettiğini ve 1 gece dışındaki oda ücreti ödemeleri toplamı 8.011,25-TL’yi iade etmekten kaçındığını, davalı konuklamanın gerçekleşmemesi halinde sadece 1 günlük konaklama bedelini talep edebilecekken tamamına no-show uyulaması (konfirme edilmiş ve rezervasyonun kullanılmaması) yaparak haksız kazanç sağlandığını, davalı haksız yere tanzim olarak gönderdiği fatura davacı tarafından … 12. Noterliği, … tarih, … yevmiye nolu ihtarnamesi ile iade edildiğini, yersiz ödemenin iadesinin istendiğini, keşide edilen ihtarın sonuçsuz kalması ve yersiz ödenen ve karşılıksız kalan alacağın tahsil edilememesi üzerine … 10. İcra Müdürlüğü … esas sayılı takip dosyası ile icra takibine geçildiğini, takip ve dava konusu tutarın ödeme tarihleri olan 22/07/2014 ve 01/08/2014 tarihlerinden itibaren işleyecek reskont avans faizi ile tahsili talep edildiğini, davalı 27/01/2015 tarhinde ödeme emrini tebellüğ ederek 28/01/2015 tarihinde takibe itiraz ettiğini, itiraz üzerine icra takibi durduğunu, davalı … 10. İcra Müdürlüğü … sayılı icra takip dosyasına yaptığı haksız ve dayanaksız itirazın iptal edilerek, kötü niyetli yapılan itiraz ile duran icra takibine kadığı yerden devam edilmesine, borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin dava açılmasında kusur olan davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini müvekkili adına talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Tarafları aleyhinde açılmış olan davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davalı, icra takibi sırasında sadece borca itiraz edip, icra dairesinin yetkisine itirazda bulunulmadığını, bu durumda davalı icra dairesinin yetkisine itirazda bulunmamış olabildiğini, bu durumda davalı icra dairesinin yetkisini kabul etmiş sayıldığını, ancak bu durum, davalının, itirazın iptali davasının açıldığnı mahkemeninde yetkisini kabul ettiği anlamına gelmediğini, böylece alacaklı taraf itirazın iptali yoluna gitmişse, borçlu taraf bu mahkemenin de yetkisine itiraz etme hakkına sahip olduğunu, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında fiili iş ortaklığı bulunmadığını, davacı şirket tarafından müvekkili bünyesindeki otellerde konaklanılması için turistlere yönlendirme yapıldığını, dava konusu olayda da bir grup Arap uyruklu müşteri İstanbul’daki … Otel’e davacı şirket tarafından yönlendirilmiş ve 01/08/2014-06/08/2014 tarihleri arasında sözkonusu grup için rezarvasyon yapıldığını ancak otele transfer edilen ve rehber eşliğinde getirilen sözkonusu müşteriler daha giriş aşamasında sıkıntı çıkardığını, otelde kalmak istememiş bu hususta otel personeli ile tartıştığını, olay davacı şirketin dava dilekçesinde belirttiği müşterilerin bir gece kalması ve memnun olmaması şeklinde değil aksine daha otel girişlerinde tartışma çıkarmasıyla başladığını, daha sonra sözkonusu müşteriler gece yarısına kadar tartışma ortamını sürdürdüğünü ve daha sonrada davalı şirkete ait otelde konaklama yaparak ertesi gün otelden ayrıldıklarını, 8 adet oda iptali sözkonusu olup bu durum müvekkili şirketi ciddi derecede ekonomik kayba uğratacak nitelikte olduğunu, müvekkili şirket ile davacı şirket arasına evvelce gelişen iş ortaklığı sebebiyle davacı şirket durumundan haberdar olmasına rağmen paranın iadesini talep ettiğini, iade yapılamayacağı ve no-show uygulaması hususunda davacı şirket yazılı olarak bilgilendirildiğini, yetki itirazının kabul edilmemesi halinde dahi davanın reddine, davacı tarafın, asıl alacağın asgari %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce … 10. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davacı tarafından davalı aleyhine 8.011,25 TL asıl alacak ve 332,70 TL işlemiş faiz olmak üzere 8.343,95 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 27/01/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 28/01/2015 tarihli dilekçesi ile borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterleri ile sunulan deliller üzerinde mali müşavir bilirkişi ile otel ve rezervasyon hususunda uzman bilirkişiden oluşturulan heyetten rapor alınmıştır. Heyet raporunda özetle; davacı acentanın 13/06/2014 tarihinden 13/07/2014 tarihine kadar geçen süre içerisinde muhtelif zamanlarda rezervasyon taleplerini davalıya elektronik posta aracılığıyla yazılı olarak ilettiğini, davalının taleplere onay verdiğini, bu şekilde taraflar arasında sözleşme meydana geldiğini, uygulamada rezervasyonların münferit (bireysel), grup ve kontenjan (oda tahsis) olarak 3 şekilde yapıldığını, uygulanma biçimlerinin tamamen garantili, garantisiz, serbest satış ve isteğe bağlı rezervasyonlar şeklinde gerçekleştirildiğini, Turizm İşletmelerinin Bakanlıkla Birbirleriyle ve Müşterileriyle İlişkileri Hakkında Yönetmelik uyarınca davacı tarafından 1 aylık süre içerisinde muhtelif zamanlarda otele ayrı ayrı gönderilen rezervasyon taleplerinde yazan ve konfirme edilen müşteri sayısının 10’u geçmemesi sebebiyle rezervasyon türünün münferit olduğunu, taraflar arasında geçen yazışmalarda rezervasyon süresi, odalara ilişkin ayrıntılar, fiyatlandırma, güvence türü, ödeme yöntemleri gibi hususların belirlendiğini, müşterilen otelde bir gece konakladıktan sonra rezervasyonun kalan süre için iptal edildiğini, bu halde taraflar arasında uygulanacak iptal ve tazminat koşullarının belirlenmemiş olduğunu, buna göre mezkur yönetmeliğin 28 ve 29. maddesi uyarınca rezervasyonların belirlenen sürelere aykırı olarak iptal edilmesi ve bu durumun yüksek sezon aylarında gerçekleşmesi nedeniyle davalının, davacıdan 3 gecelik kalış için istenen hizmetlerin parasal karşılığını talep edebileceğini, davalı tarafından tüm rezervasyon süresine ilişkin ücretin tahsil edilmiş olması nedeniyle 3 günü aşan süreler için alınan ücretlerin davacıya iade edilmesi gerektiğini, bu tutarın da 4.806,71 TL olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda otel ve rezervasyon bilirkişisinden alınan ek raporda bilirkişi tarafından aynı tespitler tekrar edilmiştir. Her iki bilirkişi raporu Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacı acente tarafından davalı otele 13/06/2014 ila 22/07/2014 tarihleri arasında rezervasyon taleplerinin gönderildiği ve davalı tarafından söz konusu taleplerin onaylandığı, 01/08/2014 tarihinde otele gelen müşterilerin bir gece konaklamadan sonra otelden ayrıldıkları, bu hususta taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı, davacı tarafından 6 gecelik konaklama ücretinin davalıya ödendiği, müşterilerin otelden ayrılmalarından sonra ise kalan konaklama süresine ilişkin ücretin iadesinin talep edildiği, davalı tarafından söz konusu rezervasyonun grup rezervasyonu olduğu ve no-show uygulandığı iddiası ile ücret iade talebinin reddedildiği, bundan sonra davacı tarafından talep edilen bedelin tahsili için icra takibi başlatıldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı tarafından yaptırılan rezervasyonun türü ve buna göre davacının bedel iadesi talep edip edemeyeceği noktasında toplandığı, alınan bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere taraflar arasındaki sözleşmenin e-mail yazışmaları ile kurulduğu ve rezervasyonun bir gece konaklamadan sonra iptali halinde bedelin iadesi hususunda bir aralarında bir anlaşma olmadığı, bu nedenle Turizm İşletmelerinin Bakanlıkla Birbirleriyle ve Müşterileriyle İlişkileri Hakkında Yönetmelik hükümlerinin uygulanması gerektiği, davacı tarafından yapılan rezervasyonların ayrı tarihlerde olduğu ve değişiklikle birlikte her bir rezervasyon için 4 olmak üzere toplam müşteri sayısının 8 olduğu, bu nedenle mezkur yönetmeliğin 4. maddesi uyarınca müşteri sayısı her bir rezervasyon için 10’u geçmediğinden rezervasyon türünün münferit olarak kabul edilmesi gerektiği, yönetmeliğin 29. maddesi uyarınca münferit rezervasyonlarda müşterilerin otelde konaklamaya başlamasından sonra rezervasyonun iptali halinde otellerin yüksek sezonda üç gecelik kalış için istenen hizmet bedelini, iptal gerekçesinin kendilerinden kaynaklanmaması halinde tüm zararlarını talep edebilecekleri, dosyaya yansıyan e-mail yazışmalarından rezervasyon iptalinin otelle ilgili sebeplerden olduğunun anlaşıldığı, aksinin davalı tarafça iddia ve ispat edilmediği, bu nedenle davalının 3 gecelik konaklama için alınan hizmet bedeli dışında kalan peşin ödenen bedeli iade etmesi gerektiği ve bu bedelin de bilirkişi raporunda 4.806,71 TL olarak tespit edilmiş olduğu anlaşılmakla her ne kadar 02/08/2014 tarihli e-mail ile davacı bedel iadesi talep etmiş ise de bedel ve önel belirtilmek suretiyle yapılmış bir iade talebi olmadığı ve davalı takipten önce temerrüde düşürülmemiş olduğundan takipte işlemiş faiz talep edilemeyeceği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne, 4.806,71 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, alacak likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden ve davacı takip açmakta kötü niyetli olmadığından icra inkar ve kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın Kısmen Kabulüne, davalının … 10. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına itirazının asıl alacak 4806,71 TL yönünden iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile devamına,
2-İcra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine,
3-Karar ve ilam harcı 328,34 TL’den peşin alınan 136,82 TL harcın mahsubu ile kalan 191,52 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 288,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.788,00 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.072,80 TL ile ilk harç 164,52 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 300,00 TL bilirkişi ücreti, 34,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 334,00 TL yargılama giderinden davanın reddolunan kısmı üzerinden hesaplanan 133,60 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın reddolunan kısmı üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/03/2019

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza