Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/139 E. 2019/302 K. 16.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/139
KARAR NO : 2019/302

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/07/2017
KARAR TARİHİ : 16/04/2019

Dava öncelikle Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmış, mahkemece 01/02/2017 tarih, 2016/277 esas ve 2017/70 karar sayılı yetkisizlik kararı verilerek dosya İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edilmiş, mahkemece 26/07/2017 tarih 2017/658 esas ve 2017/617 kararı ile dosyanın mahkememizin yukarıdaki esası ile birleştirilmesine karar verilerek mahkememize tevzi edilmiş ve mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit(Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Asıl davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …Ltd. Şti. ile davalı …Ltd. Şti. arasında 01/12/2014 tarihli Ürün Satış Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme kapsamında davalı tarafa ön ödeme olarak 16 adet çekin teslim edildiğini, sözleşme kapsamında 600.000.-TL tutarındaki ürünü 01/12/2014 ve 31/12/2015 tarihleri arasında sözleşme ekindeki fiyat listesine göre temin etmekle yükümlü olan davalının 31/12/2015 tarihine dek 276.700,50 TL’lik ürün teslimi gerçekleştirdiğini, buna rağmen çeklerin vadesi geldiğinden 31/01/2016 tarihine kadar çeklerin tamamını ödediğini, yalnızca 31/10/2015 tarihli çekin ileri tarihli 31/03/2016 vadeli …bank’a ait … nolu çek ile değiştirildiğini, müvekkili şirketçe malların teslim edilmemesi sebebiyle, zor durumda kalındığını vadesi gelen çekleri ödemekte sıkıntı yaşandığının defalarca mail yoluyla davalı tarafa bildirilmesine rağmen hiçbir cevap alınamadığını, davalı tarafın sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle telafisi imkansız zarara uğrayan müvekkili şirketin 31/12/2015 tarihli 50.000,00 TL tutarındaki son çeki ödedikten sonra ödeme gücünün tamamen ortadan kalktığını, müvekkili şirketin ticari defter kayırlarına göre müvekkili şirket davalın taraftan 17.924,20-TL cari, 335.509,10-TL avans olmak üzere toplamda 353.433,30 TL alacaklı durumda olduğunu, müvekkil şirketin ekonomik varlığını sürdürebilmesi ve borçlu olmadığı bir bedeli davalı tarafa ödemesinin engellenmesi için vadesi gelip henüz ödenemeyen 31/01/2016 vadeli …bank’a ait … Nolu, 29.02.2016 vadeli …bank’a ait .. Nolu ve 31/03/2016 vadeli …bank’a ait … Nolu Firma Çeklerinin ödemelerinin derhal durdurulmasının ve icra takibi yapılamamasına yönelik ihtiyati tedbir konulması gerektiğini belirterek davalı tarafa gerek cari ilişki gerekse 01.12.2014 Tarihli Ürün Satış Sözleşmesi ve 31.01.2016, 29.02.2016, 31.03.2016 tarihli çekler nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitini ve yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini saygılarımızla vekaleten arz ve talep ederiz.
Birleşen davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’nun diğer müvekkil …Ltd.Şti’nin ortağı ve imza yetkilisi olduğunu, davalılardan …’in diğer davalı şirketin ortağı ve imza yetkisili olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında Ürün Satış Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme kapsamında tarafların fiyat listesinde mutabık kaldıkları ve satıcı, KDV’siz 600.000.-TL tutarındaki ürünü temin etmeyi ve ürünleri fiyat listesindeki fiyatlar üzerinden alıcıya satmayı, alıcı da 600.000.-TL tutarındaki toplam alım bedelini ön ödeme olarak satıcıya ödemeyi taahhüt ettiğini, müvekkil sözleşme kapsamında davalı şirket yetkisiline muhtelif tarihli toplam: 646.509,10 TL tutarındaki 16 adet çeki teslim ettiğini, müvekkilinin sözleşme ile yükümlendiği edimleri yerine getirdiğini, ancak davalının sözleşme ile taahhüt edilen malların tesliminde sürekli geciktiğini, gecikme sebebiyle müvekkilinin ürün satışlarında sıkıntılar yaşadığı, ödeme güçlüğü çektiği, bu durumun defalarca davalıya bildirilmesine rağmen hiçbir netice alınamadığını, müvekkilinin davalıdan aldığı 276.700,50 TL’lik mal karşılığında davalı tarafa ön ödeme olarak 440.509,10 TL’lik çek teslim etiini ve teslim edilen bu çeklerden vadesi gelen 440.509,10 TL’sinin ödendiğini, malların teslim edilmemesi sebebiyle, ürün satışı gerçekleştirimediğini ve ticari olarak sıkıntıya düştüğünü ve akabinde vadesi gelen 150.000.-TL bedelli üç adet çek yönünden hakkında başlatılacak icra takibine karşı, icra takibinden önce çekleri elinde bulunduran davalı şirket aleyhine … 3.Asliye Ticaret mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile tedbir talepli olarak dava ikame edildiğini, 31/01/2016 vade tarihli, 50.000.- TL bedelli çekin müvekkilince ödenmemesi üzerine davalılardan … tarafından … 3.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından ihiyati haciz gerçekleştirildiğini ve müvekkiline ait tüm menkul ve gayrimenkuller ile banka hesaplarına haciz konulduğunu, akabinde 29/02/2016 vade tarihli, 50.000.-TL bedelli çekin de ödenmemesi üzerine yine davalı tarafından … 2.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilleri ile davalı … arasında hiçbir ticari ilişki olmadığını, açıklanan nedenlerle; müvekkillerinin; takip dayanağı iki adet çekin toplam bedeli olan 100.000.-TL’den dolayı davalılara borçlu bulunmadığının tespitine, İİK.72/3 maddesi gereğince; %15 teminat karşılığında takip dosyalarına yatırılacak paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, başlatılan takiplerin haksız ve kötüniyetli olması sebebiyle % 20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Asıl davada davalı … vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafından dava konusu edilen ve tedbiren ödeme yasağı ve icra takibi yasağı istenilen 31.01.2016, 29.02.2016 ve 31.03.2016 keşide tarihli çeklerden bahsedildiğini, bu çeklerin en önce bedelleri, lehtarı ve diğer unsurları belirtilerek somutlaştırılmasının gerektiğini, davacı tarafından davalı müvekkili adına düzenlenen 31.01.2016 ve 29.02.2016 tarihli çekler bulunmamadığını, bu çekler yönünden davanın reddinin gerektiğini, davacı tarafından müvekkili lehine düzenlenen 31.03.2016 tarihli, 50.000,00-TL bedelli bir adet çek bulunduğunu, davacı bu çeki müvekkiline olan borcuna karşılık verdiğini, davalı müvekkilinin ticari defterleri incelendiğinde davacının borçlu olduğu sabit olacağını, davacının ödemeyi geciktirmek maksadıyla talep ettiği ödeme yasağı ve icra takibi yasağına ilişkin tedbir talebinin borçlu olması nedeniyle reddinin gerektiğini, davacı ile davalı müvekkili arasında 01.12.2014 tarihli satış sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşmeye dayanılarak imalatlar yapıldığını ve davacı tarafa teslim edildiğini, ancak davalı tarafından ödeme yapılmadığı için devam eden imalatlar yapılamadığını, işbu sözleşme gereğince imalat için gerekli yarı mamul ürünler müvekkili şirket tarafından temin edilip bedellerinin ödenmesinin kararlaştırıldığını, bu düzenleme gereğince davalının, müvekkili tarafından davacı adına alınan, davacı tarafın unvan ve logosunun bulunduğu ürünler bulunduğunu, bu ürünlerin yarı mamul ürün bedeli 46.828,88-TL ve tamamlanan ürünler bedeli 4.664,00-TL olduğunu, toplamda 51.492,88-TL tutarında davacıya ait ürünler bulunduğunu, bu ürünlerin bedeli de davacının borçlarına ayrıca eklenmesinin gerektiğini, davacının öncelikle tedbir talebinin reddine, davacının haksız ve asılsız davasının reddine, davalı müvekkili lehine %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına karar verilmesini, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafından yine aynı sözleşmedan kaynaklı olarak ve aynı iki adet çekten kaynaklı olarak davalılara borçlu bulunmadığının tespitini talep ve dava ettiğini, dava şartlarında derdestlik yönünden eksiklik oluştuğundan huzurda açılan davanın dava şartı yokluğundan esasa girilmeksizin reddinin gerektiğini, 01.12.2014 tarihli satış sözleşmesi uyarınca İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu, dava konusu çeklerin davacıların iddia ettiği gibi 01.12.2014 tarihli satış sözleşmesi ile bir ilişiğinin olmadığını, davalı müvekkili şirket hesabına … cirosu ile girmiş olan çekler olduğunu, davacının her türlü iddiasının … Tic. Ltd. Şti ile müvekkili şirket arasında var olan ticari ilişkiye dayandırmakta olduğunu ve borçlu bulunmadığına dair iddialarını bu iki şirket arasında yaşanan ticari alışverişe dayandırmakta olduğunun görüldüğünü, dava konusu çeklerin incelenmesi durumunda davalı müvekkilinin bu çeklerde ciranta olarak bulunduğunu müvekkilinden önce bu çeklerde başka cirantaların yer aldığının görüleceği, müvekkili şirketin bu çeklerde kambiyo hukukundan kaynaklı olarak alacaklı olduğunu, davacı şirketin borçlu olmadığına dair ve diğer davacı …’nun teminat amaçlı lehtar olduğu iddiaları soyut itirazlar olup taraflarınca kabul edilmeyen ve hukuken geçersiz iddialar olduğunu, davacılar tarafından mahkemeye sunulan sözleşme uyarınca davacı … Tic. Ltd. Şti. ile davalı …Tic. Ltd. Şti. arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğunu ve fakat bu ilişkiden kaynaklı olarak da davalı müvekkil … Tic. Ltd. Şti. hali hazırda davacı …Tic. Ltd. Şti. den alacaklı olarak bulunduğunu beyan ederek davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafından yine aynı sözleşmedan kaynaklı olarak ve aynı iki adet çekten kaynaklı olarak davalılara borçlu bulunmadığının tespitini talep ve dava ettiğini, dava şartlarında derdestlik yönünden eksiklik oluştuğundan huzurda açılan davanın dava şartı yokluğundan esasa girilmeksizin reddinin gerektiğini, davacıların dava dilekçesinde takip alacaklısı olarak bulunan …’in yetkili hamil olmadığı iddiasında bulunduklarını, dava ve takip konusu iki adet çek incelendiğinde her iki çekte de … in … tarafından yapılan cirodan sonra ve çekin yazılmasından evvel olmak üzere çeklerde ciranta olarak bulunduğunun görüleceğini, bu durum takip alacaklısı …’in yetkili hamil olduğunu ortaya koyduğunu, esasen davacılar bu kişinin yetkili hamil olmadığı iddialarını çekin yazılmasında sonra … tarafından ciro edildiğine dayandırıldığını, davalı … ciro silsilesine uygun ve çekin yazılmasından evvel çeklerde ciranta olarak bulunan yetkili hamil olduğunu ve davacıların davalı müvekkilinin yetkili hamil olmadığına dair itiraz, iddia ve beyanları gerçek ve hukuki olmadığını reddinin gerekeceğini, davacının her türlü iddiasının …Tic. Ltd. Şti ile … arasında var olan ticari ilişkiye dayandırmakta olduğunu ve borçlu bulunmadığına dair iddialarının bu iki şirket arasında yaşanan ticari alışverişe dayandırmakta olduğunun görüldüğünü, davalı …, davacı ve davalı şirketlerden bağımsız olarak çeki elinde bulunduran hamil olduğunu, davalı müvekkili … asıl ilişkiden bağımsız,kambiyo hukukundan kaynaklı olarak alacaklı olduğunu, davacı şirketin borçlu olmadığına dair ve diğer davacı …’nun teminat amaçlı lehtar olduğu iddiaları, soyut ve taraflarınca kabul edilmeyen, hukuken geçersiz iddialar olduğunu, bu nedenlerle davanın reddinin gerektiğini, takibe konu paranın vezneden alacaklıya ödenmemesi yönündeki tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini, huzurdaki davanın derdestlik itirazlarının dikkate alınarak reddine karar verilmesini, davalı müvekkilinin alacağı, tüm unsurları eksiksiz ve tam olan çeklere dayandığından, davanın reddine ve yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-01.12.2014 Tarihli Ürün Satış Sözleşmesi, Çek Çıkış Bordroları, Muavin Defter Kayıtları, Mail Yazışmaları, Banka Dekontları.
2-… 3. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya UYAP sureti.
3-… 2. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya UYAP sureti.
4-… 13. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya UYAP sureti.
5-Mahkememizce atanan bilirkişi Mali Müşavir …’den tarafından sunulan bilirkişi raporu.
6-Mahkememizce atanan bilirkişi Mali Müşavir … ve Hesap Bilirkişisi … tarafından sunulan bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl dava İİK 72/2 uyarınca icra takibinden önce açılmış menfi tespit, birleşen dava ise İİK 72/3 uyarınca icra takibinden sonra açılmış menfi tespit olarak açılmıştır. Davacı vekili 11/12/2018 tarihli dilekçesinde asıl davada …bank’a ait 31.01.2016 vade tarihli … Nolu 50.000 TL bedelli ve 29.01.2016 vade tarihli … Nolu 50.000 TL bedelli çeklere ilişkin davacı … Tic. Ltd. Şti’nin, davalı …Tic. Ltd. Şti’e borçlu olmadığının tespiti için, davaya menfi tespit davası olarak, …bank’a ait 31.03.2016 vade tarihli … Nolu 50.000,00 TL çek için, .. 13. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına ödenen 65.926,00 TL’nin temerrüt faizi ile birlikte tahsili için davaya istirdat davası olarak devam edeceğini, birleşen davada ise …bank’a ait 31.01.2016 vade tarihli … Nolu 50.000 TL bedelli ve 29.01.2016 vade tarihli … Nolu 50.000 TL bedelli çeklere ilişkin; davacı …’nun davalılar … ve … borçlu olmadığının tespiti için, davaya menfi tespit davası olarak, davacı …Tic. Ltd.Şti’nin davalı …’e borçlu olmadığının tespiti için davaya menfi tespit davası olarak devam edeceğini bildirmiştir.
Mahkememizce atanan bilirkişi Mali Müşavir …’den tarafından sunulan bilirkişi raporunda özetle: , dava dosyası ve ekinde (… 3. İcra Dairesi … E. dosyası. … 2.İcra Müdürlüğünün … E. dosyası, … 13.İcra Müdürlüğünün … E. dosyasında yer alan her türlü bilgi, belge, tüm deliller davacı ve davalı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan incelemeler ve değerlendirmeler neticesinde: davacı şirketin 2015 yıllına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırıldığını, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğunu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğunu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğunu, davalı şirketin 2015 yıllına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırıldığını, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğunu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğunu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğunu, davacının ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde davalı şirketten 353.433,30-TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde davacı şirketten 206.610,73-TL alacaklı olduğunu, davacı ile davalı şirket arasındaki cari hesap farklılığının; davacı tarafından davalıya verilen avans çeklerinin davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığını, ancak çeklerin tamamının davacı şirket tarafından dosya kapsamında sunulan dekont ve belgeler kapsamında ödendiğini, bu nedenle davacının alacağının sabit ve somut olduğunu, davacı şirketin yaptığı ödemeler neticesinde davalı şirketten 353.433,30-TL alacaklı olduğu, menfi tespit talebine konu … A.Ş ait … Nolu 31.01.2016 vadeli 50.000 TL tutarındaki, … A.Ş ait … Nolu 29,02.2016 vadeli 50,000 TL tutarındaki ve … A.Ş. ait … Nolu 31.03.2016 vadeli 48,710 TL tutarındaki çeklerin karşılıksız kaldığı ve ihtiyati tedbir talebinin yerinde olduğuna dair bilirkişi raporunu tanzim ederek mahkemeye sunmuştur.
Mahkememizce atanan bilirkişi Mali Müşavir … ve Hesap Bilirkişisi … tarafından sunulan bilirkişi raporunda özetle: dava dosyası ve ekinde (… 3 İcra Dairesi … E. dosyası, … 2.İcra Müdürlüğünün … E. dosyası, … 13.İcra Müdürlüğünün … E. dosyası) yer alan her türlü bilgi, belge, tüm deliller davacı ve davalı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan incelemeler ve değerlendirmeler neticesinde; davacı şirketin 2015 yıllına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırıldığını, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğunu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğunu, ticari defterlerin HMK. 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğunu, davalı şirketin 2015 yıllına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırıldığını, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğunu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğunu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğunu, davacının ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde davalı şirketten 353.433,30-TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde davacı şirketten 206.610,73-TL alacaklı olduğu, davacı ile davalı şirket arasındaki cari hesap farklılığının davacı tarafından davalıya verilen avans çeklerinin davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığını, ancak çeklerin tamamının davacı şirket tarafından dosya kapsamında sunulan dekont ve belgeler kapsamında ödendiğini, bu nedenle davacının alacağının doğru olduğunu, davacı şirketin yaptığı ödemeler neticesinde davalı şirketten 353.433,30-TL alacaklı olduğu, menfi tespit talebine konu … A.Ş ait … Nolu 31.01.2016 vadeli 50.000-TL tutarındaki, … A.Ş ait … Nolu 28.02.2016 vadeli 50.000-TL tutarındaki ve … A.Ş. ait … Nolu 31.03.2016 vadeli 48.710-TL tutarındaki çeklerin karşılıksız kaldığı ve ihtiyati tedbir talebinin yerinde olduğuna dair müşterek bilirkişi raporunu mahkemeye sunmuşlardır.
Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemeleri sonucunda sunulan raporların hadiseye ve hukuka uygun, denetime elverişli olduğu kanaatine varılmış, tüm dosya kapsamı ve deliller incelendiğinde her iki davaya konu toplamda üç adet çekin karşılıksız kaldığı, bu çekler nedeniyle borçlu olunmadığı anlaşıldığından asıl davada …. ait 31.03.2016 tarihli, … nolu, 50.000,00-TL bedelli çek ile ilgili olarak davacı tarafından … 13. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan 65.926,00-TL’nin istirdatını talep edilmişse de dosyada yalnızca 24/05/2016 tarihli 53.811,20-TL bedelli ve 16/08/2016 tarihli 10.600,00-TL bedelli ödeme makbuzları ibraz edildiğinden bu çeke ilişkin talebin kısmen kabulü ile ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, …’a ait 31.01.2016 tarihli, … nolu, 50.000,00-TL bedelli ve 29.02.2016 tarihli 342912 nolu, 50.000,00-TL bedelli çekler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine; birleşen davada davacı …’nun davalılar … ve …’ye …’a ait 31.01.2016 tarihli, … nolu, 50.000,00-TL bedelli ve 29.02.2016 tarihli .. nolu, 50.000,00-TL bedelli çekler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, davacı …’nin davalı …’e …’a ait 31.01.2016 tarihli, … nolu, 50.000,00-TL bedelli ve 29.02.2016 tarihli … nolu, 50.000,00-TL bedelli çekler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, davalı … Tic. Ltd. Şti.’nin ortağı davalı …’in çeklerin karşılıksız kaldığını bildiği halde icra takibi başlatması sebebiyle hüküm altına alan bedelin %20’si kadar kötüniyet tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-A) Asıl Davanın Kısmen Kabulü ile:
Davacı … Tic. Ltd. Şti’nin davalı …’ye …’a ait 31.01.2016 tarihli, … nolu, 50.000,00-TL bedelli ve 29.02.2016 tarihli … nolu, 50.000,00-TL bedelli çekler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine,
Davacı … Tic. Ltd. Şti.’nin …’a ait 31.03.2016 tarihli, … nolu, 50.000,00-TL bedelli çek nedeniyle davalı …’ye borçlu olmadığının tespitine, davacı … Tic. Ltd. Şti.’nin … 13. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu 64.411,20-TL ödemenin 53.811,20-TL’sinin 24/05/2016 tarihinden ve 10.600,00-TL’sini 16/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı …’den tahsili ile davacı … Tic. Ltd. Şti.’ye verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
B) Birleşen Davanın Kabulü ile:
Davacı …’nun davalılar … ve …’ye …’a ait 31.01.2016 tarihli, … nolu, 50.000,00-TL bedelli ve 29.02.2016 tarihli … nolu, 50.000,00-TL bedelli çekler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine,
Davacı …’nin davalı …’e …’a ait 31.01.2016 tarihli, … nolu, 50.000,00-TL bedelli ve 29.02.2016 tarihli … nolu, 50.000,00-TL bedelli çekler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine,
Hüküm altına alınan değerin %20’si olan 20.000,00-TL kötü niyet tazminatının davalı …’den tahsili ile davacı …’na verilmesine,
2-Asıl davada karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 11.230,92-TL harçtan peşin alınan 2.561,63-TL harcın mahsubu ile bakiye 8.669,29-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Asıl davada davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 15.814,67-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Asıl davada davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 1.514,80-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Asıl davada davacı tarafından yapılan 600-TL bilirkişi ücreti ve 146,50-TL posta masrafı olmak üzere toplam 746,50-TL’den kabul ve red durumuna göre davalı hissesine düşen 739,68-TL ile peşin olarak ödenen harç 2.595,13-TL olmak üzere toplam 3.334,81-TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Asıl davada davalı tarafından yapılan yargılama masrafı olarak yapılan bilirkişi ücreti 900-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 8,21-TL’sinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
7-Birleşen davada karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 6.831,00-TL harçtan peşin alınan 1.707,75-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.123,25-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Birleşen davada davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 10.750,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili davacılara verilmesine,
9-Birleşen davada davacılar tarafından yapılan 150,75-TL posta masrafı ile 1.741,25-TL ilk harç olmak üzere toplam 1.892,00-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili davacılara verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.16/04/2019

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza