Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/185 E. 2019/1007 K. 07.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/185 Esas
KARAR NO : 2019/1007

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 23/02/2016
KARAR TARİHİ : 07/11/2019

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından davalılar …. A.Ş. aleyhine açılan davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkili … Sigorta A.Ş.’nin … ve … numaralı emniyeti suistimal sigorta poliçeleri ile dava dışı sigortalı … Tic. A.Ş’yi sigorta teminatı altına aldığını, müvekkili şirket sigortalısı … A.Ş. ile davalı …. arasında kıymetli mal taşınmasına ilişkin olmak üzere 23/12/2013 tarihinde 02/01/2014 yürürlük, 31/12/2016 bitiş tarihli hizmet sözleşmesi akt ve imza edildiğini, müvekkili şirket sigortalısının iş bu sözleşme ile Türkiye Çapında 2.500 civarında olan mağazasında toplanan paraların güvenli bir şekilde toplanarak bankalara sevk ve yatırılma işinin davalı tarafından üstlenildiğini, sözleşme gereği davalının … tüm mağazalarında biriken günlük kazançları davalının yetkilendirdiği kişiler tarafından teslim almayı ve teslim alınan tahsilatı takip eden gün …’in banka hesaplarına teslim etmek yükümlülüğünü üstlendiğini, 01/09/2015 tarihinde …’in …’da faaliyet gösteren mağazalarından davalının yetkililerinin toplam 2.190.745,00-TL tutarında teslim alınan paranın takip eden gün olan 02/09/2015 tarihinde …’in …bank’ta bulunan hesabına yatırılması gerekir iken yatırmamış olduğu, 02/09/2015 tarihinde Türkiye genelinde toplanan 7.008.559,00-TL’nin de 03/09/2015 tarihinde banka hesabına yatırılması gerekir iken yatırılmadığını, şirketlerine durumun ihbarından sonra davalı şirket ile iletişime geçildiğini ve şirket yetkililerinin Yönetim Kurulu Başkanı …’nin mağazalardan toplanan ve uhdelerinde olan paraları bankaya yatırmama talimatı verdiğini beyan ettiklerini, davalı şirketin ihtarına rağmen ödeme yapmadığını, davalının sözleşme yükümlülüğünü emniyeti suistimal ettiğini, konu ile ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu, savcılık dosyasına yönetim kurulu başkanı …’nin ifadesinde olayı ikrar ettiğini ve ödenmeyen paranın 4.912.000,00-TL civarında olduğunu beyan ettiğini, davalı şirket yetkilisi … ifadesinde ödenmeyen paranın 5.300.000,00-TL kadar olduğunu beyan ettiğini, şirket yetkilileri aleyhine … 73. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile hizmet nedeni ile güveni kullanma suçundan dava açıldığını, davalı ….’yi davalı şirketin sigortacısı olduğunu, emniyeti suistimal rizikosunu teminat altına aldığını, zararın davalı ….’den talep edildiğini ancak davalı … şirketinin poliçe primlerini ödememesi sebebi ile sigorta sözleşmesinin feshedildiğini bildirdiğini, poliçe ekleri ve özel şartlarında … A.Ş.’nin lehdar olarak kabul edildiğinin açıkça belirtildiği ve “Bu poliçenin iptal edilmesi halinde hem sigortalı hem de sigortacı iptalin yürürlüğe gireceği tarihten en az 10 gün önce bir noter kanalı ile … Tic. A.Ş.’ye bildirimde bulunmayı kabul etmektedirler.” hükmüne yer verildiğini, bu halde iş bu özel şart ile sigortacı sözleşmenin fesih ihtimali olduğunda en az 10 gün önce müvekkili şirket sigortalısı … A.Ş.’ye ihbar edeceği yükümlülüğüne girdiğini, davalı …. Tarafından davalı şirkete 31/08/2015 tarihinde … 3. Noterliği’nden gönderilen ihtarname ile prim borçlarının 10 gün içinde ödenmesini, ödenmemesi halinde ise poliçenin iptal edileceğinin ihtar edildiğini, 10 gün süre içerisinde ödenmemesi sebebi ile 29/08/2015 tarihinde poliçelerin feshedilmiş sayıldığının bildirildiğini, … A.Ş. tarafından ….’ne 04/09/2015 tarihinde noterden tebliğ edilen cevap ihtarı ile poliçe şartları gereği 10 günlük ihtarın verildiği fesih öncesi … A.Ş.’ye tebliğ edilen ihtarın kendilerine de bildirilmesi gerektiğini, bunun yapılmadığını, şirketin sorumluluğunun devam ettiğini, birikmiş prim borçlarının kendilerine bildirilmesinin ihtar edildiğini, …. tarafından … A.Ş.’ye tebliğ edilen 08/09/2015 tarihli cevabi ihtarnamede poliçelerin feshinin derhal bildirildiği, feshedilen poliçelerin canlandırılmasının mümkün olmadığının bildirildiği, poliçe özel şartlarına aykırı davranan ….’nin zarardan sorumlu olduğunu, ekspertiz incelemesi ve yapılan araştırmalar neticesinde zimmete geçirilen para tutarının hesaplandığını, davalı ….. A.Ş. müdürü … tarafından 08/09/2015 tarihinde sigortalıya mutabakat, mail ve dökümlerinin gönderildiğini, sigortalının davalı şirkete olan girişimleri neticesi davalı şirketten geri aldığı tutarın mahsup edilmesi ve 250.000,00-TL bedelli teminat mektubunun nakte çevrilmesi neticesinde bakiye 4.887.146,81-TL+2.569,00-USD+1.305,00-€’nun davalı tarafından emniyetin suistimali ile müvekkili şirket sigortalısına ödenmediğini, müvekkili sigorta şirketinin müşterek sigorta içinde %15 payla teminat sağlamış olmakla sigortalısının 15/12/2015 tarihinde 37.500,00-TL ve 15/12/2015 tarihinde 592.753,22-TL hasarını tazmin ettiğini ve alacağı temlik aldığını, tüm bu sebeplerden dolayı toplam 630.253,22-TL’nin sigortalıya ödeme tarihi olan ve alacağın temlik alındığı 15/12/2015 tarihinden itibaren bugüne kadar işlemiş ve işleyecek avans faizi ile davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; … Sigorta’nın davalı …. için düzenlediği … nolu para güvence paket sigorta poliçesine konu taşınan para sigortası güvencesi Secur Verdi’nin bordrosuna kayıtlı ve görevlendirdiği personeli tarafından nakit ve/veya kıymetlerin taşınması sırasında meydana gelebilecek zararları hırsızlık sigortası genel şartları ve poliçede yazılı klozlar gereğince teminat altına aldığını, poliçe ekinde sigortalandığına dair kanıt belgesi ve hasar ödemesi ek şartı belgeleri uyarınca … A.Ş.’nin …. İle … arasındaki sigorta ilişkisinde ödenmesi söz konusu olabilecek sigorta tazminatının lehdarı olarak kabul edildiğini, … yetkilileri hakkında açılmış bir çok soruşturma ve ceza davası bulunduğunu, buradaki beyanlardan … tarafından toplanan paraların şirket yönetim kurulu tarafından …’nin iradesi ve çıkarı doğrultusunda kullanıldığını, ceza davasının bekletici mesele yapılması gerektiği, ceza yargılamasında emniyeti suistimal suçunun işlenip işlenmediği, işlenmiş ise failinin belirleneceği ve bu sonuca göre şirketlerinni sorumluluğunun belirlenebileceğini, hırsızlık sigortası genel şartları B.5 maddesi gereği şirketlerinin ceza soruşturması sonucuna kadar tazminat ödemesini bekletebileceğini, …’nin yönetim kurulu başkanı sıfatına haiz …. ‘nin şirketin aynı zamanda %99,75 oranında hakim ortağı olduğunu, bu kişinin kasıtlı eylemleri neticesinde davacının sigortalısı dahil bir çok şirkete aynı eylemi kasıtlı olarak uyguladığını, şirketinin iflasını engellemek, şirketin 3. Şahıslara ve personeline olan borçlarını ödemek için yapılmış kasıtlı, planlı ve organize eylem olduğunu, kasıtla meydana gelen bu zararın poliçe teminatı kapsamında bulunmadığını, şirketin hakim ortağının iradesi ile emnyieti suistimal gerçekleşmiş ise bu iradenin aynı zamanda sigorta ettirenin iradesini teşkil edeceği, sigorta ettirenin kastı ile meydana gelen zararların sigortacı tarafından tazminine engel olduğu, bunun aksine yapılan sözleşmelerin geçersiz olacağı, … nolu soruşturma dosyasında…’nin toplanan paraları şirketinin ihtiyaçları doğrultusunda kullandığını, çalışanlarının maaş ve tazminatlarını ödediğini beyan ettiğini, … 19. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında yönetim kurulu başkanı …’nin müdafsinini kredi borçlarını ödemek için emanet paraları şirket giderlerinde kullandığını beyan ettiğini, emniyeti suistimal suçunun sigortalı Secur Verdi’ye izafe edilmesi gerektiğini, Secur Verdi personelinin Eylül 2015 tarihinde şirketi basarak şirkette bulunan paralardan alacaklarının ödenmesi için muhasebe müdürü …’ya baskı uyguladığı ve paralarının ödendiğini beyan etmelerine rağmen …’nun sicil kayıtlarına göre 06/09/2012 tarihli yönetim kurulu kararı ile görevinden istifa ettiği, …’nin hakim ortak ve yönetim kurulu başkanı olması sebebi ile tüzel kişilik perdesinin ortadan kalkacağı ve …’nin iradesinin …’nini radesi ile özdeş kabul edilmesi gerektiğini, kanunun sigortalının emredici hükümlere ahlaka kamu yararına kişilik haklarına aykırı bir fiilden doğabilecek bir zararı teminat altına almak için sigorta yapılamayacağını düzenlediğini, sigorta ettirenin kendi emniyeti suistimalinin sebep olacağız ararları sigorta ettirmesi hukuken temel ilke ve emredici hükümlerine aykırı olduğunu, yapılması halinde sigortanın geçersiz olacağını, TTK’da sigortalı ve tazminat ödenmesini sağlamak amacı ile bunların hukuken fiillerinden sorumlu oldukları kişiler rizikonun gerçekleşmesine kasten sebep oldukları takdirde sigortalının tazminat borcundan kurtulacağı ve prime hak kazanaacağının düzenlendiğini, sigortalının rizikoyu kasten veya hile ile gerçekleştirilmesi hallerinin sigorta güvencesi dışında olduğunu, emniyeti suistimal suçunun kasten işlenebileceğini ve şirketlerinin sigortalı Secur Verdi’nin kasten işleyeceği emniyeti suistimal suçu sigorta teminatı kapsamında bulunmadığını, sigortalının kasten sebebiyet verdiği zararların sigorta teminatı kapsamında bulunmayacağı, hırsızlık sigortası genel şartları kapsamında da zararın teminat kapsamı dışında kaldığını, …’nin tüzel kişilik olduğu veiradesini organları aracılığı ile kullanacağı, …’nin şirketin hakim ortağı ve yönetim kurulu başkanı olduğu ve temsile yetkili kişilerin tüzel kişilerle birlikte müteselsilen sorumlu olduğu, tüzel kişilik kavramına sığınarak 3. kişilerle sözleşmeden doğan hükümlülüklerin ihlali ve 3. kişilere zarar verme amacı gütmeleri durumunda tüzel kişilik perdesinin aralanması ve tüzel kişiliğin arkasında yer alanlara el atılması gerektiği, …’nin iradesinin …i’nin iradesi olarak kabul edilmesi gerektiği, sigorta ettirenin iradesine bağlı bir olayın riziko olmayacağı, şirketlerinin poliçe teminatınn taşımanın güzergah üzerinde herhangi bir ara vermeksizin başlatılıp bitirilmesinin esas olduğu, davacı ve diğer davalı arasındaki sözleşme şartlarına uygun olarak yapılan poliçe kapsamında sözleşme şartlarına uygun olarak müşteri para döküm belgesine kayıtlı b/r şekilde kapalı ve mühürlü konternerde … tarafından taşınan kamera kaydına alınan paralar için güvence verildiği, dava konusu taşımada ise paraların güzergah dışına çıktığı, bir gün süreyle …’nin zilyetliğinde bırakıldığı ve video kayıtlarının da bulunmadığının belirlendiğini, taşınan paralar yönünden usulsüz vedia ilişkisinin bulunduğunun anlaşıldığını, Secur Verdi’ye paraları tüketme, kullanma ve başkasına temlik etme hakkına sahip olduğunu, bu tür bir borç için sigorta teminatı verilmediği, uyuşmazlığın taşınan para sigortası yönünden riziko teşkil etmeyeceği, sigorta ettirenin poliçe yapıldıktan sonra rizikoyu ağırlaştırmamak yükümlülüğü bulunduğu, ağırlaşması halinde 10 gün içerisinde sigortacıya bildirim yükümlülüğü bulunacağı, sigortalının kastı ile meydana gelen riziko değişikliğini hasardan sonra öğrenen sigortacının tazminat ödeme yükümlülüğü bulunmadığını, ihbarın geç yapılması edeni ile artan zarardan şirketlerinin sorumlu olmayacağı, huzurdaki davanın 01/09/2015-02/09/2015 tarihleri arasında meydana gelen zararlara ilişkin olduğunu, Ak Sigorta tarafından dava konusu poliçe 29/08/2015 saat 00.01 tarihi itibari ile prim borçlarının ödenmemesi sebebi ile fesih ettiğini, …’ye prim borçlarının ödenmesi için çekilen ihtarın 18/08/2015 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen prim borçlarının ödenmediğini, poliçenin … Sigorta ve … ile akdedildiği ve davacının sigortalısına ihtar yükümlülüğü bulunmadığı, davacının sigortalısı …’e … 6. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile poliçenin feshedildiğinin bildirildiğini, ihtarnamenin …’e 01/09/2015 tarihinde tebliğ edildiğini, buna rağmen 02/09/2015 tarihinde Secur Verdi’nin para tpolamasına engel olmayarak basiretli tacir gibi davranmadığını ve zararın artmasına sebebiyet verdiğini, davacının senetle ispat zorunluluğunu yerine getirmediğini, zararın iddiasının ispatsız kaldığını, davacı tarafından sunulan belgelerde … çalışanlarının imzasının olduğunu ancak Secur Verdi adına bir imza bulunmadığını, …’ye teslimat yapıldığı ve paranın sayıldığını ispat edecek bir delil bulunmadığını, sözleşmede nakit para sayımının kamera kaydına dayanacağı belirtilmiş olmasına rağmen kamera kayıtlarının bulunmadığı, Secur Verdi’nin borcu kabulünün Ak Sigorta şirketini bağlamayacağı, ….’nin sorumluluğunun doğacak olması halinde poliçede yer alan beher hasarda 75.000,00-USD muafiyet uygulanacağı, dava konusu olayda iki ayrı günde ayrı hasarların gerçekleşmesi sebebi ile 150.000,00-USD muafiyet tenzili uygulanması gerekeceği, faiz talebinin reddi gerektiği, hırsızlık sigortası genel şartları kapsamında sigortacının soruşturmanın tamamlanmasına kadar hasarı bekletebileceğinin düzenlendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 2015/1232-2019/895 E.K. sayılı kararı ile davalı ….’nin iflasına, iflasın 10/10/2019 günü saat 15:45 itibari ile açılmasına karar verilmiş olduğu görülmekle davalı …. yönünden davanın İİK 194 maddesi uyarınca 2. alacaklılar toplantısından 10 gün sonrasına kadar durdurulmasına karar verilerek davalı …. aleyhine açılan davanın iş bu davadan tefrik edilerek mahkememizin 2019/656 esas sırasına kayıt edilmiştir.
Dava, davacı … şirketinin sigortalısına ödediği hasar bedelinin davalılardan rücuen tahsili talebine ilişkindir.
Mahkememizce taraflarca dosyaya delil olarak sunulan sigorta poliçeleri, ödeme belgeleri vs. tüm deliller incelenmiş, delil olarak bildirilen … 34. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2018/27-348 E.K. sayılı ilâmı getirtilip incelenmiştir.
Dava konusu zararın davacı … şirketi ve davalı … şirketi tarafından tanzim edilen poliçelerin teminatı kapsamında olup olmadığı, halefiyet ilkesi ve alacağın temliki hükümleri kapsamında davacının zarar verenlerden tazminat talep hakkı bulunup bulunmadığı, davacının somut olayda zararının miktarı, davalı ….. A.Ş.’nin kusur ve sorumluluk durumu, davalı … şirketinin sorumluluk durumunun tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Güvenlik Uzmanı …, Mali Müşavir …, Sigorta Uzmanı … Ve … İle Taşıma Uzmanı … tarafından tanzim olunan 01/11/2017 tarihli bilirkişi kök raporunun sonuç kısmında “…1–Dava konusu zararın davacı tarafından tanzim edilen poliçe teminatı kapsamında olduğu,2- Halefiyet ilkesi ve alacağın temliki hükümleri kapsamında davacının zarar verenlerden tazminat talep hakkı bulunduğu,3- Dava konusu zararın davalı …. tarafından tanzim olunan poliçe teminatı kapsamında bulunmadığı,4- … A.Ş. nin kusurlu olduğu,5- Davacının talep edeceği zararın 630.253,22 TL olduğu,…” yönünde görüş bildirilmiştir. Taraf vekillerinin kök rapora ilişkin itirazlarının incelenmesi kaydı ile bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiştir. 05/02/2018 tarihli bilirkişi ek raporunun sonuç kısmında “…1-Davacı …Ş. tarafından Sayın Mahkemede açılmış olan bu dava alacağın temliki hükümlerine göre açılmıştır. 2– Kök Raporda da belirttiğimiz üzere Davalılardan … A.Ş. … Ticaret A.Ş. ye ait parayı banka hesaplarına nakil yapılması gerekir iken nakil yapmadığı, kendi şirket harcamalarında kullanması nedeniyle Davacının talebinden sorumludur. 3 – Davalılardan …. diğer Davalı …. ile … no.lu ve 01.08.2013 – 01.08.2016 vade tarihli Para Güvence Paket Sigorta Poliçesi akdetmiştir. Yukarıdaki bölümlerde de açıklandığı üzere Davacının talebinin bu sigorta poliçesi teminatında olabilmesi için ; … A.Ş. nin bordrosuna kayıtlı ve görevlendirdiği personeli tarafından nakit ve/veya kıymetlerin taşınması sırasında, üçüncü kişiler tarafından silahla tehdit veya tecavüz veya zor kullanmak suretiyle vaki olacak gasp ve hırsızlık, Herhangi bir araç ile nakli esnasında aracın kazaya uğraması veya yanması neticesindeki ziya ve hırsızlık, Nakil esnasında mücbir sebepler neticesinde vaki olacak kayıplar, Öldürme, yaralama, zor ve şiddet kullanma veya tehditle, yapılması halinde sigortalı kıymetlerde doğrudan meydana gelen maddi kayıp ve zararlar, Olması gerekmektedir. Oysaki dava konusu uyuşmazlıkta … Ticaret A.Ş. nin mağazalarından teslim almış bulunduğu nakit parayı güvenli bir şekilde nakletmesi gerekir iken Şirket işlerinde kullanarak harcamıştır. Bu fiil emniyeti suiistimal olup … no.lu poliçede emniyeti suiistimal teminata alınmamış olduğundan Davacını talebi bu sigorta poliçesi teminatında bulunmamaktadır. 4 – Davalı …. A.Ş. ve/veya … A.Ş. iştirakleri için 31.03.2015 – 31.03.2016 tarihlerini kapsayan, … nolu, Emniyeti suiistimale karşı teminat veren bir başka para güvence paket sigorta poliçesi daha düzenlemiştir. Bu sigorta poliçesinde …. A.Ş. ve/veya … A.Ş. iştiraklerindeki ( … Tic. A.Ş. bir iştiraktir ) görevli bulunan SGK ya bağlı olarak ücret bordrosunda kayıtlı olan personele teminat vermektedir. Davacının bu talebi de … nolu, Emniyeti suiistimale karşı teminat veren poliçe kapsamında bulunmamaktadır. Davalı …. dava konusu emniyeti suiistimalin poliçe kapsamında bulunmamasına rağmen … Tic. A.Ş. ne bu poliçeden İBRANAME ve TEMLİKNAME karşılığında 35.716,63 Euro ödemede bulunmuştur. … Tic. A.Ş. de bu tutarı …. ne temlik etmiştir. … 16.Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyasına sunulmuş olan 28.11.2017 tarihli bilirkişi raporunun 11.sayfasında …. nin TBK 183.maddesine göre de alacağın devri hükümlerine göre dava açtığı açıklanmıştır. Bu nedenlerle Davacının talebinin …. nce düzenlenmiş olan … ve … nolu poliçeler teminatında bulunmadığı, …. nin ödemekle yükümlü olduğu bir tazminat yükümlülüğünün olmadığı…” yönünde görüş bildirilmiştir. Taraf vekillerinin bilirkişi kök ve ek raporunun incelenmesi kaydı ile bilirkişi heyetinden 2. kez ek rapor alınmıştır. 07/09/2018 tarihli bilirkişi 2. ek raporunun sonuç kısmında “…Dosyaya davacı tarafından tercümesi yapılarak sunulmuş olan özel şartların türkçe metnine göre ceza mahkemesi kararı da gereğince davacının talebinin ….’nce düzenlenmiş sigorta poliçesinin teminatında bulunduğu…” yönünde görüş bildirilmiştir. Bilirkişi kök ve ek raporları kanaat oluşturmaya yeterli görülmediğinden yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Mali bilirkişi …, güvenlik uzmanı …, sigorta hukuku konusunda uzman Doç. Dr…., Dr. Öğr. Üyesi …, Av. … tarafından düzenlenen 02/09/2019 tarihli bilirkişi heyeti kök raporunun sonuç kısmında “…1. Davacı … ile dava dışı … Ticaret A.Ş. arasında … ve … nolu Emniyeti Suistimal Sigorta Poliçeleri akdedildiği ve sigortalı olduğu; zararın sigorta teminatı kapsamında kaldığı; davacı … şirketinin dava dışı sigortalısının 592.753,22 TL’lik zararını 15/12/2015 tarihinde tazmin etmesi ve alacağı temlik alması sebebiyle, TTK m. 1472 uyarınca halefiyete hak kazandığı, 2. Dava dışı … Ticaret A.Ş. ile davalı …. arasında, … Ticaret A.Ş. mağazalarından teslim alınan paraların güvenli şekilde naklederek teslim edilmesine yönelik 23/12/2013 tarihli sözleşme akdedildiği; davalı ….nin 02/09/2015 tarihinde …’daki mağazalardan teslim aldığı paraların bir kısmını 02-04/09/2015 tarihlerinde dava dışı … Ticaret A.