Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/154 E. 2018/681 K. 21.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/154 Esas
KARAR NO : 2018/681

DAVA : Banka Teminat Mektubunun İadesi
DAVA TARİHİ : 15/02/2016
KARAR TARİHİ : 21/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan banka teminat mektubunun iadesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; taraflar arasında …, …, … ve … İşletme Müdürlükleri’ndeki … elektrik dağıtım şebekeleri ve elektrik dağıtım hatları arıza onarım ve bakım işleri teklif birim fiyatlı hizmet alım sözleşmelerinin … Yönetim Kurulu’nun 20/03/2012 tarih ve 04-41 sayılı kararı ile onaylandığını ve 30/10/2012 tarihinde imzalanarak yürürlüğe girdiğini, bu kapsamda taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca müvekkilinin toplam 3.160.000,00-TL değerindeki banka teminat mektuplarını …’a teslim ederek ilgili işletme müdürlükleri bünyesindeki arıza onarım ve bakım işlerini 15/11/2012 tarihi itibari ile gerçekleştirmeye başladığını, sözleşmenin devamı esnasında …’ın özelleştirildiğini ve sözleşmenin 31/08/2013 tarihi itibari ile feshedilmiş olacağı bilgisinin müvekkiline iletildiğini, sözleşmenin feshi neticesinde kesin teminatların iadesi gerektiğinden iade işleminin yapılabilmesi için müvekkilinin üzerine düşenleri eksiksiz yaptığını ve 04/09/2013 tarihinde SGK’ya başvurduğunu, ilgili teminat mektuplarının müvekkiline iadesi için hiçbir yasal sorun olmamasına rağmen hukuka aykırı şekilde teminat mektuplkarının müvekkiline iade edilmediğini, bu kapsamda …’a … 5. Noterliği’nin … tarih ve …, …, …, … yevmiye numaralarıyla ihtarname keşide edildiğini ve ilgili teminat mektuplarının iadesinin istenildiğini ancak … tarafından sunulan cevabi yazı ile işçi alacaklarının sebep gösterilerek bu talebin reddedildiğini belirterek davalı …’ın teminat mektuplarını nakde çevirmesinin ve müvekkilinin uğrayacağı kayıpların engellenmesi için davaya konu teminat mektuplarının nakde çevrilmemesi için mektuplar üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, davalı …’ın haksız ve hukuka aykırı şekilde adeta rehin olarak alıkoyduğu teminat mektuplarının müvekkiline veya ilgili bankasına iadesine ya da iptaline, müevkkiline iade edilmeyen teminat mektupları için bankaya fazladan ödenen 24.000,00-TL komisyon bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; taraflar arasında hizmet alım sözleşmesi akdedildiğini, davacı şirketin sözleşme ve ihale dökümanı hükümlerina riayet etmediğini, işçi alacaklarını ödemediğini, davacı şirketin müvekkiline borcu bulunduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşmelere göre davacı şirketin işçilerinin iş kanunu ve sosyal güvenlik hukuku yönünden doğacak alacak ve tazminatlarının ödenmesinden davacı şirketin sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin davacı şirkete sözlşeme uyarınca ödenmesi gereken bedelleri fatura karşılığında ödediğini, işçilerin hak ve alacaklarının ödenmesinden davacı şirketin sorumlu olduğunu, bu ödemelerin zmaanında yapılmamış olması nedeni ile müvekkili şirkeitn bu bedelleri ödemek zorunda kalacağından ve sonra davacı şirkete rücu edeceğinden davacı şirketin müvekkili şirkete hala borcunun bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, taraflar arasında 30/10/2012 tarihinde akdedilen …, …, …, … İşletme Müdürlüğü’ndeki …(…) Elektrik dağıtım şebekeleri ve ..(…) elektrik dağıtım hatları arıza onarım ve bakım işleri teklif birim fiyatlı hizmet alım sözleşmeleri gereğince davacı tarafından davalıya verilen teminat mektuplarının ve komisyon bedelinin iadesi talebine ilişkin olup, uyuşmazlık taraflar arasında akdedilen sözleşme şartlarının yerine getirilip getirilmediği, teminat mektuplarının iade şartlarının oluşup oluşmadığı, iade koşulları oluştu ise hangi tarihte iadesinin gerektiği, davacı tarafından dava dışı bankaya teminat mektupları için fazladan komisyon bedeli ödenip ödenmediği, ödendi ise hangi tarihten itibaren ne miktar ödendiği hususuna ilişkindir. Mahkememizce, taraflarca dosyaya sunulan sözleşme, teminat mektupları, hizmet işleri geçici kabul tutanakları vs. tüm deliller incelenmiş, iddia