Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/15 E. 2018/82 K. 31.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/15 Esas
KARAR NO : 2018/82

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/01/2016
KARAR TARİHİ : 31/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 12/12/2015 tarihinde … sevk ve idaresindeki davalı … şirketine 4101404084761 sayılı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın sebep olduğu kaza sonucu yaralandığını ve sakat kaldığını, yolcu konumunda bulunan müvekkilinin kazanın oluşumunda bir kusurunun bulunmadığını, kaza sebebiyle … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından … Soruşturma numaralı dosya ile ceza takibatı yapıldığını, talep edilen maddi tazminatın müvekkilinin iş göremezlik ve sakatlık dolayısı ile meslekte kazanma gücünü kaybetmesi gelir kaybı maddi zararlarının tazminine yönelik olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 4.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Maddi hasarlı trafik kazasına karıştığı beyan edilen … plakalı aracın 23/12/2014 – 23/12/2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 4101404084761 numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile … adına maluliyet halinde kaza tarihi itibarıyla şahıs başına azami 290.000,00 TL poliçe limiti ile müvekkili sigorta şirketine sigortalı olduğunu, davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin Trafik Sigortası Genel Şartları gereği teminat dışında olduğunu, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, geçici iş göremezlik taleplerinin tedavi giderleri kapsamında olduğunu, 6111 sayılı yasa uyarınca müvekkili şirketin tedavi giderleri nedeniyle herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacı vekilinin sürekli iş göremezlikten doğan maddi tazminat talebi ile ilgili olarak ise kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili sigorta şirketinin dava konusu talep ile sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, maluliyet oranlarının tespitinde meydana gelen sakatlığın kalıcı hale gelip gelmediğinin de tespit edilmesi gerektiğini, davacı vekilinin kaza tarihinden itibaren ticari faiz talebinde yasal isabet bulunmadığını, zira davacının dava tarihinden önce müvekkili sigorta şirketine herhangi bir başvuruda bulunmadığını, müvekkili sigorta şirketinin davacıya karşı temerrüdünün söz konusu olmadığını, ekli tasdikli poliçe örneğinden de anlaşılacağı üzere sigortalı aracın hususi araç olması ve olayın da haksız fiilden olması nedeniyle ancak yasal faiz talep edilebileceğini beyanla davanın reddine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, trafik kazası nedeniyle uğranılan cismani zararların tazmini talebine ilişkindir.
Davacı vekili 30/01/2018 tarihli dilekçesi ile, davanın açılmasından sonra davalı ile davacı arasında uzlaşma sağlandığını, karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyanla davanın esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiş, 03/10/2017 tarihli ibranameyi ibraz etmiştir.
6100 sayılı HMKnun 314.maddesinde ” Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.” ve HMKnun 315.maddesinde ” Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir” denilmekte olup, davacı vekili davalı ile uzlaşma sağlandığını, davalı ile sulh olduklarını, yargılama gideri ve vekalet ücreti tahsil edildiğini beyan ettiği ve sunulan ibraname ile davacının alacaklı olduğunun kabulü ile davalının toplam 39.200 TL ödeme yapması ve tarafların sulh olmaları nedeniyle HMKnun 314 ve 315.maddeleri uyarınca davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ibraname doğrultusunda vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava konusuz kaldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.31/01/2018

Katip …

Hakim …
E-İmza