Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/239 E. 2018/81 K. 31.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/239 Esas
KARAR NO : 2018/81

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2016
KARAR TARİHİ : 31/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili sigorta şirketi tarafından … başlangıç … bitiş tarihli … numaralı KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesiyle sigortalı olan davalı … adına kayıtlı … plakalı aracın, aklollü olduğu tespit edildiği araç sürücüsü …’nun sevk ve idaresinde iken … plakalı araca çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasına istinaden açılan … numaralı hasar dosyası kapsamında … plakalı aracın hasarı için … tarihinde 12.500,00 TL; kazada yaralanan … için 30/09/2015 tarihinde ödenen 68.935,59 TL ve 31/03/2015 tarihinde ödenen 9.855,17 TL olmak üzere toplam 91.290,76 TL asıl alacak, ödeme tarihinden takip tarihine kadar işleyen 5.761,98 TL faiz olmak üzere toplam 97.052,74 TL sigorta tazminat bedelinin Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları B.4 maddesinin d fıkrası gereğince rücuen tazmini için … 23. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, müvekkili sigorta şirketi nezdinde sigortalı olan davalı/ borçlu …’ ye ait … plakalı aracın … sevk ve idaresinde iken sürücünün aracı … ‘nün önüne park etmek için şerit değiştirdiği esnada karşı şeritten gelen … sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması sonucunda yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazadan sonra yapılan alkol muayenesinde sürücü …’nun 1.49 promil alkollü olduğunun tespit edildiğini, nitekim …’nun olaydan sonra … Polis Merkezinde vermiş olduğu ifadesinde alkollü araç kullandığını kabul ettiğini, müvekkil şirkete yapılan ihbar üzerine yapılan incelemeler neticesinde hem … plakalı aracın hasar meblağının, hem de …’in malul kalması sonucunda uğranılan zararın tespiti için önce % 10 maluliyet oranı üzerinden daha sonra ise % 12 maluliyet oranı üzerinden aktüer hesabı yaptırıldığını, … numaralı hasar dosyası kapsamında … plakalı aracın hasarı için 17/01/2014 tarihinde 12.500,00 TL sigorta tazminatı ödendiğini, yine … hasar dosyası kapsamında …’ e önce % 10 maluliyet oranı üzerinden 31/03/2015 tarihinde 68.935,59 TL ve daha sonra % 12 maluliyet oranı üzerinden 31/03/2015 tarihinde eksik hesaplanan 9.855,17 TL olmak üzere toplamda 78.790,26 TL tazminat bedeli ödendiğini, kaza nedeniyle müvekkili sigorta şirketinin toplamda 91.290,76 TL sigorta tazminat ödemesi yaptığını ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları uyarınca zarar veren sigortalıya karşı rücu hakkına sahip olduğunu, kazanın sürücünün alkollü olması ve sürüş yeteneğini kaybetmesinden kaynaklandığını, bu nedenle davalının zarardan sorumlu olduğunu beyanla itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ödemesine ve yargılama masrafı ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 16/11/2013 tarihinde meydana gelen kazada müvekkiline ait … plaka sayılı aracı sevk ve idare eden … hakkında taksirle yaralama suçu nedeniyle verilen … 42. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas … karar sayılı … tarihli Adli para cezasına ilişkin hükmün henüz kesinleşmediğini, dosyanın Yargıtay temyiz aşamasında olduğunu, kesinleşmeyen mahkeme kararını esas göstererek alkollü araç kullanma etkisiyle kazanın gerçekleştiği yolundaki haksız iddianın kabulünün mümkün olmadığını, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları gereğince davacınının kazazedeye yaptığı ödemelere ilişkin rücu hakkının bulunmadığını, bu nedenle davacı trafik sigortacısı tarafından kazazedeye ödenen bedellerden müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, davacının sunduğu maluliyet raporlarının birbiri ile çelişkili olduğunu ve ödeme yapıldığı söylenen %12 maluliyet oranının dayanağı bir sağlık kurulu raporunun olmadığını, bu nedenle yapılan ödemeyi kabul etmediklerini, kazazede …’in kullandığı … plaka sayılı motorsikletin siyah renkte, … marka, … model ve km’ sinin 88.977 olduğunu, söz konusu motorsikletin rayiç bedelinin 14.000 – 15.000 TL civarında olduğunu, davacı tarafça yapılan ödmenin fahiş olduğunu ve kabul edilemeyeceğini beyanla haksız davanın reddine, davacı aleyhine %20′ den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi kapsamında zarar gören üçüncü kişilere ödenen tazminatın davalı sürücüden kazanın salt alkolün etkisi altında gerçekleştirilmesi nedeniyle rücuan tahsili talebine ilişkindir.
Somut olayda uyuşmazlık 6102 sayılı TTK’nun 1472 md. uyarınca sigorta şirketi tarafından üçüncü kişilere ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet veren davalıdan rücuen tahsili talebine ilişkindir.
28/05/2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/k bendinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı bendinde ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Mezkur Kanun’un 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara dair davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 Sayılı Kanun’un görev ve yetkiye dair hükümlerinin uygulanmasını engelleyemeyeceğine değinilmiştir. HMK’nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine dair olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
İş bu davada davanın açıldığı 09/03/2016 tarihi itibariyle 6502 Sayılı Kanun’un yürürlükte olduğu, davalının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi sebebiyle tüketici, davalının sorumluluğunun kaynağı davacıyla yaptığı trafik sigorta sözleşmesine aykırılık olduğundan belirtilen yasa hükümleri uyarınca davaya bakma hususunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla Mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin … Nöbetçi Tüketici Mahkemesi olduğunun tespitine,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın … Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.31/01/2018

Katip …

Hakim …