ve savunma kapsamında geçen hususlara ilişkin kayıtlar …’dan celp edilmiş, uyuşmazlık konusunun tespiti yönünde dosya ve tarafların davaya konu döneme ilişkin ticarî defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 25/08/2017 tarihli bilirkişi heyeti raporunun sonuç kısmında “…Davacmm taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi gereğince sözleşmeden doğan borçlarını ifa etmiş olduğu, SGK’dan ilişiksizlik belgelerinin alındığı ve …’a gönderildiği, işin yapıldığı tarih ve sözleşmenin feshedildiği tarih olan 31.08.2013 den dava tarihine kadar 2 yıllık garanti süresinin de dolmuş olduğu, 4857 sayılı İş Kanununun 36 ncı maddesine göre, huzurdaki davada ücretin ödenip ödenmediğinin kontrolünü davalı şirketin yapması veya işçi kendisi müracaat ediyorsa, davacı şirketten isteyeceği bordrolara göre, ödeme yapılmamışsa/eklemeyi hak edişten kesmesi ve işçilere ödemesi gerektiği, davalı şirketin, her hak ediş ödenmesinden önce şantiye şefliğine, işçilerin toplu bulunduğu yerlere yazılı İlan asması, işçilerin müracaat etmemesi halinde, üç aylık dönemden fazla sorumlu olmayacağı, davalı şirketin yukarıda yer alan kontrolleri yaptığma dair dava dosyasında herhangi bir belgenin yer almadığı ve iş kabullerini yaptığı, bu anlamda davacı yanuı yükümlülüklerini yerine getirdiğinin anlaşıldığı, ihale makamının ihbar ve kıdem tazminatı ile kullandırılmayan izinler sebebiyle herhangi bir sorumluluğu söz konusu olmadığı, İhale makamı olan kamu kurununum, her hak ediş dönemine ilişkin son üç aylık ücretten sorumluluğunun, yasadan doğan bir sorumluluk olduğu, işverenle ihale makamının birlikte dava edilmesi durumunda, müştereken müteselsilen sorumluluğa dair karar verilmesi gerektiği, ihale makamının tek başına dava edildiği durumlarda, işçinin mükerrer yararlanmasını önlemek için İşverence sözü edilen ücretlerin ödenip ödenmediğinin araştırılması gerektiği, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre, teminat iadesi şartlarını yerine getiren … ödenmesi gerektiği…” yönünde görüş bildirilmiştir. Taraf vekillerince kök rapora itiraz edilmiş olması sebebi ile bilirkişilerden ek rapor alınmıştır. 15/03/2018 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunun sonuç kısmında “Davacı yanın dava tarihi itibari ile komisyon yenileme tutarının 4 bölge için toplam 91.504,00-TL olduğu yönündeki yeni hesaplama dışında kök raporda yer verilen görüş ve kanaatler aynen muhafaza edilmiştir” şeklinde görüş bildirilmiştir. Bilirkişi raporları denetime elverişli, hüküm kurmaya ve kanaat oluşturmaya yeterli kabul edilmiştir.
Tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; taraflar arasında 30/10/2012 tarihinde akdedilen …, …, …, … İşletme Müdürlüğü’ndeki ..(…) Elektrik dağıtım şebekeleri ve …(…) elektrik dağıtım hatları arıza onarım ve bakım işleri teklif birim fiyatlı hizmet alımı sözleşmelerinin 11. maddesine göre davacı tarafından davalıya toplam 3.160.000,00-TL tutarında banka teminat mektubu verildiği, sözleşmelerin 11. maddesine göre davacı tarafından davalıya verilen teminat maktuplarının süresinin 29/02/2016 tarihine kadar olduğu, sözleşmelerin 9. maddesine göre işin süresinin işe başlama süresinden itibaren 720 gün olduğu, davalının anılan sözleşmeleri 17/07/2013 tarih ve 016540 sayılı yazısı ile anılan sözleşmelerin 36.9 maddesi çerçevesinde …’ın özelleştirilmesi sebebi ile ve 31/08/2013 tarihi itibari ile tek taraflı olarak feshettiği, fesih bildiriminin 17/07/2013 tarih ve … sayılı yazı ile davacıya bildirildiği anlaşılmıştır. Anılan sözleşmelerin 28. maddesinde “…Mücbir sebeplerden dolayı idare veya yüklenici sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebilir…Sözleşmenin feshedilmesi halinde hesabı genel hükümlere göre tasfiye edilerek kesin teminat ve varsa ek kesin teminatlar iade edilir.” düzenlemesinin yer aldığı, 36.9 maddesinde “Sözleşme süresinin bitiminden önce herhangi bir tarihte yapılacak olan özelleştirme (mülkiyet devri, işletme hakkı devri, lisans devri, kiralama vs.) sebepleriyle sözleşmenin sona erdirilmesi (tasfiye edilmesi) halinde Yüklenici, bu nedenlerle İdare tarafından sözleşmenin sona erdirildiğini ileri sürerek sözleşmenin 28. Maddesindeki hükümler hariç, hiçbir zarar ziyan ve tazminat talebinde bulunamaz. Ancak yukarıda belirtilen sebeplerle yeni yatırımcıların sözleşmeyi yeniden müzakere ederek devamını veya iptalini talep edebilir. Yüklenici bu durumu peşinen kabul etmiştir.” düzenlemesinin yer aldığı, sözleşmelerin “Kesin Teminat Ve Ek Kesin Teminatın Geri Verilmesi” başlıklı 11.4 maddesinin 11.4.1. maddesinde, “Taahhüdün, sözleşme ve ihale dokümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirildiği, Yüklenicinin bu İşten dolayı İdareye herhangi bir borcunun olmadığı tespit edildikten ve Sosyal Güvenlik Kuramımdan ilişkisiz belgesinin getirildiği saptandıktan sonra; alınmış olan kesin teminat ve varsa ek kesin teminatların yarısı garanti süresi dolduktan sonra kalanı yükleniciye iade edilecektir.” düzenlemesinin yer aldığı görülmüştür. Somut olayda bu düzenlemelerin yanı sıra 4857 sayılı Kamu İhaleleri Sözleşmeleri Kanunu’nun “Kesin Teminat Ve Ek Kesin Teminatlarının Geri Verilmesi” başlıklı 13. maddesinin de nazara alınması gerekmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporundan sözleşmenin eki niteliğindeki hizmet işleri genel şartnamesinin 51. maddesi çerçevesinde davalı şirket görevlilerince yapılan tespitlerde, davacı tarafından sözleşmelerdeki taahhütleri sözleşme hükümlerine uygun şekilde yerine getirdiği, SGK’dan ilişiksizlik belgelerinin, 17 Nisan 2014 tarihinde …- … sayılı yazı 14 Ağustos 2014 tarihinde …- …, … sayılı yazı, 2 Kasım 2015 tarihinde …-… sayılı yazı, 16 Ocak 2015 tarihinde … sayılı yazı ile alındığı ve davalı …’a gönderildiği, işin yapıldığı tarih ve sözleşmenin feshedildiği tarih olan 31.8.2013 den dava tarihine kadar 2 yıllık garanti süresinin dolduğu anlaşılmış olup, tüm bu sebeplerden dolayı teminat mektubunun iadesi için taraflar arasında öngörülen şartların gerçekleştiği, 4735 sayılı yasanın 13 maddesindeki koşulların oluştuğu anlaşılmakla teminat mektuplarının iadesine karar verilmiştir. Davalının teminat mektuplarını iade etmemesi sonucu davacının uğradığı zarardan sorumlu tutulması gerektiğinden davacının teminat mektupları için bankaya ödediği 24.000,00-TL komisyon bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Diğer yandan teminat mektubunun iadesi talebi ile açılan davalar maktu harç ve maktu vekalet ücretine tâbidir. Bu husus nazara alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulüne, davacı tarafından davalıya verilen … Banka A.Ş. … Şubesi’ne ait 19/10/2012 tarihli 560.000,00-TL bedelli teminat mektubunun, … Bankası A.Ş. … Şubesi’ne ait 30/10/2012 tarihli 850.000,00-TL bedelli teminat mektubunun, … Bankası A.Ş. … Şubesi’ne ait 30/10/2012 tarihli 1.100.000,00-TL bedelli teminat mektubunun, … Bank A.Ş. … Şubesi’ne ait 30/10/2012 tarihli 650.000,00-TL bedelli teminat mektubunun süresinin 01/03/2007’de dolması nedeni ile yerine verilen … Bank A.Ş. … Bankası Şubesi’ne ait 01/03/2017 tarihli 650.000,00-TL bedelli teminat mektubunun, davalı tarafından davacıya iadesine,
Davacı tarafından teminat mektupları için bankaya ödenen 24.000,00-TL komisyon bedelinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca teminat mektubunun iadesi talebine ilişkin dava yönünden alınması gereken 35,90-TL maktu karar harcı ile kabul edilen 24.000,00-TL komisyon bedeli üzerinden alınması gereken 1.639,44-TL nispi karar harcı toplamı olan 1.675,34-TL’nin peşin alınan 54.374,77-TL harçtan mahsubu ile bakiye 52.699.43-TL’nin talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan 2.400,00-TL bilirkişi ücreti, 155,00-TL tebligat posta gideri ile 1.672,94-TL harç gideri olmak üzere toplam 4.227,94-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı vekili lehine avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca teminat mektubunun iadesi talebine ilişkin dava yönünden hesaplanan 2.180,00-TL maktu vekalet ücreti ile kabul edilen 24.000,00-TL komisyon bedeli üzerinden alınması gereken 2.180,00-TL nispi vekalet ücreti toplamı olan 4.360,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 19/07/2018

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip
e-imza