Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/136 E. 2018/337 K. 28.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/136 Esas
KARAR NO : 2018/337

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/02/2016
KARAR TARİHİ : 28/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 2008 yılında davalı şirket ile sözleşme imzaladığını, daha sonra … Toptan Satış A.Ş ile anlaştıklarını, davalının müvekkili şirketten aboneliklerinin başından itibaren haksız ve hukuka aykırı olarak kayıp kaçak bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedeli, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmet bedeli gibi adlar altında fatura bedeli içinde ücret kalemlerininin tahsil ettiğini, davalı bedaşın kendi dönemleri Enerjisa döneminde de söz konusu bedelleri dağıtım şirketi olması sebebiyle tahsil ettiğini, söz konusu bedellerden dağıtım şirketlerini sorumlu tuttuğunu, müvekkili gibi aylık elektrik tüketim miktar ve oranı yüksek olan şirketler için bu oran ve miktarın yıllardır ek bir külfet ve mağduriyet yarattığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere müvekkilinden haksız olarak tahsil edilen 100.000,00 TL kayıp kaçak, iletim, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmet bedeli olarak alınan bedellerin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile iadesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı yönünden reddininin gerektiğini, huzurdaki davanın muhatabının Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu olduğundan bahisle husumet yönünden reddinin gerektiğini, davanın EPDK’ya karşı idari yargıda açılması gerektiğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmış olmasını kabul etmediklerini, davacının ödediği bedellerin faturalardan açık ve belli olduğunu, bu itibarla belirsiz ya da kısmi alacak davası açmasının usul hukukuna aykırılık teşkil ettiğini, dava değerinin belli olduğunu, davacı tarafından iadesi istenilen kayıp kaçak bedellerinin EPDK tarafından kanunun temel amaçlarına uygun düzenlenen elektrik tarifelerinin bir unsuru olduğunu ve lisans sahibi olan elektrik dağıtım, parekende satış tedarik şirketlerinin tarifeleri uygulayıp uygulamama, kayıp kaçak bedelini tahsil edip etmeme gibi bir inisiyatiflerinin bulunmadığını, tarifelerle belirlenen tüm bedellerin yasal dayanağının bulunduğunu, keyfi bir uygulama olmadığını, müvekkili şirketin abonelerle yapmış olduğu sözleşmelerde kararlaştırılan edimlerin kapsamı dışında talepleri olmadığını, davacının davaya konu faturaları ihtirazi kayıtsız kabul etmesi, süresinde itiraz etmemesi, bedellerin iadesi için davalılara yazılı müracaatta bulunmaması sebebiyle davacı tarafından faiz talebinin yerinde olmadığını beyanla davanın reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzeirnde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasında imzalanan elektrik abonelik sözleşmelerinden dolayı kayıp kaçak bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedeli, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmet bedeli gibi adlar altında davalı tarafından davacıdan alındığı iddia edilen bedellerin iadesi talebine ilişkindir.
Mahkememizce 6719 sayılı yasanın iptali ile ilgili anayasa mahkemesinde görülen davanın sonucu bekletici mesele yapılmış, yargılama neticelenmeden Anayasa Mahkemesi’nce başvurunun reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafça, davalının her hangi bir hizmet karşılığı olmadan kayıp kaçak bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedeli, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmet bedeli tahsil ettiği, yapılan bu tahsilatların haksız ve hukuka aykırı olduğundan bahisle bunların iadesine yönelik olarak davalı hakkında mahkememize dava açıldığı, 17/06/2016 tarihli ve 29745 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21. maddesi ile 6446 sayılı kanunun 17. maddesine eklenen 10. fıkra hükmü ile “kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında düzenlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi bu bedellerin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır”düzenlemesinin getirildiği, dava konusu edilen dönemde davalı tarafından davacı şirketin faturalarına yansıtılan kayıp kaçak bedeli ve diğer fatura bileşenlerinin birim fiyatları ve tutarlarının EPDK tarafından düzenlenerek onaylanan elektrik tarifeleri ve EPDK’nın düzenleyici işlemlerine göre tahsil edildiği, davacının da EPDK tarafından belirlenen ve onaylanan tarifelerin dışında tahsil edilen bir bedel bulunduğu yönünden bir iddiasının olmadığı, 6719 sayılı Kanun’un geçici 20. maddesinde “kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmet, iletim ve kayıp kaçak bedelleri ile ilgili açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükümleri uygulanır” düzenlemesinin yer aldığı, bu düzenleme doğrultusunda 6446 sayılı Kanun’ un 6719 sayılı Kanun ile değişik 17. maddesinin 6719 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 17/06/2016 tarihinden önce açılmış olan icra takibi ve davalar hakkında da geçmişe etkili olacak şekilde uygulanacağı ve dolayısıyla 6446 sayılı Kanun’un 17. maddesine eklenen ve 10. fıkrasında yer alan düzenlemenin davamız açısından da uygulanmasının gerektiği ve bu çerçevede 6719 sayılı kanun ile geçmişe etkili olacak şekilde getirilen bu düzenleme dikkate alındığı takdirde kayıp kaçak bedeli ile EPDK tarifelerine dayalı olarak tahsil edilen diğer elektrik kalemi bedellerinin genel hükümlere göre yargısal denetime tabi tutulması mümkün olamayacağından davacının dava kapsamındaki taleplerinin isabetli olmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmış ise de, dava açıldıktan sonra 6719 sayılı yasa yürürlüğe girdiği ve yasa yürürlüğe girdikten sonra davanın konusunun kalmadığı anlaşılmakla konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirileceğinden davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın konusuz kalması sebebi ile esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar ve ilam harcı 35,90 TL’nin peşin olarak alınan 1.707,75 TL harçtan düşümü ile bakiye 1.671,85TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan 117,10 TL tebligat ve posta masrafından oluşan yargılama masrafının davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı kesin olmak üzere karar verildi. 28/03/2018

Katip

Hakim