Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/210 E. 2021/217 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/210 Esas
KARAR NO : 2021/217

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/03/2016
KARAR TARİHİ : 08/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 06/04/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle : 26/03/2006 günü dava dışı asli kusurlu sürücü … yönetimindeki … plakalı minibüs ile seyir halindeyken aynı yöndeki dava dışı sürücü … yönetimindeki … plakalı araca çarpması neticesinde direksiyon hakimiyetini kaybederek, karşı yönden gelen dava dışı sürücü … yönetimindeki … plakalı kamyonete çarpması neticesinde meydana gelen kazada, araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacıların ağır şekilde yaralandığını, meydana gelen kaza sonrasında Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi ile davalı şirkete sigortalı bulunan … plaka sayılı araç karışmış olduğu trafik kazası neticesinde müvekkillerinin maluliyetine sebep olduğundan davalı şirketçe müvekkillere ödeme yapılması için başvuruda bulunulmuş olmasına rağmen, davalı şirket hasız ve usulsüz bir biçimde zamanaşımı süresinin dolmuş olduğunu iddia ederek talebinin reddettiğini, meydana gelen kaza neticesinde müvekkillerin uğradığı zarar cismani bir zarar olup, ancak bilirkişi incelemesi sonucu tam olarak belirlenebileceğinden zararın öğrenilmiş oldukları kabul edilemeyeceğini, bu sebeple zarar miktarı öğrenilmediğinden 10 yıllık zamanaşımı süresinin esas alınması gerektiğini, müvekkillerinin trafik kazasının meydana getirdiği olumsuz etkilerden dolayı iş gücü kaybı ve ayrıca kazadan sonra çalışamamalarından dolayı maddi kazanç kaybına uğradıklarını, bunun yanı sıra müvekkillerinin maluliyeti, bundan sonra yapacakları işleri başkalarına nazaran çok daha fazla zaman ve emek harcayarak yapmasına neden olacağını, meydana gelen kaza neticesinde müvekkillerinin uğradığı zarar cismani bir zarar olduğunu, müvekkillerinin mağduriyetlerinin giderilmesi amacıyla vücut bütünlüklerinde meydana gelen kayıplar oranında fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla davalı şirketten maddi tazminatı avans faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 18/05/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle: Dava konusu kazanın 05/01/2006 tarihinde meydana geldiğini, dava tarihi itibariyle 2 yıllık zamanaşımı süresinin ve TCK’ya göre uzamış 8 yıllık zamanaşımı süresinin de geçtiğini, zamanaşımı süresinin maluliyetin kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başladığını, tedavinin de kazadan itibaren aralıksız devam etmesi gerektiğini ve tedavinin tamamlanması sonrasında maluliyet raporunun verilmesi gerektiğini, davacının tedavisinin devam ettiğine ilişkin hiçbir tedavi evrakı bulunmadığını, davalının karşılıksız olarak davalıları taşıdığı hatır taşımacılığı yaptığı, belirlenecek tazminattan uygun bir indirim yapılması gerektiği, Karayolları Trafik Kanunu’nda bu şekilde taşıma durumunu düzenleyen özel bir hüküm olmasa da hatır taşımasında yalnız yolcunun yararı söz konusu olduğunu, araç sahibi ve sürücüsünün ivazsız hareket ettiği için BK’nun 43. maddesinin uygulanması suretiyle zararın bir bölümünün zarar görenin üzerinde bırakılmasını, davacılar vekilinin avans faizi talep etmesinin gereksiz olduğunu, zira olayın haksız fiilden ibaret olduğunu, davanın zamanaşımı ve esas yönünden reddedilmesini, aksi halde sürekli iş göremezlik ile ilgili maddi tazminat talebi bakımından belirtilen şekilde hesaplama yapılarak hüküm tesis edilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin, 31/03/2021 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğine dair beyan dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307 ve devamı maddelerinde düzenlenen davadan feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak kayıtsız ve şartsız olarak yapılabilen, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmayan, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesine dair bir taraf usuli işlemidir.
Davacı vekilinin feragati sayılan şartları haiz olduğundan Mahkememizce davanın feragat nedeniyle reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 59,30-TL harcın yatırılan 29,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 30,1 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/04/2021

Katip
☪e-imzalıdır.

Hakim
☪e-imzalıdır.