Ş. hesabına yatırdığı, geri kalanları yatırmaması sebebiyle sözleşmeye aykırı davrandığı ve TBK m. 113/2 uyarınca sorumlu olduğu; yine davalı ….nin organı / yönetim kurulu üyesinin (organın) işlediği haksız fiillerden de davalı ….nin şirketin sorumlu olduğu (TMK m. 50/2, TTK m.371/5), 3. Davalı …. ile diğer davalı …. arasında 26/08/2013 tanzim tarihli … nolu ve 01/08/2013- 01/08/2016 başlangıç ve bitiş tarihli Para Güvence Paket Sigorta Poliçesi ile buna ek olarak akdedilen 2013 tarihli Crash In Transit, Kasalama ve Bina Poliçesi ile hırsızlık sigortası genel şartları haricinde davalı sigortalının nakliye, depolama, kasalama ve proses aktivitelerinin de “Herhangi bir aslı yönetim kurulu üyesi ve/veya oy hakkına sahip hissedar, tam zamanlı bir çalışan gibi çalışmadığı ve aşağıda belirtildiği üzere bir çalışan gibi hareket etme ehliyetine sahip olmadığı sürece, hariç olmak kaydıyla” denilerek sigortalının tam zamanlı mutad çalışanlarının (personelinin) fiil ve ihmali ile oluşan zararların da sigorta kapsamına dâhil edildiği, dava dışı …’nin davalı sigortalı ….nin organı / temsile yetkili yönetim kurulu üyesi olması sebebiyle tam zamanlı mutad çalışan olarak kabul edilemeyeceği, 4. dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı üzere sigorta zararının, davalı sigortalı ….nin organı / temsile yetkili yönetim kurulu üyesi dava dışı …’nin emniyeti suiistimal suçu teşkil eden davranışları (mağazalardan toplanan paraların bankaya yatırılmayıp şirket işlerinde kullanılması vs.) sebebiyle oluştuğu; 26/08/2013 tanzim tarihli … nolu ve Para Güvence Paket Sigorta Poliçesi ile buna ek olarak akdedilen 2013 tarihli Crash In Transit, Kasalama ve Bina Poliçesi özel şartları ve TTK m. 1477, 1429 ve 1404 hükümleri uyarınca zararın sigorta teminatı dışında kaldığı ve davalı ….nin sorumluluğuna gidilemeyeceği, 5. davalılar arasındaki sigorta poliçesinin prim borcunun ödenmemesi sebebiyle feshedilip edilmediği hususunun bu aşamada değerlendirilmesine lüzum olmadığı…” yönünde görüş bildirilmiştir. Yukarıda kronolojik olarak yazıldığı üzere HMK 266 maddesi gereğince iş bu davada bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Diğer yandan mahkememizin 2016/601 esas sırasında kayıtlı davada davacı … Sigorta A.Ş. tarafından davalı …. A.Ş. aleyhine aynı hırsızlık olayına ilişkin olarak davacı … şirketinin sigortalısına ödediği hasar bedelinin tahsili talebi ile açılan davanın yargılaması esnasında alınan bilirkişi heyeti raporunda yer alan görüşün yukarıda yazılı 02/09/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda yer alan görüş ile aynı içerikte olduğu anlaşılmıştır. 02/09/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda yer alan görüş ayrıntılı, bilimsel, denetime elverişli ve kanaat oluşturmaya yeterli kabul edilerek anılan raporda yer alan ve mahkememizce hükme dayanak yapılan hususlar aşağıda belirtilmiştir.
Tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; …. ile dava dışı … Tic. A.Ş. arasında 23/12/2013 tarihinde akdedilen ve 02/01/2014 tarihinde yürürlüğe giren “sözleşme” gereği ….’nin … Tic. A.Ş.’nin mağazalarından teslim alınan nakit parayı anılan sözleşme maddelerindeki teslim tesellüm kaidelerinin yerine getirilmesi sureti ile güvenli bir şekilde para naklinin yapılması işini üstlendiği anlaşılmıştır. …. ile davalı …. arasında … nolu ve 26/08/2013 tanzim tarihli, 01/08/2013-01/08/2016 vadeli “Para Güvence Paket Sigorta Poliçesi” akdedildiği, anılan poliçede teminat olarak taşınan para sefer başı âzamî tutar 10.000.000,00-USD ve taşınan para yıllık âzamî tutar 10.000.000,00-USD olarak verildiği, anılan poliçenin hırsızlık genel şartları kapsamında hazırlandığı ve 6102 sayılı TTK’ya tâbi olup, TTK md. 1473 (F) 1’de tanımlanan türde bir “sorumluluk sigorta sözleşmesi” olduğu, davacı ile … Tic. A.Ş. arasında … ve … numaralı emniyeti suistimal sigorta poliçesi akdedildiği anlaşılmıştır. 01/09/2015 ve 02/09/2015 tarihlerinde …’in mağazalarında …. yetkililerince teslim alınan paranın takip eden günde …’in hesabına yatırılmadığı, bu olay nedeni ile … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın… soruşturma numaralı … Esas-İddianame nolu iddianamesi ile ….’nin hakim ortağı ve yönetim kurulu başkanı olan şüpheli …’nin ve şirkette kasa müdürü olarak görev yapan şüpheli …’nin atılı hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçundan TCK 155/2, 53 maddeleri uyarınca cezalandırılmaları talebi ile … 34. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sırasında dava açıldığı, … E.K. sayılı karar ile sanık …’nin atılı suçtan mahkumiyetine, sanık Yıldırım Yüksel Öğe’nin beraatine karar verildiği, anılan kararın istinaf aşamasından geçerek 26/06/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Buna göre ….’nin … Tic. A.Ş.’ye ait olup banka hesaplarına nakil yapılması gereken parayı nakil yapmadığı, kendi şirket harcamalarında kullandığı tespit olunmuştur. Davacı, dava dışı sigortalısına zararına karşılık 592.753,22-TL ödeme yapmış olup TTK md. 1472 uyarınca halefiyete hak kazanmıştır. Yukarıda açıklandığı üzere … A.Ş., … Tic. A.Ş.’nin …’daki mağazalarından 01/09/2015 ve 02/09/2015 tarihinde teslim alınan paraları aralarındaki akti ilişki gereği … Tic. A.Ş.’nin hesabına yatırmaması sebebi ile sözleşmeye aykırı davrandığı ve TBK md. 113/2 uyarınca sorumlu olduğu, ….’nin yönetim kurulu başkanı olan Fazıl Murat Verdi’nin işlediği haksız fiilden TMK 50/2 ve TTK 371/5 maddesi uyarınca sorumlu olduğu, davacı tarafın dosyaya sunduğu 05/10/2018 tarihli dilekçesinde … A.Ş. tarafından 18/04/2018 tarihinde 630.553,22-TL ödeme yapıldığı, bu ödemeden öncelikle faiz ve masrafların mahsup edildiği, müvekkilinin ana para, faiz, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden davaya devam ettiklerini beyan ettikleri anlaşılmıştır. Dava konusu zararın yukarıda özetlenen ve mahkememizce benimsenen bilirkişi raporlarında yapılan teknik tespitler uyarınca …. ile davalı …. arasında akdedilen poliçe teminatı kapsamında kalmadığı, diğer yandan … A.Ş.’nin prim borçlarını ödememesi sebebi ile davalı ….’nin sigorta sözleşmesini 29/08/2015 tarihinde feshettiği, bu nedenle de 1-2/09/2019 tarihinde gerçekleşen zarardan sorumlu tutulamayacağı kanaatine varılmakla tüm bu sebeplerden dolayı davalı …. aleyhine açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM/ Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 44,40-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 10.763,15-TL harçtan mahsubu ile bakiye 10.718,75-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 50,00-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen dava değeri üzerinden davalı vekili lehine hesaplanan 39.160,13-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 07/11/2019

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza