Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/19 E. 2020/18 K. 22.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/19 Esas
KARAR NO : 2020/18

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/01/2016
KARAR TARİHİ : 22/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; olay günü olan 24/12/2013 tarihinde müvekkili davacı …’in … İlçesi, … Mahallesi, … otobanı kenardan … istimatinde yaya olarak yürüdüğü sırada süratlı bir şekilde gelen, plakasını hatırlamadığı fakat modeli ve rengi siyah Fuluence olan aracın kendisine çarpması sonucu yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, işbu kazada müvekkilinin yaralandığını ve … Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldığını, müvekkilinde kaza nedeniyle ulna ve radius şaf kırığı meydana geldiğini, meydana gelen kırıklar nedeniyle hareket kısıtlılığına ve işgücü kaybına uğradığını, kendisine çarpan araç sürücüsünden şikayetçi olduğunu, müvekkiline çarpan ve kaçan araç tespit edilemediğinden meydana gelen zarardan … Hesabının sorumlu olduğunu, kaza nedeniyle sakatlanan müvekkilinin daimi maluliyet tazminatının ödenmesi için davalı tarafa başvurduğunu, davalı tarafından müvekkiline 9.717,00 TL ödeme yapıldığını ancak gerçek zararının daha fazla olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00 TL işgücü kaybından doğan daimi sakatlık tazminatının davalı taraftan ilk ödeme yaptığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava konusu kaza ile ilgili daha önce müvekkili kuruma yapmış olduğu müracaatının incelendiğini, müvekkili tarafından davacıya 06/01/2016 tarihinde 9.717,00 TL maluliyet tazminatı ödediğini, makbuz ve ibraname gereğince davacı tarafın maluliyet tazminatına ilişkin olarak müvekkilinden başka bir alacağının kalmadığını, müvekkilini işbu kaza ile ilgili olarak ibra ettiğini, bu savunmaları saklı kalmak koşulu ile müvekkili aleyhine hüküm tesis edilmesi halinde tazminata esas aktüer raporunun taraflarınca ibraz edilen aktüer raporunun düzenlenme tarihi ile aynı olacak şekilde tanzim edilmesi gerektiğini, müvekkili aleyhine tazminata hükmedilmesi halinde yapılan ödemenin tarihinin esas alınması gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun teminat ZMMS poliçesinin teminat limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile sınırlı olduğunu, davacının gerçek zararının tespit edilmesi gerektiğini, davacının gündüz vakti otobanda yaya olarak yürürken, yolu ve yolda seyretmekte olan araçların yön ve hızlarını kontrol etmeden hareket ederek dikkatsiz davrandığını, yolda seyretmekte olan plakası tespit edilemeyen aracın çarpması ile kazaya maruz kaldığının anlaşıldığını, bu nedenle kazada kusurlu olduğunu, Mahkemece kusur incelmesi yaptırılması ve davacının maluliyetini ispat etmesi gerektiğini, müvekkili aleyhine ancak dava tarihinden yasal faize hükmedilebileceğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, trafik kazası nedeniyle meydana geldiği iddia edilen bedensel zararların tazmini talebine ilişkindir.
Mahkememizce, davalı nezdinde açılan hasar dosyası, davacının kaza nedeniyle gördüğü tedavi evrakları, … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası celp edilmiştir. Davacıya kaza nedeniyle rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı SGK’dan sorulmuş, kazanın meydana geldiği yerde teknik bilirkişi ile keşif yapılarak yolun durumu, özellikleri, trafik işaretleri yönünden rapor alınmış ve dosya İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek rapor alınmıştır. 12/02/2018 tarihli ATK raporunda; “Kimliği tespit edilemeyen sürücünün, idaresindeki araç ile gündüz vakti görüşün açık olduğu bağlantı yolunda seyrini sürdürürken olay mahallinde geldiğinde önünde kendisiyle aynı yönde bankette yürümekte olan davacıya, zorunlu haller dışında araçların girişine yasaklanmış bankete girmek suretiyle tedbirsizce çarparak kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiği, kimliği meçhul sürücünün bu hatalı tutum ve davranışlarının olayın oluşu üzerinde asli derecede etken olduğu, davacının, gündüz vakti görüşün açık olduğu bağlantı yolu kenarında bulunan banketi takiben yürüdüğü sırada geriden gelip bankete giren kimliği tespit edilemeyen sürücü tarafından çarpılması sonucu karıştığı kazada, oluş üzerinde herhangi bir hatalı tutum ve davranışının olmadığı ve mevcut şartlarda alabileceği bir önlemin bulunmadığı anlaşılmakla olayda kusursuz olduğu, bu anlamda kimliği tespit edilemeyen sürücünün hatalı tutum ve davranışlarının olayın oluşu üzerinde %100 (yüzde yüz) oranında etken olduğu, davacının kusursuz olduğu” tespit ve mütalaa edilmiştir.
Dosya İstanbul ATK 3. İhtisas Dairesine gönderilerek davacının maluliyeti yönünden rapor alınmıştır. 17/05/2019 tarihli raporda; “davacının 24/12/2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı arızasının, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle meslek grup numarası Grup1 kabul olunarak: Gr1 VII (13a……..20) A %24 x 4/5 = 19.2 (Sol taraf), E cetveline göre: %20,2 (yirmivirgüliki) oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay/kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği” tespit edilmiştir. Bu aşamada dosya davacının talep ettiği tazminat kalemleri yönünden hesaplama yapılmak üzere aktüerya bilirkişisine tevdi edilmiş ve rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda özetle; davacının, davalı tarafça davadan önce yapılan ödemeye esas hesap raporunda aylık ücretinin 1.000,00 TL olarak esas alındığını ve taraflar arasında bu hususta bir ihtilaf olmadığından bu miktar esas alınarak hesaplama yapıldığını, hesaplamada PMF 1931 tablosunun kullanıldığını beyan ederek davadan önce davalı tarafça yapılan ödeme ile SGK tarafından yapılan geçici iş göremezlik ödemesinin mahsubu ile davacının geçici ve sürekli iş göremezlik nedeniyle oluşan zararını 121.316,99 TL olarak tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür. Davacı vekili 13/12/2019 tarihli dilekçesi ile talebini bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah ve eksik peşin harcını ikmal etmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; 24/12/2013 tarihinde sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen aracın davacıya çarpması nedeniyle meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının %20,2 oranında sürekli maluliyete uğradığı, kazanın meydana gelmesinde plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün, zorunlu haller dışında araçların girmesi yasak olan ve davacının yaya olarak yürüdüğü bankete girmesi nedeniyle %100 oranında kusurlu olduğu, davalı … Hesabının, Sigortacılık Kanunu’nun 14/2-a maddesi uyarınca davacının kaza nedeniyle uğradığı doğrudan zararlardan kaza tarihindeki poliçe üst limiti dahilinde sorumlu olduğu, alınan aktüerya bilirkişi raporuna göre davacıya, davadan önce yapılan ödeme ile gerçek zarar arasında fahiş fark olduğu ve davacının KTK’nın 111/2 maddesi uyarınca ödeme tarihinden itibaren 2 yıllık süre içerisinde iş bu davayı açtığı, davacının karşılanmayan sürekli iş göremezlik zararının 116.703,09 TL olduğu anlaşılmakla ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kabulü ile 116.703,09 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜ ile 116.703,09 TL tazminatın 15/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı 7.971,98 TL’den peşin alınan 449,20 TL harcın mahsubu ile kalan 7.522,78 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 465,50 TL posta ve tebligat masrafı, 1.521,80 TL bilirkişi ücreti ve keşif harcı, 1.001,50 ATK rapor ücreti olmak üzere toplam 2.988,80 TL yargılama gideri ile 478,40 TL ilk harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarına hesaplanan 15.036,79 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.2022/01/2020

Katip
E-imza

Hakim
E-imza