Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/23 E. 2020/67 K. 05.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/23 Esas
KARAR NO : 2020/67

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/01/2016
KARAR TARİHİ : 05/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;11/01/2015 tarihinde saat 18:15’de …’tan …’e kalkan … otobüsünü davalı … ‘nın kullandığını, … hat numaralı … plakalı otobüsün … civarında davalı … ‘nın tedbirsiz ve dikkatsizlikle aniden gereksiz yere fren yapması sonucu müvekkilinin yere düştüğünü, otobüsteki diğer kişilerin de üstüne düşmesi neticesinde bileğinin 2 yerden kırıldığını, kırığın son derece ağır bir kırık olduğunu ve müvekkilinin yaşı ve hastalıkları düşünüldüğünde bu kırıkla kolunu kullanmasında kayıp oluşacağının açık olduğunu, ayrıca kafatasında şiş ve kalçasında ağır ekimozlar da oluştuğunu, davalının sürekli olarak kalkışından itibaren cep telefonu ile konuştuğunu ve suçun işlenmesi sırasında da telefon görüşmesine devam ettiğini, … 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nin… esas sayılı dosyası ile hakkında dava açıldığını, diğer davalı …’ın aracın işleten ve davalı ve davalı …Ş.’nin aracın trafik sigortacısı olduğunu, davalı … şirketine durumun bildirildiğini ancak bu güne kadar hiçbir ödemede bulunmadıklarını beyanla fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla müvekkili için şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat ile 10.000,00 TL manevi tazminatın olayın olduğu 11/01/2015 tarihiden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, davalı … şirketinin yalnızca maddi tazminattan sorumlu tutulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının halk otobüsünde yolculuk yaparken kendi kusurlu davranışları ile kendisinin yaralanmasına neden olduğunu, araçta başka hiç kimse yaralanmamışken davacının otobüsün hızını yavaşlattığı sırada ayakta durması, yer varken ayakta yolculuk yapması, yaşlı olduğu için yaşlı ve hamilelere ayrılan yere oturmaması, otobüste kendisine ayrılan yerde oturmaması gibi sair nedenlerle kendi yaralanmasına yol açtığını, davacının dilekçesinde belirttiğinin aksine sürücü müvekkili …’nın olay anında telefonla görüşme yapmadığını, 17/04/2015 tarihli Görüntü İzleme Tutanağı ile de bu durumun sabit olduğunu, müvekkillerinden araç sürücüsü … hız limitlerine de uygun hareket ettiğinden herhnagi bir kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin önündeki ikinci aracın sinyal vermeden aniden sola dönüşü, bunun sonucu müvekkilinin önündeki aracın ise aniden fren yapması sebebiyle vahim bir kazaya sebep olmamak adına yavaşlamasına sebep olduğunu, davacının bu esnada ayakta olmasına rağmen tahsis edilen yerlerde tutunmamasının kendi kusurunun sonucu olduğunu, kaldı ki müvekkilinin hemen aracı durdurduğunu ve ambulans çağırdığını, davacının kaza anında herhangi bir çalışması dolayısıyla bir gelirinin olmasının da söz konusu olmadığını, herhangi bir iş gücü kaybının söz konusu olmadığını, davacının talep ettiği manevi tazminatın zenginleşme amacı taşıdığını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen 11/01/2015 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın müvekkili şirkete 22/08/2014-2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçe ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminat limitlerinin kişi başı 290.000,00 TL olduğunu, trafik sigortacısı şirketin üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu olduğunu, açıklanan nedenlerden dolayı, kusur tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesini, maluliyet oranı tespiti için davacının Adli tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesine veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Bölümüne sevkini, kusurun ve maluliyet oranının tespiti halinde, alanında uzman bilirkişilerce azami poliçe limitleri ve aktüeryal kurallar gözetilerek hesaplama yapılmasını talep ettiklerini, müvekkili şirket temerrüde düşmediğinden, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilebileceğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce, davacının kaza nedeniyle gördüğü tedavi evrakları, … 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası, … plakalı aracın poliçesi ve hasar dosyası ile trafik sicil kaydı celp edilmiş, davacı ile davalıların sosyal ve ekonomik durumları, davacıya kaza nedeniyle rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılmış, dosya kazanın meydana geliş şekli ile kusur durumu yönünden rapor tanzim edilmek üzere … ATK’ya gönderilmiştir. 18/07/2017 tarihli ATK raporunda özetle; “davalı sürücü … yönetimindeki halk otobüsü ile yola gereken dikkati vermemiş, önündeki vasıta ile arasında güvenli mesafe bırakarak seyrini sürdürmeye özen göstermeyip ani fren akabinde araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacının düşmesine sebebiyet vermiş, dikkatsiz, özensiz ve nizamlara aykırı hareket etmiş olup olayda asli ve %75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu, davacı …’un kendi can güvenliğini temin edecek şekilde sıkıca tutunmayıp dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranmış olmakla olayda tali ve %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu” tespit ve mütalaa edilmiştir.
Davacı maluliyet tespiti yönünden rapor düzenlemek üzere … ATK’ya sevk edilmiş ve 25/09/2019 tarihli ATK raporunda; davacının yaralanmasının, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir. Raporlar taraflara tebliğ edilmiş, Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür. Davacı tarafça 11/01/2018 tarihli sulh protokolü dosyaya ibraz edilmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davalı …’a ait ve davalı … tarafından sevk ve idare edilen … plakalı otobüsün 11/01/2015 tarihinde hareket halindeyken ani fren yapması neticesinde içerisinde yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı, aracın kaza tarihinde davalı …Ş. nezdinde trafik poliçesi ile sigortalı olduğu, alınan ATK raporu ile davacının sürekli iş göremezliğe uğramadığının, geçici iş göremezlik süresinin ise kaza tarihinden itibaren 4 ay olduğunun tespit edildiği, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü …’nın takip mesafesini korumayarak ani fren yapması nedeniyle %75 oranında, davacının ise otobüs içerisinde dengesini sağlamakta gerekli özeni göstermemesi nedeniyle %25 oranında kusurlu olduğu, davacının doğrudan zararlarından davalı … ‘nın haksız fiil hükümleri çerçevesinde, davalı … ile … Sigorta A.Ş.’nin ise Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 ve 89. maddeleri uyarınca müteselsilen sorumlu oldukları, yargılama sırasında davalı … tarafından davacıya geçici iş göremezlik zararının ödendiği, müteselsil sorumluluk nedeniyle tüm davalılar yönünden maddi tazminat talebinin konusuz kaldığı anlaşıldığından bu talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Manevi tazminat talebi yönünden ise; kazanın meydana geliş şekli, kusur durumu, meydana gelen yaralanmanın ağırlığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve manevi tazminatın sebepsiz zenginleşme aracı olamayacağı hususları bir arada değerlendirilmekle takdiren 2.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılar … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davacının maddi tazminatı talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 2.000 TL tazminatın 11/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalılar … ve …dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Maddi tazminat talebi yönünden karar ve ilam harcı 54,40 TL’nin peşin alınan 188,00 TL harçtan mahsubu ile yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Manevi tazminat talebi yönünden karar ve ilam harcı 136,62 TL’den peşin alınan 133,60 TL’nin mahsubu ile kalan 3,02 TL’nin davalılar … ve …’dan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin sulh protokolü uyarınca üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı lehine maddi tazminat talebi yönünden sulh protokolü uyarınca vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine,
8-Reddolunan manevi tazminat miktarı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’ya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.05/02/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza